Su
══════₰ஜ۩¥♥¥۩ஜ₰═════
══════₰ஜ۩¥♥¥۩ஜ₰═════
Suya yazıyorum artık yüreğimdekileri.
Ne taşıyor,
Nede haddini aşıyor…
İbrahim Tenekeci
══════₰ஜ۩¥♥¥۩ஜ₰═════
Su; akıp giden zaman gibi, hayat gibi…
Biteviye akıp giden zamana benziyor. Hatta hayatın bizzat kendisine.
İçimi sağlık, seyretmesi zevk, sesi huzur kaynağı.
Tabloları fotoğrafları bile hep güzel, zarif, çekici.
Sanki bildiğimiz, özlediğimiz biryerleri andırıyor lakin, bilemiyoruz.
Sanki bildiğimiz, özlediğimiz biryerleri andırıyor lakin, bilemiyoruz.
Çağlayan, coşan, durulan, nazlı nazlı süzülen, sonra
yine köpürüp bentler yıkan, kayaları delen ele avuca gelmez bir tabiatı var.
İnsan gibi...
Hep hareket halinde, akan geri gelmiyor. Öyle
sanıyorsunuz ama gördüğünüz şey biraz önce baktığınızın aynı değil. Biraz sonra
avucunuza nasıl geleceği de meçhul.
Aynı ömür gibi...
Anasından buhar olarak yükseliyor gökyüzüne.
Bulutlardan çözülüp rahmet olarak iniyor yer yüzüne. Süzülüp iniyor toprağın
derinliklerine. Sonra da kaynaklardan, göz göz pınarlardan tekrar çıkıyor
günyüzüne.
Sonrasında kendi gibi daha onlarca kardeşini, eşini,
çocuğunu da ekleyip yolculuğuna, denize doğru akıp gidiyor coşkuyla.
Hasreti var sanki sevgiliye, ana kucağına, yaratıcısına. Kavuşuyor böylece deryasına. Sakinleşiyor, kaynaşıyor, kayboluyor okyanuslarda.
Hasreti var sanki sevgiliye, ana kucağına, yaratıcısına. Kavuşuyor böylece deryasına. Sakinleşiyor, kaynaşıyor, kayboluyor okyanuslarda.
Ölüm gibi...
Söyle…Nedir bu gürül gürül akışın, bir yakarış mı ? Taştan taşa sekip gelişin bir kaçış mı? Köpüren, bulanan, dönen girdapların hangi günahların için ?
Ey damla damla yağarken bulutun yaşı olan su !
Göz göz olup kaynarken toprağın yaşı olan su. Çağıl çağıl akıp ta ırmağın yaşı olan su. Ard arda dalgalanıp sahilin yaşı olan su. Buhar olup denizin, gölün yaşı olan su.

Kurtulmak mı dileğin bu dünyadan, nedir bu acele ? Yoksa dua mı ediyorsun anlat…Neye durmaksızın mırıldanıyorsun ? Acep senin dilinde şırıl şırıl akmanın manası nedir ?
Su ! Sen insanın kader arkadaşı. Hayat kaynağı. İnan
bana bu dünyada yalnız değilsin. O kadar benzer yanımız var ki.
Şairin dediği
gibi:
İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya; / Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak; / Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
İnsan da su misali, kıvrım kıvrım akar ömür yatağında.
Dua etmekse yokuşlarda susadığında istemektir, yalvarmaktır.
İnsan olduğu için
ister yaratıcısından, verildiğinde de teşekkür etmek yine insanlığından
gelir.
Böylece bir kuru beden içine kilitlenmiş ruhlara,
gönüllere bir damla su gibi hayat olur, can olur dua.