3 Aralık 2022 Cumartesi

03 Aralık 2022 Cumartesi 23:30 İİTİAksaray'da.......................................Ekim, 1976

31.10.1976, Ekim 1976

Fabrikada kampanya geçen ayın sonuna doğru başladı. Muhtemelen 120 gün sürecek. Yani Aralık sonu ya da Ocak ayı başı gibi bitecek. Benim kalan derslerimden sınavlarım şubatta. O zamana kadar çalışmayı düşünüyorum. Bu yüzden fırsat buldukça ders notlarıma da bakıyorum. Arkadaşlarla birlikte yaptığımız gibi olmuyor ama ne yapalım. Mezun olmak da önemli, iş tecrübesi kazanmak da. Buradaki mesaim bir anlamda staj gibi. Güya iktisat, ticaret, muhasebe okulunda okuyoruz. Ama şu kısa sürede öğrendiklerimi hiçbir derste, kitapta görmedim.

Susurlukluyum, çocukluğumdan beri şeker fabrikasının hayatımıza olan etkilerini biliyorum. Hem ekonomik hem sosyal hayatımızdaki pek çok şeyi biçimlendirip renklendiriyor. Kampanya zamanlarının taze sıcak pancar kokusunu, küspenin ekşiliğini unutmam mümkün değil. Lisede okurken buraya bir gezi yapmıştık. O zaman pancar tepelerini, kıyılmış pancar bantlarını, dev şerbet kazanlarını ve toz şekeri ortaya çıkaran santrifüjleri görmüştüm. Ancak zaman kısıtlıydı ve kalabalıktık. Şimdi bütün iç ayrıntılarını çok daha yakından görme imkânım var. Her öğle tatili benim için fabrikanın farklı bir tarafını keşfetme zamanı demek.

Meselâ, tartım yapılan her araçtan numune alınarak pancar analiz laboratuvarında pancarın şeker oranı ve getirilen üründeki toprak firesinin tespit edildiğini bu şekilde öğrendim. Kireç taşı ve kömürün şeker üretiminde ne kadar önemli olduğunu anladım. Adına kampanya işçileri denilen insanların emeklerinin değerini gözlerimle gördüm. Toz şekeri çuvallayan, ağzını diken, onca ton ürünü sırtında taşıyan isimsiz kahramanları tanıdım. Elektrikçi, bakımcı, meydancı işçilerle konuştum. Onları yakından tanıyınca fark ettim ki şeker üretiminin arkasında yüzlerce hikâye, onlarca renkli insan var.

Pancar muhasebesinde çalışanlar da bir o kadar renkli ve ilgi çekici gençler. Çoğuyla değil ama bana ilgi duyup tanımak isteyenlerle bol bol konuşma fırsatı buldum. Onlara göre de ben farklı ve ilginç biriydim. Tabi o kadar genç kız ve delikanlı bir arada olup da bazı gönül hikâyeleri olmaz mı? Oluyor tabi. Epey gözü yaşlı kız gördüm bu aralar. Bu günlerde dillerden düşmeyen iki şarkı da ortamı daha bir romantik hale getiriyor. Erol Evgin'in seslendirdiği İŞTE ÖYLE BİR ŞEY ve SEVDAN OLMASA şarkıları radyodan duyulduğunda hepimiz kulak kesiliyoruz. 

İŞTE ÖYLE BİR ŞEY

Seni düşündüm dün akşam yine/Sonsuz bir umut doldu içime/Birde kendimi düşündüm sonra/Bir garip duygu çöktü omzuma

Hani ıssız bir yoldan geçerken/Hani bir korku duyarda insan/Hani bir şarkı söyler içinden/İşte öyle bir şey

Hani eski bir resme bakarken/Hani yılları sayar da insan/Hani gözleri dolar ya birden/İşte öyle bir şey, işte öyle bir şey

Seni düşündüm dün akşam yine/Sonsuz bir huzur doldu kalbime/Birde kendimi düşündüm sonra/Bir garip bir duygu çöktü omzuma

Hani yıldızlar yanıp sönerken/Hani bir yıldız kayar da insan/Hani bir telaş duyar ya birden/İşte öyle bir şey

Hani bir yağmur yağar da bazen/Hani gök gürler ya arkasından/Hani şimşekler çakar peşinden/İşte öyle bir şey, işte öyle bir şey

 SEVDAN OLMASA

Bende bu cehennem gibi yürek olmasa/Bende deli rüzgâr gibi hasret olmasaydı/Bir de cana can katan o Sevdan olmasa, sevdan olmasa

Bir de cana can katan o Sevdan olmasa, sevdan olmasa

Ah! Bu hayat çekilmez/Ah! Bu hayat çekilmez/Sen olmasaydın canım/Ah! Bu çile çekilmez

Bende bitip çökmeyen umut olmasa/Ferhat'ın dağları delen sabrı olmasa/Bir de cana can katan o Sevdan olmasa, sevdan olmasa

Bir de cana can katan o Sevdan olmasa, sevdan olmasa

Ah! Bu hayat çekilmez/Ah! Bu hayat çekilmez/Sen olmasaydın canım/Ah! Bu çile çekilmez

Gönlümde bu dinmek bilmez sızı olmasa/Gözlerimde gözün izi olmasa/Bir de cana can katan o Sevdan olmasa, sevdan olmasa

Bir de cana can katan o Sevdan olmasa, sevdan olmasa

Ah! Bu hayat çekilmez/Ah! Bu hayat çekilmez/Sen olmasaydın canım/Ah! Bu çile çekilmez

Müthiş güzel şarkılar bunlar. Çiğdem Talu-Melih Kibar ikilisinin arasında da "işte böyle bir şey" ler olmalı. 

Ama bu ayda da Türkiye'nin gündemi içerde; siyasi çalkantılar, halkın kısaca anarşik dediği öğrenci ve işçi olayları, cinayet, soygun ve bombalamalarla dolu. TRT ve TÖBDER üzerinde tartışmalar devam ediyor. Mecliste de DGM yasası ve İçtüzük değişikliği halledilemiyor. Bu arada başta İstanbul olmak üzere benzin sıkıntısı baş gösteriyor. Türkiye devalüasyonla tanıştı. Parti kongreleri yapılıyor. Erbakan bütün tartışmalara rağmen yurdun dört bir yanında fabrika temelleri atarken, kongreden sonra MSP'de Paksu'nun istifasıyla başlayan büyük bir çatlak ortaya çıktı. 

Dışarda; Kıbrıs, Yunanistan, ABD ve AET'le ilişkiler her zamanki gibi yine ülkeyi meşgul ediyor. Mao sonrası Çin'de tutuklamalar duyuyoruz. Suriye Lübnan çatışması başlamış.  Bu arada Dünya Ağır Sıklet Boks Şampiyonu Muhammed Ali Clay, Erbakan'ın misafiri olarak İstanbul'a gelip dönüyor. Bunlar 76 yılı ekim ayının özeti sayılabilecek konular. Ama biraz daha dikkatli bakacak olursak kronolojik olarak gazete manşetlerine yansımış Ekim ayı olayları şöyle:

1 Ekim 1976 Cuma:

Ankara Valiliğince amacının dışına çıkıp siyasetle uğraştığı gerekçesiyle TÖB-DER genel merkez ve şubeleri kapatıldı.  MSP'li İçişleri Bakanı Oğuzhan Asiltürk, temizlik işçilerinin direnişini teşvik ve halkın sağlığını tehlikeye soktuğu gerekçesiyle Ankara Belediye Başkanı CHP'li Vedat Dalokay'ı görevden aldı. Dalokay, Danıştay'a başvurdu. DGM'nin maddelerine geçilmesi salı günü oylanacak. 4 yerde polise ateş açıldı, bir komiser tabancayla yaralandı. Bakanlar Kurulu, DİSK'in giriştiği eylemleri görüştü. «Devlet ve millet malına zarar verenler zararı ödeyecekler.» Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı Halit Narin,"Direniş nedeniyle işten çıkartılan işçilerin kesinlikle tekrar işe alınmayacak» dedi. Profilo fabrikasında dün işçilerle polisler çatıştı. İşçiler fabrikanın idare binasında karargâh kuran polisleri zaman zaman taşa tuttular.

2 Ekim 1976 Cumartesi:

Dünya Ağır Sıklet Boks Şampiyonu Muhammed Ali Clay, Erbakan'ın misafiri olarak İstanbul'a geldi. Demirel: “Gerekirse sıkıyönetim ilân edip fevkalâde usullere müracaat ederiz” dedi. Başbakan, İstanbul'da polisin işçilere işkence yaptığı iddialarının doğru olmadığını söyledi.

3 Ekim 1976 Pazar:

544 Profilo işçisinden 537'si serbest bırakıldı 7 işçi gözaltında. İstanbul'daki 9 TÖB-DER şubesi İçişleri Bakanlığının kapatma kararından sonra önceki akşam Siyasi Polis tarafından mühürlendi. İstanbul ve Marmara bölgesinde benzin darlığı yeniden başladı. İstanbul'a bugün 1000 ton benzin dağıtılacak. Konya'da konuşan Başbakan, “Huzursuzluğun baş organizatörü CHP'dir» dedi.  Tunceli’ye bağlı Pülümür ilçesinde dün saat 13.07 sıralarında şiddetli bir deprem oldu. Halk paniğe kapıldı. Çok sayıda ev hasar gördü, 15 yaralı var. Köylerden henüz haber alınamadı.

4 Ekim 1976 Pazartesi:

İstanbul ve çevresinde benzin darlığı dün de devam etti. Bu yüzden bütün benzin İstasyonları önünde uzun kuyruklar oluştu. Bursa AP Kongresinde konuşan Demirel: "Kanunsuz hareket edenlerin yakasına kanun yapışır" dedi. AP Genel Başkanına göre, “Ecevit mevcut kanunlar yetmediği zaman, kafasından Anayasa üstü kanunlar icat eder.» CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit, dün partisinin Bursa il Kongresine gönderdiği mesajda: «MC, ulusumuzu düşman cephelere bölmek için her şeyi yapmıştır» iddiasında bulundu. Buna karşılık MSP Genel Başkanı Erbakan: «Sıkıyönetime meydan vermeyecek şekilde çalışıyoruz. Sıkıyönetim en son çaredir» " dedi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar: «Meşruiyet sınırlarını ajan olay ve niyetler sona erdirilmelidir» diye konuştu. Konya'da Türk Iş'e bağlı 14 sendikanın başkanları Başbakan Süleyman Demirel'e 11 maddeden oluşan bir muhtıra verdiler. Büyükelçi Mahmut Dikerdem, MC'nin tutumunu onaylamadığını belirterek istifa etti.

5 Ekim 1976 Salı:

DGM yasasının maddelerine geçilmesi bugün oylanacak. Bozbeyli,«Teklifin, Komisyonda ele alınmasının şart olduğunu» tekrarladı. Gaziantep'te liseliler DGM'ni protesto için derslere girmedi, Konya'da lehte yürüyüş yapıldı. Rum Demokratik Birlik Partisi Lideri ve eski görüşmeci Klerides, Alithia gazetesine verdiği demeçte, “Bir Türk-Yunan savaşında Türkler Kıbrıs'ın tümünü alır” dedi. Orman Fakültesi öğrenci otobüsüne tabancayla ateş açıldı Otobüsün camları kırıldı. Galatasaray Mühendislik'te kavga çıktı, okul 1 gün kapatıldı. İstanbul'da da Belediye hizmetleri tehlikeye giriyor. İstanbul Belediye Başkan vekili Ay tekin Kotil, hükümetin yardımı olmayınca, işçi ikramiyeleri ile memur maaşlarını ödeyemediklerini bildirdi. Ticaret bakanı Başol: «enflasyon hızı kontrol altına alınmıştır» dedi. 552 Profilo işçisinden 6'sı dün tutuklandı. Petkim-iş, Aliağa'da kanunsuz lokavt yapıldığı gerekçesi ile mahkemeye başvurdu.

6 Ekim 1976 Çarşamba:

CHP Genel Başkanı Ecevit: “Bazı MC ortakları seçimi tıkamak istiyor. Demirel, Orduyu işin içine çekmek istiyor. Türk Ordusu böyle bir oyuna gelmez» dedi. Demirel, Ecevit’in sözünü cevaba değer bulmadı. GS Mühendislik Yüksek Okulunda dün öğrencilerin üzerleri polis tarafından aranırken. Sağcılar okulu işgal edince polis solcu öğrencileri içeri sokmadı. Başkanvekili Hancıoğlu, DGM teklifinin Anayasa Komisyonu'na iadesini isteyen CHP li Oral'ın teklifi üzerinde görüşme açtırmadı. DGM görüşülürken CHP ve AP'liler kavga ettiler.

7 Ekim 1976 Perşembe:

Danıştay, İçişleri Bakanı'nın, Dalokay'ı görevden alma, Valiliğin, TÖB-DER'i kapatma kararlarını durdurdu. Demirel, Orta Anadolu Rafinerisinin temelini attı Başbakan, Türk Irak boru hattının bu yılsonunda hizmete gireceğini bildirdi. İETT ve EGO Genel Müdürü TEK'i suçladı. Gürtav: «Keban devreden çıktı birçok il ışıksız kaldı” dedi. Gürtav, yedek santrallar olmamasından yakındı. MC partilerini tek çatıda toplamak için verdikleri muhtıraya cevap alamayan Bağımsızlar, AP'ye giriyor. Gaziantep'te dün liseliler çatıştı DGM'yi protesto eden öğrencilerden 5'i ile çatışmayı seyreden bir kız çocuğu yaralandı, İstanbul'da ise Çapa'da öğrenciler çatıştı. Galatasaray Mühendislik bir gün kapandı.

8 Ekim 1976 Cuma:

Meclis'te DGM önerisinin görüşülmesi salıya bırakıldığı için Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı yürürlüğe giriyor. DGM'ler pazartesi günü kalkıyor CHP, sorularla engelleme yaptı. MSP'li Devlet Bakam Hasan Aksay, Anka’ya verdiği demeçte, “TRT yayınları böyle gidemez. TRT'nin değişmesini isteriz" dedi. ABD Başkanı Ford, Kıbrıs raporunu Kongre'ye verdi. O Raporda "toprak düzenlemesinin Türk bölgesini azaltacak şekilde yapılması" isteniyor. Almanya, Türkiye’ye 700 milyon lira savunma yardımı yapıyor. Genelkurmay Askerî Savcılığı Lockheed için soruşturma açtı. Alp kaya ve Göksaran'ın ifadeleri alınacak. Maliye de Dural'ı kusurlu buldu. Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği TMMOB Başkanı Teoman Öztürk için, “devlet sırlarını ifşa ettiği" gerekçesiyle DGM'de 60 yıl hapsi istendi. Yeşilköy'deki yeni kule ve pist 15 Ekimde açılıyor. Pistin aydınlatılması da yeni kuleden yönetilecek. Gaziantep'te dünkü olaylarla, ilgili olarak 30 kişi gözaltında. Gaziantep Atatürk Lisesinde pazartesi günü başlayan olaylarda yaralı çocuk öldü, cenazeyi almak isteyen öğrencilerle polis çatıştı. Ecevit: «Dalokay hukuken ve fiilen göreve başlamıştır» dedi. Dalokay göreve başladı ve Pakistan'a gitti. Asiltürk, Danıştay'ın kararını eleştirdi, itiraz ettiklerini söyledi. Sürekli olarak bir grup öğrencinin işgali altında tutulan Galatasaray Mühendislik Yüksek Okulu'nda dün de ders yapılamadı.

9 Ekim 1976 Cumartesi:

TOFAŞ, 15 Ekimde üretimi durduruyor. DEMİREL dünkü konuşmasında "Siyasi tartışmaları, rejimi rayından çıkaracak seviyeye götürmenin fevkalâde zararlı olacağına kaniyiz" dedi. Polis, TÖB-DER ilgililerinin açtığı Genel Merkezi yeniden mühürledi TÖB-DER'i açanlar bir süre gözaltına alındı. Mühendislikle yine bir patlama oldu Ülkücülerin bulunduğu üst kattan, alt kata patlayıcı madde atılınca polis her iki grubu ayrı ayrı dışarı çıkardı. Ankara Üniversitesi Rektörü Tahsin Özgüç "yetkiler tarafsız kullanılırsa olaylar önlenir» dedi. Ekonomik Kurul, AET'den istekleri görüşmeye başladı. AET Ortaklık Konseyi 16 Ekimde toplanıyor. Erbakan, “Bu şartların devamına rıza gösterilemez" dedi. Görevi 10 Ekim pazar gecesi 24'de sona erecek olan Devlet Güvenlik Mahkemeleri ellerindeki dosyaları devrediyor.

10 Ekim 1976 Pazar:

Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin, yeni kuruluş kanunu çıkarılamadığı için görev süreleri son buldu ve hukuki varlığı resmen sona erdi. Danıştay, Ankara Valisi'nin TÖB-DER'le ilgili itirazını reddetti. Aynı Danıştay, Selçuk Eğitim Enstitüsü'nde okuldan uzaklaştırılan 25 öğrenci için de yürütmeyi durdurma kararı verdi. Yaz saati uygulaması 30 Ekim 1976 cumartesi günü sabaha karşı saat 02.00'de sona erecek. Bu tarihte saatler bir saat geri alınacak. CGP Genel Sekreteri Vefa Tanır, dün verdiği demeçte, “AP CHP çekişmesinin ülkede rejim tehlikesi yaratabileceğini" bildirdi. Feyzioğlu, AP-CHP çekişmesinden endişe duyduğunu belirtti ve özellikle MSP'nin tutumundan, temel atmalardan yakındı. Koalisyon liderleri CGP'nin muhtırasını görüştü. Nusaybin'de CHP'li ve MSP'liler dövüştü. Öğrencilerin kavgası, partililerin çatışmasına dönüştü. Gaziantep'te 2 öğrenci tutuklandı. Mecitözü'nde öğretmen döven 7 Ülkücüden ikisi tutuklandı, beşi kaçtı.

11 Ekim 1976 Pazartesi:

Çin'de, Komünist Partisi'nin bir süre önce ölen Lideri Mao Tse Tung'un eşi Çiang Çing'in de bulunduğu dört politbüro üyesi darbe yapma suçlamasıyla tutuklandı. Sivas'taki temel atma yüzünden hükümette tartışma çıktı. 4.Demir Çelik'in temelini Demirel'in atmasını isteyenlere kızan Erbakan, «Bu iş burada biter!" deyince, temel atma kendisine verildi. Anayasa Mahkemesinin iptal kararı dün gece yarısı yürürlüğe girdi Devlet Güvenlik Mahkemeleri kalktı. Meclis yarın DGM teklifini görüşecek. Birinci madde üzerinde 115 değişiklik önergesi var. Sivas'taki temel atma törenine program dışı Türkeş de gelince Erbakan'la birlikte temele ilk harcı koydular.

12 Ekim 1976 Salı:

Erbakan: «TRT sınıfta kalacak» Prof. Karataş: Erbakan'ın demesiyle işi bırakmam» dedi. TRT Genel Müdür Yardımcısı Katlan istifa etti. İstanbul Ve Ankara' dan öğrenci çatışmalarında 8 kişi yaralandı. İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü'nde dün karşıt görüşlü bir grubun sınavdan çıkan bir gruba ateş etmesi sonunda biri ağır 3 kişi yaralandı. Makarios: «Ecevit bizimle anlaşma yapabilecek kadar güçlü olabilir» Başpiskoposa göre, Türkiye'de seçimi CHP kazanacak.

13 Ekim 1976 Çarşamba:

İçişleri Bakanlığı Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararına uyacağını ve Ankara Belediye Başkanı Dalokay'ın göreve başlayacağını açıkladı.  Türk Sanayici ve iş Adamları Derneği Başkam Feyyaz Berker, son işçi olayları konusunda politikacıları ve işçi liderlerini suçladı. Anarşik olayları önlemek gerekçesiyle çıkartmak istedikleri DGM yasası ile ilgili girişim dün ikinci bir fiyaskoyla sonuçlandı. Meclis toplantısı, çoğunluk sağlanamadığı için 1 Kasıma kaldı. AP buna rağmen DGM için DP ve Bağımsızlarla temaslara başlıyor. Demirel, «Mücadeleye devam edeceğiz» dedi. 3 ilde öğrenci çatışması oldu, 3'ü ağır 16 kişi yaralandı. İstanbul, Ankara ve Diyarbakır'da dün çıkan öğrenci çatışmalarında 3'ü ağır 16 kişi yaralanmıştır.

14 Ekim 1976 Perşembe:

Çin’de, Mao’nun eşinden sonra toplu tutuklamalar başladı ve 40 kişi daha tutuklandı. Bunların arasında Mao'nun yeğeni ile Kültür Bakanı da var. Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil, "16 Ekimde yapılacak olan Türkiye-AET Ortaklık Konseyi toplantısının tatmin edici sonuç vereceğini sanmıyorum» dedi. Ankara'da Mali Bilimler Yüksek Okulunda dün çıkan çatışmada biri ağır olmak üzere üç, Hasanoğlan öğretmen Lisesi'nde de bir öğrenci yaralandı. Koalisyon içi uyuşmazlıkları ve sonuca ulaştırılmayan kararnameler konusunu gözden geçirmek üzere Bakanlar Kurulu içinde bir komite kuruldu. Dışişleri Bakanlığı, “TRT yayınları yüzünden yabancı ülkelerin sözlü protestolarda bulunduğunu» bildirdi. MSP, TRT' nin düzelmesi için «makûl bir süre» tanıdı. TRT'de 2 genel müdür yardımcısı görevden alındı.

15 Ekim 1976 Cuma:

MC, tüzük değişikliği için Meclis'i 25 Ekimde olağanüstü toplantıya çağırıyor. DP Grup Başkanvekilleri bu toplantıya katılmayarak, «Aldığınız kararı bize bildirin, biz de yetkili kurullarımızda görüşürüz» dedi. Demirel, “CHP’nin DGM engellerini aşacağız» dedi. Başbakan, yasanın çıkması için CHP'den yardım istemeyeceklerini de söyledi. Suriye birlikleri dün Beyrut-Şam karayolu üstündeki Sanay koyunu ele geçirdikten sonra Beyrut üstüne yürümeye başladılar. Birlikler Beyrut'a 20 kilometre Yaklaşmış durumda. Yıldız DMMA'da dün çatışma oldu «Devrimciler» ile «ülkücüler» birbirine girince okul 2 gün, Ankara’da Malî Bilimler Yüksek Okulu ise süresiz kapatıldı. TOFAŞ'la ilgili kararnameyi MSP imzaladı. Şartları kabul eden TOFAŞ'ın kredi isteği onaylandı. İşten çıkarılması planlanan 800 işçinin işlemi durduruldu.

16 Ekim 1976 Cumartesi:

İzmir'de sel suları büyük zarar verdi. 35 yıldan beri görülmeyen yağışlarda bir genç de öldü. Caddeler dere halini alınca İzmir'de taşıtlar yolda kaldı. Ecevit: «Bu hükümetle AET sorunları çözümlenemez» dedi. CHP Genel Başkanı ayrıca, «Ordunun müdahale geleneğinin de sona erdiği düşüncesinde» olduğunu söyledi. Temeli atılacak Karakaya Barajı hakkında bilgi veren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Kılıç, "Karakaya Barajı Keban'dan 50 daha fazla enerji üretecek" dedi. İçtüzük Değişikliğine DP de karşı çıktı. Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan, ‘Türkiye’yi yabancı sermayeye teslim etmeyeceğiz" dedi. Buldan Kız Meslek Lisesinde öğrenci kolu seçimlerini devrimcilerin kazanması üzerine dışardan getirilen komando ve MSP yanlısı öğrenciler, okulun önünde lise öğrencileri çatıştı.

17 Ekim 1976 Pazar:

MHP'li Devlet Bakanı Mustafa Kemal Erkovanlı, 1977 seçimlerinin 1970 nüfus sayımı sonuçlarına göre yapılacağını söyledi. AET Genel Sekreteri: «İsteklerinizi saptamanız gereklidir” demiş. Noel, “Katma Protokolün yenilenmesi söz konusu olamaz, ancak esneklik sağlanması için elden gelen yapılacaktır» diye de ilave etmiş. Merkez Bankası, Almanya'da çalışan işçilerimizin tasarruflarını yurda daha çok göndermelerini sağlamak için Almanya'da şube açıyor. Suruç'ta gençler çatıştı, 7 kişi tutuklandı. İzmir'de Ülkü Ocakları'nın iki şubesinde ve bir NATO aracında patlama oldu. Ankara'da CHP Milletvekili Kayıhan, polisler tarafından tartaklandığını ileri sürdü.

18 Ekim 1976 Pazartesi:

Başbakan Süleyman Demirel, Fırat nehri üzerindeki Karakaya Barajı ve hidroelektrik santralinin temelini attı. İstanbul'da benzin ve su sıkıntısı sürüyor. Demirel: “İktidar olma hırsıyla devletin bölünmezliğini zedelemek ihanettir» dedi. Başbakan, “Parti içi mücadele partiyi zedeler hale getirilmemelidir. Partiyi zedeleyen mücadele mazur görülemez» dedi. Başbakan Yardımcısı ve MSP Genel Başkanı Necmettin Erbakan "6 ayda yüzden fazla sanayi tesisi temeli attık. Temellere inanmayanlar için gezi düzenledik, inşaatları göstereceğiz» dedi. Demirel bizimle yarış edemez diyen CHP Lideri. DGM'ler için CHP Grubunun gösterdiği direnişi övdü. Ecevit: «AP'nin çağrısına ordu uymayacaktır» dedi. CHP Kırklareli İl Merkezi bombalandı. CGP Genel Başkanlığı dün yayınladığı bildiride, “TRT’nin ve Diyanet İşleri Başkanlığının parti emellerine âlet edilemeyeceğini" söyledi.

19 Ekim 1976 Salı:

Demîrel, dün Karakaya barajının temelini atarken "Bu projenin meydana geldiği zamanı tasavvur ediyorum ve uçacak kadar sevinç duyuyorum" demiş. Meclis içtüzük değişikliği bugün veriliyor. Olağanüstü toplantı için iki gün kaldığı ve içtüzük görüşmesinin 1 Kasımdan sonra ele alınabileceği belirtiliyor. Hacettepe'de bazı öğrenci velileri de dövüldü. Akdere semtinde ise öğrencilerle polis çatıştı.

20 Ekim 1976 Çarşamba:

AP ve CHP Kongre'ye hazırlanıyor. CHP Kurultayı kasım ya da aralıkta AP temsilcileri V. kongreye sunulacak raporu düzenliyorlar. Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan'ın 17 Ekim pazar günü Gemlik'te Sümerbank Fabrikası alanı içinde attığı selofan tesislerinin temeli çalındı. AET ve Atina, Yunanistan'ın Ortak Hazar'a kabulüne ilişkin görüşmelerin takvimi konusunda anlaştılar. 14 öğretmenin tayini duyulunca Üsküdar Kız Lisesi'nde olaylar çıktı. Öğrenciler, “Öğretmenlerimizi geri isteriz' diye gösteri yaparken. Ankara'da bir lise öğrencisi öldürüldü.

21 Ekim 1976 Perşembe:

AP kongresi bugün başlıyor. DP'den ayrılan Ersoy dün AP'ye girdi. CHP Genel Sekreteri Orhan Eyüboğlu dün verdiği demeçte banka soygunlarına ve gençlik olaylarına değinerek asayiş ve emniyet temelden sarsıldı. Öğrencileri öğretmenleri için okul dışında yürüyüş yapınca Üsküdar Kız Lisesi 3 gün kapatıldı. CHP Kurultayı 27-28-29 ve 30 Kasım 1976 tarihlerinde Ankara'da Atatürk Kapalı Spor Salonunda yapılacak. MC'yi oluşturan partilerin grup başkanvekilleri tarafından bir özel komisyonda hazırlatılan içtüzük değişikliği teklifi, dün AP'li Oğuz Aygün tarafından meclise verildi. Yunan Başbakanı Karamanlis: “Almanya’nın son, iki yıl içinde Atina'ya Ankara'dan daha çok silâh verdi» demiş. Ankara, Yunan Başbakanı'nın son konuşmasını olumlu buldu. Sıkıyönetimin 44 kişiyle ilgili kararı Askerî Yargıtay'ca onaylandı.

22 Ekim 1976 Cuma:

Türkiye Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu, HAK-İŞ kuruldu. Yazarlar Sendikası, yeni okul kitaplarına direnme önerdi. Kuzey Atlantik Asamblesi Genel Sekreteri ile görüşen Ecevit: “Türkiye, sorunlarını dünyaya anlatamıyor» dedi.

23 Ekim 1976 Cumartesi:

Arap Barış Gücü Beyrut'ta ateşkes hattına yerleşmeye başladı. Ateşkesin 2.gününde Beyrut'ta ve dağlık bölgelerde durumun sakin olduğu bildiriliyor. Hua Kuo Feng'ı öldürmeye kalkıştıkları ileri sürülen 4 radikal, hain ilan edildi. Hua’nın, komünist parti başkanlığına atandığı resmen açıklandı. MSP 3.Büyük Kongresi bugün Atatürk Spor Salonunda Genel Başkan Erbakan'ın yapacağı bir açış konuşmasıyla çalışmalarına başlayacak.

24 Ekim 1976 Pazar:

Adalet Partisi Kongresi'nde Süleyman Demirel, bir kez daha Genel Başkan seçildi. Genel İdare Kurulu için üç liste çıkartıldı.

25 Ekim 1976 Pazartesi:

Ecevit: “Gücünü halktan almayan solculuk, Demokrasi ile bağdaşmayan bir devrimcilik bizim anlayışımızın dışındadır” dedi. MSP 3.Büyük Kongresinde Genel Başkanlığa yeniden Erbakan seçildi. Erbakan, MSP 3.Büyük Kongresi'ne omuzlar üzerinde giren erbakan:«1977'den sonra da 'anahtar' olacağız» dedi. Adalet Bakanı İsmail Müftüoğlu, Cumhuriyet Başsavcısının yetkisini aştığını belirterek "bakanlığıma ait olan bazı hakları suiistimal etmek isteyen Başsavcı, yetkilerini aştı» dedi. Boğaziçi Rektörü: «Üniversite polisi düşüncesine katılmıyorum» demiş.

26 Ekim 1976 Salı:

İstanbul'da fabrikaya para götüren araç soyulmak istendi, veznedar öldürüldü. Ankara'da da silahlı 5 kişi Tekel deposundan 300 bin lira alarak kaçtı. Gölcük'te ise 2'si kadın 3 kişi benzin istasyonunu soydu. Ereğli Lisesindeki çatışmada 2 kişi yaralandı. İTÜ'de boykot kararı alındı. Konya’nın Ereğli ilçesinde karşıt görüşlü lise öğrencileri arasında çatışma çıkmış, iki öğrenci yaralanarak hastaneye kaldırılmış. Ankara Belediye Başkanı Vedat Dalokay,"Ankara'da kolera var" iddiasını ortaya attı. «MHP'den muhtıra almadım. Hükümet ufak meseleler için dağılmaz. Hükümette bir sıkıntı beklemiyorum» diyen Başbakan DEMİREL: "Problemler vardır, ama bunları çözebiliriz" dedi. Erbakan'a karsı olanlar Yönetim Kurulu'na giremedi. MSP Lideri, il Başkanları Toplantısı’nda, “Partimizi yanlış yolda göstermeye çalışıyorlar» dedi.

27 Ekim 1976 Çarşamba:

Maliye Bakanı Yılmaz Ergenekon: Yahya Demirel'e usulsüz kredi açanlar savcılığa verildi dedi. Yunanistan, Rusya ile ticarî ve ekonomik anlaşmalar imzalıyor. Giresun Eğitim Enstitüsü'nü ülkücüler işgal etti. Zile'deki çatışmada 26 işyeri tahrip edildi 6 ilde çıkan çatışmalarda çoğu öğrenci 19 kişi yaralandı. Çalışma Bakanı MSP'li Paksu dün gece istifa etti. Meclis Başkanvekili MSPli Hancıoğlu da görevinden istifa ettiğini açıkladı. Paksu, MSP Genel idare Kurulumdan da çekildi.

28 Ekim 1976 Perşembe:

Ankara, İzmir, Kars, Sakarya ve Bursa'da 9 öğrenci yaralandı. Çapa'daki çatışmada bir genç öldürüldü. Çapa Tıp Fakültesi önünde meydana gelen çatışma sırasında biri polis 4 kişi de yaralandı. Doların değeri 16' dan 16,5 liraya, Markın değeri ise 6.40'dan 6.85'e çıkarıldı. Maliye Bakanlığının tebliğine dayanarak Merkez Bankası yeni döviz alış ve satış listesi yayınladı. Erbakan, MSP'li bakanlarla 3,5 saat süren bir toplantı yaparak istifaları görüştü. Erbakan'ın ısrarına rağmen Paksu istifasını geri almadı.

29 Ekim 1976 Cuma:

Çapa öğrencisi Halil Yavuz'un öldürülmesini protesto etmek amacıyla düzenlenen yürüyüşle ilgili 5 kişi Adliye'ye veriliyor. Ülkücüler yürüyüş yaptı, bir mühendis dövüldü. Iğdır’daki çatışmada 4 kişi yaralandı. Kars'ın Iğdır ilçesinde karşıt görüşlü iki grup arasında meydana gelen silahlı çatışmadan sonra 4 kişi tutuklandı, üç kişi hakkında da gıyabi tutuklama kararı verildi. Meslekî araç ve makina ithalinde kolaylık sağlandı. Bedelsiz otomobil ithali sınırlandı. Erbakan’ın, “İstifası kabul edilmedi» dediği Paksu, MSP Genel İdare Kurulu toplantısına katılmadı. Cumhuriyet Bayramı Mesajında «Türk Silahlı Kuvvetlerinin asılsız siyasî tartışmalara çekilmek istendiğini» söyleyen genel Kurmay başkanı Sancar, “Ordu, devrimleri ve demokrasiyi tahribe yönelik hareketlere karşı zinde kuvvettir" dedi. Makarios, Cumhuriyet Bayramında diplomatların Türk Büyükelçiliğine gitmemesini istedi.

30 Ekim 1976 Cumartesi:

Dışişleri Bakanı ÇağlayangiI: "Kıbrıs'ta geçici ortak hükümet kurulmalı. Nihaî anlaşma sağlanana kadar toplumlar arasında kopma böylece önlenebilir» dedi. Sovyetler Birliği Kıbrıs Rum yönetimine silâh satmayı reddetti. Bu gece yarısı saatler 1 saat geri alınacak. Elektrik enerjisinden tasarruf sağlamak amacıyla 21 Marttan beri sürdürülmekte olan ileri saat uygulaması, bu gece yarısından sonra saat 02'de sona erecek. Eski Çalışma Bakanı, “Kararımı düşünerek verdim. İstifamı geri almadım» MSP yöneticilerinin danışma mekanizmasını çalıştırmadığını öne süren muhalifler, «Grupta bizim gibi düşünen 15-20 kişi var" dediler.

31 Ekim 1976 Pazar:

Yeni yasa çıkmazsa 3 Aralıkta «YÖK» kalkacak. Anayasa Mahkemesi'nin Üniversiteler Yasası'nın Yükseköğretim Kurulu YÖK ile ilgili iptal kararı 5 Aralıkta yürürlüğe girecek. Boğaz Köprüsü 4 yaşında. İstanbul Boğaz Köprüsü, dün hizmete girişinin 3.yılını doldurdu. Köprüden bu süre İçinde 50 milyonu aşkın araç geçmiş. Paksu ve Akmumcu: «MSP’ den ayrılmayı düşünmüyoruz» dediler. Denktaş, geçici hükümet önerisini mantıklı buldu. Rum yönetimi Çağrayangil'in önerisini reddetti. Atina: “Bu, Denktaş’ın eski bir önerisidir” dedi.

27 Kasım 2022 Pazar

27 Kasım 2022 22:00 Pazar TORUNLARIMA MEKTUPLAR..................Pandemi çocukları

 27 Kasım 2022, Pazar

Sevgili torunlarım,

Tayland ile yaptığımız son görüntülü WhatsApp görüşmesinde Tuna'nın yarın, yani Pazartesi günü kreşe/okula başlayacağı haberini aldık. Bize neredeyse yarı boyuna gelen sırt çantasını göstermeye çalışıyordu. Bu onlar için en önemli ikinci adım. Gelecek günler için uğraşacakları şeyse; oturma ve çalışma izni alabilmek. Bunun için kısa süreli Malezya'ya geçip dönmeleri gerekiyormuş.

Kiraladıkları ev müstakil, tek katlı, 2+1 bir ev. Bizim Orjan'a benzer bir site içinde yer alıyor. Tai komşuları geçen gün Tuna'ya oyuncak ve bahçesindeki ağaçtan muz kesip getirmiş. Hilal de onların bu hoş davranışına bir paket türk kahvesi vererek mukabele etmiş. Tabi nasıl yapıldığını da anlatarak. Görünüşe göre moralleri iyi ve her şey yolunda. Bizimle onlar arasında 4 saat mesafe var. Akşam saatinde aradıklarında Tuna'nın yatma vakti gelmiş oluyor. Bize oyuncaklarını gösteriyor, gördüğü için mutlu oluyor, bunu şımarmasından anlıyoruz.

Bugün hafta sonu Pazar, Ece bizdeydi. Birlikte pazara gittik. Muz istedi aldım ama bir taneden fazla yemedi. Kabız olmak istemiyormuş. "Aferin!" dedim içimden, demek ki anne babasının sözlerini dinliyor. Sonra da yolumuz üzerindeki parka girdik. Baktık kurt köpek orada, güneşleniyor. Çok sevindik, o da "Beni sevin" der gibi önümüze yattı. Kuyruğunu sallamasından onun da mutlu olduğunu anlıyoruz. Geçen hafta yoktu, "Hasta mı oldu acaba?" diye üzülmüştük. İyi olduğunu görmek güzeldi. Yaşlı, olgun, iyi huylu bir köpek. Ece de Tuna da onu sevdiler. O da onları tanıdı, sevdi.

Ece parkta hemen bir kız arkadaş buldu. Hemen bir saate yakın oynadılar, koşturdular. Ben de bankta oturduğum yerden onları seyrettim. Mutluydu. Onun böyle açık havada, parkta iyi vakit geçirmesi beni de mutlu ediyor. Oturdukları İncek'te böyle bir imkânları yok maalesef. Bu yüzden haftada bir de olsa bize gelmesi Eceye iyi geliyor. Geçen hafta ikizler de gelmişti. Boşaltılmış geniş salonda rahat rahat koşturup oynadılar.

Haftada iki gün iki gece biz gidiyoruz onlara. Salı günü akşam banyoları var. Kreşten geldikten sonra akşamları ve sabah kreş için çıkana kadar anne babalarına yardımcı oluyoruz. Gerçekten üç çocukla baş etmek zor. Ayrıca o harala gürele içinde ne doğru dürüst yemek yapabiliyorlar, ne de yiyebiliyorlar. Nenneleri sağ olsun onlar gittikten sonra mutfağı toparlıyor ve yemek yapıyor. Bir de bol bol torunlarımızı sevme fırsatımız oluyor. İşte bu kadar, bizim için günler haftalar böyle geçiyor.  

Tabi yaşlandık artık. Şimdi böyle git gel yapabiliyoruz ama sonrası nasıl olur bilemiyorum. Keşke daha yakın olabilsek. Şöyle yürüyüş mesafesinde olmak ne iyi olurdu. Biz oturduğumuz Gölbaşı Toki'deki evimizden memnunuz. Evimiz 4+1 çok güzel. Bütün gün güneş alıyor. Manzaralı. Semtimiz gayet mutena, ferah. Cami, sağlık ocağı hemen karşımızda. Marketler, okullar ve pazar çok yakın. Etrafımız park dolu. Ulaşım kolay. 

Onlarsa şayet taşınırlarsa Çayyolu tarafını istiyorlar. İşyerleri ve çocukların kreş/okulları o tarafta olduğu için. O durumda çok daha uzağa gitmiş olacaklar. Bizim de gelmemizi istiyorlar ama nasıl olacak bilemiyorum. "Siz bulun bize de gösterin bakalım, düşünelim" diyorum. Ankara'da sadece onlar kaldı. Onlara da uzak olursak Ankara'nın bizim için bir manası kalmayacak. Allah hayırlısını nasip etsin.

Nazlı ve Yağız değil ama diğer dördünüz, sizler "pandemi çocukları"sınız. Ece 16 Nisan 2018'de doğdu, pandemi başladığında iki yaşına henüz girmemişti. Tuna ise 21 Ekim 2019 doğumlu. O doğduktan sadece birkaç ay sonra dünyada "corona" lafını duymaya başlamıştık. 2020 ve 2021 yılları zaten full pandemi dönemiydi. Tuna zaten doğduğundan beri annesiyle bizdeydi. Kapanma olmadığı zamanlarda ya Ece bebek bize geliyordu ya da biz onlara gidiyorduk. Bu arada 21 Haziran 2021'de ikizler teşrif ettiler aramıza. Selim Erdem ve İnci Deniz de hayatımıza bambaşka bir renk ve çeşit kattılar. Böylece iyisiyle kötüsüyle pandemi döneminde 4 torun büyütmüş olduk. Şimdi Ece 4,5 yaşında. Tuna 3, ikizler de 1,5 yaşındalar.

şündüğümde pandemi dönemi zaten çok zordu. Ama torunlarımız o güç dönemde bile bize hayata tutunma imkanı verdi. Zorlukları varsa da onlar işte hepsi geldi geçti. Kalıcı olan onların zaman içinde serpilip büyümesiydi. Sevgileri dünyalık hiçbir şeyle karşılaştırılmayacak kadar güzelmiş. Şöyle bir laf duyardım: "Evlatlar sermaye, torun kârmış". Bunu söyleyen Kayseri'li midir bilmem ama çok doğru söylemiş. Torun sevgisi bir başkaymış. "Dede", "Nenne" diyerek kucağımıza gelip oturmaları bütün yorgunluklarımızı unutturuyor.

Akşamüstü Yağız'ın bir fotoğrafını göndermiş annesi; "Sahalara geri döndü" diyerek. Sanırım Gerede olmayınca Bolu'da bir futbol okuluna vermişler. İyi olmuş. Çocukta enerji fazlası var. Ferizli'de her hafta sonu gidiyordu. Burada gidemeyince konsol oyununa, abur cubur yemeye düşş. İyi olmuş, iyi. Okulundaki derslerine de olumlu etkisi olur inşallah. Nazlı'dan gittiğinden bu yana bir haber alamadık. Sınavları olduğunu söylemişti. Umarım her şey yolundadır.

Bugün WhatsApp'tan gelen bir başka fotoğraf da oğlumuz Oğuzhan'dandı. Komando er kıyafetiyle 4 fotoğraf çektirip göndermiş. "Hey Maşşallah!" dedik bakınca. Vakit yaklaştı, 10 gün sonra 7 Aralık Çarşamba günü annesiyle birlikte Burdur'daki yemin merasimine katılacağız. Arabasını belediye otoparkına bırakmıştı. O akşam hep birlikte Ankara'ya döneceğiz inşallah. Sonra da o hafta sonu Gölbaşı'ndaki evimizde kız tarafını misafir edeceğiz hayırlısıyla.

Sevgili torunlarım,

İşte böyle. Dışarda Ukrayna-Rusya savaşı devam ediyor. Çin'de yeniden bir corona hareketliliği var. Bereket çok sert tedbirler alıyorlar. Umarım geçen seferkine benzemez. Bizde geçen hafta 23 Kasım Çarşamba gecesi Düzce Gölyaka merkezli bir deprem oldu.  Büyüklüğünü ABD 6.1, AFAD 5.9, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ise 6.0 olarak yayımladı. Yaralananlar oldu, bazı binalar hasar gördü ama çok şükür ki can kaybımız yok.

Ondan 10 gün önce 12 Kasım 2022 Düzce Depremi'nin 23. Yıl Dönümü vesilesiyle bir deprem tatbikatı yapılmıştı. “Çök, kapan, tutun" adı verilen bu tatbikat tüm ülke çapında gerçekleştirilmişti. Ardından gelen bu deprem daha önce kırılmamış bir fayda oldu ama artçıları neredeyse 300'ü buldu. Sanki gerçek bir tür fiili tatbikattı. Devlet olarak, ilgili kuruluşlar orada çok iyi bir sınav verdiler. Rabbim bir daha bize böyle afatlar yaşatmasın.

Bu arada 19-20 Kasım gecesi F-16 ve F-4 savaş uçağına ek olarak çok sayıda SİHA ve tanker uçaklarıyla birlikte Türkiye gece yarısında bir operasyon başlattı. Hava operasyonu Rusya kontrolündeki Suriye hava sahasında gerçekleştirildi. Türk sınırından 160 km derinliğe kadar alanı kapsayan operasyon Milli Savunma Bakanlığı tarafından "Hesap Zamanı! Alçaklardan hain saldırıların hesabı soruluyor!" açıklaması ile duyuruldu. Türk Kara Kuvvetleri de operasyona karadan topçu desteği sağladı.

Operasyon kapsamında Suriye'nin kuzeyinde Tel Rıfat, Kobani ve çevresi, Derbesiye, Maranez, Malikiye, Ayn İsa, Ayn Dagne; Irak'ın kuzeyinde Kandil, Süleymaniye ve Sincar'da bulunan hedefler vuruldu. PKK'ya ait birçok silah deposu ve silo imha edildi. Kobani'yi de hedef alan Türk jetleri 8 kez PKK / YPG üslerinin bulunduğu mevkileri vurdu. 480 terörist etkisiz hale getirildi. İçlerinde PKK'nın üst düzey kayıpları olduğu belirtiliyor. Fakat karşı taraftan açılan ateş sonucu Karkamış ve Reyhanlı'da biri çocuk diğeri öğretmen iki şehidimiz oldu. Askerlerimizden de 3 şehidimiz var. Hava saldırısı sonrası halen topçularımız terörist mevzilerini vurmaya devam ediyor. 

Dün 26 Kasımda Konya’da ülkemizin en büyük viyadük köprüsü Cumhurbaşkanımız tarafından açıldı. Bin 371 metrelik Eğişte Hadimi Viyadüğünün yükseklikleri 42 ile 166 metre arasında değişen 8 adet orta ve 2 adet kenar ayağı var. Kavisli köprü açıklıkları kadim mimarimize uyumlu. Ayrıca 64 kilometreyi bulan yolu, 420 metrelik tüneli ve 6 kilometrelik Çumra bağlantısıyla gerçekten iftihar verici bir eser.  Böylece, İç Anadolu ile Akdeniz Bölgelerimiz arasında yeni bir ticaret ve turizm kanalı daha ülkemize kazandırılmış oldu.

Yine geçen hafta 22 Kasımda Artvin Yusufeli Barajı ve HES, Yeni Bağlantı Yolları ve Tünelleri ile yeni Yusufeli yerleşim Bölgesi hizmete açıldı. Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santralinin temeli 26 Şubat 2013'te atılmıştı. 2022 yılının ilk günlerinde barajda su tutulmaya başlandı ve 22 Kasım 2022'de de tüm inşaat çalışmaları tamamlandı. Ne yazık ki bu proje de belli çevreler tarafından diğer bütün büyük eserler gibi tartışmalara konu olmuştu. Ancak, göğsümüzü kabartacak şekilde tamamlanıp hizmete açılmışoldu.

Yusufeli Barajı; Karadeniz Bölgesi’nde, Artvin’in 70 kilometre güney batısında, Çoruh Nehri üzerinde, 558 MW kurulu güç ile yılda ortalama 1,9 milyar kWh enerji üretecek şekilde inşa edildi. Tesis şu anda; 100 katlı bir gökdelene denk olan 275 metre yüksekliği ile ülkemizde ilk dünyada da kendi sınıfında 5. sırada yer alıyor. Ayrıca çift eğrilikli beton kemer kategorisinde dünyanın en yüksek üçüncü, genel kategoride dünyanın en yüksek yedinci barajı konumunda. Bu barajda üretilecek enerji ekonomimize senelik 5 milyar liralık katma değer temin edecek. Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle “Yusufeli Barajı ülkemizde bir enerji sıkıntısı olsa da burası bizim 1 buçuk yıllık enerji ihtiyacımızı karşılayacak."

Cumhuriyet tarihinin en gurur verici eserlerinden Yusufeli Barajı; bağlantı yolları, tünelleri ve yepyeni Yusufeli yerleşim bölgesiyle muhteşem bir eser. Nitekim Yeni Yusufeli, 2698 konut, 507 köy evi, 296 iş yeri, 37 dükkanlı bir sanayi sitesi, 25 yataklı hastane, ana sınıfından lisesine kadar 9 okul, yurt, spor salonu, 7 köy, ayrıca tüm kamu ve hizmet binalarıyla sıfırdan kuruldu. Her türlü altyapısı ve üstyapısıyla oldukça ferah bir şekilde tasarlanan yeni Yusufeli, eskisinin iki katı büyüklükte bir alana sahip.

Böylece dikilen 20 bin ağacı, 75 binin üzerinde fidanı ve serilen 40 bin metrekareyi geçen çimleriyle yemyeşil bir Yusufeli ortaya çıkmış durumda. Bu arada baraj gölü içinde kalan 800 bin metreküp verimli toprak da yeni yerleşim yerine taşınarak ilçenin hiçbir imkânı heba edilmemiş. İlçenin ulaşım ihtiyacı için bünyesindeki 39 tüneli ve 21 köprüsüyle 110 kilometre yeni yol yapılmış. Sadece Yusufeli'nde köy yollarındakilerle birlikte 62 kilometre tünel inşa edilmiş. Hatırlayalım ki bundan 20 yıl önce Türkiye'nin toplam tünel uzunluğu 50 kilometreydi.

Bütün bunlar sizin daha güvenli ve mutlu bir Türkiye'de yaşamanız için. Sizleri kucaklıyor ve Allah'a emanet ediyorum. Haftaya görüşmek üzere.

Dedeniz.