1 Ağustos 2014 Cuma

174 01 Ağustos 2014 Cuma 16:19 ESKİMEYEN KELİMELER..............Sevda, Sevgi, Yâr, Ağyâr


Sevda, Sevgi, Yâr, Ağyâr

Sevda

Aşk, sözlükte "aşırı/güçlü/şiddetli sevgi, tutku, istek, heves ve arzu olarak tanımlanıyor. Fazla ve aşırı sevgi sebebiyle meydana gelen bir çeşit hastalık da denilebilir. O zaman daha çok kara sevda, hülya, melankoli, hüzün ve iptila şeklinde oluyor.

Aşk kelimesi "aşeka" dan geliyormuş. Bir ağacı saran, besinini ağaçtan alan ve zaman içinde ağacı kurutarak öldüren sarmaşığa denirmiş. Aşkın halk dilindeki şekli ise sevda. İnsanı belli bir varlığa, nesneye ya da evrensel değere sürükleyip götüren gönül bağı olarak tarif edilebilir.

Tasavvufî bir terim olarak aşk, sevginin insanı bütünüyle hükmü altına alması demek. Varlığın yaratılış sebebi, aslı ve son mertebesi anlamında kullanılıyor. İslâmî literatürde aşk ilâhî ve beşerî olmak üzere başlıca iki anlamda kullanılmış. Bu çerçevede ilâhi aşka hakiki aşk, beşeri aşka da mecazi aşk adı verilmiş.

Kur'ân'da ve sahih hadislerde aşk kelimesi yerine, sevgi kelimesinin karşılığı olarak çoğunlukla hubb ve mehabbet, bazen de vüdd ve meveddet kelimeleri ile bunların türevleri kullanılmış.

Sevda kelimesi arapçada siyah, yani esved kelimesinin dişil olanıymış. Salt olarak kara anlamına gelen sevda, bahtı karalığın, aşkta dibe vurmanın da ifadesi oluyor aynı zamanda.

Sevgi

Sevgi insanı bir şeye veya bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten sevme duygusu olarak tanımlanıyor. Genel olarak hoşa giden bir şeye eğilim, sevme hissi ve muhabbet. Bazen de tutku.

Karşı cinse karşı duyulan sevgi, çocuğa karşı duyulan sevgi, duygudaşlık (sympathie), uzun süre içinde oluşup gelişen kişisel gönül dostluğu, tabiat vb. lerine duyulan sevgi gibi türlü [1] biçimleri var.

Bazılarına göre kişiliğin özü sevgi olduğu gibi, insanları birbirine bağlayan da sevgidir. Buna göre kendi içine kapalı olan değil, dünyaya ve insanlara sevgi ile yönelen kişi değer taşır.

Hoşlanma, aşk, sevda ve kara sevda gibi hafiften şiddetliye doğru duygusal yönelimlerimiz oluyor.  Genellikle aşkla birbirine karıştırılabilen kara sevda, kişilik özelliklerine bağlı olarak şekilleniyor. Depresif duyguların eşlik ettiği bir ruh hali.

Aşkta kişinin çevresiyle olan ilişkileri bozulmaz ve sosyal hayatı devam eder. Bu durum genellikle iş hayatını da olumsuz etkilemez, kişinin kendi ve çevresiyle alakalı kontrolü ve değerlendirmeleri bozulmaz. Kara sevdada ise, kişi kontrolünü kaybeder. Kendisini sosyal hayattan soyutlar, tamamen sevdasına odaklanır.

Karşılıklı duygular aşk dairesi içinde kalırken, tek taraflı duygu yoğunluğu kara sevda halini alabilir. Bundan bazen sevilen kişinin haberi bile yoktur. Yine de bu duygu yoğunlaşması ve saplantılı sevgi hali, sosyal normların dışına çıkmaz. Halbuki kara sevdada kişi yemeden içmeden kesilebilir, zayıflar ve stres hormonlarının da etkisiyle vücut savunması düşer. Kişinin saçlarının beyazlaması ve çeşitli fizyolojik sorunlar baş gösterebilir.

Yâr

Yâr Farsçadan dilimize geçmiş bir kelime. Sevilen, sevgili anlamına geliyor. Ayrıca dost, arkadaş, ve tanıdık için de kullanılabiliyor. Bazen de yardım eden, destekleyen manasında yardımcı olarak.

Kültürümüzde "ana gibi yâr, bağdat gibi diyâr olmaz" sözü hem anne için hem de sıla için denmiş zamanında..

Ağyâr

Dilimizdeki "ağyar" kelimesi başkaları, yabancılar ve eller için kullanılıyor. Bu manada ağyar başka, yabancı, el anlamlarına gelen gayr kelimesinin çoğulu oluyor.

Dilimize Arapça'dan girmiş olmasına rağmen farsça gibi de algılanabiliyor. Örneğin farsça'da Yar-ü Ağyar kelimesi bizdeki elalem manasına geldiği için bu kelime bize hiç de yabancı değil. Kısacası, bu kelime, Arap, Fars ve Türk dillerinin ortak kavramlarından biri.

Tasavvufta genellikle mâsiva karşılığı olarak kullanılmış. Ayrıca sûfi olmayan, tasavvufî hayata yabancı olan veya aynı tarikatta olmayan anlamında da kullanılabiliyor.



[1] Eski Yunan felsefesinde sevgi evrende birleştirici ilkedir (Empedokies), Platon'da güzele duyulansevgi (Eros) ideaların bilgisine götüren yoldur. Hıristiyanlıkta: yardım elini uzatma anlamındakisevgi (Caritas) ve hastalara, acı çekenlere, yoksullara duyulansevgi (agape), yakınsevgisi, giderek hiç bir ayırma yapmaksızın tüm insanlara gösterilen sevgi (insanlıksevgisi) ve Tanrısevgisi; çağımızda Max Scheler'in felsefesinde sevgi temel kavramlardan biridir;