19 Haziran 2019 Çarşamba

19 Haziran 2019 Çarşamba REİS Gazetesi/sayı115................................Farkındayız


Farkındayız

 Terör türlü çeşit karşımıza çıkabiliyor. Her zaman elinde silah ya da bomba olması gerekmiyor. Hatırlayın; geçen yıllarda Charlie Hebdo adlı bir Fransız dergisinde peygamber efendimiz Hz. Muhammed’in (sav) karikatürü yayınlanmış ve dergiye bu nedenle bir saldırı yapılmıştı. Olay üzerine bazımız muhtemelen şöyle düşündü: “Bu karikatürleri kınıyorum. Bunlar inanca saygısızlık; cinayet ise büyük bir suç." 

Cumhurbaşkanımız ise şöyle demiş: “İnsanları karikatür çizdiler diye katletmek nasıl terörse, peygamberi resmetmek de en az o kadar terördür !” Bu iki tepkinin ortak yönü hem karikatürlere hem de o bahane ile gerçekleşen cinayetlere olan karşı duruşları. Fark yok mu, var. Nedir? Cumhurbaşkanımız her ikisini de sert bir üslupla terör olarak niteliyor. Teröre vurgu yapıyor.
Yeni Zelanda'da Cuma namazı kılan Müslümanlara karşı iki camiye yapılan vahşi terör saldırısında öldürülen 49 şehit için “bana ne” diyebilir miyiz? Son zamanlarda sayısı gittikçe artan islamofobya ve küresel terör saldırılarına karşı daha ne kadar bigâne kalabiliriz ki? Bu saldırının batı zihniyetinin bilinçaltındaki çirkin yüzü olduğunu düşünmez miyiz? Muhtemelen Çanakkale'de kaybettiklerini yanlış yerde arıyorlar ama yine bizim canımızı yakarak. Uluslararası ilişkiler ve devlet siyaseti adeta bir satranç oyununa benziyor. Hamleye karşı hamle, oyuna karşı oyun. İşte İstanbul seçimi belki de bu oyunların yeni bir parçasıydı. 23 Haziran bu saldırılara karşı bir huruç hareketi, kurulmakta olan tuzakları ezip geçme kararlılığı olarak önümüzde duruyor. Belki de çağdaş terör füzelerine karşı ‘Şahî’ toplarını ateşleyeceğiz o gün.
Kardeşim! Terör zamanımızın cüzzamı, veremi, kara VEBASIDIR. Terörün katlettiği her masum can AZİZDİR. İnsan öldüren her terörist CANİDİR. Onları kullanan, arkasındaki her güç ZALİMDİR. Terörü övenler gaflet, dalâlet ve HIYANET içindedir. Kimse bizim KÖR, SAĞIR VE DİLSİZ olduğumuzu sanması. Bütün tuzak ve saldırıların amacının FARKINDAYIZ. Bu yüzden; Fitne zamanı her yazılana, her konuşana KAPILMAMALIYIZ. Doğru bile olsa ateşe odun taşıyamayız. Gün ayrışma değil; sabır, metanet ve BİRLİK günüdür. Söz konusu olan insan ve vatansa gerisi TEFERRUATTIR.