Beraatimiz için bir fırsat daha
Kutlu
bir zaman dilimi üç aylar. Bugün onun içindeki ışıklı bir zaman durağına daha geldik. 1
Haziran Pazartesi akşamını 2 Haziran Salı gününe bağlayan bu gece Berat Kandili.
Berat gecesi kameri takvime göre
her yıl Şaban ayının 14. Günü ile 15. Günü arasına denk gelen geceye
deniliyor. Bu gece aynı zamanda Ramazanın da müjdecisi…Çünkü, kutlu Şaban
ayının yarısına geldiğimizi, gufranla
tüllenen Ramazan ayına ise onbeş gün kaldığını haber veriyor.
Af
vesilesi olarak görülen Berat Kandili (Beraat Kandili) bu sebeple İslam
dininde mübarek/kutsal kabul edilen gecelerden biri.
Berat
kelimesinin aslı ''Berâet'' kelimesinden geliyormuş. Berat, Arapça
berae-beraet kelimesinin Türkçeleşmiş hali oluyor. Beraat ise sözlükte, '' borçtan, hastalıktan
kurtulma, temize çıkıp aklanma, suç, ceza veya sorumluluktan kurtulma,
günahlardan arınma, ilâhî af ve rahmete nâil olma, bir zorluktan berî olmak''
demek. Bu nedenle de beraat etmek, kişilerin affedilmeleri, kusurlarının bağışlanması ve
serbest bırakılmaları anlamına geliyor zaten.
Bu
geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle mübarek gece; günahların
affı ve kulların temize çıkarılması sebebiyle Beraat gecesi ve
kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle de Rahmet gecesi gibi adlar da
verilmiş. Nitekim, bu gecenin kaynaklarda geçen dört adı var. Bunlardan en
meşhur olanı ''leyle-i beraa'' yani Beraat gecesi oluyor. Diğerleri
de ''leyle-i mübareke'', ''leyle-i rahmet'' ve ''leyle-i
sakk'' gibi isimler.

Beraat
gecesinin fazileti ile ilgili olarak Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) adına
rivayet edilen bir hadisi şerifde [3] bu
gecede Allah'ın dünya semasına tecelli edeceği, Kelb kabilesinin koyunlarının
kılları adedince (çokluk belirten bir ifade) insanı bağışlayacağı
ve kendisine edilen tüm duaları kabul edeceği anlatılıyor.
Şaban ayı ve içindeki Berat Gecesi Müslümanlarca yüzyıllardır kutsal sayılıyor. Osmanlı
İmparatorluğu'nda II. Selim'den itibaren minarelerde kandil yakılmasıyla
kandil adını almış.
Tefsirlerde
Kur’an-ı kerimin, Levh-i mahfuza bu gece indirildiği bildirilmiş. [4] Ayrıca,
kıblenin Mescid-i Aksâ’dan Mekke’deki Kâbe
istikametine çevrilmesinin
hicretin ikinci yılında, Berat Gecesi’nde vuku bulduğunu kabul eden âlimlerin olması da bu geceye daha bir önem kazandırmış.
Her
sene, Şaban ayının on beşinci Berat gecesinde, o senede olacak şeyler, ameller,
ömürler, ölüm sebepleri, yükselmeler, alçalmalar, yani her şeyin Levh-i mahfuzda
yazıldığına [5] inanılıyor. Bu sebeple Resulullah efendimizin (s.a.v), bu gecede, çok ibadet ve çok dua ettiği [6] rivayet edilmiş.
Ayrıca bu
gece yapılan duaların geri çevrilmeyeceği [7] Allahü
teâlâ’nın Şaban ayının 15. gecesinde rahmetiyle tecelli ederek, bazı kimseler
hariç, [8]herkesi
affedeceği naklediliyor.
Her gün adım adım daha faziletli bir aya yaklaşmanın habercisi olarak Berat Gecesi
bizlere Ramazan’a hazır olmayı hatırlatıyor. Böylece rahmet ve mağfiret ayı olan Ramazan’ın
yaklaştığı müjdesini veren berat kandili, aynı zamanda günahlardan arınma
için de bir fırsat daha sunuyor. Bereket mevsimi üç aylar içindeki diğer kutlu
gün ve geceler gibi Berat gecesi de her birimiz için birer, tefekkür, tezekkür
ve yenilenme gecesi.
Berat
kandili, Allah'ın ilahi rahmet, lütuf ve mağfiretiyle tecelli ederek,
kullarına bağışlanma kapılarını ardına kadar araladığı; müminlerin dualarına
icabet ettiği, günahlarını affettiği, yapılan ibadetleri kat
kat fazla mükâfatlandırdığına inandığımız [9]ışıklı bir
zaman durağı.
O kadar ki, bu gece (Berat Kandili Gecesi) adeta İlâhi rahmet coşuyor.[10] Bu aynı zamanda belki de herbirimizin geleceği şekillenirken insana verilmiş eşsiz bir
fırsat.
Bu fırsatı değerlendirip günahlarını affettirebilen, gönlünden
geçirdiklerini bütün samimiyetiyle Cenab-ı Hakka iletip isteklerini Ondan talep
eden ve belalardan Ona sığınan bir insan ne kadar bahtiyar. Buna karşılık,
her tarafı kuşatan rahmet tecellisinden istifade edemeyen bir insan da ne kadar
bedbahttır.
Çünkü, Berat
Kandilinin önemi hakkında nakledilen hepimizin bildiği o meşhur Hadis-i Şerifte Peygamber
efendimiz (s.a.v) "Ey Âişe, ben şükredici kul olmıyayım mı?” buyuruyor. [11] Âişe
vâlidemizin tekrar "Bu gecenin diğer gecelerden üstünlüğü nedir yâ
Resûlallah?" sorusuna ise “Bu sene içinde doğacak her çocuğun, öleceklerin
isimlerinin bu gece özel deftere yazılacağı, herkesin rızkının tertip edileceği
ve herkesin ameli ve işlerinin bu gece Allahü teâlâya arz olunacağı” cevabını
veriyor. [12]
Berat, bir yandan da;
kırılan kalpleri onarma, dargınlık duvarlarını yıkma, kin, nefret ve intikam
duygularını aşma fırsatı. Yüce Yaradan’ın affına erebilmek için yaradılanı
affetme günü. Her türlü şer, kötülük, zulüm, haksızlık ve adaletsizlikten beri
olmayı, onlardan uzak kalmayı hatırlama vesilesi.
Elbette
ki, bu mübarek Berat Kandili gecesini ibadet ve dua ile geçirmenin pek çok
sevabı ve feyzi olduğu nakledilmiş. Nitekim, bu gecenin diğer gecelerden daha
fazla ibadet ile geçirilmesinin sebebi Hz. Muhammed’ten (s.a.v) rivayet edilen ve
İbn Mâce, İkame, 191’de
yer alan bir hadise [13]
dayandırılıyor.
Peygamber
Efendimiz’in (s.a.v) özellikle Şaban ayında daha fazla oruç tuttuğu biliniyor. Bu ayın ortasında yer alan Berat gecesinde ise efendimiz’in
ibadet ve oruçla Allah’a daha yakın olmaya çalıştığı da anlaşılıyor.
O
halde biz de önderimiz Allah Resulü’ne uyarak bu
gecenin feyzinden ve bereketinden istifade edebiliriz. Ayrıca bu gayretimiz,
Ramazan’a daha hazırlıklı girmek için de bir antrenman olabilir.
Herhalukarda gâfil olmamalı, bu geceyi mutlaka ihyâ etmeliyiz. Ama bilmeliyiz ki böyle
gecelere saygı göstermek, elbette ki öncelikle günâh işlememekle olur.
Kaynakların
belirttiğine göre Berat gecesine ait özel bir namaz yok. Fakat gündüzünde oruç tutabilir, sadaka verip hiç değilse birkaç garibi sevindirebiliriz. Gece de kazâ namazı
kılabilir, Kur"ân-ı kerîm okuyabilir, duâ ve tevbe edebiliriz.
Böylece, inşallah rabbimizin ihsân ettiği bütün ni"metlere de şükretmiş oluruz. Yaptığımız hatâ ve günâhlar için getireceğimiz her tevbe istigfâr inşallah cehennem ateşinden kurtulmak için vesile olabilir.
Madem ki, bu mübarek gecede Cenab-ı Hak kendisine yönelenleri, tövbe edenleri ve dua edenleri geri çevirmiyor, o halde; birlik
ve beraberliğe ihtiyaç duyulan bu günlerde Berat Kandili vesilesiyle ülkemiz için, âlem-i İslam için mağfiret ve birlik duası da edebiliriz.
Bu gece Ramazan’a daha temiz girebilmek için bir ön oda, bir zaman durağı adeta. O odada Cenab-ı Hakk’a yönelmeli ve ondan bağışlanma dilemeliyiz.
“Yâ Rabbî, bize dünya ve âhıret saâdeti ihsân eyle, bize hidâyet verdikten sonra, kalblerimizi kaydırma”
Bu kutlu gecede af kapısından giren, Ramazan ve Kadir gecesinin bereketine bugünden uyananlardan olmamız dileğiyle...
Gecemiz
kutlu, dua ve tevbelerimiz beraatimiz olsun inşallah.
[1] (Berat
gecesi göklerin kapıları açılır, melekler müminlere müjde verir ve ibadete
teşvik ederler.) [Nesai, Beyheki, A, Münziri]
[2] Hz.
Peygamber (sas) Şaban ayına ve özellikle bu ayın on beşinci gecesine ayrı bir
önem vererek onu ihyâ etmiştir. (Tirmizî, Savm, 39)
[3] (Tirmizi,
Sıyam, 39; İbn Mace, İkamet, 191))
[4]Apaçık
olan Kitab’a andolsun ki, biz onu [Kur’anı] mübarek bir gecede indirdik.
Elbette biz insanları uyarmaktayız.) [Duhan 2,3]
[5] Kur’ân-ı Kerîm’in
buyurduğu: “Apaçık
olan Kitaba and olsun ki, biz O’nu (Kur’an’ı) mübarek bir gecede indirdik.”
(ed-Duhân, 2, 3) Bu âyette
geçen ‘mübarek
gece’den maksadın Kadir Gecesi veya Berat Gecesi
olduğu hakkında
müfessirler ihtilâf
etmişlerdir. Bir kısmı Kadir Gecesi şeklinde, bir kısmı da Berat Gecesi olarak tefsir etmiş ve
bu gecede Kur’ân-ı
Kerîm’in tamamının levh-î mahfûz
(Allah’ın takdirinin, olmuş ve
olacak şeylerin yazılı olduğu levha)dan dünya semasına indiği, Kadir Gecesinde de âyetlerin
peyderpey yeryüzüne, Hz. Muhammed’e inmeye başladığı şeklinde yorumlamıştır. (Elmalılı M. Hamdi Yazır, Hak Dini
Kuran Dili, VII, 67-69)
[6] Şaban
ayında niçin çok oruç tuttuğu sorulduğu zaman Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(Şaban öyle faziletli bir aydır ki, insanlar bundan gâfildir. Bu ayda ameller,
âlemlerin Rabbine arz edilir. Ben de amelimin oruçluyken arz edilmesini
isterim.) [Nesaî]
[7] (Şu
beş gecede yapılan dua geri çevrilmez: Regaib Gecesi, Berat Gecesi, Cuma
gecesi, Ramazan ve Kurban Bayramı gecesi.) [İbni Asakir] (Rahmet kapıları
dört gece açılır. O gecelerde yapılan dua, reddolmaz. Ramazan ve Kurban
bayramının birinci gecesi, Berat ve Arefe gecesi.) [İsfehani] (Dört
gecenin gündüzü de gecesi gibi faziletlidir. Allahü teâlâ, o günlerde dua
edenin isteğini geri çevirmez, onları mağfiret eder ve onlar bu günlerde bol
ihsana nail olurlar. Bunlar: Kadir gecesi, Arefe gecesi, Berat gecesi, Cuma
gecesi ve günleri.) [Deylemi] (Allahü teâlâ şu dört geceyi hayırla süsler:
Kurban Ramazan bayramı gecesi, Arefe gecesi Şabanın
yarısının [Berat] gecesi ki, onda eceller, rızıklar
yazılır.) [Deylemi]
[8] (Allahü
teâlâ, Şaban ayının 15. gecesinde rahmetiyle tecelli ederek, kendisine şirk
koşan ve Müslüman kardeşine kin güdenler hariç, herkesi affeder.) [İbni
Mace] (Şaban ayının 15. gecesi, rahmet-i ilahi dünyayı kaplar, herkes affolur.
Ancak haksız yere müslümanlara düşmanlık besleyen ve Allahü teâlâya ortak koşan
mağfiret olunmaz.) [Beyheki] (Allahü teâlâ Berat gecesinde, kâfirler
hariç, müminleri mağfiret eder. Kindarları da, bu huylarını bırakıncaya kadar
mağfiret etmez.) [Taberani, Beyheki] (Allahü teâlâ, Şaban ayının 15.
gecesinde rahmetiyle tecelli ederek kendisine şirk koşan ve Müslüman kardeşine
kin güdenler hariç herkesi affeder.) [İbni Mace] (Salih akrabayı terk
eden, ana babaya asi olan Berat gecesi affa kavuşamaz.) [Beyheki]
[9]
Peygamber Efendimiz HZ.Muhammed (s.a.v) hadisi şeriflerinde şöyle buyurmuştur;
“Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Ve o
gecenin gündüzünde (kandilden sonraki gün) oruç tutunuz. Çünkü o gece güneş
batınca Allah'u Teâlâ o andan fecir oluncaya kadar: "Benden mağfiret
dileyen yok mu, onu mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu, onu
rızıklandırayım. (Bir belâ ile) müptelâ olan yok mu, ona kurtuluş vereyim"
diye buyurur.” (İbn Mâce)
[10] (Allahü
teâlâ, Şabanın yarısının [Berat] gecesinde, dünya semasına tecelli
eder. Benikelb kabîlesinin koyunlarının kıllarından daha çok kimsenin
günahlarını affeder.) [İbni Mace, Tirmizi]
[11] Hz.Âişe
vâlidemiz, Peygamber efendimizin Berât gecesinde, sabaha kadar ibâdet ettiğini
görünce sordu: "Yâ Resûlallah, Allahü teâlânın en sevgili kulusun! Buna
rağmen niçin bu kadar kendini yoruyorsun?" Peygamber efendimiz şöyle cevap
verdi:"Ey Âişe, ben şükredici kul olmıyayım mı?”
[12] “Ey
Âişe, sen bu gecede, ne olduğunu bilir misin?" Bu sene içinde doğacak her
çocuk, bu gece deftere geçirilir. Bu sene içinde öleceklerin isimleri bu gece
özel deftere yazılır. Bu gece herkesin rızkı tertip edilir. Bu gece herkesin
ameli ve işleri Allahü teâlâya arz olunur."
[13] Hz.
Peygamber şöyle buyurur: “Şaban ayının 15. gecesini ibadetle geçirin,
gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah, bu gece dünya semasına rahmetiyle
tecelli eder ve 'Yok mu tövbe eden, tövbesini kabul edeyim! Yok mu rızık
isteyen, rızık vereyim! Yok mu şifa isteyen, şifa vereyim!.. Yok mu başka
isteği olan ona da istediğini vereyim" (İbn Mâce, Sünen,
"İkâmetü's-salât", 191.)