Zaman yolculuğumuzda kutlu bir durağa daha geldik. Hicri takvime göre onuncu ay olan Şevval ayının ilk günlerindeyiz. 1 Şevval, yani 28 Temmuz Pazartesi günü iki büyük dini bayramımızdan biri olan Ramazan bayramı.
Oruç ayı Ramazan bitti. Şimdi mükafat ve bayram yapma zamanı. İslam alemi üç gün boyunca bu dini bayramı kutlayacak.
Ramazan ve Kurban Bayramı
olmak üzere iki büyük dini bayramımız var. Bayramlar bütün toplumlarda sevinç,
mutluluk ve ortak kutlama günleri. Ama özellikle İslam dünyasında, inananlar
için birbirlerini ziyaret, barışma ve dostlukların pekişmesine vesile. Ayrıca,
kabristan ziyaretleri, fakirlerin yüzünün güldürülmesi ve çocukların
sevindirilmesi için en uygun ortamlar. Birbirlerine ikram edilen, hediyeleşilen
ve kimsesizlerin unutulmadığı; kısaca kardeşliğin canlı olarak yaşandığı sevinç
günleri.
Ramazan Bayramı, Hicret'in
ikinci yılından sonra bizzat peygamber efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) zamanında
kutlanmaya başlamış. [1]
Köken olarak "Fıtr" kavramına
dayanıyor. Zira arapçada Iyd-ül Fıtr oruç açma bayramı anlamına geliyormuş. Bu
anlam ramazan ayı boyunca tutulan orucun sona ermesi manasında. Ama bu bayrama, fitre (fıtır sadakası) verilmesinden dolayı da "Fıtr bayramı"
denildiğini de biliyoruz.
Ben bu bayrama hiç şeker
bayramı demedim, içimden gelmedi. Ama “şeker” lafının “şükür” den geldiğini de doğrusu
bilmiyordum. Meğer Şeker Bayramı "Iyd-ı Fıtır" isminden Türkçeleştirilmiş.
"Iyd" bayram, “fıtr” ise fitre olarak bilinen şükür sadakası olduğu
için işte bu şükür kelimesi nasıl olduysa şekere dönüşüvermiş.
Her ne ise. İşin esasına bakalım. Ramazan bayramı, bir aylık
oruçtan sonra her türlü helal nimetin yenilip içilerek mükafatlandırıldığımız
bir finiş noktası gibi. Ramazanla yaşadığımız manevi değişimin, rahmetle
kuşatılmanın, mağfiretle arınmanın, cehennemden kurtuluş müjdesinin bayramı. Adeta
bir zafer kutlama. Zira nefsî mücadelede muzaffer olundu ve manevi kalemize mü’min
sancağı dikildi.
Diğer yandan Ramazan
bayramı bize yeni fırsat kapılarının da açıldığı günler. Mesela, anne baba
duası almanın fırsatı gibi. Yazık o kişiye ki bu günlerde onların gönlünü almaz.
Hele ki sılayı rahim yapmak, akrabayı hatırlamak ve dostlukları tazelemek için bayramlardan daha iyi fırsat bulunmaz, öyle değil mi ?
Ayrıca bu bayram, kimsesizlere kimse, çaresizlere çare, gariplere hemhal, mazlumlara yoldaş, yalnızlara arkadaş olmanın da fırsatı.
Hele ki sılayı rahim yapmak, akrabayı hatırlamak ve dostlukları tazelemek için bayramlardan daha iyi fırsat bulunmaz, öyle değil mi ?
Ayrıca bu bayram, kimsesizlere kimse, çaresizlere çare, gariplere hemhal, mazlumlara yoldaş, yalnızlara arkadaş olmanın da fırsatı.
- Bu bayram, aynı zamanda topluluk halinde Rabbimize verdiğimiz misakımızı hatırlayarak zaaflarımıza karşı durmanın; yani imsakın bayramı.
- Bu bayram, imsak ile dizginlenen nefislerimize karşılık, mükafat iftarının; yani ikramın bayramı.
- Bu bayram, yokluğu, açlığı ve susuzluğu hissederek, başkasıyla paylaşmanın, yardımlaşmanın, dayanışmanın, karşılıksız vermenin; yani infakın bayramı.
- Bu bayram, nefislerimizin arınması gibi mallarımızı da arındırmanın; yani zekâtın bayramı.
- Bu bayram, hayat ve bedenlerimizin şükrünün; yani fitrenin de bayramı.
Beden ve ruh sağlığımız için şükretmenin ifadesi fitrelerimizi, durumu iyi olanlar da mallarının manevi sigortası zekatlarını bayramdan önce verdiler. Böylece fakir fukara, garip guraba da bayrama hazırlanabildiler. Ve işte nihayet, hep birlikte selamet ve esenlik sabahına erdik.
Bayram sabahı camilerde vacip
olan fıtr bayram namazını kılacağız. Cami çıkışı ve bayram boyu birbirimizin bayramını
kutlayacağız. Bakımlı, temiz ve yeni kıyafetlerimizle eş, dost, akraba
ziyaretlerine çıkacağız. Oralarda eminim bol bol, tatlı ve şekerleme ikram edilecek.
Özellikle de baklava. Gözümüze bakıp “nasıl olmuş ?” diyecekler. Ölçüyü
kaçırmadan herkesin gönlünü yapmak lazım.
Hele de çocuklar. Bayram
onlar için çok daha renkli ve eğlencelidir. Çünkü genellikle bayram öncesi bütün
çocuklara yeni kıyafet alınması adettendir. Ayrıca el öpen çocuklara hediye
veya harçlık vermek gerekir.
Bizim zamanımızda gruplar halinde kapı kapı dolaşarak şeker toplardık. Arada mendil filan da verilirdi, şimdi ne o mendiller kaldı ne de o adet. Ceplerinizde boy boy bozuk para bulundurun, lazım olacak.
Bizim zamanımızda gruplar halinde kapı kapı dolaşarak şeker toplardık. Arada mendil filan da verilirdi, şimdi ne o mendiller kaldı ne de o adet. Ceplerinizde boy boy bozuk para bulundurun, lazım olacak.
Çünkü bugün bayram. Bayramımız
mübarek olsun!..
Bu bayramın öncelikle
milletimize, İslam alemine ve de insanlığa hayırlar getirmesini Yüce Allah'tan
diliyoruz. İnşallah ülkemizin dirliği esenliği, huzur, barış ve
saadetine vesile olur.
Mutlu, umutlu, sevgi ve
huzur dolu nice bayramlara inşallah. Ramazan Bayramınız kutlu olsun !..
Bugün bayram. İnşallah bütün dünya için huzura, savaşlar ve acılar içindeki mazlumların kurtuluşuna, yoksulluk, açlık
ve susuzluğun yok olmasına, insanlığın selametine, nefret, kin, düşmanlık,
bencillik, ayrımcılık, zulüm ve kan dökülmesinin son bulmasına vesile olsun.
Özellikle İslam coğrafyası
sevgi, merhamet, adalet, barış ve hoşgörüyle yeniden hayat bulsun. Filistin’de,
Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da, Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Myanmar’da akan kan
ve gözyaşı dursun. Bu günler hep birlikte, sevinç içinde kutlansın !..
Bayramlarımız mutlu olsun!..
Bayramlarımız mutlu olsun!..
Gelin ! Bu bayram önce onlara
bir dua edelim. Elimizden sadece bu geliyor çünkü.
Her şeye karşın hayat devam ediyor, bugün bayram. O halde dönüp hayat arkadaşımız, eşlerimizin gönlünü alalım.
Bedenlerimizin sağlığı, ailemizin huzuru ve bereketi için şükredelim. Evlerimizin neşesi çocuklarımızı ve torunlarımızı bayram coşkusuyla kucaklayalım.
Her şeye karşın hayat devam ediyor, bugün bayram. O halde dönüp hayat arkadaşımız, eşlerimizin gönlünü alalım.
Bedenlerimizin sağlığı, ailemizin huzuru ve bereketi için şükredelim. Evlerimizin neşesi çocuklarımızı ve torunlarımızı bayram coşkusuyla kucaklayalım.
Çıkıp yalnız başlarına,
pencerelerde yol gözleyen yaşlıları, hasta yataklarında şifa bekleyenleri
ziyaret edelim. Dargınları barıştıralım. Yetimleri öksüzleri sevindirelim. Tabi
ki ülkemizin, sonra da dünyanın dört bir yanındaki muhtaç, mazlum ve çaresiz
insanlara el uzatalım.
Bayram bize de onlara da bayram olsun !
Bayram bize de onlara da bayram olsun !
27 Ağustos 2014 Çarşamba
günü Haram aylara (Zi'l-Ka'de, Zi'l-Hicce, Muharrem) girmiş olacağız. Hac görevi yapacak olanlar kutsal topraklara gitmek için gün sayıyorlar. 10
Zilhicce yani 4 Ekim 2014 Cumartesi günü hep birlikte diğer bayramımız olan Kurban bayramını idrak edeceğiz.
Kutlu yolculuğumuz devam
ediyor. O zaman duraklarında da buluşmak üzere selam ve sevgi ile..
-----------------------------------
-----------------------------------
[1]
Resulullah (s.a.v) Medine'ye hicret ettiği zaman Medinelilerin eğlenip
neşelendigi iki bayramları vardı. Hz. Peygamber Medinelilere özgü olan,
cahiliye izleri taşıyan bu bayramların yerine bütün müslümanların sevinip
eğleneceği İslâm'ın iki bayramını onlara haber verdi: "Allahu Teâlâ size,
kutladığınız bu iki bayramın yerine, daha hayırlısını, Ramazan bayramı ile
Kurban bayramını hediye etti" (Sünen-i Ebû Dâvud, Salat, 239). Bayram,
Ramazan çıkıp bayramın başladığı Şevval hilalini görmekle, havanın bulutlu
olması durumunda da Ramazan'ı otuz gün tutmakla başlar. Ramazan'ın yirmi
dokuzunda hilal görünürse, ertesi gün Şevval'in biridir ve bayram yapılır
(Sünen-i Ebû Dâvud, 3/306).