2 Şubat 2022 Çarşamba

02 Şubat 2022 Çarşamba 16:30 ORJAN POSTASI..................................Orjan’ın “gordion”u

Orjan’ın “gordion”u

Orjan kooperatifinin amacının gerçekleşmiş olduğunu, er geç 634 sayılı kanun uyarınca “site yönetimine” geçilmesinin YASAL BİR ZORUNLULUK olduğunu sürekli vurguluyorum.  Ayrıca bu geçiş sürecinin de kolay olmayacağını, emek, birliktelik ve zaman gerektirdiğini de defalarca hatırlattım. Peki, bu geçiş nasıl olacak? Nasıl bir yol haritası var önümüzde? Şimdi de 3-4 hafta boyu inşallah bu konu üzerinde yazacağım.

Konuya öncelikle “neden buna mecburuz?” sorusunu açıklığa kavuşturarak başlayalım. Yani “neden site yönetimine geçmek zorundayız, başka bir tercih imkânımız var mı?” Biliyorsunuz 1163 sayılı yasa üzerinde geçen Ekim ayında bir değişiklik yapıldı. 52 yıllık kanunda, uygulamada ortaya çıkan sorunları çözmek için 7339 sayılı yasa ile yapılan değişiklikler 26 Ekim’de Resmi Gazete’de yayımlandı ve yürürlüğe girdi. Yeni Kanunun yürürlüğe girmesiyle kooperatifler artık varlıklarını ömür boyu sürdüremeyecekler.

İster konut ister işyeri amaçlı olsun, bütün yapı kooperatifleri ana sözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip konutların veya işyerlerinin ortaklar adına tescil edilmesiyle amaçlarına ulaşmış sayılacak ve dağılacaklar. Ancak amacı ve adı değiştirilirse o takdirde dağılmaya ilişkin hükümler uygulanmayacak.

Bu sebeple işlevini tamamlayan kooperatiflerin derhal Genel Kurul’u toplayarak tasfiye sürecini başlatmaları gerekiyor. Genel Kurul toplanmıyor veya kooperatifin dağılması yönünde karar alınamıyorsa konu dava konusu edilebilir. Ayrıca işlevi sona erdiği halde, ana sözleşme değişikliğiyle kooperatifin amacı ve adı da değiştirilmemişse kooperatif ortakları dava açarak kooperatifin dağılmasını mahkemeden isteyebilirler. Bu durumda mahkemenin vereceği kararla kooperatifin dağılması ve kapatılması sağlanabilecek.

Daha önce bu zarureti ilgili yasal belgeler açısından tek tek ele alıp açıklamıştım. Tekrar etmeyeceğim. Ancak, gerek 1163 ve 634 sayılı kanunlar, gerekse de ana sözleşme ve yönetim planımızın bizi SİTE YÖNETİMİNE GEÇİŞ istikametinde zorladığını bir kere daha vurgulamakla yetineceğim. Ne kadar ertelersek erteleyelim bundan kaçışımız yok. Kooperatif mi site yönetimi mi gibi bir tercih imkânımız hiç yok. O yüzden hala “ne getirir ne götürür bir bakalım, ona göre karar verelim(!)” gibi oyalanmanın da hiç gereği yok.  

Geriye “süreç içinde ne yapılabilir?” sorusu kalıyor. Yani “site yönetimine geçelim ama kooperatif dağılmasın” düşüncesi. Bu da abesle iştigal ama yine de kafalarda bir soru işareti kalmasın, açıklayalım.

KOOPERATİFLER “SİTE”LERİ YÖNETEBİLİR Mİ? Kanuna göre işyeri yapı kooperatifleri gibi, konut yapı kooperatifleri de ana sözleşme değişikliği yapmak suretiyle amacını değiştirerek, tasfiyeden dağılmaktan kurtulabilir ve varlığını sürdürebilirler. Ancak, kooperatifin varlığı bir şekilde (Mesela bizim için sözkonusu olabilecek işletme kooperatifine dönüşme gibi) devam etse bile inşaatı tamamlayıp FERDİ MÜLKİYET TAPULARINI ORTAKLARA DAĞITTIKTAN SONRA artık o KOOPERATİFLER SİTEYİ YÖNETEMEZLER. Bu yazlık siteler için de, kışlık siteler için de sanayi siteleri için de geçerlidir.

Ülkemizde bu husus yeterince bilinmediği için kooperatifler tapu verdikleri halde on yıllardır siteleri yönetmeye devam ediyorlar. Malikler de haklarını bilmedikleri için bunu olağan görüyorlar maalesef.

Kanundaki yeni değişikliklere uyum için üç yıllık bir süre konulmuş. Yani, 31.12.2023 tarihine kadar gerekli düzenleme ve uyum adımlarını atmak zorundalar. O halde bu ÜÇ YILLIK GEÇİŞ SÜRECİ bizim için son derece önemli ve stratejik. Çünkü nihai kararımızı verip süre sona ermeden kooperatifin dağılmasını /ya da değişiklik suretiyle yoluna devam etmesini tercih edeceğiz.

Ama her halukârda kooperatifimizin ana sözleşmesini en geç 3 yıl içerisinde bu kanunla getirilen yeni yasal düzenlemelere uyarlamamız gerekiyor. AKSİ HALDE KOOPERATİF KENDİLİĞİNDEN DAĞILMIŞ SAYILACAK. Bu noktada bir boşluk doğmuş olur mu? Hayır. Yönetim plânına göre temsilciler kurulu ya da toplu yapı temsilciler kurulu oluşuncaya kadar, bu kurulun görevlerini üstlenmek, yetkilerini kullanmak ve kurulun oluşması için geçici yönetici/yönetim kurulabiliyor.

Peki, bu geçici yönetim aslolan site yönetimine geçişi nasıl sağlayacak. Bu noktada ilk ve öncelikli sorun FERDİ MÜLKİYETE GEÇİŞ oluyor. Bu mesele adeta Orjanın bir tür Gordion/kördüğümü haline gelmiş durumda. Bunca yıldır beklenense, vizyon sahibi bir yönetimin gelip, artık bu düğümü çözmesi.

Anadolu’da doğan bu efsaneyi bilirsiniz. Yeni bir lider arayışında olan Friglere bir kahin tarafından, şehre öküz arabası ile giren ilk adamı kral ilan etmeleri söylenir. Bu kişi kağnısıyla kente giren yoksul bir köylü, Midas'ın babası, Gordios olur. Gordios, kral ilan edildikten sonra öküz arabasını Frig tanrısı Sabazios tapınağına adar. Araba kızılcık dallarından bir düğümle tapınağa bağlanmıştır ve bu düğümü çözecek kişinin Asya'nın hakimi olacağı söylentisi ile ünlenir. İşte Büyük İskender de Gordion'a geldiğinde (MÖ 334) düğümü çözmeye çalışır ama başaramaz. Sabrı tükenince öfkeyle kılıcını çekip düğümü keser. Böylece gerçekten de Asya’nın hakimi olur.

Konumuza dönersek elimizde bulunan tapular KAT İRTİFAKLI. Kat irtifakı kısaca, “arsa üzerinde başlanacak inşaata yönelik mülkiyet hakkı” olarak tanımlanıyor. Ülkemiz uygulamasında; kat irtifakı tapusu, arsa tapusu ve kat mülkiyeti tapusu şeklinde üç tür tapu bulunuyor. O nedenle kat irtifakı tapusu, arsa tapusu ile kat mülkiyeti tapusu arasında bir ara form niteliğinde. Yani inşaat süresinde geçerli olan, geçici bir belge.

Arsa tapusunda herhangi bir inşaat bulunmaz. Kat irtifakı tapusu için inşaatın başlanmış ama tamamlanmamış olması gerekir. Kat mülkiyeti tapusunda da artık tamamlanmış bir inşaat yani “bina” vardır. Yani sözün özü, SADECE YÖNETİM PLANI HAZIRLAMA VE KAT İRTİFAKI TAPUSU FERDİLEŞMEYE/FERDİ MÜLKİYETE GEÇİŞİ SAĞLAMIYOR.

Bizim gibi kooperatiflerde 634 sayılı yasa kapsamında bir site yönetimi kurulabilmesi için konutların fiilen teslim edilmiş ve içinde yaşanmaya başlanmış olması da site yönetimi için yeterli değil. 17.maddedeki şartlar tamamlanır ve ana gayrimenkulün tek maliki olan kooperatif yönetimi tarafından tapuya tescil edilirse işte o zaman site yönetimi oluşturma hazırlıkları başlayabilir. Bir başka deyişle yapının ortaklaşa/hisseli olduğu durumlarda 634 sayılı kanun uygulanamaz ve site yönetimi oluşturulamaz.

17.nci madde 634 sayılı kanunun “Kat Maliklerinin ve Kat İrtifakı Sahiplerinin Hakları” başlıklı “ÜÇÜNCÜ BÖLÜM”ünde yer alıyor. Son derece önemli ve dikkat çekici bir madde:

“Madde 17 – Kat irtifakı sahipleri, ortak arsa üzerinde yapılacak yapının, sözleşmede yazılı süre içinde başlaması ve tamamlanması için kendilerine düşen borçların yerine getirilmesini, karşılıklı olarak isteme ve dava etme hakkına sahiptirler.

Kat irtifakı sahipleri yapının tamamlanması için kendi aralarından veya dışarıdan bir veya birkaç kişiyi yönetici olarak tayin edebilirler. Kat mülkiyeti yöneticisinin görev, yetki ve sorumluluklarına dair hükümler, bu yönetici hakkında da uygulanır.

Kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde yapı fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi anagayrimenkulün yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanır.”

Madde öncelikle, kooperatifin “ana sözleşmesinde yer almayan “temizlik, güvenlik vb.”konularda ortaklarına hizmet verebilir mi?” sorusuna cevap veriyor.  Nitekim maddenin ikinci fıkrası kooperatif yönetimini işaret etmekte. Yani çok bilinçli olmasa da kooperatif yönetimi konutlar tamamlanıncaya kadar bir tür geçici yönetici konumunda. Bu nedenle söz konusu geçiş sürecinde gerekli olan her şey mümkün olan sistem içinde siteye hizmet için sunulabilir. Zira geçici yönetimin amacı geçiş döneminde sitenin, işbirliğinin, iş ve amaçlarının çözülmesi. Ama tabi ki bu ilanihaye sürecek bir görev değil.

Site yönetim planına göre kanuni süre içinde ve çift başlılığa meydan vermeyecek şekilde ortak yönetim ve denetim kurulları olabiliyor. Bu da doğru.  Ancak temel şart, bu süre içinde projenin tamamlaması. Orjan’da konutlar biteli çok olmuş. 9 adet konut çeşitli sebeplerle bitmemiş ama bu da bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başladığı için (634/17.nci madde ikinci fıkra) asla geçerli bir mazeret değil. İnsanların çoğu da maalesef işleyen bir site yönetimi altında yaşadığını sanıyor. Konunun ayırdında değil.

Kooperatifimiz işte bugüne kadar bu işlevi üstlenmiş durumdaydı. Ancak konutların iskan alarak tamamlanmış olması sadece onları değil, kooperatifin varlığını da sonlandırmış bulunuyor. Öte yandan site yönetimi süreci daha kat irtifakı kurulurken (1982-85) tapuya tescil edilen yönetim planı ile başlamıştı. FERDİLEŞME/FERDİ MÜLKİYETE GEÇİŞ BU SÜRECİN EN KRİTİK VE SOMUT ADIMI. ADETA ORJAN’IN GORDİONU YANİ ÇÖZÜLMEYİ BEKLEYEN KÖRDÜĞÜMÜ. Ardından 634 sayılı yasa ve yönetim planına göre kat malikleri kurulunun oluşmasıyla; yönetim planının güncellenmesi ve site yönetiminin işlemesi başlamış olacak.

Yol haritamızda hiç mi alternatifimiz yok? Var elbette ama bu site yönetimine geçişle değil kooperatifin dağılması ya da işletme kooperatifine dönüşmesi seçeneği ile ilgili. Üç yıllık süre içinde önümüzde ana sözleşme ve yönetim planı değişikliği ister istemez gündemde olacak. Önerim şu: bu süre zarfında kooperatifi kanuna uygun hale getirip devam ettirmeye uğraşacağımıza, enerjimizi İŞLETME KOOPERATİFİNE DÖNÜŞÜM İÇİN  sarf edelim. Onu planlayıp, onun anasözleşmesini düzenleyelim. Bu arada başta ferdi mülkiyete geçiş olmak üzere yönetim planımızı da kendimize göre yeniden yazalım. Böylelikle de önümüzdeki kördüğümü çözerek, bizi içinde hapseden şu fasit daireden çıkmış olalım.

Bu yüzden gelecek hafta bu sürecin kilit önemdeki konusu FERDİ MÜLKİYETE GEÇİŞİ ele alacağız. Sağlıkla ve esenlikle kalın.

31 Ocak 2022 Pazartesi

01 Şubat 2022 Salı 07:30 ESMÂ-ÜL HÜSNA.........................................Allahü teâlânın 99 güzel ismi (I)

Esma ül Hüsna ile Dua şiirleri

İnşallah 10 gün sonra yani 2 Şubat Çarşamba günü yeni bir üç aylara daha gireceğiz. Bu arada Coronalı günler de devam ediyor. Bu covid-19 ile birlikte pandemide yaşayacağımız üçüncü üç aylar olacak.

Bu yıl Allah nasip ederse üç aylar boyunca her gün; Cenabı Hakkın 99 isminden (Esma ül Hüsna) bir esma eşliğinde "Dua şiirlerimi" paylaşacağım.

Dua, bizim en önemli kulluk göstergelerimizden. Yaratıcımıza karşı yöneliş ve teslimiyetimizin ifadesi. Rabbimize her seferinde aracısız perdesiz yakarış ve yakınlık vesilesi. O yüzden duayı Rabbimizin huzurunda olduğumuzu bilerek, hissederek yapmak ne büyük lütuf.

Bir şair değilim, ama terennüm ettiğim duaların çoğunda bir şiir ahengi bulduğumu da söylemeliyim. Fark ettim ki Esma ül Hüsna manaları da duaya dönüşebilir. Hem de şiirsel bir münacaatla.

Niyet ettim, Allah izin verirse bu üç ayların manevi ikliminin izinden giderek yarından itibaren sırasıyla herbir Esma ül Hüsna'yı dua şiirler halinde sizlerle paylaşmaya gayret edeceğim.

Hata ve kusurum olur ise o bana aittir. Rabbim niyetime bağışlasın. O yüceler yücesidir. En güzel isimler 'O'nundur ve ancak ona hamdü sena edilir.

Kaynak <https://www.blogger.com/blog/post/edit/5499120497555193445/4164702608736858480


Henüz Recep ayına 9 gün var. İlk dokuz esma ile bu yılki üç ayları karşılamış olalım.

Esmâ-ül hüsna, Allahü teâlânın güzel isimleri demek. Tirmizi’de bildirilen 99 ismi şunlar:

1- Allah: Her ismin vasfını ihtiva eden öz adı. Kendinden başka ilah bulunmayan tek Allah

Ey bir tek ve en büyük olan!

Senden başka ilah yoktur

Ki sen rabbim olan "Allah"sın

Alemlerin sahibi olansın

Sana inandım, sana yöneldim

Kuvvet ve kudretin yücedir

Günümü hayr, akibetimi güzel eyle

Kaynak <https://www.facebook.com/photo/?fbid=7249765571707759&set=a.7246989635318686> 

2- Er-Rahmân: Dünyada bütün mahlûkata merhamet eden, şefkat gösteren, ihsan eden

Ey bütün mahlûkata ihsan eden!

Merhamet ve şefkatin boldur

Ki sen ayırd etmeyen "Er-Rahmân"sın

Yarattığın her mahlûk rahmetine muhtaç

İşte sana sığınıp, sana dayandım

Sonsuz ihsanından lutfeyle bana

Geçmişe merhamet, geleceğime rahmet eyle

Kaynak <https://www.facebook.com/photo/?fbid=7257244647626518&set=a.7246989635318686> 

3- Er-Rahîm: Ahirette, sadece müminlere acıyan, merhamet eden

Ey merhameti bol rabbim!

Sen affedicisin, bağışlamayı seversin

Ki bir adın müminler için "Er-Rahîm"dir

Ne olur beni de affet

Merhametlilerin en merhametlisi

Esirge sevdiklerimi, ailemi

Günümü makbul, dualarımı kabul eyle

Kaynak <https://www.facebook.com/photo/?fbid=7266024056748577&set=a.7246989635318686> 

4- El-Melik: Mülkün, kâinatın sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olan

Ey Mâlikü'l-mülk!

Bu kâinatın tek sahibi 

Ki bu yüzden "El-Melik'sin

Hükmün ezelden ebede mutlak

Nefsim, canım, hayatım sana ait

Kabul eyle münacatımı

Ömrümü ak, bahtımı açık eyle

Kaynak <https://www.facebook.com/photo/?fbid=7274832099201106&set=a.7246989635318686> 


Günlerden bir cuma, müminlere bayramdır bugün

Selam, rahmet ve bereket üzerimize yağsın bugün


HAYIRLI CUMALAR

5- El-Kuddûs: Her noksanlıktan uzak ve her türlü takdîse lâyık olan

Ey her türlü takdise layık olan! 

Bütün noksanlıklardan uzak

Ki kemal sıfatlarla muttasıf "El-Kuddûs'sün

Yalnız sensin pak ve tertemiz olan

İznin ve yardımınla sabaha çıktık

Kudretin elinde dönüşümüz de sanadır

Günümü hayırlı, hanemi pak eyle

Kaynak <https://www.facebook.com/photo/?fbid=7282819358402380&set=a.7246989635318686>

6- Es-Selâm: Her türlü tehlikelerden selamete çıkaran. Cennetteki bahtiyar kullarına selâm eden

Ey yüce Mevlam!

Selâtı selam olsun sana

Ki bir adın da 'Es selâm'dır

Her eksiklik, acz ve kusurdan uzak

Esenlik kaynağı, selâmete çıkaransın

Selam olsun sevdiklerine, sevenlerine

Esenlik ver, afet ve kederlerden emin eyle

Kaynak <https://www.facebook.com/photo/?fbid=7291441360873513&set=a.7246989635318686> 

7- El-Mü’min: Güven veren, emin kılan, koruyan, iman nurunu veren

Ey iman nurunun kaynağı!

Güven veren, emin kılan

Ki va'dinde sadık 'El-Mü’min'sin

Her türlü kötülükten koruyup

İman ışığımı yakansın

Sana inandım, sana sığındım

Azabından güvende, zulmetten emin eyle

Kaynak <https://www.facebook.com/photo/?fbid=7296767710340878&set=a.7246989635318686> 

8- El-Müheymin: Her şeyi görüp gözeten, her varlığın yaptıklarından haberdar olan

Ey yaratan ve görüp gözeten!

Kâinat senin korumanla döner

Ki tasarrufun haktır, 'El-Müheymin'sin

Her şeyi varacağı menzile ulaştıran

Korku ve endişeden emin kılansın

İmanımızı koru, kalplerimizi temizle

Yüzlerimize aydınlık, gönüllerimize ferahlık ver

Kaynak <https://www.facebook.com/photo/?fbid=7302141296470186&set=a.7246989635318686>  

Eş- ŞâfiHastalara şifa veren, Şifayı yaratan, şefaat eden, şifalandıran, şifanın tek kaynağı olan

Ey insanların Rabbi!

Şifayı veren, onu yaratan,

Ki şifanın tek kaynağı 'Eş- Şâfi’sin

Senin vereceğin şifâdan başkası yoktur

Şu salgın hastalığı üstümüzden kaldır

Sıkıntılarımızı gider, kalplerimizi şifalandır

Öyle şifâ ver ki hiç bir hastalık bırakmasın

Kaynak <https://www.facebook.com/photo/?fbid=7307418302609152&set=a.7246989635318686>

31 Ocak 2022 23:30 Pazartesi CORONA GÜNLERİ...............................Üç ayların eşiğinde

Üç ayların eşiğinde

Bugün 31 Ocak 2022 Pazartesi. Dünyada Virüsün ortaya çıkmasının üzerinden 769 gün geçti. Coronavirüs salgını ülkemizde de 690.ncu gününde. Zaman ne hızlı akıp gidiyor, 2022'nin ilk bir ayı geçti bitti bile. 

Son on günümüz soğuk ve karlı geçti. Özellikle istanbul için geçen hafta salı çarşamba günleri zor bir sınav oldu. Ama bir yandan da yıllardır böyle bereketli kar görmemiş, yaşamamıştık. Nankörlük edemeyiz. Kuraklığın ilacı, bereket kaynağı şu beyaz kar örtüsü için şükürler olsun.

İki gün sonra yeni bir manevi iklime daha giriyoruz. 2 Şubat Çarşamba günü üç ayların başlangıcı, Recep ayının biri oluyor. Perşembeyi Cumaya bağlayan akşam da bu yılın ilk kandili, yani Regaip gecesini idrak edeceğiz.

Şubat ayının sonunda 27 Şubat Pazar gecesi mirac kandili. 4 Mart Cuma günü Şaban ayı girmiş olacak. 13 gün sonra, 17 Mart Perşembeyi cumaya bağlayan gece de berat kandili. Takip eden ayın başında, yani Nisanın 2'sinde mübarek ramazan başlamış olacak. 27 Nisan çarşamba inşallah kadir gecesi. 4 gün sonra arefe. 2 Mayıs pazartesi günü de ramazan bayramına kavuşacağız.

Omicron varyantı 19 Ocakta bir günde 4.232.499 vaka ile tüm zamanların zirvesine ulaşmıştı. Dün itibariyle vaka sayısı 2.133.507 olmuş. 7 günlük ortalama 3.282.704 görünüyor. Geçen hafta bu rakam 3.290.395 idi. Arada çok az bir fark olmasına karşılık eğrinin ucu sanki artık aşağıya dönmüş gibi. Bazı uzmanlar şubat sonuna kadar vakaların böyle bir plato çizeceğini, sonra da düşüşe geçeceğini söylüyorlar. Acaba haklılar mı?

Mesela Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca bugün yaptığı paylaşımda: "Virüsle mücadelede zorlu dönemi geride bıraktık. Uygulamakta olduğumuz kişisel tedbirler dışında hayat normale yakın. Salgın halen gündem olmaya devam etse de, kısa süre zarfında bunun da değişeceğinden emin olun. Bu noktaya gelişimizde aşının rolünü ise asla unutmayın" demiş.

Hafta başında da “Omicron varyantı salgının son bulmasının umudu olabilir. Bilimsel çalışmaların sonuçlarına göre aşı olmuş kişiler omicron ile karşılaştıklarında hem hastalığı kolay atlatıyor hem de bağışıklık seviyesi yükseliyor. Aşınızı olarak yarın için umutlu olun. Salgın gündemden çıkacak” demişti. İnşallah diyelim, inşallah bu mübarek üç aylar salgının da sonu olur.

Ancak bu arada dünyada bugüne kadarki toplam vaka sayısı 376 milyonu (376.186.897) geçmiş bulunuyor. Can kayıpları da 5,7 milyona (5.684.323) yaklaşmış durumda. Bir haftada vakalar (376.186.897-353.280.402) 22.906.495 kadar yani %6,48 oranda, can kayıpları ise (5.684.323-5.617.615) 66.708 yani %1,19 oranda artmış.

Bizde de toplam vaka sayısı 11 milyona (10.743.975) dayanmış durumda. Can kayıpları da 88 bine (87.853) yaklaşmış bulunuyor. Bir haftada vakalar (10.743.975-10.138.245) 605.730 kadar yani (605.730/10.138.245) %5,97 oranda, can kayıpları ise (87.853-86.562) 1.291 yani (1.291/86.562) %1,49 oranda artmış görünüyor. Bu durumda bir haftalık vaka artış hızı dünyada %6,48 iken bizde %5,97 olmuş. Vefatlara baktığımızda artış hızı bu hafta itibariyle dünyada %1,19 iken bizde %1,49 gösteriyor.  Buna göre vaka artış hızında biraz geride, vefatlarda ise azıcık öndeyiz.

Vakalar dünyada yönünü aşağıya çevirmişken ülkemizde yeni yeni rekor denemeleri yapmakta. Son haftada maalesef peşpeşe böyle zirveler gördük yaşadık: 28 Ocakta 93.586, 29 Ocakta 94.783 oldu. Dün 30 Ocakta 88.145'e indi ama bu beklediğimiz sonun başlangıcı mıdır değil midir onu henüz bilmiyoruz. Çok şükür ki bu durum vefatlara bire bir yansımıyor. 1 Eylülde 290, 2 Eylülde 283, 26 Aralıkta 318, 30 Aralıkta 281 ve 15 Ocakta 344 olmuştu. Son hafta sadece 28 Ocakta 210'u gördük. Ancak bir haftalık ortalama günlük vefat sayısı 200'ün altında, yani 184 seviyesinde.

Vaka/test sayısı oranı haftalık ortalama %19,48 olarak gerçekleşmiş. Geçen hafta bu oran %17,04 idi, daha önceki hafta ise %17,01 olmuştu. Görünen o ki oranda belli bir yükselme var. Kaldı ki ortalama vaka/test sayısı oranları Eylül ayı başında 6,95%, Ekimde 8,03%, Kasımda 7,4%, Aralıkta 6,1% seviyelerindeydi.

Vefat/Vaka oranı ise bu hafta ortalama olarak binde 83 gerçekleşmiş. Geçen hafta bu oran binde 87 idi, daha önceki hafta ise binde 90 olmuştu. Görünen o ki oranda aksine belli bir azalma var. Kaldı ki ortalama vaka/test sayısı oranları Eylül ayı başında binde 90, Ekimde binde 89, Kasımda binde 88, Aralıkta binde 87 seviyelerindeydi.

Dr. Fahrettin Koca dün yaptığı bir açıklamada da; “Omicron varyantına bağlı vaka sayılarındaki artış salgının ilk dönemlerindeki sonuçlara sebep olacak bir artış değil. Toplum önemli ölçüde aşılı. Hastalık hafif seyrediyor. Tedbir ise halen şart. Aşı (Turkovac) ve kişisel tedbirler ile salgın gündeminden çıkma zamanı” dedi.

İyileşme/Vaka sayısı oranına baktığımızda; son hafta ortalama 91,69% olarak gerçekleşmiş. Geçen hafta bu oran 90,83%  idi, daha önceki hafta ise 89,93% olmuştu. Görünen o ki bu oranda da belli bir yükselme var. Ancak ortalama İyileşme/Vaka sayısı oranları Eylül ayı başında 92,32%, Ekimde 92,4%, Kasımda 93,1%, Aralıkta 94,7% seviyelerindeydi. Demek ki şu anda bu seviyelerin gerisine düşmüş durumdayız.

Ülkemizde bugün itibariyle 1.doz aşı yapılma oranı % 92,51'u 2.doz aşı yapılma oranı da % 84,42'yi bulmuş durumda. Buna göre 1.doz uygulanan 57.422.636, 2.doz uygulanan 52.399.906, 3.doz uygulanan 25.021.472, 1.,2. ve 3.doz toplamı ise 141.981.790'i geçmiş bulunuyor.

Geçen hafta 1 doz aşı olmuş 18 yaş üzeri nüfus 92,39%, 2. doz ortalaması ise 84,23% olmuştu. Ayrıca toplamda 140.938.758 doz aşıya ulaşılmıştı. Bu sayılara bakılırsa oransal artış hala düşük. Bir hafta içinde (141.981.790-140.938.758) 1.043.032 doz aşı yapıldığı bununda ortalama olarak bir günde (1.043.032/7) 149.005 doz aşıya denk geldiği görülüyor. Oysa geçen hafta bu sayı  244.081 idi. Buradan aşılama hızında bir gerileme olduğu açıkça görülebiliyor. 

Sayın Koca 29 Ocakta: “Artan vaka sayıları konusunda sağlık bakanınız olarak yüksek sesle söylüyorum. Endişe etmeyiniz. Hastalık eski günlerindeki gücünde değil. Grip olan vatandaşlarımızın sayısını günlük olarak ilan etsek benzer manzaralarla karşılaşırız. Müsterih olunuz” açıklaması yaptı.

Bu yüzden vaka sayılarında görülen Omicron varyantı kaynaklı artış umut kırıcı olmamalı. Anlaşılan virüs eski gücünde değil. Salgının endişe verici dönemi inşallah artık geride kaldı. Tedbirlere uyarak, aşılarımızı aksatmadan hayatımıza devam edeceğiz. Artışlar hız kesmiş görünüyor. Dünyanın gündemi de giderek normale dönmekte. Artık kendi aşımızla kendi gücümüzün sahibiyiz. Aşı tercihinde benim de tercihim Turkovac.