Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı
Çanakkale içinde vurdular beni / Ölmeden mezara koydular beni / Of
gençliğim eyvah
Çanakkale köprüsü dardır geçilmez / Al kan olmuş suları bir tas içilmez
/ Of gençliğim eyvah
Çanakkale içinde bir dolu testi / Anneler babalar ümidi kesti / Of
gençliğim eyvah
Çanakkale Üstünü Duman Bürüdü / On Üçüncü Fırka Harbe Yürüdü / Of
Gençliğim Eyvah.
Çanakkale İçinde Bir Uzun Selvi / Kimimiz Nişanlı Kimimiz Evli / Of
Gençliğim Eyvah.
Çanakkale'den çıktım yan basa basa / Ciğerlerim çürüdü kan kusa kusa / Of
gençliğim eyvah
Çanakkale içinde sıra söğütler / Altında yatıyor aslan yiğitler / Of
gençliğim eyvah
Çanakkale'den çıktım başım selamet / Anafarta'ya varmadan koptu kıyamet
/ Of gençliğim eyvah
Çanakkale İçinde Aynalı Çarsı / Ana Ben Gidiyom Düşmana Karşı / Of
Gençliğim Eyvah.
Bu türkü milletimizin hafızasında derin izler bırakmış büyük bir
savaşın türküsüdür. Çanakkale, büyük imkansızlıklara rağmen kahramanlığın
destanlaştığı bir mücadeledir. Yüzbinlerce şehit verdiğimiz bu savaşta;
Anadolu´nun doğusundan, batısından, kuzeyinden, güneyinden, yurdun dört
tarafından gönüllü gelmiş genç bir nesil toprağa gömülmüş ama yine de düşmana
geçit verilmemiştir.
"Çanakkale içinde vurdular beni/Nişanlımın çevresiyle sardılar
beni" dizelerinden anlaşıldığı üzere bu türkünün savaştan önce
Çanakkale’de öldürülen bir delikanlının ağzından yakılmış bir ağıt olduğu ve 1.
Dünya Savaşı’ndan çok önce söylendiği bilinmektedir. Nitekim, yapılan
araştırmalara göre daha savaş başlamadan önce de harbe hazırlanan askerler
tarafından bir Çanakkale Türküsü söylendiği tespit edilmiştir. Ancak, Çanakkale
savaşları sırasında bu türkünün arasına uygun mısralar katılarak son halini
aldığı anlaşılmaktadır.
Çanakkale Harbi sırasında Harbiye Nezareti “harp edebiyatı” kapsamında
kimi şiirlerin marş olarak bestelenmesi kampanyası dahilinde Çanakkale’deki
askerlerimizin kahramanlık ve fedakarlıklarını anlatan eserlerin yazılmasını
teşvik etmiş hatta bu maksatla Temmuz 1915’de edebiyatçı, müzisyen ve
ressamlardan oluşan bir heyeti Çanakkale harp sahasına götürmüştür.
İşte bu kampanya dahilinde yazılan ve yine bugünkü Çanakkale Türküsünün
sözlerini hatırlatan bir diğer şiir Destancı Mustafa’ya aittir. Ayrıca, Kevser
Hanım tarafından bestelenen ve ikişer mısralı on iki bentten oluşan benzer bir
Çanakkale marşı da bulunmaktadır. Bu marşın sözlerinin üstünde yazan “
Çanakkale Kahramanlarının Hatırası” ibaresi, bu marşın da Çanakkale’deki
askerlerimizin kahramanlık hatırasını yaşatmak amacıyla bestelenmiş olduğunu
düşündürmektedir.
Destancı Eyüblü Mustafa Şükrü Efendi’nin şiiri ile Kevser Hanım’ın
bestelediği sözler arasında benzerlikler geleneğin ortak olarak kullandığı ve
pek çok halk şiirinde de rastlayabileceğimiz söz kalıplarından
kaynaklanmaktadır. Çünkü halk şiiri ve türküleri meydana getirilirken daha önce
bilinenlerden ‘söz kalıpları’ alınır yenilere monte edilirdi. Bu yüzden yeni
türkülerde mevcut ses ve söz kalıplarından sıkça faydalanıldığı görülmüştür.
Bu nedenle, Çanakkale Harbi sırasında bestelenen “Çanakkale Marşı”,
yazılan “Çanakkale Şarkısı”, veya yakılan Çanakkale türküsü” tamamen orijinal
olmayıp doğal olarak kendinden önceki birikimden izler taşımaktadır.
Çanakkale bizim millet oluşumuzun ispatı ve özetidir. "Çanakkale
İçinde Aynalı Çarsı" türküsü de ölüme giden yüreği yanık kınalı
koçyiğitlerin içli ağıtı.
Ey Çanakkale şehitleri ! Sizi unutmadık, unutmayacağız. Allah'ın
rahmeti mağfireti üzerinize olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder