1 Ocak 2020 Çarşamba

01 Ocak 2020 Çarşamba REİS Gazetesi/sayı142...................................2019 yılı

2019 yılı
31 Martta Türkiye’de mahalli seçimler yapıldı. İttifaklar arasında adeta bir genel seçim havasında geçen seçimler sonucu Cumhur ittifakı %52, Millet İttifakı %38 olarak gerçekleşti. Katılım oranı %85 oldu. İstanbul ve bazı yerlerde nefes nefese geçen bir yarış izledik. 
Millet; siyasette istikrarı, ulusal güvenlikte milli birlik ve bütünlüğü, ekonomide büyümeyi, yerel hizmetlerde gelişmeyi, sosyal alanda gelecek umutları yönünde oy kullandı. Nihayetinde bu seçimle ülke olarak iç dış bütün saldırılara rağmen gücümüzü koruduğumuzu, demokrasiye ve geleceğimize sahip çıktığımızı gösterdik. Sancağımızı yere düşürmedik. Demokrasi ve Millet kazandı. 
Seçimler özellikle İstanbul üzerinde bir tartışmayı da beraberinde getirdi. İtirazlar, yeniden sayımlar derken sonunda 6 Mayısta Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyeleri, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline ve yenilenmesine karar verdi. 23 Haziranda İstanbul ilinde yenilenen seçimler farklı bir sonuç getirdi. İlk seçimlerde arada 13 bin oy farkı olmasına rağmen, Ekrem İmamoğlu bu defa 800 bin oy farkıyla seçimi kazanmış oldu. İktidar açısından Ankara, İstanbul ve Antalya’nın kaybı elbette can sıkıcıydı. Ancak, kazananlar açısından da Belediye meclislerinde ortaya çıkan tablo işlerinin hiç de kolay olmayacağını gösteriyordu. Tarihte Kıbrıs için ifade edilen “Siz bizim donanmamızı yakmakla sakalımızı tıraş etmiş oldunuz, biz ise Kıbrıs’ı almakla kolunuzu kestik. Tıraş edilen sakal yine çıkar ancak kesilen kol yerine gelmez” sözü kimi haklı çıkaracak göreceğiz. Kaybedilen büyük şehirler kesilen sakal mı, yoksa kol mu? onu zaman gösterecek, anlayacağız.
Ne yazık ki, 2019 yılı dünyanın birçok yerinde zulüm, göç ve ölümün kol gezdiği bir yıl oldu. Önceki yıllarda da Asya’nın öbür yakasında Uygur Türklerinin pek çok zulme ve baskıya maruz kaldığını duyuyorduk. Bu yıl oradan dünyaya yayılan feryatlar daha bir işitilir oldu. Bu hal Çin hükümetini bile bir açıklama yapmaya zorladı. 18 Martta, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde 2014'ten bu yana 13 bin kişinin gözaltına alındığını bildirdiler. Sosyal medyada birçok vahşi görüntü ve bilgi dolaşıyor. Ancak, gerçekte oralarda neler olduğunu daha tam olarak ne biz ne de dünya bilmekte. Dünya eski acılarını ve yaralarını bile henüz sarabilmiş değil. Daha 2019 yılı 5 Haziranında Bosna Hersek'te, 1992-1995 yıllarında yaşanan savaşta öldürülen Boşnak sivillere ait olduğu tahmin edilen kemik kalıntılarının bulunduğu yeni bir toplu mezar daha tespit edildi. 16 Eylülde BM, Myanmar hükümetinin Arakan’lı Müslümanlara karşı şiddet eylemlerinin ‘soykırım niyetiyle’ yapıldığının yeni delillerle pekiştiği ve hükümetin Müslümanlara karşı "sistematik ve geniş çaplı insanlık dışı eylem ve zulmünün" sürdüğünü duyurdu. 14 Kasımda da Uluslararası Ceza Mahkemesi, bu mazlum Müslümanlara karşı işlenen suçlarla ilgili soruşturma başlatılmasına izin verdi. Ardından, yapılan soykırımın soruşturulmasına yönelik Uluslararası Adalet Divanında açılan dava 10 Aralıkta görülmeye başlandı. 
Dünyanın bir başka boyuttaki insani felaketi; göç ve göçmen sorunu da büyümeye devam ediyor. 16 Ağustosta Beşşar Esed rejimi ve Rusya'nın İdlib'in güneyine saldırılarında Kurban Bayramı boyunca yerinden edilen 124 bin civarındaki sivil Suriye-Türkiye sınırındaki kamplara göçtü. 21 Ağustosta AB üyesi 5 ülke, 19 gündür denizde bekleyen Open Arms gemisindeki düzensiz göçmenleri ‘Lütfen’ almayı kabul etti. 31 Ağustosta Hindistan'ın doğusundaki Assam eyaletinde 1,9 milyon kişi, yasal sakinleri belirlemek ve yasa dışı göçmenleri ayıklamak için oluşturulan nihai vatandaşlık listesinin dışında bırakıldı. 23 Ekimde İngiltere'nin Essex bölgesinde bir kamyonda 39 Vietnamlının cesedi bulundu. Tırın sürücüsü Maurice Robinson, 39 kişiyi öldürme ve göçmen kaçakçılığı suçlamalarıyla 28 Ekim'de tutuklandı. "Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste" demişler. Bütün insanlığın canını yakan bu sorun önümüzdeki yıllar boyunca görece gelişmiş ülkelerin daha çook başını ağrıtacağa benziyor. Bütün bunların arasında Türkiye’nin Terörle mücadelesi hala bütün sıcaklığı ile devam ediyor. Gün geçmiyor ki FETÖ'den gözaltına alınan insanların haberlerini işitmeyelim. Gün geçmiyor ki güney doğuda ya da doğudan bir şehit haberi ve etkisiz hale getirilen terörist haberleri duymayalım. Ele geçirilen silah, mühimmat ve yaşam malzemelerininse bir türlü sonu gelmiyor. Anlaşılıyor ki sorun basit bir terör örgüt meselesi değilmiş. İşin bu noktalara gelmiş olması arkasındaki planın da ne denli kapsamlı ve ciddi olduğunu da ortaya koyuyor zaten. “Gülme komşuna gelir başına” denmiş ya; maalesef dünyada da terör ve şiddet giderek artmakta. 27 Ocakta Filipinler'in güneyindeki bir Katolik kilisesini hedef alan iki ayrı bombalı saldırıda 20 kişi öldü, 81 kişi yaralandı. 15 Martta Yeni Zelanda'nın Christchurch kentindeki iki camiye, cuma namazı sırasında düzenlenen silahlı terör saldırısında 51 kişi öldü, 49 kişi yaralandı. Üstelik Saldırgan o kadar pervasızdı ki, saldırıyı sosyal medyadan canlı yayınladı. 23 Martta Batı Afrika ülkelerinden Mali'nin kabileler arası etnik çatışmaların yaşandığı Mopti Bölgesindeki Ogossagou ve Welingara köylerine yapılan saldırıda 160 kişi hayatını kaybetti.
21 Nisanda Sri Lanka'da kilise ve otelleri hedef alan saldırılarda 253 kişi öldü, 500'den fazla kişi yaralandı. Müslümanlara yönelik terör saldırıların artması üzerine, 14 Mayısta ülkenin kuzeybatı bölgesinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. 30 Mayısta Irak'ın Kerkük kentinin çeşitli noktalarında art arda 6 bombalı saldırı düzenlendi, 4 kişi öldü, 15 kişi yaralandı. 17 Temmuzda Irak'ın Erbil kentinde bir restorana düzenlenen silahlı saldırıda Türkiye'nin Erbil Başkonsolosluğunda görevli bir diplomat ile bir Irak vatandaşı öldü. Saldırıyı düzenleyen terörist 3 gün sonra yakalandı. 28 Temmuz Batı Afrika ülkesi Nijerya'nın kuzeydoğusundaki Borno eyaletine bağlı Nganzai köyünde Boko Haram'ın cenaze törenine saldırısında 65 kişi hayatını kaybetti.
Hemen güneyimizde yer alan Suriye’de kan ve gözyaşı ise hiç dinmiyor. Hem de yapılan bütün anlaşma, ateşkes ve gerginliği azaltma çabalarına rağmen. 4 Nisanda Beşşar Esed rejimi güçlerinin İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesinde pazar yerine düzenlediği saldırıda 10 sivil yaşamını yitirdi, 25 sivil yaralandı. 7 Nisanda yine rejim güçlerinin aynı bölge içindeki sivil yerleşimlere düzenlediği saldırıda en az 11 sivil yaşamını yitirdi, 40'tan fazla sivil yaralandı. 27 Mayısta Esed rejimine ait savaş uçaklarının İdlib sınırları içindeki yerleşimlere yaptığı hava saldırılarında 24 sivil hayatını kaybetti, onlarca sivil yaralandı. 29 Mayısta rejim ve müttefiki Rusya, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ne sahur saatinden itibaren düzenledikleri hava saldırılarında 17 sivilin ölümüne, çok sayıda sivilin yaralanmasına sebep oldular. 10 Hazirandaki hava saldırılarında ise 20 sivil yaşamını yitirdi. 22 Temmuzda Rusya ve Esed rejiminin Marratinnuman ve Serakib ilçesinde yer alan pazar yerlerine düzenlediği saldırılarda 50 kişi öldü. Böylesine terör kazanlarının kaynadığı bir coğrafyaya komşuyuz. Üstelik güney sınırlarımız boyunca ABD’nin beslediği YPG bir terör devleti kurmak üzereydi. Her türlü uyarıya rağmen verilen sözler tutulmayınca Türk Silahlı Kuvvetleri Fırat kalkanı ve Zeytin dalı Afrin harekâtlarından sonra bu kez de 9 Ekimde Suriye'nin kuzeyine bir Barış Pınarı Harekâtı başlattı. 
 


PKK’nın bir nevi türevi durumunda olan YPG (Halk Savunma Birlikleri) nin omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) 30-35 km. güneye inmeye mecbur edildi. Şimdi Türkiye hem bölgeyi terörden temizlemeye, hem de yerinden yurdundan edilmiş Suriyeli mültecileri tekrar evlerine yerleştirmeye çalışıyor.

Dünyanın bir başka kanayan yarası Filistin de 2019 yılında ayaktaydı. 5 Nisanda İsrail askerlerinin abluka altındaki Gazze Şeridi sınırında düzenlenen barışçıl ‘Büyük Dönüş Yürüyüşü’ gösterilerine müdahalesinde 83 Filistinli yaralandı. 4 Mayısta İsrail ordusu, abluka altındaki Gazze Şeridi'nden İsrail tarafına roket atıldığını bahane ederek savaş uçaklarıyla bölgeye hava saldırısı başlattı. Saldırılarda aralarında bir kız bebeğin olduğu 25 Filistinli şehit oldu. Aynı gün İsrail ordusu, abluka altındaki Gazze Şeridi'nde Anadolu Ajansı ofisinin de bulunduğu binaya da saldırdı. İslam coğrafyasının bir diğer acılı köşesi de Yemen. Orada da ne silahlar susuyor, ne de açlıktan, hastalıktan kırılan insanların feryatlarını duyan var. 16 Mayısta Yemen hükümeti, ülkenin güneyindeki Dali kentinde hükümet güçleri ile Husiler arasında 40 gündür aralıklarla devam eden çatışmalarda 27 sivilin hayatını kaybettiğini, 73 sivilin yaralandığını açıkladı. 1 Eylülde Yemen'in Zamar kentinde Husilerin alıkoyduğu kişilerin tutulduğu hapishaneye Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin düzenlediği hava saldırılarında 156 kişi öldü, 50 kişi yaralandı. Bütün bunların baş müsebbibi olan küresel güçler ise kendi ellerinin ürünü frankeştaynları yine kendileri boğazlıyor, sonra da dönüp bütün dünyaya terörle mücadele ettikleri propagandasını yapabiliyorlar. Örnek; 22 Ocakta terör örgütü DEAŞ'ı Suriye ve Irak'ta yenilgiye uğrattıklarını, 27 Ekimde DEAŞ elebaşı Ebubekir el-Bağdadi’yi, ABD Özel Kuvvetlerinin 8 helikopteriyle İdlib kentinde düzenlenen operasyonla ölü ele geçirdiklerini açıkladıkları gibi. 

Artık 2019 geride kaldı. Hiç mi güzel şey yaşanmadı? Elbette ki yaşandı. Mesela yılların hayali İstanbul İzmir otoyolu açıldı. İstanbul’un Anadolu yakası Avrupa yakasına demiryolu ile bağlandı. Atatürk havalimanı İstanbul havalimanına taşındı. Artık yıllık 150 milyon kapasiteli dünya çapında büyük bir havalimanına sahibiz. Ülkemize gelen turist sayısı 50 milyonu, bıraktığı döviz geliri de 28 milyar doları aştı. 12 aylık ihracatımız ise 190 milyar dolar civarında. Kanal İstanbul projesinin gerçekleşmesine artık çok yaklaştık. İlk yerli ve milli otomobilimizin prototipleri görücüye çıktı. Bundan sonrası seri üretime geçip onu aramızda ve yollarda görmek.
Milenyumda bir on yılı daha tükettik. Dünyanın, güneşin, gezegenlerin, galaksimizin uzayda dönüp gitmesi gibi zaman da biteviye akıp gidiyor. 31 Aralık Salı günü gece saat 23.59 ile 01 Ocak Çarşamba günü saat 00.01 arasında sadece sanal bir perde var. Ne kocamış bir yıl, ne de genç bir yeni yıl söz konusu. Yılbaşı gibi, onlar da bizim yakıştırmalarımız. Ne dövünüp üzülecek, ne de sevinip eğlenecek bir şey yok ortada. Başkalarının gelenek görenek ve modaları kendilerine kalsın. Bizim için geçen zamanın muhasebesini yapmak, gelecek günler için de hayırlısını dilemek en güzeli. 2019 yılındaki olumsuzlukları yaşamayalım, 2020 yılı güzellik ve iyiliklerle geçsin inşallah.

29 Aralık 2019 Pazar

29 Aralık 2019 Pazar 12:30 DÜŞÜNCELER............................................Büyük şeytanın bir yılı


Büyük şeytanın bir yılı

Sadece geçtiğimiz yılın şöyle bir gözden geçirilmesi bile büyük şeytan ve kardeşlerinin dünyayı nasıl karıştırdıklarını göstermeye yetiyor.

İşte büyük şeytanın bir yılı:

PARMAĞI HER YERDE
1 Ocak 2019:
Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail, UNESCO'dan ayrıldı.
21 Mayıs 2019:
ABD Dışişleri Bakanlığı, Beşşar Esed rejiminin Suriye'nin kuzeybatısında yeni kimyasal saldırılar gerçekleştirdiğini tespit ettiklerini açıkladı.
2 Ağustos 2019:
Rusya'nın 3 Temmuz'da çekildiği Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması'ndan (INF) ABD'nin de çekilmesiyle INF sona ermiş oldu.
25 Ağustos 2019:
ABD Dışişleri Bakanlığının Filistin'i yaklaşık 3 ay önce internet sayfasındaki "bölgeler ve ülkeler" listesinden çıkardığı ortaya çıktı.
2 Eylül 2019:
ABD Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad, Taliban ile prensipte uzlaşıya varıldığını, anlaşma şartları yerine getirilirse, 135 gün içinde ülkedeki 5 üssü terk edeceklerini, ilk etapta 14 bin askerden 5'ini çekeceklerini bildirdi.
7 Eylül 2019:
ABD, bir ABD askerinin de öldüğü Kabil'deki saldırı nedeniyle Taliban'la devam eden barış görüşmelerini durdurdu.
4 Kasım 2019:
ABD yönetimi, 2017'de çekileceğini duyurduğu Paris İklim Anlaşması'ndan ayrılmak için resmi başvuruda bulundu.
27 Kasım 2019:
ABD Başkanı Donald Trump, Hong Kong'daki gösterilerde uygulanan şiddet ve insan hakları ihlallerinden sorumlu olan Çinli yetkililere yaptırım uygulanmasını öngören Hong Kong İnsan Hakları ve Demokrasi Yasası'nı onayladı.
27 Kasım 2019:
ABD merkezli teknoloji şirketi Apple, yasa dışı şekilde ilhak edilen Kırım'ı uygulamalarında Rusya toprağı olarak göstermeye başladı.
3 Aralık 2019:
Fransa Ulusal Meclisi, Siyonizm karşıtlığını antisemitizmle eş değer sayan yasa tasarısını onaylandı.
3 Aralık 2019:
ABD Temsilciler Meclisi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türklerine yönelik baskı politikalarından dolayı Çinli yetkililere yaptırım uygulanmasını öngören yasa tasarısını kabul etti.
7 Aralık 2019:
ABD Temsilciler Meclisi, Filistin-İsrail meselesinde "iki devletli çözüme" destek veren tasarı geçirdi.
11 Aralık 2019:
ABD Başkanı Trump, Yahudiliği sadece bir "din" olarak değil aynı zamanda "etnik grup" olarak tanıyan ve Yahudilere karşı ayrımcılığı "temel insan haklarının ihlali" olarak nitelendiren başkanlık kararnamesini imzaladı.

VENEZUELLAYI KARIŞTIRAN DA O
23 Ocak 2019:
Venezuela Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido, ülkede düzenlenen hükümet karşıtı gösterilerde kendisini "geçici devlet başkanı" ilan etti.
26 Ocak 2019:
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, bütün ülkelere, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ile ekonomik ilişkilerini bitirmeleri çağrısı yaptı.
31 Ocak 2019:
Avrupa Parlamentosu (AP), Venezuela'da kendini "geçici devlet başkanı" ilan eden muhalif lider Juan Guaido'yu tanıma kararı aldı.
4 Şubat 2019:
Avrupa Birliği (AB) üyesi 10 ülke Venezuela Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido'yu "geçici devlet başkanı" olarak tanıdığını açıkladı.
30 Nisan 2019:
Venezuela'da kendini "geçici devlet başkanı" ilan eden Ulusal Meclis (AN) Başkanı Juan Guaido öncülüğündeki bir grup asker darbe girişi başlatmaya çalıştı. Guaido ve askerler, halkı Devlet Başkanı Nicolas Maduro liderliğindeki hükümeti devirmek üzere sokağa çıkmaya çağırdı. Girişim başarısızlıkla sonuçlandı.

KAŞIKÇI CİNAYETİNİ GÖRMÜYOR, DUYMUYOR, KONUŞMUYOR
7 Şubat 2019:
Birleşmiş Milletler (BM), Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin, Suudi Arabistan yetkilileri tarafından planlandığını ve Suudi Arabistan'ın Türkiye'nin cinayeti aydınlatma çabalarını ciddi bir şekilde baltaladığını kaydetti.
7 Mart 2019:
İsviçre'nin Cenevre kentinde İnsan Hakları Konseyinin 40. oturumunda, 28 AB üyesinin dahil olduğu 36 ülke, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetini "en sert" şekilde kınadı, sorumlulardan hesap sorulması çağrısında bulundu.
4 Haziran 2019:
ABD yönetiminin, Cemal Kaşıkçı cinayetinin hemen ardından bazı Amerikan firmalarına Suudi Arabistan'la hassas nükleer bilgileri paylaşma izni verdiği ortaya çıktı.
19 Haziran 2019:
BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard'ın Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin hazırladığı raporda, "Kaşıkçı, uluslararası hukuka göre Suudi Arabistan'ın sorumlu olduğu, kasten ve taammüden (tasarlayarak) gerçekleşen bir yargısız infazın kurbanı oldu." değerlendirmesinde bulundu.
26 Eylül 2019:
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın 2 Ekim 2018'de vatandaşı olduğu Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda vahşice katledilmesinin sorumluluğunu üstlendi.

KUZEY KORE DANSI
28 Şubat 2019:
ABD Başkanı Donald Trump ile Kuzey Kore lideri Kim Jong-un arasında Vietnam'ın başkenti Hanoi'de düzenlenen ikinci zirvede anlaşma sağlanamadı.
9 Mayıs 2019:
ABD yönetimi, Kuzey Kore'nin kömür taşıyan bir kargo gemisine "uluslararası yaptırımları deldiği" gerekçesiyle el konduğunu açıkladı.
30 Haziran 2019:
ABD Başkanı Donald Trump, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile Kuzey ve Güney Kore arasında bulunan "silahsızlandırılmış bölge"de buluştu.
5 Ekim 2019:
İsveç'in başkenti Stockholm'de, Kuzey Kore'nin nükleer silah deneme faaliyetlerinin önlenmesi amacıyla ABD ile Kuzey Kore heyetleri arasında çalışma düzeyinde başlayan müzakereler kesildi.

BU NASIL MÜTTEFİK?
5 Mart 2019:
ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemleri alması durumunda çeşitli yaptırımlar uygulanabileceğini açıkladı.
17 Temmuz 2019:
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Türkiye'nin, S-400 alımından dolayı F-35 projesinden çıkarılması sürecini başlattı.
17 Ekim 2019:
ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, ülkesinin, Türkiye'nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek, bölgeye barış ve huzur getirmek amacıyla başlatılan Barış Pınarı Harekatı'nı gerekçe göstererek 3 bakan ve 2 bakanlığı yaptırım listesine almasına ilişkin, "ABD, ateşkesin uygulanmasıyla Türkiye'ye yeni yaptırımlar uygulamayacak. Daimi ateşkes gerçekleştiğinde, Başkan Trump, ekonomik yaptırımların kaldırılması konusunda anlaştı." dedi.
29 Ekim 2019:
ABD Temsilciler Meclisi, 1915 olaylarını "soykırım" olarak tanıyan karar tasarısını kabul etti.
12 Aralık 2019:
ABD Senatosu, 1915 Ermeni olaylarını "soykırım" olarak tanıyan bir karar tasarısını kabul etti.

İRAN RESTLEŞMELERİ
25 Mart 2019:
ABD, Golan Tepeleri için İsrail'in egemenliğini tanıdı. ABD Başkanı Donald Trump, "Golan Tepeleri üzerinde İsrail'in egemenliğini ABD'nin resmen tanıdığını" ilan eden başkanlık kararına imza attı.
27 Mart 2019:
ABD, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) tek taraflı Golan Tepeleri kararıyla yalnız kalırken, Konseyin diğer 14 üyesi işgal altındaki bölgenin İsrail toprağı olmadığı konusunda birleşti.
8 Nisan 2019:
ABD Başkanı Donald Trump, İran Devrim Muhafızları Ordusunun (DMO), ABD'nin yabancı terör örgütleri listesine eklendiğini duyurdu. İran Milli Güvenlik Yüksek Konseyi, buna karşılık, ABD Merkez Kuvvetlerini (CENTCOM) terör örgütleri listesine aldığını açıkladı.
13 Haziran 2019:
Umman Denizi'nde iki büyük petrol tankerinde patlama oldu. Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanı Hiroşige Seko, Japonya'ya yük taşıyan iki petrol tankerinin Hürmüz Boğazı yakınlarında saldırıya uğradığını duyurdu. ABD yönetimi, söz konusu saldırılardan İran'ı sorumlu tuttu.
20 Haziran 2019:
İran Devrim Muhafızları Ordusu Hava-Uzay Kuvvetleri, ülkenin güneyindeki Hürmüzgan eyaletinde ABD Hava Kuvvetlerine ait insansız hava aracını (İHA) düşürdüğünü duyurdu. ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), olayın ardından, Basra Körfezi ve Umman Körfezi'nin İran kontrolündeki hava sahasında Amerikan havacılık firmalarının uçuşlarına yasak getirdiğini açıkladı.
21 Haziran 2019:
ABD Başkanı Donald Trump, gece saatlerinde İran'da üç farklı yere saldırı düzenleyeceklerini ancak 150 kişinin hayatını kaybedebileceği bilgisini alınca saldırıdan 10 dakika önce vazgeçtiklerini açıkladı.
24 Haziran 2019:
ABD Başkanı Donald Trump, İran'ın ruhani lideri Ali Hamaney'i de kapsayacak şekilde İran'a yönelik yeni yaptırımlar getiren başkanlık kararnamesine imza attı.
19 Temmuz 2019:
İran Devrim Muhafızları Ordusu, Hürmüz Boğazı'nda İngiltere'ye ait Steno Impero adlı petrol tankerini alıkoydu.
ABD'deki İran yaptırımları davasında suçlu bulunan eski Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla serbest bırakıldı.
31 Temmuz 2019:
ABD yönetimi, İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'i yaptırım listesine aldı.
13 Ağustos 2019:
İran, yüzde 4,5 seviyesindeki zenginleştirilmiş uranyum stokunun 370 kilograma ulaştığını açıkladı.

TİCARET SAVAŞLARI
22 Nisan 2019:
Beyaz Saray, daha önce İran petrol yaptırımlarından muaf tutulan Çin, Hindistan, Japonya, Güney Kore, Tayvan, İtalya, Yunanistan ve Türkiye'ye yeni muafiyet hakkı verilmeyeceğini açıkladı.
5 Mayıs 2019:
ABD Başkanı Donald Trump, 200 milyar dolarlık Çin ürününe uygulanan yüzde 10'luk gümrük vergisi oranının yüzde 25'e çıkarılacağını açıkladı.
13 Mayıs 2019:
Çin, 60 milyar dolar tutarındaki ABD menşeli ürünlere gümrük tarifesini yüzde 5 ila 25 artırdığını bildirdi.
20 Mayıs 2019:
Google, Çinli teknoloji devi Huawei'in ABD hükümeti tarafından kara listeye alınmasının ardından, Huawei kullanıcılarının Android işletim sistemine olan erişimini askıya aldı.
1 Ağustos 2019:
ABD, ticaret savaşı içinde olduğu Çin ürünlerine 1 Eylül'den geçerli olmak üzere yüzde 10 ek vergi koydu.
23 Ağustos 2019:
ABD, Çin'in Amerikan ürünlerine getirdiği ek gümrük vergilerine misilleme olarak, bu ülkeye yönelik gümrük vergilerini yüzde 5 artırdı.

SONUN BAŞLANGICI
12 Aralık 2019:
Temsilciler Meclisi Adalet Komitesi, ABD Başkanı Donald Trump'ın azline yönelik sunulan "görevin kötüye kullanılması" ve "Kongrenin işleyişini engellemek" adlı iki başlıktan oluşan azil maddelerini görüşmek üzere toplandı.

HÜLASA
Bütün maddi silah ve para ellerinde. Akan onca kan, gözyaşı ve yaşanan acılara rağmen daha fazla silah satmak, daha fazla petrol ve güç uğruna dünyanın gözüne soka soka her türlü melaneti işliyorlar. Her taşın altında, her yerde ve her ortamda onların parmakları var. Afganistanda, Yemende, Irakta, Mısırda, Libyada, Suriyede, Filistinde olup bitenlerin mesulü onlar. Asyada, Afrikada, Güney Amerikada ve Avrupada karıştırmadıkları ülke, bulandırmadıkları su kalmadı. Savaştırarak da kazanıyorlar, barıştırarak da, darbelerde de kazanıyorlar, sözde demokrasilerinde de. Devletlerle de kazanıyorlar, teröristlerle de.

Şu ana kadar görüp bildiğimiz, anladıkları tek şeyin 'daha fazla güç' olduğu. Oysa, onlarla baş edebilmenin başka bir yolu daha var sahip olamadıkları. 'Allah!..' Herkesin bir hesabı, tuzağı olabilir, ama onun da var. Onun hesabı yanılmaz, tuzağı bozulmaz. O bize şöyle söylüyor: "İnanıyorsanız güçlüsünüz ve zafer sizindir!"

İş, şeytanla mücadele ederken donanmamız gereken iyilik güçlerini keşfedebilmek. Keşfedip de 'Allah için' ayağa kalkabilmek. 2020 için bu duygu ve düşüncelerle herkese çok selam.