
Türkiye bir kez daha demokrasi ve istikrardan
yana oldu. Yerel seçimler yüzde 83 gibi büyük bir katılım oranıyla ve
olgunlukla gerçekleşti. Yarış şimdilik bu alanda sona erdi. Martın başında
Partiler arasında ittifaklar sonuçlanmış ve adaylar sahaya çıkmıştı. Bir ay
boyunca yarış gibi bir kampanya ve performanslar izledik. Böylece politikacılar
söyleyeceklerini söylediler, son söz ise milletindi.
Öyle görünüyor ki Cumhur ittifakı yaklaşık
yüzde 52 oy almış durumda. Millet ittifakının aldığı oy ise yüzde 37 dolayında.
Tek tek bakıldığında Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) yüzde 45 oy oranıyla
birinci parti. İkinci parti yüzde 30 oy oranı ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)
olarak görünüyor. Onun ardından gelen partiler 7,4 oy oranı ile İyi parti (İP)
üçüncü, 6,8 oy oranıyla Milliyetçi
Hareket Partisi (MHP) dördüncü ve yüzde 4 oy oranı ile Halkların Demokratik
Partisi (HDP) beşinci oldu.
Seçimlerde kimin kazanıp kimin kaybettiğini
konuşanlar çok olacak tabi ki. Şimdi ne olacağı üzerinde yapılan yorumların da
sonu gelmeyecektir muhakkak. Ama bu seçimlerin önceki seçimlere benzemeyen
karmaşık yapısı da dikkate alındığında sonuçların herkese göre farklı
olabilecek yorumunu bir tarafa bırakıp en başta bu alanda ulaştığımız
demokratik erginlikten söz etmenin daha yararlı olacağını düşünüyorum.
Zira milletin her seçimde ortaya koyduğu tablo
adeta ‘aşk olsun’ dedirtecek kıvamda bir olgunluk eseri olarak gerçekleşiyor.
Bunu her defasında hem katılım oranı, hem de sonuçları itibariyle çok açık bir
şekilde gösteriyor. Son zamanlarda yaşadığımız seçimler adeta anket
tacirlerine, politika demagogları ve siyaset mühendislerine kapak gibi
gerçekleşiyor. Millet kendi iradesi üzerine vesayet kurmak isteyenleri, onları
küçümseyen hatta tahkir edenleri mahçup etmeye devam ediyor. Demokrasi ve seçim
konusunda olgunlaştığını, sessiz ama etkili gücünde hissedebiliyoruz.
Egemenlikte son söz hakkının kendisinde olduğunu her defasında bir kez daha
hatırlatıyor dosta düşmana. Helal olsun !..