Durum analizi
Bugün Corona salgınının 268.nci günü.
Virüs maalesef tüm dünyada 65 milyondan fazla insana (65,4) bulaşıp 1,5 milyondan
(1,51) fazla insanın ölümüne yol açtı. Her ne kadar %65’ler civarında iyileşen
(42,1 milyon) varsa da sağlık sistemlerini felç eden sayıda aktif hasta ve yoğun
bakım yükü var. Vaka sayıları her gün 600-700 bin (28 Kasımda 779.837 ile tüm
zamanların en yüksek zirvesi gerçekleşti), ölümler de 10-12 bin (28 Kasımda
14.036’la tüm zamanların en yüksek zirvesi) dolayında artıyor.
Bu gün yani 4 Aralık itibariyle
ülkemizde de son 24 saatte 194 bin 435 Kovid-19 testi yapılmış. Bunlardan %16,8’i
yani 32 bin 736 kişinin testi pozitif çıktı. Maalesef 193 kişi de vefat etti.
32.736 vakanın 6.903’ü yani %21,1’i ise aktif hasta. Bu durumda ağır hasta
sayısı ise 5 bin 713 oldu. Başından beri toplam hasta sayımız 527 bini aşmış
(527.070) bulunuyor. Her ne kadar bunların 423 bin 142’i (%80,3) iyileşip taburcu olmuş ise de vefat edenler
de 14.509’u (%2,8), hastanede tedavi gören aktif hastalarımız da 89.419’yi (%17,0)
bulmuş durumda.
Dün yani 3 Aralık itibariyle ülkemizde
de 187 bin 518 test yapılmıştı. Bunlardan %17,3’ü yani 32 bin 381 kişinin testi
pozitifti. Maalesef 187 kişi de vefat etmiş 32.381 vakanın 6.511’i yani %20,1’i
de aktif hastaydı. Tabloya göre, ağır hasta sayısı ise 5 bin 611 idi. Toplam
hasta sayımız 520 bini aşmış (520.167) bulunuyordu. Her ne kadar bunların 418
bin 331’i (%80,4) iyileşip taburcu olmuş
ise de vefat edenler de 14.316’yı (%2,8), hastanede tedavi gören aktif
hastalarımız da 87.520’yi (%16,8) bulmuş durumdaydı.
Türkiye'de 25 Kasımdan bu yana semptom
göstermeyenler de vaka sayısına dahil ediliyor. Bu nedenle günlük vaka sayıları o günden beri 29 binden aşağıya düşmedi. Her gün yeni zirvelerle artarak bugün yani 4 aralık
itibariyle 33 bine dayanmış durumda. Aşağı yukarı bu sayıların %20’si tedavi
gören hasta konumunda. Bunların sayısı da son on gündür 5 bin ile 7 bin arasında seyrediyor.
Ölümler de yine son on gündür 170 ile 190 arasında gerçekleşiyor. Bu gidişle 200’e
ulaşması yakın. Yapılan her 1000 testin 173’ü pozitif çıkarken, her pozitif bin
kişinin de 200’ü tedaviye muhtaç. Toplam vakaların her 1000’inden 27’si
ölürken, 803’ü iyileşiyor. Geriye kalan 170’i de hastanelik durumda. Evet bazı
tedbirler alındı ama bu bilgilere göre henüz bir iyileşme emaresi yok.
4 Aralık itibariyle açıklanan Corona
tablosuna göre ağır hasta sayımızın 5.703, yatak doluluk oranının %55,7, yoğun
bakım doluluk oranının ise %71,7 olduğu anlaşılıyor. Bu sayılar dün yani 3
aralıkta 5.611, %55,7, %71,7 idi. Bir önceki gün 2 aralıkta ise 5.502, %55,7,
%71,7 olmuştu. Ayın başında 1 Aralıkta tablo 5.303, %55,7, %71,7’i
gösteriyordu. 30 Kasımda 5.190, %54,7, %71,3’tü. 29 Kasımda 5.011, %54,7,
%71,3, 28 Kasımda 4.903, %54,7, %71,3, 27 Kasımda 4.816, %54,7, %71,3, 26
Kasımda 4.711, %54,7, %71,3 ve 25 Kasımda da 4.641, %54,7, %71,3 seviyesindeydi.
Anlaşılan o ki ağır hasta sayısı 10 gün içinde 4 bin 614'den her gün yüz kadar artarak yaklaşık 1000 ilavesiyle 5.703'e ulaşmış. Yatak doluluk oranı %54,7'den %55,7'ye, yoğun bakım doluluk oranı ise %71,3'ten %71,7'ye yükselmiş. Her ne kadar bu farklar nisbi olarak düşük bir miktarsa da düşmeyi değil de yükselmeyi göstermesi açısından vahim. Bu gidişle diğer hastalara yer kalmayacak.
Cuma bereketi
Dün “Cuma” idi. Mübarek ve övülmüş
bir gün olduğuna inanırım. Hatta Cuma gününün haftanın bayramı mahiyetinde özel
bir manevi havası olduğunu düşünürüm. Neden, çünkü o gün temiz olunur, temiz elbiseler giyilir ve bayram
havasında Cuma namazına gidilir. Müslümanların toplanıp yeniden şarj olarak topluma, işine gücüne döndüğü bir “geri dönüşüm” işlevi görür adeta bu beraberlik.
Cuma namazı kılınır mı kılınmaz mı tartışmalarını, kadınların cuma kılıp kılmayacakları mevzusunu geçiyorum. Bu konuları erbabı olanlar yazsın, konuşsun. Sade bir müslüman olarak cuma günü diğer müminlerle bir araya gelmek, okunan hutbeyi dinlemek ve kılınan toplu namaz benim için önemli. Benim anladığım cuma günü kutlu bir gündür ve ancak özgür insanların ikame ettikleri bir devlet namazıdır.
Kur’an’da Cuma gününe has özel bir sure var.
Bu sure mushaftaki sıralamaya göre 62.nci, iniş sırasına göre de yüz
onuncu sırada. Medine döneminde inmiş. 11 âyetten oluşuyor. Adını 9. âyette
geçen “elCumu’a”kelimesinden almış. Hz. Muhammed’in peygamber olarak
gönderilişi, Yahudilerin Allah’ın dininden yan çizmeleri ve Cuma namazı ile
ilgili hükümler yer alıyor.
Bazı müfessirlere göre bu sûrede
yahudilerin kendileri için övünç konusu yaptıkları şu üç iddia çürütülmüş: a)
Yalnız kendilerinin kutsal kitap sahibi oldukları ve başka bir toplumun içinden
peygamber çıkamayacağı, b) Kendilerinin Allah’ın has ve imtiyazlı kulları
oldukları, c) Allah’ın kendileri için kutsal bir gün (cumartesi) belirlediği ve
müslümanların kutsal kitaplarında ise böyle bir belirleme bulunmadığı (bk.
Zemahşerî, IV, 97).
Cuma suresinin 9.ncu ayetinde: “Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında Allah’ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için çok hayırlıdır” deniyor. Hemen akabinde “Namaz kılındı mı artık yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lutfundan nasip arayın. Allah’ı da daima çok anın ki kurtuluşa eresiniz”(10) ifadesi var.
Günümüz dijital dünyasında her şeyde olduğu gibi Cuma günü hakkında da oldukça kesif bir bilgi kirliliği var. O kadar şekle indirgenmiş ki işin aslı, özü adeta ikinci üçüncü plana itilmiş. Oysa biraz üzerinde düşünecek olsak cuma günü, hutbe, namaz ve "Namaz kılındı mı artık yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lutfundan nasip arayın. Allah’ı da daima çok anın ki kurtuluşa eresiniz” ayeti oldukça açık.
Hayatı dondurup durdurmayan bir yaklaşım bu. “Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında Allah’ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için çok hayırlıdır” ayeti de kısa bir süre için söz konusu. Allahı anmak, dua halinde olmak; hutbeyle aklını, namazla kalbini yıkayıp yenilenmek için. Hayata yeniden ama bu kez şarj olmuş olarak katılmak için.
Bu yüzden cuma gününün aynı zamanda bir "muhasebe" fırsatı olduğunu düşünürüm. Müslümanın kendisini, yaptıklarını ve yapamadıklarını sorguladığı bir fırsat. Müslüman için adeta çevresini, hayatı ve dünyayı reset ettiği bir gün cuma günü. İçinde bulunduğumuz hal ister hoşumuza gitsin, isterse coronavirüs gibi bir musibetle tehdit altında olalım; neticede herşeyde bir hikmet var. Görmek için bakmak, anlamak için düşünmek, gereğine tevessül etmek için de önce niyetlenmek gerekiyor.