10 Mayıs 2025 Cumartesi

10 Mayıs 2025 Cumartesi 14:00 NE DÜŞÜNÜYORUM?.........................BAHÇE İŞLERİM

BAHÇE İŞLERİM

Uzun yıllar boyu toprakla uğraşmak, fidan ekmek, onları büyütüp yetiştirmek en önde gelen hayallerim arasındaydı. Belki de köy çocuğu olarak doğmamın genlerime işlemiş etkisi vardır. Hep yeşil bir bahçem, renk renk çiçeklerim, zamanı geldiğinde eğilip koparabileceğim mis gibi domateslerim olsun istemiştim. 

Emekliliğimde de olsa Rabbim nasip etti hamdolsun. Daha genç yaşta elim gücüm yeterken olsun isterdim. Ama nankörlük edemem, hayatımın sonbaharında da olsa  işte o hayalim gerçek oldu. Şükründen acizim.

Şimdi çok şükür bir değil iki bahçemiz var. Biri Burhaniye'deki yazlığımızda, diğeri de memleketim Susurluk'ta. Yazlığımız körfezde, kazdağlarına bakan bir sahil yerleşkesi. 1803 dubleks konut var.  Hepsi bahçeli. Geçen yıl doğalgaz da geldi, kışın bile 500 aile yaşamakta. Yazları çok daha kalabalık oluyoruz tabi. Marketler, havuz, çay bahçeleri, cami, iskele, yürüyüş yolları ve spor alanları dahil her şeyimiz var. 

1991'den beri gidiyoruz. Üç nesildir öyle böyle hayatımızda var.  Çocuklarımız orada büyüdü, şimdi sıra torunlarımda. Çalışırken iş yoğunluğundan uzun süreli kalamıyorduk. Çok defa okullar kapanınca önce ailemi gönderiyor, ben ancak hafta sonları yada tatillerde gidebiliyordum. Oradaki bahçemiz evimizin önü ve arkasındaki 40-50 metre karelik küçük bir toprak parçası. Böyle az bir yere bile zaman geldi 10-12 tane meyve fidanı sığdırdım. Bu arada kendiliğinden çıkıp büyüyen "Hüdaverdi" dediğimiz ağaçlarımız da oldu. Bazı yazlar sebze de yetiştirdik. Güllerim, sardunyalarım, yasemin ve melisalarım oldu bol bol. Böylece her yıl şekilden şekile girdi bahçemiz. Diktiğim her fidan bizi kendine bağladı, kesmek zorunda kaldığım her ağaç ise sanki ailemden bir parça gibi üzdü bizi.  

2012'de emekli oldum ama yine de uzun süreli gidip kalamıyoruz. İlk 4-5 yıl Haziranda gidip Ekimde dönebildik. O dönem bahçelerim de renkli ve canlıydı. Ramazanlarda ve iki bayramda da oradaydık. Bu bereketli dönemde hem meyvelerimizden hem ekip yetiştirdiğimiz sebzelerimizden bol bol yedik. 
Son yıllarda su sıkıntısı nedeniyle artık sebze ekemiyoruz. İki yıl önceki deniz kabarması sebebiyle tuzlu su 4 meyve ağacımızı kuruttu. Pandemiydi, torunlardı, altyapı ve üst yapı inşaatları derken bir beş yıl da öyle geçti. Yine de arada bir iki günlüğüne bile olsa Orjan'a gelip mevsime göre bahçeme bakım yapıyor yada yaptırıyorum.  

En son geçen hafta  yine Orjan'daydım. İşimizi gören bahçevan kadın sağolsun arka bahçemizi bellemiş. Her yıl olduğu gibi yine bazı kayıplar var. Geçen yıl hastalandığı için kesmek zorunda kaldığım emektar vişne ağacımızın bu kez çocukları da kurumaya yüz tutmuş sanki. Şeftalimizin yeni sürgünü de aynı akibete uğramış. Pembe güllerden biri ve sardunyalar da kurumuş maalesef. Muhtemelen geçen haftalarda yaşanan don olayı buna neden olmuş olabilir. Zeytinimizde, narımızda, asma üzümümüzde ve limonumuzda sorun yok gibi. Kalan güllerimiz pembesiyle, kırmızısıyla  daha yeni açıyorlar. Begonvilimiz bile bu kışı atlatmış görünüyor. Gidenlere üzüldüm, kalanlara sevindim. Bu haliyle bile arka bahçem oldukça güzel ve haziranda bizi görmeye hazır durumda. 

Bulvara bakan ön bahçemi de çabucak birini bulup temizlettim. Bahar yağmurlarından sonra tabi ki otlanıyorlar. Temizlenip bellenince güzelliği ortaya çıkıverdi. Kapıdaki sarmaşık gülümüz yaşlanmasına rağmen hala kırmızı kırmızı açmaya devam ediyor. Ne yazık ki ön taraftaki yasemin ve melisalar bu kışı atlatamamış. Bir on yıl var ki onların varlığına, kokusuna alışmıştık. Neyse ki çok sevdiğim hanımeli, zambaklarım ve lavanta çiçeğim gayet iyi durumda. Geçen yıl kestiğimiz eriğin ve çok sevdiğimiz elmanın yerine de tohumdan yeni sürgünler çıkmış. Bunlar da "Allahverdi" türünden nasiplerimiz. Büyütürüz inşallah.

Orjan'a zaten 6 aydır üzerinde çalıştığımız ÇALIŞTAY için sadece iki günlüğüne gelmiştim. Pazartesi günü saat 16.30 da yönetimle toplantı yapıp RAPORUMUZU ve EYLEM PLANIMIZI da teslim edince dönme durumu ortaya çıktı. Neticede arka bahçem zaten bakımlıydı ve ön bahçeyi de ben hallettirmiştim. Balıkesir'den beraber geldiğim arkadaşım hadi seni de götüreyim deyince  Orjan'dan aynı günde ayrılmış oldum. Çarşamba günü gelmeyi düşündüğüm Susurluğa daha pazartesi gecesinden ulaşmıştım.

Salı günü sabahı oradaki bahçemin işlerinde hep bana yardımcı olan yaşlı dostumla birlikte çalışmaya başladık. İlk işimiz neredeyse adam boyuna yaklaşmış otları temizlemekti. Çarşamba öğleye kadar otlar temizlenmiş, atıklar da tel çitin kenarlarına yerleştirilmişti. Perşembe günü o belleme yaparken ben de damlama hortumları döşedim. Gün gün bahçem çok daha güzel bir görüntüye kavuşmuştu. İki senelik 12 meyve fidanım dondan fazla zarar görmemişti. Çiçekleri yanmış, kiraz olmayacak. Ama bu sene şeftali ve nektarinden tadımlık yiyebileceğiz inşallah. Ayva da meyve yüklü. Nar, Hünnap, elma ve döngeli de görebiliriz. Zeytinleri  çok merak ediyorum.  Geçen sene  aldığımız ürünü bakalım bu sene alabilecek miyiz?

Dünden bu yana depoya su verdim. Döşediğim damlama sistemini kontrol ettim ve peyderpey suladım. Gerisi sağolsun bana haleflik eden akrabamız İbrahime kalmış. Zaman zaman  gelip sulasın. Yeni ektiğim gülleri kurutmasın. İstiyorlarsa yine geçen seneki gibi sebze de ekebilirler. Yazın geldiğimizde bizim de yüzümüze gülerler. Bahçemizin bakımlı haline evimizin penceresinden bakıp bakıp hamd ediyorum. 3-4 senelik masraf ve emek boşa gitmedi. Olanlardan yedik, yiyeceğiz. Yeniler de her yıl biraz daha serpilip büyüyorlar.  Nisandan Kasıma kadar ürün verecek çeşitlilikte meyvemiz var. 

Bu yıl asma üzümlerimizin arasındaki boş yerlere üç tane de yeni cins üzüm ektim. Birisi kokulu misket üzümü. Diğerleri çekirdeksiz manisa üzümü ile kara parmak üzümü. Zaten 10 tane askıya alınmış asma üzümüm var. Çoğu çekirdekli kara üzüm, sadece iki tanesi beyaz. Geçen sene maşallah o kadar ürün verdiler ki doğrusu şaşırdım kaldım. Doğrusu böyle olursa ne yapacağımı hiç düşünmemiştim. Allah kabul etsin bol bol komşulara, akrabalara dağıttım. Bu sene dondan dolayı daha az ürün alsak da bize yeter. Yetiştirdiklerimizi dalında görmek, uzanıp yemek daha büyük keyif. 

Bu bahçemiz 250 m2. Yıllardır bakılmamış, gürlük olmuş bir yerdi. Zamanında ekilmiş ağaçlar büyümüş, asma sürgünleri her yere dal budak salmış durumdaydı. İçine girip ağaca çıkmış bir asmanın salkım salkım el değmemiş kara üzümlerini gördüğümde buraya aşık olmuştum. O günden bu yana 4 yıldır burayı gönlüme göre bakıyor, ıslah ediyor ve geliştiriyorum. Selma hanımın pek bu işlerde hevesi yok. Ne yazık ki çocuklarımın da öyle. Ama bana da engel olmuyorlar. Ürünleri toplayıp getirdiğimde eşimin de sevindiğini, hoşuna gittiğini gözlerinin ışıltısından anlıyorum.  

Senede iki bazen üç kez kışın geliyorum Susurluğa. Biri ilaçlama için, diğeri budama için bazen de aşı yapmak üzere. Rahmetli annem 2020'de vefat ettiğinden bu yana sadece buradaki evimiz ve bahçemiz için geliyoruz. Eşim de kendi evinin hevesine bazen bana takılıp geliyor. Zaten yazın Orjan'a giderken, Ankara'ya dönerken, ayda bir de yazlıktayken beraber gelip bir hafta bazen on gün kalıyoruz. Benim için büyük yorgunluk ve masraf kapısı. Ancak buradaki işleri isteyerek ve severek yapıyorum.

Gelmeden önce telefon edip Halil İbrahimi ayarlıyorum. O da sağolsun geliyor. 2-3 gün içinde birlikte çalışarak işlerimizi hallediveriyoruz. Ben özellikle belleme gibi ağır işleri yapamıyorum. Aynı yaşta olmasına rağmen bu işleri hep Halil İbrahim hallediyor.  

Neticede bu bahar da Susurluk'taki bahçe işimizi tamamlamış oldum. İnşallah haziranda geldiğimizde önce dut bulacağız. Şeftali ve nektarin de olabilir. Temmuz ayında varsa sebzeler olmuş olur. Domatesin o dalındaki mis gibi kokusuna bayılırım. Salatalık, biber de varsa kebap neymiş, bana domates salatası yeter. Ağustos bu ürünlerin en bol olduğu zaman. Fasulyesi, mısırı, börülcesi de çıkar. Ekilmişse karpuz kavunları da görebiliriz. 

Fakat ağustos ayının en özlediğim mahsulü "kara incir"dir. Çok tatlı bir incirim var. Kazdağlarının dağ incirini aratmıyor. Çok sevmeme rağmen ne yazık ki fazla yiyemiyorum. Ama onu dalında görmek, bir kaç tanesini de olsa koparıp yemek ne büyük nimet bilemezsiniz.

Eylül ayının şampiyonu üzümdür. Armut ve elma dahil her meyve ve sebze boldur ama üzümün yeri bir başka.  Geçen sene anladım ki aynı domates gibi üzümün de fazlasını kış için değerlendirmek gerekiyor. Çocukluğumun geçtiği köyden dostlarım üzüm pekmezi yapıyorlarmış. Bize de teklif ettiler. Geçen sene olmadı ama bu sene düşünebiliriz. Zaten domatesin bol olduğu günlerde hemen her aile menemenlik domates yapar. Biz de yaptık, nasip olursa yine yaparız. 

Ekim ayı geldiğinde bizim Ankara'ya dönüş vaktimiz de gelmiş demektir. Fakat aksine zeytin olsun, nar olsun daha dalındadırlar. Zeytinin toplama zamanı Kasımdır. Nar da ekimin sonunda toplanabilir. Çaresiz iki yıldır vaktinden evvel topluyoruz. Narı kaynatıp suyunu çıkarmaya çalıştım ama henüz tam tatlanmamıştı. Pek istediğimiz gibi olmadı. Ama zeytin pekala iyi sonuç verdi. Hem Orjan'daki ağacımızdan hem de buradaki üç zeytin ağacımızdan yeşil çizik zeytin yaptım. Başlangıçta 3-4 defa suyunu değiştirip öyle kurunca gayet iyi oldu. Aradan kış geçti gelip bakınca renginin, lezzetinin, diriliğinin yerinde olduğunu gördüm. Sabah kahvaltılarımda o var. Yazın da geldiğimizde elimizin emeğini keyifle yiyebileceğiz inşallah. 

Hünnap, döngel yada muşmula daha geç oluyor. Ayva ise tam bir kış meyvesi. Kısaca bahçemizde altı ay boyunca toplanabilecek her türlü meyve var Allaha şükür. Rabbim sağlık ve hayırlı ömür versin yeter ki.  

7 Mayıs 2025 Çarşamba

07 Mayıs 2025 Çarşamba 22:30 ORJAN POSTASI III............................ÇALIŞTAY ÖNERİLERİ (I)

ÇALIŞTAY ÖNERİLERİ (I)

Hatırlanacak olursa ORJAN SİTE YÖNETİMİ ÇALIŞTAYI ile ilgili çalışmalar geçen yılın Kasım ayında başlamıştı. Hazırlık grubunun oluşumu ve üzerinde durulacak soruların belirlenerek katılımcılara dağıtılmasından itibaren altı ay içinde toplam 373 sayfalık bir ÇALIŞTAY RAPORU ortaya çıktı. Süreç nihayet 5 Mayıs 2025 Pazartesi günü Orjan’da yapılan final toplantısı ile de sonuçlandı ve EYLEM PLANI önerimizle birlikte yönetime teslim edilmiş oldu.

ÇALIŞTAY RAPORUMUZUN sonucunda 7 yıllık bir yol haritası öneriliyor. Ayrıca bu süreçte yapılması gereken önemli ve öncelikli işler var. Bunlar:

  1. KONUT YAPMA AMACININ SONLANMASI,
  2. KAT İRTİFAKLI TAPULARIN KAT MÜLKİYETİNE DÖNÜŞMESİ VE FERDİLEŞME-NİN (FERDİ MÜNASEBETE GEÇİŞ) TAMAMLANMASI,
  3. ANASÖZLEŞME DEĞİŞİKLİĞİ İLE 7339 SAYILI KANUNA İNTİBAK VE KOOPBİSE UYUM,
  4. KOOPERATİFİN SONLANMASI İLE İŞLETME VE YÖNETİM KOOPERATİFİNE DÖNÜŞÜMÜN GERÇEKLEŞMESİ,
  5. KONUT YAPI KOOPERATİFLERİNİN SİTE YÖNETİCİLİĞİ YAPAMAYACAĞINA DAİR YASAL SINIRA UYUM GÖSTERME,
  6. SİTE YÖNETİMİNE GEÇİŞ SÜRECİNİN BAŞLATILMASI, ETKİN YÖNETİLMESİ, TAMAMLANMASI VE YÖNETİM PLANI İLE ANASÖZLEŞMEYE DAYALI YASAL UYGULAMA TEMELİNDE İŞLER HALE GETİRİLMESİ,
  7. YÖNETİM PLANINI UYGULAMA, KOMPLE GÜNCELLEME VE TOPLU YAPILARA İLİŞKİN ÖZEL HÜKÜMLERE UYUM SAĞLAMA,
  8. TOPLU YAŞAM GEREKLERİ, ORJAN SİTE KURALLARI OLUŞUMU VE UYGU-LANMASI,
  9. İFRAZ-TEVHİD, DEVİR VE TAKAS DAHİL ORJAN MEVZİ İMAR PLANININ GÜN-CELLENMESİ GEREĞİ,
  10. SİTE YÖNETİMİNE GEÇİŞ SÜRECİNİN YÖNETİLMESİ,
  11. TOPLU YAPI (SİTE) YÖNETİMİNİN İŞLER HALE GELMESİ VE UYGULAMA, 

şeklinde 11 MADDELİK BİR GÜNDEM LİSTESİ oluşturuyor.

 

ÇALIŞTAY RAPORUMUZ belirlemiş olduğu 104 SORUN, 104 HEDEF VE 104 STRATEJİ İLE özet olarak işte bu 11 maddelik son derece ciddi ve önemli gündem için 2025’te başlayıp 2031’de sona erecek 7 YIL SÜRELİ ÜÇ AŞAMALI BİR GEÇİŞ SÜRECİ öneriyor. Bu detayları önümüzdeki günlerde internet üzerinden herkesin okuyabileceği bir platformda paylaşıma açmayı düşünüyorum. Dolayısıyla ÇALIŞTAY RAPORUMUZA ve içeriğine her Orjan’lı kolayca ulaşıp okuyabilecek.

Ancak ÇALIŞTAY RAPORUMUZ, evvela Orjan yönetimine ışık tutması açısından bu hususları içeren bir EYLEM PLANI ekinde sunulmuş bulunuyor. Zira söz konusu öneriler Orjan’ın mevcut gündemlerini ve içinde bulunulan güncel sorunları aşıp geleceğe uzanan bir vizyon oluşturmakta. Öte yandan bu liste pratikte bugüne kadar ötelenmiş ama daha fazla ERTELENMEMESİ GEREKEN STRATEJİK ÖNEMDE ÖNCELİKLİ İŞLERİMİZLE ilgili. Onları özetleyip vurgulayarak da yakın (2025-2027), orta (2027-2029) ve uzun vadede (2029-2301) önümüzü aydınlatıyor.

Bildiğiniz üzere önümüzdeki 29 Haziran 2025 tarihinde seçimli bir Genel Kurul var ve seçilen yönetim kurulu da 2027 Haziranına kadar iki yıl görev yapacak. Bu nedenle ÇALIŞTAY RAPORUMUZDAN alınan özet bilgilerle yeni seçilecek yönetime yararlı olması dileğiyle 2025-2027 dönemini kapsayan İKİ YILLIK KISA VADELİ BİR EYLEM PLANI sunmuş olduk.

Ne var bu eylem planının içinde? Ayrıntıya girmeden şöylece özetleyebilirim:

İlk olarak; 2025 YILI GENEL KURULUNA KADAR YAPILMASI GEREKEN İŞLER listelenmiş:

  1. 2025 Genel kuruluyla birlikte SİTE YÖNETİMİNE GEÇİŞİ başlatmak üzere bir YETKİ KARARI gündem önerisi, 
  2. 2025 Genel Kurulu için FERDİLEŞMENİN TAMAMLANMASINA DAİR bir gündem önerisi, 
  3. Yine 2025 Genel kurul gündemi için ORJAN SUYUNUN İYİLEŞTİRİLMESİ önerisi,  

İkinci olarak; ALINACAK YETKİ KARARLARINA DAYANILARAK 2025 YILI GENEL KURULU İLE 2026 GENEL KURULU ARASINDA YAPILMASI GEREKEN İŞLER:

  1. 2025 yılı yaz aylarında gerek ÇALIŞTAY RAPORU, gerekse başlatılan SİTE YÖNETİMİNE GEÇİŞ, FERDİLEŞMENİN TAMAMLANARAK KOOPERATİFİN SONLANDIRILMASI ile İŞLETME KOOPERATİFİNE DÖNÜŞÜM süreçleri hakkında Orjan ortaklarının bilgilendirilmesine yönelik birden fazla GENİŞ KATILIMLI BİLGİLENDİRME TOPLANTILARI yapılması, 
  2. Yönetim Planının uygulanmaya başlanması ile aynı zamanda KONUT YAPI KOOPERATİFLERİNİN SİTE YÖNETİCİLİĞİ YAPAMAYACAĞINA DAİR YASAL SINIRA DA UYUM sağlanması,
  3. Yönetim planı güncelleme komisyonu kurulması ve Güncelleme çalışmalarının başlatılması,
  4. Geçici Blok temsilcilerinin atanması ve atanan blok yöneticilerinin blok yönetimlerini kurmasına yardımcı olunması,
  5. Orjan suyunun kullanılabilir olması için karar verilen projenin ek ödemeleri ile projeye ilişkin ihale ve satın almaların yapılarak 2026 Genel kuruluna kadar gerçekleştirilmesine çalışılması,
  6. Ferdileşmenin (ferdi münasebete geçişin) tamamlanması,       

FERDİLEŞME meselesi 1163 sayılı yasanın 81.madddesi ile anasözleşmenin 64.maddesinini gereğidir bu nedenle de kooperatif için en önemli ve öncelikli yasal görev durumundadır. Bu nedenle öncelikle yarım subasmanların bitirilmesi için alınmış genel kurul kararlarına istinaden yasal görev ve yetkilerin tavizsiz kullanılarak konutların yapılmasına yönelik her türlü işlem ve tedbirin yerine getirilmesi gerekiyor.

Ayrıca, yılların birikmiş sorunu olan Kat irtifaklı tapuların kat mülkiyetine dönüştürülmesi için öncelikle Belediye ve Tapu müdürlüğünden gerekli bilgilerin alınması ve ortakların bilgilendirilerek yönlendirilmeleri kaçınılamaz bir zorunluluk. Ama bu sürecin ilerlemesinde Belediye, Tapu müdürlüğü ve anlaşmalı Tapu Kadastro mühendislik büroları ile birlikte hareket etmek, onların destek ve işbirliğini almak da şart.

Eylem planının üçüncü adımı 2026 YILI GENEL KURUL GÜNDEMİ VE ALINACAK KARARLARI ile ilgili:

1.  2025 Genel kurulunda alınan yetki kararları çerçevesinde; Yönetim planı güncelleme çalışmalarıyla oluşan I.taslağın, Blok yöneticilerinin atanmasında gelinen noktanın, Orjan suyunun kullanılabilir olması için uygulanan projenin, Subasmanlar konusunun ve Kat irtifaklı tapuların kat mülkiyetine dönüştürülmesi ile ilgili süreçlerde bir yıllık süre sonunda gelinen aşamanın GÜNDEM YAPILARAK 2026 yılı Genel Kuruluna bilgi verilmesi, görüşülüp değerlendirilmesi ve icap eden konularda YETKİNİN BİR YIL DAHA UZATILMASI ile ilgili karar alınması söz konusu olacaktır. 

2.  Orjan’ın sosyal yaşamı için önemli bir ihtiyaç durumundaki KÜLTÜR MERKEZİ YAPIMINA yönelik olarak Genel kurul gündemine bir gündem maddesi konulmalı ve gereken karar alınmalıdır. 

3.  KOOPERATİFLER KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR 7339 sayılı KANUN 21/10/2021 tarihinde yasalaştı. Bu kanunun 3, 4, 15 ve 18.maddeleri “Kooperatif Bilgi Sistemi (KOOPBİS)” ile ilgilidir. Ancak 7339 sayılı kanun KOOPBİS dışında Genel kurullar, yönetim ve denetim kurulları ile Dış denetime ilişkin hükümler de ihtiva etmektedir. Özellikle MADDE 11 ile ciddi önemde bir düzenleme yapılmış ve 1163 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci ve ikinci cümleleri değiştirilmiş. Bu maddenin anasözleşmemizdeki karşılığı ise 64.madde oluyor. Genel olarak ve özetle bu madde FERDİLEŞME VE KOOPERATİFİN AMACINI GERÇEKLEŞTİREREK SONLANMASIYLA İLGİLİ.

Ayrıca bu değişiklikler son derece ciddi bir UYARI da getiriyor. Çünkü söz konusu madde ile; 1163 sayılı Kanuna eklenen GEÇİCİ MADDE 9 “Kooperatifler ve üst kuruluşları, anasözleşmelerini en geç üç yıl içinde bu Kanun hükümlerine intibak ettirmek zorundadır. Anasözleşmelerini intibak ettirmeyen kooperatif ve üst kuruluşları dağılmış sayılır” hükmünü amir. Bu husus gayet açık ki; kanun 2021’de çıktığına göre süre 2024’de dolmuş olup uzatmalarla birlikte en son 2026 GK’da anasözleşme değişikliği ile istenen uyumun gerçekleşmesi kaçınılmaz.

Bu nedenle 2025 te de devam eden KOOPBİS’e uyum çalışmaları 2025 genel kurulunda, olmazsa 2026’ya kadar tamamlanarak KANUNUN ÖNGÖRDÜĞÜ DİĞER HUSUSLARLA BİRLİKTE en geç Haziran 2026 GK için hazırlanacak anasözleşme değişikliğinin gündeme getirilmesi ve onaylanması gerekiyor.

ÇALIŞTAY HAZIRLIK GRUBU olarak bizler bugün verdiğimiz sözü tutmuş, ekli ÇALIŞTAY RAPORUMUZU ve EYLEM PLANI ÖNERİMİZİ yönetime teslim etmiş bulunuyoruz. Böylece üstlendiğimiz emaneti yönetimimizin emin ellerine tevdi etmiş olduk. Biz görevimizi altı ay gibi bir sürede tamamladık ama Orjan için süreç devam ediyor. Üstelik pek çok ertelenmiş/ötelenmiş iş de bizleri bekliyor. Adeta yeni bir dönemin eşiğine, adeta bir yol ayrımının başına gelmiş bulunuyoruz.

Şayet “Geleceği inşa etmek bugünden başlar” diyerek bu işleri gündeme alıp müşterek sorumluluk ve mutlak bir koordinasyon içinde daha fazla gecikmeden halledebilirsek hep birlikte ve kendi çabamızla GELECEĞİMİZİ OLUŞTURMUŞ OLACAĞIZ. Umarız bütün bu işler 60 yıllık sürenin bittiği 2038’e kalmaz, panik yaşamadan, karmakarışık olmadan vakitlice başlanıp bitirilir. 2027 yazından itibaren Orjanda SİTE YÖNETİMİNİN faaliyet yıllarını sağlıkla görmüş ve yaşamış oluruz.

Aksi halde 2025’te başlayıp ancak 7 yılda ve 2031’e kadar sorunsuz olarak bitirebileceğimiz bir süreci 2038’in önüne yığmış, kendimizi zora sokmuş oluruz. Umarım aklıselim galip gelir ve ertelene ötelene birikmiş sorunlarımızı emrivaki bir yasal düzenleme yada bir mahkeme kararı gelmeden halledebiliriz. Aklın yolu da bu değil midir?