19 Kasım 2022 Cumartesi

19 Kasım 2022 22:00 Cuma TORUNLARIMA MEKTUPLAR..................2023'e doğru.

                                            19 Kasım 2022 Cumartesi

Sevgili torunlarım,

Bugün kasım ayının 19'u. Oğuzhan dayınız/amcanız Burdur'da askerlik görevini yapıyor. Gideli bir hafta oldu, alıştı sayılır. Cüneyt abisinin eski tuşlu telefonuyla hemen her gün gibi görüşebiliyoruz. Söylediğine göre orası biraz soğukmuş. Gelecek ay 7 Aralıkta yemin merasimi var. İnşallah anneanneniz/babaannenizle gitmeyi düşünüyoruz. Beraberce Ankara'ya döneceğiz. Çünkü o hafta sonu kız arkadaşının ailesi bize ziyarete gelecek. Geçtiğimiz ay 29 Ekim günü biz onlarla İstanbul'daki evlerinde tanışştık.

 

Allah nasip ederse 28 Ocakta İstanbul'da nişan yapmak istiyorlar. Belki de kurban bayramı sıralarında yani Temmuz ayında evlenecekler. Esra onun liseden beri arkadaşı. İstanbul'da serbest avukatlık yapıyor. Onu epeydir tanıyoruz, o da bizi, sizleri biliyor. Onunla ailemiz 16 kişi olacak. Duamız, en hayırlısı neyse o olsun. Rabbim bizleri daima iyi insanlarla karşılaştırsın.

 

İkizler bugün bizdeler. Bu Tuna'lar Tayland'a gittiğinden beri ilk oluyor. Salonu ona göre düzenlemiş, sağa sola çarpmadan rahatça oynaması için açmıştık. İkizler de onun 1,5 yaşındaki hali gibiler. İkisi de geniş salonda koşturuyorlar. Oynamaları için Tuna ve Ece'nin oyuncakları da var. Anneleri hastalarına bakmak için muayenehanesine gitmek zorundaydı. Hafta sonları için gelen bakıcı kızın da işi varmış. Babasıyla birlikte onlarla ilgileniyoruz. Nenneleri onlar için tavuk suyu çorba, peynirli kırma börek yaptı. Ablaları Ece ise gece anneannesinde kalmış. Annesiyle akşamüstü gelecek, hep birlikte dönecekler.

 

İkizler uyudular. Salonda onlara güvenli, rahat bir yatak hazırladık. Ben oturdum bu mektubu yazıyorum. Biraz ailemizden bahsetmek, günümüzü resmetmek istedim. Çünkü zaman ve olaylar o kadar hızlı akıyor ki hatırda tutmak bile zorlaşıyor. O yüzden mektuplarımda ailemizin günlük yaşamı ve önemli olaylarını da yazacağım. Torunlarımın nasıl büyüdüklerini, ilk sözcüklerini ve neleri yapabildiklerini de notlamayı düşünüyorum.

 

Ece 4,5 yaşına yaklaşıyor. Her haliyle abla kız olarak büyüyor. Hatta kardeşlerini kıskanması, bu yüzden bazen aşırı huysuzluk yapması da ablalığından. Akranlarına göre boylu, 7 yaş giysileri ancak oluyor. Konuşması düzgün, akıllı ve birçok konuda yetenekli. İkizlerse şu arada her şeyi kurcalıyor, her yere girip çıkıyorlar. Anne, baba, mama, bitti, dede, nenne konuştukları ilk sözcükler. Ama çok sevimli ve çok tatlılar. Onlar da dedelerini nennelerini seviyorlar. Yine de olmazsa olmazları anne babaları. Onlara çok düşkünler.

 

Bu sabah Tuna'lardan da yeni bir haber aldık. Tayland'da kalacakları evi tutmuşlar. Yeni evlerinin fotoğrafını beğendik, güzelmiş. Müstakil, bahçeli, tek katlı eşyalı bir ev. İki gün önce de Hilal bir kreş/anaokulunda ingilizce öğretmenliği için sözleşme imzalamıştı. Tuna da aynı okulun kreşine girecek. Geçen hafta tuvaletini söylediğini ve artık altının bağlanmadığını öğrenmiştik. Babası Ümit olduğu yerden online yeni işler almış, yapıyormuş. Böylece inşallah bu yılın sonuna kadar onlar için de her şey yoluna girmiş olacak. 

 

Elif'le Aydın bugün uzman öğretmenlik sınavına girdiler. Gerede'de üçüncü ayları. Şimdilik Gerede merkezde kiralık oturuyorlar. Aydın köyündeki dede mülkünü tamamen üzerine alabilirse bu sene onlar da orada güzel bir ev yapacaklar. Malzemesini aldılar, eski evin çevresini temizlettiler. Köyü Gerede'ye yarım saat, Bolu'ya on dakika. Gerede ise Ankara'ya çok yakın, 1,5 saat mesafede. Oğuzhan'ı askere uğurlamak için Ankara'ya gelmişlerdi. Aydın'ın yaşlı babası zaten Ankara'da oturuyor. Onu da ziyaret etmiş oldular.

 

Nazlı buradan YHT ile doğruca Eskişehir'e gitmişti. Önümüzdeki hafta 2.nci sınıfın sınavları varmış. Bazı sorunları vardı, dede torun konuştuk. Bizdeyken biraz dinlenip toparlandı. Umarım bu moralle yeniden okulunu bitirmeye odaklanabilir. Yağız da bu yıl 6.ncı sınıf. Gerede'deki okulları tadilata girmiş. Bu yüzden başka bir okulda öğlenci olarak devam edecek. Yaşına göre boyu ve kilosu var. Bu gidişle genç irisi olacak. Ergenlik belirtileri de başlamış sanki. Bana göre onun ticarete eğilimi var. Gözlemlediğim yetenekleri bu yönde.  İnşallah onlar için de bu yıl başarılı ve sorunsuz geçer.

 

2022 iki yıllık pandemi sonrası birikmiş sorunların etkisindeydi. Ekonomik sosyal sorunlar, tedarik zincirindeki sıkıntılar Ukrayna savaşıyla iyice ağırlaşıp karmaşıklaştı. Bütün dünyada artan enflasyon, enerji krizi ve resesyon endişeleri peş peşe dünyayı sardı. Bütün bunlar gittikçe etkisi belirginleşen iklim değişikliğine bağlı kuraklık, kasırga ve sel baskınları ile adeta bir karabasana dönüştü. Yerkabuğunun çeşitli yerlerinde sürekli yaşanan depremler, çatışmalar, terör saldırıları, orman yangınları, salgın vb. felaketlerse hiç eksik olmuyor.  Böyle bir ortamda 2023'de doğru gidiyoruz.

 

Ülkemiz dünyada kabaran, kaynayıp duran bu dalgalı denizde nispeten sakin bir liman gibi. Enerji sorunumuz yok, gıda konusunda kendi kendimize yetiyoruz. Terör dışında hiçbir ülke ile çatışma halinde değiliz. Hükümet artan enflasyona karşı başta asgari ücretliler olmak üzere, bütün çalışanları ve emeklileri korumaya çalışıyor. Bir taraftan ekonomide türkiye modeli hayata geçirilerek azgınlaşan dolar dizginlendi, öbür yandan da ihracatta rekor üstüne rekor kırılıyor. Paradan para kazanmaya, borçlanmaya, faize değil üretime ağırlık veriliyor.  Her vesile ile ihtiyaç içindeki kesimler sosyal yardımlarla destekleniyor. Pahalılığa, pandeminin ve savaşın getirdiği bütün diğer sorunlara rağmen halkımız ülkesine ve yarınlara umudunu kaybetmiş değil.

 

Cumhurbaşkanımız ve Türkiye dünyada yükselen bir yıldız gibi. Bütün ülkelerde büyüme düşerken bizde artıyor. Uluslararası siyasette gurur duyulacak bir konumdayız. Ukrayna Rusya savaşında, yeryüzünün her neresinde bir mesele varsa tarafların ve diğerlerinin güvendiği bir ülkeyiz. Dünyanın her köşesinde mazlumların yardımına koşabiliyoruz. Bu yüzden de afrika'dan asya'ya, Güney Amerika'dan ortadoğu’ya itibarımız çok yüksek. Sevilen ve dua edilen bir milletin ferdi olmaktan dolayı iftihar ediyorum.

 

Egede, doğu Akdeniz'de haklarımızı çiğnetmedik. Batının çifte standartlı davranışlarını yüzlerine vurabiliyoruz. Nato da, Avrupa da, Ukrayna da, Rusya da bize muhtaç. Bugüne kadar terör hamisi durumundaki Finlandiya ve İsveç de Nato'ya girmek için şartlarımızı yerine getirmek durumunda. Dünya krizlerle sarsılırken biz içerde peş peşe büyük yatırımlar yapabiliyoruz. 18 Martta Çanakkale köprüsünü bitirip ulaşıma açtık. Gerçekten tarihe damga vuran muhteşem bir eser oldu. Kuzey Marmara otoyolu peyderpey tamamlanıyor.

 

Geçen haftalarda sadece Gaziantep'te 70 fabrika üretime geçti. Elektrikli yerli milli ilk otomobilimiz TOGG 29 ekim cumhuriyet bayramında banttan indi. Karadeniz gazını denizden karaya, Sinop'a aktaran boru hattı tamamlandı. Mart ayında inşallah ilk defa ocaklarda ve sıcak su kombilerinde yerli doğalgazımızı kullanabileceğiz. İlk yerli milli uçak gemimiz Anadolu'nun inşaası bitti, test aşamasında. Artık İHA'larımız, helikopter ve zırhlı araçlarımız var. Silahlarımızda kullanılacak mühimmatları kendimiz üretiyoruz. Allah çok şükür savunma alanında da kimseye muhtaç değiliz.    

 

Sevgili torunlarım,

 

Önümüzdeki yıl cumhuriyetimizin 100.ncü yılını kutlayacağız. Arada bir geçen hafta istiklal caddesinde yaşanan bombalı terör saldırıları, Amasra'da 42 canımıza malolan maden kazaları, Suriye’nin Irak'ın kuzeyinde verdiğimiz şehitler ve hepimizin canını yakan sürekli artan fiyatlar olmasa daha iyi olacak. Ama bu ülkenin insanları acıyı da, derdi de, sabrı da, direnmeyi de umudu da iyi bilir. Gücü artsa, tevazusu da o derece artar. En zor şartlarda bile "Kürre-i arzı patlatıp çıkmayı" defalarca göstermiştir.

 

Bütün dileğim bu mektubu okurken sizlerin çok daha iyi şartlarda, güçlü, başı dik ve onurlu bir Türkiye'de yaşamanız. İnşallah size böyle bir ülke bırakırız. Siz de bayrağı daha yükseklere çıkarırsınız. Bir sonraki mektubuma kadar Allaha emanet olun evlatlarım.  

 

Dedeniz