
Seneler sonra Ankara’da bir
bilbordda yan yana resimlerini gördüm. Birinin vefatının senei devriyesiydi,
diğerininse Başbakanlığının 11. yılına girilmişti. Hoca Rabbine kavuşmuş, dünün
talebesi de ‘usta’ olmuştu.
Kim ne derse desin ‘aslını inkar
eden haramzadedir.’ Bana göre Hoca da Sayın Cumhurbaşkanımız da aynı kökten
çıkan çınar dalları gibiler. Dal budak saldılar göğe doğru. Yılmadılar,
azmettiler, çalıştılar ve başardılar. Bu arada hem birbirleri hem de bizim gibi
milyonlarca insan üzerinde etkileri oldu.
İkisini öyle birlikte ve yan yana
görünce doğrusu bir bayrak yarışı canlanmıştı gözümde. İkisi de aldıkları dualı
sancağı kimsenin inanamayacağı kadar yükseklere çıkarmıştılar. Hiç şüphesiz
izlerinden yürüyenleri de bu yarışa hazırlamışlardı.
Son yirmi yıldır peş peşe gelen
başarıların ve artık tarihe geçmiş bu kutlu yürüyüşün temelinde bu var.
İnşallah bizden sonra da bu bayrak inmeyecek, ezan susmayacak, vatanımıza
düşman eli değmeyecek, devletimiz payidar milletimiz hür ve müreffeh
yaşayacaktır.