17 Kasım 2013 Pazar

013 02 Ocak 2013 Çarşamba 19:00 KÜÇÜK/BÜYÜK ŞEYLER….........Şimdi yeni şeyler söylemek lazım

Şimdi yeni şeyler söylemek lazım


Dünle bu gün arasında ne var ? Ya yarınla bugünü birbirinden ayıran nedir? 

Dünyanın bir derviş gibi bıkmadan usanmadan pervane olup dönmesine ne anlam yüklüyoruz ? Gecelerin gündüzleri biteviye örtüp karartması, her sabah günümüzün yeniden aydınlanması mıdır acaba zamanı farklılaştıran ? 

Onlara isim takmak, sıfatlandırmak biz insanoğluna ait eski bir eğlence. 

Kimi yaşlı adama benzetiyor giden yılı, kimi yılana, domuza ya da fareye. Yaşanan hayal kırıklıklarını, dertlerini, görmek istemediği tüm geçmişini yüklüyor gidenin buruş buruş torbasına. Geleni de bir gençlik aşısı gibi umutla, neşeyle karşılıyor her seferinde. Yeni yılda mutlu olmak, başarılı olmak, zengin olmak gibi ne varsa dilenecek hepsini istiyor iştahla. 

Ama nafile. Zamanın kendisinde değil elbette bu sihir-keramet. İnsanoğluna inat yine günler haftalara, aylar mevsimlere, yıllar ömürlere, asırlar çağlara dönüşüyor durmadan. 

Mevlana bu değişimin yanılsamaları değil, bizatihi kendisi karşısında "Yeniliğe Doğru" insana söylenebilecek en güzel sözleri söylemiş:

Her gün bir yerden göçmek / Ne iyi 
Her gün bir yere / Konmak ne güzel 
Bulanmadan, donmadan / Akmak ne hoş 

Dünle beraber / Gitti cancağızım 
Ne kadar söz varsa / Düne ait 
Şimdi yeni şeyler / Söylemek lazım 

Biz belki günleri, yılları kendimize ait , bizim için tekrar ediyor sanıyor olabiliriz. İnanın bu bize ait bir hüsnü kuruntu. Zamanın muhakkak bir sahibi var ve hiçbir anı birbirine benzemiyor. Giden gidiyor, gelenin aynı kalacağına dair de bir garantimiz yok. Ne 2012 suçlu, ne de 2013 torbasında bize hediyeler getirecek. Veren başka, alan başka ah bir bunu anlayabilsek ! 

Yine de her sabah "Günaydın" diyerek "Selam" dileyerek karşılıyoruz birbirimizi. Kalana "Hoşça kal", gidene "Selametle git" demek ne güzel bir adet. Hayatı sadeleştiren, güzelleştiren tam da budur belki. Bizim küçük adımlarımız, küçük sözlerimiz ve küçük davranışlarımız. Dilimizdeki kelimeler, yüzümüzdeki gülümsemeyle anlam kazanıyor her şey. Gözlerimizdeki sevgi ışıltıları değiştiriveriyor dünyamızı. Bunun gibi bize ait ufak şeyler işte yaşamımızı farklılaştıran. 



İnsan olmakla ilgili küçük şeyler birleşip "Büyük Şeyler"i oluşturuyor. Zaman ise ne bizim acılarımıza, ne de mutluluk çığlıklarımıza aldırmadan, kendi kaderinde yazılı sonsuz yolculuğuna akıp gidiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder