29 Kasım 2023 Çarşamba

29 Kasım 2023 Çarşamba; TORUNLARIMA MEKTUPLAR...................ANILAR; 29 Kasım

 

250 27 Kasım 2015 Cuma 08:00 ŞİİR VE TÜRKÜ.............................Karacaoğlan diye bir aşık

Karacaoğlan diye bir aşık

Zengin kültürümüzde ve kökleri derinlere uzanmış tarihimizde iz bırakmış bir Türkmen halk ozanıdır Karacaoğlan. 17. yüzyılda yaşadığı kabul ediliyor. Doğduğu ve öldüğü yer hakkında birden çok rivayet var. Bunlar arasında Kırşehir’in Çiçekdağı ilçesinin Mamalı köyünden olduğu da geçiyor. [1]

Anadoluyu ve Osmanlı ülkesinin bazı yerlerini dolaştığı anlaşılıyor. Zira şöhreti Azerbaycan, Kırım ve Balkanlar'da bile yaygın.

Dilden dile anlatılanlara göre Karacaoğlan bölgenin beyi Sarı Haliloğlu kızı Elif'e aşık olmuş. Kızı kaçırmışlar. Ancak, beyin yetişip kızı ellerinden almışlar.

Hani benim emmim oğlu Ömer'im / Ciğerime bir od düştü yanarım / Mamalı'yla Afşar benim tımarım / Bölük bölük tımarlarım kal demiş
Hani benim emmim oğlu Bücür'üm / Yüreğime bir od düştü acırım / Sarı Haliloğlu çeksin ecirim / Toplu toplu alaylarım var demiş
Derilirler üstümüze gelirler / Haramiyiz deyi korku verirler / Elif kızı elimizden alırlar / Gece gündüz işim ahü zar demiş [2]

Amcaoğulları öldürülen kendisi kaçmayı başaran Karacaoğlan, Toroslardaki Türkmen obalarına sığınmış. Memleketine dönemediği için de sazı omuzunda sevdiği kız Elif'in aşkıyla diyar diyar dolaşmış.

Ben bu yıl yarimden ayrı düşeli / Her günüm bir yıla döndü gidiyor / Gine zindan oldu dünya başıma  Gönlüm ataşlara yandı gidiyor / Ömrüm boş hayale kandı gidiyor (Neşet Ertaş, Kırşehir, Gönlüm Ataşlara Yandı Gidiyor)

Türkünün çeşitli kaynaklarda çok az farkla yer aldığı görülüyor. Değişmeyen şey ‘Gül yüzlü’ yarinden ayrı düşen Karacaoğlanın ‘sinesine düşen ateş’ ve memleket hasreti.

Hayal mayal oldu şu bizim eller / Dostun bahçesinde açıldı güller / Her seher her sabah öter bülbüller / Aşkı bu serime koydu gidiyor
Aktı gözüm yaşı oldu revane / Bir ateş koyuldu şimdi cihane / Bir selam iletin bizim gülşene / Halim bir Mevlaya kaldı gidiyor [3]

Bir yerlerde duramamasını da anlatmış bu dizelerde Karacaoğlan:

Karacoğlan der ki durmam bu yerde / Sarı Haliloğlu düşürdü derde / Güzeller diyarı şu Kırşehir'de / Gözümden kanlı yaş aktı gidiyor [4]

Sevdiği Elif'in aşkıyla yanıp tutuşan Karacaoğlan, bir müddet Toroslarda dolaştıktan sonra Kayseri yoluyla bir kış günü Mucur'a gelmiş. Sarı Haliloğlu ve sevdiği Elif hakkında bilgi alıp kahvede şu meşhur türküyü söylemiş:

İncecikten bir kar yağar / Tozar Elif Elif deyi / Deli gönül abdal olmuş / Gezer Elif Elif deyi
Elif'im uğru nakışlı / Yavrı balaban bakışlı / Yayla çiçeği kokuşlu / Kokar Elif Elif deyi
Elif kaşlarını çatar / Gamzesi sineme batar / Ak elleri kalem tutar / Yazar Elif Elif deyi
Evlerinin önü çardak / Elif'in elinde bardak / Sanki yeşil başlı ördek / Yüzer Elif Elif deyi

‘Dert inletir, aşk söyletir’ derler ya. Bir yolunu bulup zengin bir kadının yardımıyla Sarı Haliloğlu'nun köyüne giden Karacaoğlan, bağ evinden kendisini bekleyen sevdiği Elif ile gizlice görüşüp hasret gidermiş. Ayrılık saati gelip çattığında ise çok bilinen şu türküyü söylemiş:

Seyyah olup gezdim gurbet elleri / Kar etti bağrıma yeter ayrılık / Söyleyeyim başa gelen halleri / Çok çektim ölümden beter ayrılık
Bu aşkın ateşi sönmüyor serde / Ah çeker ağlarım gezdiğim yerde / Yar burda kalmıştır ben gurbet elde / Beni dağdan dağa atar ayrılık
Gezerim ben daim diyarı gurbet / Aşığın başında gitmiyor bu dert / Dost ile bir saat ettim muhabbet / Sevdiğim gözümde tüter ayrılık
Karac'oğlan der ki vakit gelince / Ötüşür bülbüller hasret gülünce / Ben orda yar burda mahzun kalınca / İster ölüm olsun ister ayrılık

Elif'ten ayrıldıktan sonra Kırşehir halkından sözü geçen bazı kişileri Çiçekdağı'ndaki Elif'in babası Sarı Haliloğlu'na ricacı göndermiş. Fakat yine bir netice alamamış. Kavuşamamanın üzüntüsü içinde sazını sırtlayan Karacaoğlan, çaresiz tekrar Torosların yolunu tutmuş.

Karacaoğlan'ın giderken söylediği türkü bugün bile belleğimizde yer etmiş bulunuyor. Türkü bir çok sanatkar tarafından okunmuş. Ancak genellikle ‘Gönlüm Ataşlara Yandı Gidiyor’  adıyla Neşet Ertaş türküsü olarak biliniyor.

Gül yüzlü yarimden ayrı düşeli / Her günüm bir yıla döndü gidiyor / Yine zindan oldu dünya başıma / Sinem ateşlere yandı gidiyor 



[1] Müjgân Cumhur, Karacaoğlan
[2] Elyazma Cönk, Mustafa Bektaş (Bilaloğlu), Kırşehir, Karacaoğlan ile Elif hikayesi,
[3] Cahit Öztelli "Karaca Oğlan - Bütün Şiirleri"
[4] Baki Yaşa Altınok "Öyküleriyle Kırşehir Türküleri, Destanları, Ağıtları"

28 Kasım 2023 Salı

28 Kasım 2023 21:30 Salı TORUNLARIMA MEKTUPLAR....................Orjan günleri (II)



                                                        28 Kasım 2023 Salı

Sevgili Torunlarım (V)

Kuzularım, canparelerim bu mektubumda sizlere bizim hayatımızda önemli bir yer tutan, muhtemelen size de ev sahipliği yapacak olan Orjan'dan yine söz edeceğim. Ben buraya o küçük broşürü masamda bulup ortak olduğumda daha gencecik bir memurdum. Anneanneniz/babaanneniz/nennenizle de yeni nişanlıydım. İlerde değerlendiririz diye düşünerek hiç param yokken taksitle borçlanarak girmiştim 48 bin lira arsa bedeline. 15 sene boyunca adeta tırnaklarımızla mücadele ederek evimizi yaptık. Şimdi sizlerin kiminizin yazlık ev, kiminizin deniz evi, kiminizin de orcan dediği evin anlatması çok zor böyle bir hikayesi var. Senede 10-15 gün, bazen bir ay kaldığınız o ev türlü meşakkatle ve zahmetle edinildi. 1991 yılından beri gidiliyor. İlk zamanlarda bir hasırın üstünde üçü çocuk beş kişi yattığımız günleri size nasıl anlatabilirim ki.  

Orjan bu yıl 45 yaşına girdi. İlk yapılan evlerde 30 seneden fazladır canlı bir yaşam var. ilk büyük sıçrama herkesin kendi evini yapma serbestliği ile birlikte 1987’lde başlamıştı. Beşyıl sonra Orjan artık yarım asrı geride bırakmış olacak. Nerden bakarsak bakalım önemli bir zaman. Benim gibi eski üyeler yaşayan babalarıyla buraya geldiler. Yeni doğan çocuklarını burada büyüttüler, şimdi torunları da erişkin delikanlılar. Sizlerin anne babaları da burada büyüdü. Dayınız/amcanız Oğuzhan, Nazlı'yla Yağız daha bebektiler buraya geldiklerinde. Neredeyse dört kuşaktır buradayız. Umarım sizler ve çocuklarınız için de sağlıklı ve mutlu günlere vesile olur. 

Ne yazık ki bu günlerde Orjan aşırı yağış ve fırtına sebebiyle sıkıntılı günler yaşıyor. Sular bütün cadde ve sokakları doldurmuş. Bazı evlere su girmiş, uzun elektrik kesintileri yaşanmış. İnsanlar evlerinden çıkamamışlar. Doğalgazın gelmesiyle rahat ve sıcak bir kış geçireceklerini bekleyen bir çok Orjan'lı adeta küçük bir felaket yaşamış. Dilerim bir daha olmaz ve bir an evvel normale dönerler. Büyük geçmiş olsun. Ancak bu olay da gösterdi ki böyle doğa olaylarına her daim hazırlıklı vede tedbirli olmalı. Şaşırıp paniklememeli. Allah korusun burası aynı zamanda bir deprem bölgesi. Kuraklık, yangın, deprem, zemin sıvılaşması, su basması hepsi öngörülebilir felaketler. Rahata ve güvene alışmış şehir insanı için elektrik-doğalgaz-internet kesintisi bile öyle değil mi? 

Evlatlarım, acısıyla tatlısıyla zaman geçiyor, şimdiye kadar pek çok şey değişti, halen de değişiyor. İnanın bundan sonra da değişmeye devam edecek. İnsan hayatı sanki bir bisiklet üstündeymiş gibi geçiyor. Canınızın istediği zaman, istediğiniz gibi duramıyorsunuz. Pedal çevirmeye ve devrilmemeye çalışmanız gerek. Bunu unutmamalısınız. Bir zamanlar en önemli meselemiz yönetimin Ankara’dan Orjan’a gelmesiydi. Oldu ama çabuk unuttuk. Subasmanların yapılması zorunlu olmasaydı bir sonraki aşamaya geçemeyecektik. Onu da yapabildik ama bu defa konutların yapılması devasa bir sorun olarak gözümüzde büyüyordu. Önce kooperatif olarak yapmayı denedik. Olmadı, çok kötü sonuç alındı, yeniden darboğaza girdik. 

O zincirden plana uygun olmak kaydıyla herkesin kendi evini yapma kararı bizi kurtardı. 1987’den itibaren inanılmaz bir konut sıçraması görüldü. İnsanlar evlerini yapıp oturmaya, yazları gelmeye başladılar. Orjan büyük bir hamle yapmıştı. O günlerde genel kurullarda hararetle konuşulan bir konu hatırıma geldikçe gülümserim. Bahçelere toprak getirilmesi işinin ihale edilip edilmeyeceği tartışılıyordu. Bir mühendis yaptığı hesabı bizim anlayabileceğimiz şekilde şöyle özetlemişti: “300 metre yükseklikte, bir kilometre çapında orta büyüklükte bir tepenin orjan’a taşınması gerek!”

Zaman geçiyor, yaşadıkça önümüzdeki işler dalga dalga üzerimize geliyordu. Köprü yapılması, su şebekesinin inşası ve su deposu ihtiyacımızın giderilmesini de böyle bir değişim aralığında başarmıştık. Çok sayıda bir taraftan evlerini yaptı, ödemelerini aksatmadı ve neticede bütün bunlar aşılmış oldu. Dev gibi sorunlar birer birer bitiyordu. Toprak konusu da zaman içinde ve doğal olarak halloldu. Evini yapan, bahçesini yaptı, gerekli olan toprağı da kendisi bulup getirdi.

Ama ardından gelen kanalizasyon yatırımı adeta hepsini yuttu geçti. Bir anda fark etmiştik ki, böyle 10 bin kişinin yaşayacağı bir sitede fosseptik çukurları gayet ilkel bir sistemdi ve işe yaramayacaktı. Yine iş başa düşştü ve o zamanın şartlarında büyük meblağlarla oldukça güçlü bir kanalizasyon sistemi inşa edildi.

Çalıştırıldığı ilk günü hala hatırlarım. O zamana kadar en büyük dert saydığımız taban suyu ve işe yaramayan drenaj kanalları birdenbire gündemimizden düşüvermişti. Çünkü kanalizasyon büzleri geçirgen olduğundan orjan’dan şarıl şarıl taban suyu aktı gitti dereye. Bu defa da boşa çıkan drenaj kanallarından nasıl kurtulabileceğimizi düşünmeye başlamıştık. Yapıyor bitiriyorduk ama yeni yeni konular ekleniyordu gündemimize.

İçinde yaşanılan bir yerleşim yerinin kendine özgü ihtiyaçları vardı ve karşılanması gerekiyordu. Meselâ şu ana kadar yıllardır keyifle içtiğimiz tatlı suyun miktarını arttırmak için 3-4 tane daha kuyu açmamız gerekti. Yollarımızın, oto parklarımızın taş parke yapılması, kaldırımlarımızın betonlanması işine girildi. Orjan'da 5 yıl boyunca taş parke imalatı yapıldığını çok kişi bilmez.

İnsanlar etrafın yeşillendirilmesini istiyordu; fidanlar dikildi çiçekler ekildi. Market istiyordu, ptt, polis noktası istiyordu, açıldı. Eğlenmek istiyordu; gazino, cafe, büfe işletmelerimiz oldu. Çok güzel bir cami yapıldı elbirliğiyle. Spor alanlarımız, sağlık ocağımız oldu zamanla. Önce Belediye otobüsü, sonra da dolmuşlar çalışmaya başladı Orjan-Burhaniye arasında. Dört ayrı bölgede plajlarımız oldu. Eskiden bir de ahşap iskelemiz vardı, sonra herşeyin plastiğe dönüşğü gibi o da tarihe karıştı. Yerine iki plastik geçici iskele, iki de duba konuldu.   

Bu arada yıllar geçtikçe Orjan’ın ilk sahipleri de değişti. Ölenler oluyordu, satıp gidenler oluyordu. Her genel kurulda farklı insanlarla karşılaştık. Zaten eskiden beri en önemli derdimiz olan etkin ve verimli genel kurul yapamamak daha da bariz hale geldi. Yönetimin aklına koyduğu kararlar kalabalığın imkan verdiği zafiyetten de yararlanılarak türlü genel kurul hileleriyle geçer oldu. Artık insanlar bir tek şeyi merak ediyordu: aidat ne kadar olacak?

Bu arada zamanın çarkları durmuyor yeni yeni gündemlerle işliyor, dönüyordu. Beton iskele yapılması o günlerin hediyesidir. Deniz kirliliği sorunları o günlerden artarak gelen bir mirastır. Yazları evlerine gelenler her yıl daha yeşil, daha canlı, daha gelişmiş bir Orjan istiyorlardı. Şimdi artık marketlerimiz, cafelerimiz, pide fırınımız, Sahil yolu olarak çalışan minübüsümüz, ayrıca Edremite gidip gelen bir belediye otobüsümüz, haftada bir pazarımız bile var. Orjan cafe adında çok şirin mi şirin bir yeme içme mekânımız var.

Şimdi düşünüyorum da 2000’in ortalarından başlayarak bir 10 yıl boyunca Orjan’ın en güzel günlerini yaşadık birlikte. Ne yazık ki hiçbir şey aynı kalmıyor, eskiyor, yıpranıyor, farklı şeylerle hayat devam ediyor. Önce sahil yolu yapıldı Büyükşehir tarafından. Yıllardır dilimizden düşmeyen deniz kirliliği de Baski yatırımlarıyla sona erecek inşallah. Ayrıca Orjan'da yenilenmesi gereken kanalizasyon sistemi de Baski projesiyle yapılıp bitti. Yeni yağmur suyu kanalları açıldı. En sonunda doğal gaz da geldi. Şu an evlerde kullanılıyor. Bu arada da Denetko-İmko-Haberkent ve Orjan A.Çetinkaya adıyla yeni bir mahalle oldu, sokaklarımıza evlerimize yeni numaralandırmalar yapıldı. 

Bütün bunlar ne demek? Bütün bu süreç yaklaşmakta olan geleceğin ayak sesleri. Olacak olan oluyor. Şantiye elektriğinden normal tüketim sistemine geçip sistemi tedaş’a devrettik. Bir de bonusu oldu bu sistemin orjan’a. 3-4 yıl süren tartışmalardan sonra arta kalan parayla bir de yüzme havuzu sahibi olduk.

45 yılı arkada bırakmış bir yazlık yeri olarak bugün herkesin birbiriyle saygı ve sevgi çerçevesinde, kaliteli, keyifli, huzur ve güvenlik içinde yaşamak istediği bir yer Orjan. Bir tatil beldesi görünümü ve beklentileri hakim şu anda. Her şeyin çok güzel olacağına, birlikte başaracaklarına inanmak istiyorlar. Geleceğe umutla bakabilmek için de sürekli yenilenen değişen devasa talepleri var.

Daha güvenli, huzurlu ve temiz bir sitede yaşamak istiyorlar. Ortak aklın kullanılarak, daha hoşgörülü, katılımcı ve şeffaf bir yönetim anlayışı bekliyorlar. Öncelikle güvenliğin sağlanması, alt yapının iyileştirilmesi, hayvan haklarına saygı ve çevre kirliliğinin giderilmesi talepleri yükseliyor. 15-20 gün tatil, bir ya da üç aylık kısa bir yaz sezonunda dinlenmek, mutlu olmak, iyi vakit geçirmek kadar yaz kış Orjan'da huzur içinde yaşamak istiyorlar.

Son yıllarda suyumuzun tadı bozuldu. Çoğu aile artık onu içme suyu olarak kullanmıyor. Kullanım suyu olarak bile zaman zaman yetersiz kalıyor. Kuraklığın da etkisiyle belki daha fazla hissedeceğiz kıymetini. Daha ne kadar idare eder onu da bilemiyorum. Evlerimiz birbirine bitişik vaziyette. Allah göstermesin bir yangın halinde sonuç ne olur? Deprem kuşağı üzerindeyiz. Meydana gelebilecek 7 üzeri bir depremin vereceği zararı düşünmek bile istemiyorum.

Önümüzde zamanın dayattığı önemli kararlar, büyük işler var. Kaçınılmaz yatırımları ertelemek geleceğimizi boğmak demek. Site yönetimine geçmeyi başarmamız gerekiyor. O zaman Büyük şehir, belediye ve genel olarak kamu idaresi ile birlikte hareket etmek daha kolay olur. Bu süreç meşakkatli, zor günlerin arefesindeyiz. Ama, Orjan bu güne kadar çok şeyi başardı. Bunları da yapabiliriz. Bir vizyonumuz olmalı ve ona inanmalıyız. Neden olmasın? 

 
Orjan 2
Bu yıl Orjan'daki tatilimizin ikinci bölümü için Susurluk'tan 7 Eylül perşembe günü 14:50'de yola çıktık. Ama bu defa Orjan'da yalnız olacağız. Elifler okullar açıldığı için döndüler. Bir umut belki Oğuzhan'lar gelebilir. Her zamanki gibi otobüsümüz bizi 17:30'a doğru Burhaniye'ye getirdi. Orjan minibüsü 6 da. Ona binip gidebilmemiz için biraz beklememiz gerekiyor.

Eve vardığımızda yorgunduk, bilhassa da Selma hanım. Dün giderayak konserve, turşu, marmelat vs. yapmıştı. Kalan epey sebzeyi de Orjan için yanımıza almıştık. Zaten buzdolabımızı çalışır bırakmıştık. Evde her türlü ihtiyaç malzemesi vardı. Ekmek de olunca karın doyurmak iş değil. Biraz televizyon seyrettik, erkenden de uyuduk.   

Ertesi gün cumaydı. 10:49'da kahvaltıya oturmadan önce: "Cumanın hayrı ve bereketi üzerimize olsun inşallah. Sabaha uyandırana, umudumuzu ve muratlarımızı verene hamdolsun" diye aileme, kardeşlerime. "Amin" duaları aldım bol bol. O gün akşam yakın akrabamız Zübeyde yengeye gittik ziyarete. Ben kat irtifaklı tapumu Kat mülkiyetine dönüştürmeye çalışıyorum ya ona da sordum. Onlar daha 2009 yılında bunu yapmışlar. Ben geç kalmışım, yada ihmal etmişim öyle görünüyor. 

Cumartesi günü normal bir Orjan günüydü. Standart program şöyle: "Sabah 08.30'da kalk, bisikletle sahile git, bir saat kadar Orjan'ın etrafında iki tur yürüyüş yap, denize girip duş al, saat 10.30 gibi de eve dön. Yol üzerindeki Özgür marketten sıcak bereket ekmeği, simit ve gazete almadan olmaz. Orjan'a özel zeytinyağlı bol domates, salatalık, zeytin, peynir, tereyağ, reçel ve simit-ekmekle güzel bir kahvaltı hazırla. Sonra da Selma hanımla birlikte saat 12'ye kadar arka balkonda kahvaltı yap." Kahvaltı sofrası kalktıktan sonra da aynı masada bir kaç saat bilgisayarla çalışıyorum. Bu arada Selma hanım da gazeteye bakıyor. 

Bazı sabahlar hava ve deniz güzelse Selma hanımla sahilde buluşuyoruz. Ben iskelenin ucunda, o ise orta soldaki merdivenlerde denize giriyor. Bir süre ben de ona eşlik ediyorum. Temmuzda, Ağustos ortasına kadar Orjan'da deniz kirliliği en öne çıkan şikayet konusuydu. Ancak sonrasında alınan tedbirlerden mi, yoksa uygun hava şartları ve rüzgar yönünün değişmesi sebebiyle midir bilinmez deniz genellikle güzeldi. 2023 yılında denize girmedik diyemeyiz. 

10 eylül güzel kızım Elif'imizin doğum günü. Bunu en önce 11:13'de Cüneyt kutlamış: "İyi ki doğdun Elif Yalçın Suna 💚🍀🏆🎂💐🌻" On dakika sonra ben de: "Elif'im yeni yaşın kutlu olsun. Sağlıkla, mutlulukla daha nice yeni yaşlara güzel kızım. 🤗" diye yazdım. Cevap yirmi dakika içinde geldi: "Sağ olun😊Hep birlikte güzel yıllarımız olsun😘" Kutlamalar sonra ard arda geldi tabi. Hilal: "Nice mutlu sağlıklı huzurlu mutlu yaşlara" "Esra: Doğum günün kutlu olsun Elif abla 🥰🎈Sibel: "Elifcim, sevdiklerinle nice güzel yıllarınız olsun🎂💐❤🧿nice pastaların olsun😊

Elif: "Teşekkürler 😊 İnşallah 😘 Pastasız, bol ev işli bir gün oldu.😅" diye cevap verdi kutlamalara. Sibel: "başak burcu için temizliği düzeni sağlamış olmak da süper bir his olmuştur diyelim, bir kutlama olsun ama👍" Elif: "Okula  işleri hallederek  başlamak iyi olacak😉" Bu kez: "Yeni öğretim yılı hayırlı olsun" diyerek kızıma dua ettim.

Öğleden sonra Elif peşpeşe: "Hilal Tuna ne yapıyor?" "Siz nasılsınız?" "Resim atmadın 😉" diye sorunca Hilal: "Tuna 2 gün ateşliydi okula gitmedi" yazmış. "Geçmiş olsun. Şimdi nasıl?" diye sordum. Hilal: "Daha iyi, hafif öksürük başlıcak gibi, iştahı pek yok" şeklinde cevaplamış. "Geçmiş olsun Tunacık" çabuk iyileşirsin inşallah. Ertesi gün: "NASIL oldu kuzucuk. İyi mi şimdi?" diye merakla sordum. Hilal: "Evet iyi, gitti bugün okula" yazınca sevindik. Hilal: "Şofben tamir ediyor" diye bir fotoğraf göndermiş.  O günlerde bisikleti de olmuş kuzucuğun, canım benim 🤗 Elif: "Kıyafetleri nasıl geldi?" diye gönderdiğimiz kıyafetleri sormuş.  Hilal de bir fotoğrafla cevap vermiş ablasına: "Güzel oldu ne büyük ne küçük". 

O günün akşamı yemekten sonra önce çay kahve için Rahime'nin yerine gittik. Saat 18 gibiydi. Daha sonra da sahile çıkarak pek sevdiğimiz gün batımını seyretme fırsatı bulduk. İlk resmi gönderdiğimizde saat 19'du. 10 dakika sonra Elif'ten: "Ohh!" beğenisi geldi. Eminim o anda yanımızda olmayı çok istemiştir. Orjan sahilinde gün batımı manzaraları oldukça iyi resim verir. Sağ taraftaysanız iğdeler altından iskeleyi ve körfezi gören açıda olanlar, sol taraftaysanız yürüyüş yolundan palmiyelerle birlikte çekilenler harika görüntülerdir. O kadar ki Orjan halkından bu konuda usta olanlar, yıl boyu sanat eseri niteliğinde çok sayıda fotoğraf paylaşıyorlar. Bana göre Orjan'ın önde gelen simgesel yüzü bu fotoğraflar. 

Biz de o akşam 45 dakika kadar gün batımına bakan banklarda oturduk. İnsanlar önümüzdeki yürüyüş yolundan gidip geliyorlardı. Süre çok dar olduğu için anın tadını çıkarmaya, saniye saniye güneşin batışını izlemeye odaklanmıştık. Bu arada da bol bol resim çektik. Bir daha gelebilir miyiz, sağlığımız elverir mi, seneye nasip olur da gelirsek ne durumda oluruz? Bu sorulara takılmadan bugünümüz için Rabbimize hamd ederek ve yarınlara umutlarımızı tazeleyerek vaktimizi değerlendirdik. Nitekim o dakikalar da çabucak geldi geçti. Güneş yarım saat içinde körfezin üstünde oluşturduğu kızıllık içinde battı. Antınoluk yönünde kazdağlarının ardında kızıllığını da yanında götürerek kayboldu. Evimize döndük.

Ertesi sabah 11 eylül pazartesiydi. Tabi ki klasik "Burhaniye pazarı" bizim için önemli. Yorgunluğuna rağmen olmazsa olmaz geleneksel bir etkinlik. Burhaniye'de yapılması gereken işler, alınması gereken malzemeler, çaput pazarının dolaşılması, köylü pazarından alışveriş ve daha pek çok şey o bir kaç saatin içine sığdırılıyor. Genellikle kahvaltıdan sonra öğleyin gibi gidilip ikindi sonrası gelinebiliyor. Pazartesi günkü Burhaniye Orjan minibüsleri diğer günlerden daha sıkış tepiş oluyor tabi. Pazar arabaları, torbalar, poşetlerle birlikte yaşlı insanların o bildik "gagara gugara" sı o güne dair akılda kalanlar.

Akşam üstü yemek hazırlığı sırasında Minik'le Fındık yine anneleri Narin'le arka balkonumuza geldiler. Burhaniye'den aldığımız taze kedi maması onlara keyifli bir ziyafet oldu. Hep birlikte iştahla yediler. 18:47'de fotoğraflarını çekip: "Yine geldiler" yazdım. Elif: "Pati yok, rahatça gelsinler😉" demiş altına. Gerçekten de onlar varken iki taraf ta rahat olamıyordu. Bir kaç hafta içinde biraz daha büyümüşler. Sadece bize bağımlı olmamaları güzel. Zaten buranın kedilerinin özelliği bu. Ben Onlara "Orjan'ın bahçe kedileri" diyorum. Bahçelerden kapı kapı gezip canları neyi istiyorsa onu yiyorlar. İnsanlar varken daha seyrek görüyoruz. Gidenler çoğalınca daha sık bahçemize geliyorlar. Nitekim "alaca" ile "benekli" de artık sık sık mutfak kapımıza kadar geliyorlar. 

Hava güzel, deniz güzel, sabah yürüyüşlerim de devam ediyor. Orjan'da en sevdiğim birkaç şey. Artık sahildeki iğde ağaçları da kızarmaya başlamış. Ama anlıyorum ki okullar açılalı beri Orjan'da daha az insan var. Tek tük de olsa yürüyüş yapanlar oluyor tabi ki. Genellikle saat 10.00-10.30 arası iskeleden denize girdiğim için çok güzel olsa bile o vakitte suya giren de sınırlı. Onlar da benim gibi belirli insanlar. Şezlongların altında ise daha az kişi var. Benim için tam Orjan zamanı ama Selma hanım böyle düşünmüyor. "Torunlarımı özledim" diyor ama asıl sebep insanların azalması.

15 eylül Cuma sabahı, yolunu beklediğimiz yeni evlileri de düşünerek: "Rabbim bu mübarek günde yola çıkanlara selametlik versin, sıkıntılarımızı gidersin, sabrımızı arttırsın ve kalbimizi daima ona yönelenlerden eylesin. Allahın selamı rahmeti ve bereketi üzerimize olsun inşallah" yazdım. "Amin", "cümlemize", "Hayırlı cumalar" dediler. Bugün aynı zamanda Nafiye ile Safiye'nin doğum günüydü. Onlara da "sağlıkla nice yıllara" diledik ailece. Safiye için evde pasta filan kesmişler, moralini iyi gördüm maşallah. Akşam öğrendik ki Esra hastalandığı için Oğuzhan'lar yola çıkamamışlar. Soğuk algınlığı için akşam muhallebi kaynatıyordu Oğuzhan. "İyi olsunlar da bir hafta sonra gelsinler inşallah" dedik.

Hafta sonu olduğu için Cumartesi günü Elif'ler yine köye gitmişler. Bahçede çalıştıklarını yazmış. Duvarlar yapılacak, etrafta bulunan inşaat malzemelerini toparlamaya çalışıyorlar. Bu arada Sivrihisar'dan aldıkları salkım söğüdü de evin sağ arka köşesine ekmişler. Şu ara maddi sıkıntıları var ama Ankara'daki ev satılınca Allahın izniyle evlerini tamamlayabilecekler. Bu ev onların hayali idi. Tamamlanıp yerleşince orada daha mutlu olurlar inşallah. 

O gün ben de Orjan'lı iki dostumla ikindi sonrası 414'e gittim. Osman beyle iki yıldır tanışıyoruz. 2021 seçimlerinde aday bir gruptaydı. Emekli sat astsubayı. Sıkı bir yürüyüşçü, sadık bir cami cemaatinden. Sağlam bir karakteri var. Diğeri ile bu yıl tanıştık. Eskiden beri ismini duyar ama bir araya gelemezdim. Kendisi iyi bir fotoğraf sanatçısı. Basılmış kitapları var, yeni çalışmaları da. Bu sene önce cumalarda sonra da vakit namazlarında görünce merak ettim. Baktım face arkadaşları arasında benim eski MTTB'li arkadaşlarım var. Küçükkuyu'da kalan Cafer abiye sordum. Meğer Sudi bey 1981 de şehit edilen çok sevdiğimiz yazar-eğitimci Sedat Yenigün'ün kardeşi imiş. Bir gün "konuşabilirmiyiz" dedim. Kendimi tanıttım, konuştuk o da şaşırdı. Sonrasında da aramızda iyi bir dostluk kurulmuş oldu. Üçümüz 414'de çay içip sohpet ettik. Sudi bey de önceki seçimde denetçiliğe aday olup kaybetmiş. Birbirimizden, Orjan'dan, onun geleceğinden konuştuk.

Ertesi gün pazardı. Bu defa biz bahçedeydik. Biz gelip düzenli sulama yapınca vişne bile taze yaprak çıkarmış ve çiçek açmıştı. Kahvaltıdan sonra Selma hanım da heves edip çıkınca bana fotoğraf çekmek ve paylaşmak düştü: "Bahçe teftiş ediliyor. Narlarımız kızardı. Bu sene çok az zeytin var. Selma hanım güller arasında" diye yazdım altına. Nazlı torunum Eskişehir'den: "Kolay gelsin" demiş, Elif de Bolu Gerede'den: "Maşallah" diye katılmış kızına.❤️"Bahçemiz işte böyle" dedim. "Bırakıp gideceğiz".
 
18 Eylülde yaptıracağımız tadilat için malzeme seçmeye ve beğenirsek ödeyip almaya Burhaniye'ye gittik. Daha önce iş hakkında Sadullah usta ile konuşmuştuk. Onun tavsiye ettiği işyerine önerdiği malzeme listesi ile gittik. Lazım gelen malzemeyi seçtik. Gidip bileziği bozdurduk. Önce Sadullah ustaya 30 bin liranın 15 bin lirasını peşinat olarak havale ettik. Sonra da malzeme bedeli olan 18 bin beşyüz lirayı ödedik. Malzeme kendilerinde kalacak, işe başladığında Sadullah ustaya getirip teslim edecekler. Aynı gün evimizin kat mülkiyeti tapusuna dönüşümü için de harita mühendisinden 3 bin 100 lira vererek plan krokiyi aldım. Belediyeye götürüp gerekli müracaatı yaptım. Onun için de 1300 lira ödedim. Bundan sonrasını onlar yürütecekmiş. Tapu'dan haber bekleyeceğim. 

Ertesi gün akordion kapı bakmak için Edremit Koçtaş'a gittik. Fakat beğenmedik. Oradan Akçay'a kadar gidip başka seçenek olur mu olmaz mı diye araştırdık, olmadı. Döndük marangozluk işleri için yine Mehmet ustayla görüştük. 15 bin liraya anlaştık. Akşam üstü isteği üzerine ona önceden yapılacak işleri yazarak ve fotoğraflayarak gönderdik. Buna göre iki tane yeni raylı kapı yapılacak. ş kapı düşük, sağ yan kasa sorunlu. O yüzden onarılarak yine ana girişe takılacak. Tuvalet havalandırma penceresinin aynısı yeni banyo duvarına da yapılacak. Ayrıca üstte yatak odası pencere alt kısmı çürümüş değişecek ve Cam macunları yenilenecek. Aynı pencerenin ve ön tarafın ikisinin de pervazları kötü değişmesi lazım. Ön balkon salon kapısının altına toz, rüzgar girmesin diye bir önlem gerekiyor. Dışardaki dolabın da altı çürümüş. Yenilenecek. Merdiven altına koyacağız.  

20 Eylül saat 12'de: "Orjanda hava güzel biz iyiyiz. Sabah denize girdik. Sadece bize aitti. Bugün malzemeler gelecek. Marangoz ustayı da bekliyoruz" diye yazdım. Öğleden sonra usta gelip üstte yatak odası penceresini geçici idare edecek şekilde tamir etti. Çünkü düşüncemiz Allah nasip ederse seneye oraya pimapen pencere yaptırmak. O gün iki ustayı bir araya getirdik ve konuşmalarını sağladık. İnşallah kışın Sadullah usta dış duvarı bitirdiğinde onu çağıracak ve önce dış kapının takılması sağlanacak. Bu arada ben de Orjan'a gidip işin durumunu görmeye çalışacağım. Bu anlaşma üzerine Mehmet ustadan İBAN numarasını aldık ve anlaştığımız bedelin peşinatı olarak 9 bin lira havale ettim. Aynı gün internetten beğendiğimiz raylı kapı örneklerini de gönderdik. 


Perşembe günü akşama doğru bizim kedi nüfusu bu sefer baba benekli de olmak üzere topluca arka balkondaydılar. Küçükler ve anne koyduğum mamayı iştahla yerken baba da onları seyrediyordu. Fotoğraflarını çektim ve: "Ailecek akşam ziyafeti" yazdım altına. Gece saat 22 gibi Sibel bu sefer ailenin ikizlerinin o gün çekilmiş videolarını göndermiş. İkisi de maskaralık yaparak şarkı söylüyorlar. Elif: "Yerim onları 😍 Maşallah 😘 " demiş. Ben de aşağı kalır mıyım: "Biz de yeriz onları. 🤗 Canlarım büyümüşler de şarkı söylüyorlar. Maşşallah kuzucuklara" diye yazdım altına. 

Cuma sabahı Sibel: "susmadan konuşuyorlar😂" diye akşamki muhabbeti noktalamış. Ben de kahvaltıdan önce sahilde çektiğim bazı fotoğrafları paylaştım ve: "Herkese günaydın. Hayırlı cumalar. Güne denizde başladık. Hava güzel deniz harika. Son günlerimiz" diye yazdım. Bu sefer Selma hanımla ben vardık yanlızca. Tadına varmaya çalıştık durgun mavi denizin. Kahvaltıda torunlarımızdan, çocuklarımızdan bahsettik. Bugün Oğuzhan'ların gelme ihtimali vardı. Onlara da dua ettik. Sonra cumaya hazırlandım ve camiye gittim. Cemaat bayağı azalmıştı.  

Akşam 20:14'de Oğuzhan'dan beklediğimiz haber geldi: "Susurluk'tayım". Geldi ama bir gariplik vardı, tekil konuşmuştu. Elif: "Gidiyorsunuz Orjan'a😊" yazarken ben de: "Hayırlısıyla bekliyoruz" dedim. Oğuzhan buna: "İnşallah" diye cevap verdi. Selma hanım dünden beri gelecekler diye hazırlanmıştı. Orjan yeni evlileri ağırlayacaktı. Saat 22:38'de "Geldim ben" diyen Oğuzhan sürpriz yapmıştı. Yanında Esra yoktu. Yalnız gelmişti. Rahatsızlığı devam ediyormuş, Oğuzhan da gelmeyi daha fazla ertelemek istememiş. 

Ertesi sabah yürüyüşümü yapıp denize girdikten sonra güzel bir kahvaltı hazırladım. 12'ye doğru Oğluşumuzla kahvaltıya oturmuştuk. Elif'le Aydın: "Afiyet olsun 😊" dediler. Tayland'daki kızımızn ise gündemi daha farklıydı: "Bi tane daha ev kiraladim😁" Daha önce komşusunun evini kiralamıştı. Bugün de ikincisini kiralamış. Elif: "Emlakçı Hilal😁" diye takılmış kardeşine. Oğuzhan: "Come to phuket" yazarken ben de: "Hayırlı işler 👏" demeyi tercih ettim. Kızım benim, dünyanın öbür ucunda fırsatları değerlendirmeye, para kazanmaya çalışıyor. Aferin. 
Son gün evi kapatmak için hazırlık yaptık. Sadullah usta ile son konuşmamızı yaptık ve evin bir anahtarını verdik. Evde inşaat tadilat olacağı için ortalıkta toz olacak birşey olmamalıydı. Yıkandı, toplandı, örtüldü, çekildi. Velhasıl akşama kadar epey yorulduk tabi. Bu yüzden akşam yemeğini evde yedikten sonra Oğuzhan "nereye isterseniz götüreyim" dedi. Akçay dedik. Böylece son akşamımızı Akçay'da dolaşarak, madoda kahve içerek, dondurma, tatlı yiyerek geçirdik. Bu arada gece bitmeden Sibel: "Bir baby shark hikayesi 😂🐋 " diyerek ikizlerin birlikte şarkı söyledikleri bir dizi fotoğraflarını atmış. Bunlar da bizim gece şekerlerimiz oldu. 

24 eylül pazar sabahı klasik son gün kahvaltısı yapıldıktan sonra buzdolabının boşaltılması, çantalar, torbalar derken toplandık. Saat 12:05'te Elif: "Orjan ne yaptınız? Son gelişme nedir?" diye sormuş. Oğuzhan: "Orjan toplanıyor" diye cevap vermiş ablasına. Aralarında "Kahvaltı yaptınız mı?" "İvit" "Hadi bakalım kolay gelsin" "Teşekkürler" muhabbeti geçmiş biz meşgulüz. Yazlık iyi hoş da işin en çileli tarafı gidince evi temizleyip açmak, çıkarken de toplanıp bir sürü valiz, çanta, torba, koli vs. ile yüklü ayrılmak. Bir taraftan ayrıldığın için üzülüyorsun, bir taraftan da yorgun argın yüklü uzun bir yolculuğa daha çıkıyorsun. Nihayet 16:56'da yine adet olduğu üzere dış kapıda bir fotoğraf çekindik. Altına: "2023 yazını kapattık. Seneye inşallah. Allaha emanetsin evimiz" yazdım veda cümlesi olarak. Elif kızım hemen: "Allah seneye yine nasip etsin. İyi yolculuklar" diye yolculamış bizi. 
Nazlı Selma hanımın dişlerine takılmış: "Anneannemin dişleri parlıyor". Elif: "Yeni dişler 😉" diyerek açıklamış durumu. Gerçekten de Selma hanımın dişleri gülerken fark atıyor. İnşallah gerisini de yaptırabiliriz. İmplant korkusunu yenebilecek mi göreceğiz. Yola çıkınca fotoğrafımızın arka planında kapının üstündeki iki kırmızı gül dikkatimi çekti. Orjan'a gelince o gülü budamış ön bahçeyi de sık sık sulamıştım. Budanınca ve sulanınca kapı güllerimiz de böyle açmış. Adeta bizi uğurlayan iki el gibi göründüler gözüme hüzünlendim. "Allaha emanetsiniz güllerim. İnşallah yine nasip olur geliriz sevgili evim. Daha güzel bir Orjan'da buluşmak üzere ✋" Bu yıl altyapı ve üst yapı çalışmaları devam ettiği için bulvar toz toprak içindeydi. Ön balkonları hiç kullanamadık. Öndeki elma, erik ve çiçeklerimiz tozdan mahvolmuşlardı. Böyle ayrıldık 2023 Orjan'ından.
Susurluk 3

Bu yıl Susurluğa üçüncü gelişimiz. Oğuzhan'la saat yedi sularında eve girdik. Vakit kısıtlı olduğu için hemen bahçeye girdim. Hem kendimize hem Oğuzhan'lar için olgunlaşan sebzelerden topladım. Elif çektiğim fotoğrafları görünce altına: "Domatesler olmuş" yazmış. Saat 19:49'da Oğuzhanı susurluk'tan yolcu ettik. "Selametle gitsin inşallah" diye dualarla uğurladık oğluşumuzu.Elif de: "Ogi varınca haber et" demiş. Oğuzhan iki saat sonra 21:45'te "Köprüyü geçtim" diye mesaj çekmiş. Bir saat sonra da "Geldim" demiş. 👍👋 Susurluk-İstanbul arası üç saatlik yolculuk baya iyi. Tabi bu İzmit Osman gazi köprüsü ve İzmir otobanı sayesinde oldu.  Bir de Anadolu yakasında Ataşehir'de oturuyor olmaları yolculuğu en az yarım saat kısaltmıştır. "Baya çabuk vardın 😉👍" diyen ablasına Oğuzhan: "Yollar kalabalıktı bir de, yoksa daha da hızlı gelirdim" demiş. 
Pazartesi günü Selma hanım evde dinlendi. Ben ise Hilal'e kargo gönderme ve evin kat mülkiyeti tapusu için çarşıya indim. Tuna'ya göndereceğimiz giysiler 3 kilo civarında geldi. Ben 1500 lira beklerken PTT kargo Tayland Phuket adasına 800 lira dedi. Tabi çok sevindim. İnşallah bir an önce gider de Tuna kuzucuk dedesinin anneannesinin gönderdiği yeni giysileri giyer. Orası genelde sıcak ve yağışlı olduğu için kışlık giysi gerekmiyor. Bizimkiler pamuklu tekstil olduğu için Hilal bizden istedi. Biz de geçen gelişimizde almıştık. Bugüne nasipmiş göndermek. 
Tapu müracaatımız müteahhidin girişteki dükkanlarının iskan raporu olmadığı için iade edilmişti. Görevlilerle telefonla konuştum. Belediyeden de işin aslını iyice öğrenip evrakı müteahhide verdim. Gerekeni tembih ettim, kışa inşallah yeniden Susurluğa gelirsek tapumuzu almış oluruz. 26 Eylül salı günü için Cam balkonumuzu yapmaya ustayla sözleşmiştik. Sözlerinin eriymişler sabah dokuz buçukta geldiler. 09:41'de fotoğraf çekip aileme: "Günaydın. Cam balkonumuz yapılıyor" diye haber verdim. Elif: "Hayırlı olsun" yazmış. Aynı gün veladet-Mevlid- kandili idi.  Öğleyin: "Alemlere rahmet olarak gönderilen peygamber efendimizin (sav) doğum günü nedeniyle kutladığımız mevlit kandili hepimiz için hayırlı mübarek olsun" diledim. O akşam yatsı namazını Sultaniye mahallesi camiinde kıldım. Sohpet için Ishak Danış hocayı davet etmişler. Dinledim ama bazı şeyler artık beni rahatsız ediyor. 

Ertesi gün Çarşambaydı. Kahvaltı için İbrahim'ler davet etmişti. Emine abla da oradaydı. Evlerinin tadilatlarını bitirmişler. Çok da güzel olmuş. Sonra da pazara gittik ama herhangi bir alışveriş yapmadık. Balya'lı Emre'nin peynirleri de pahalı geldi. Sonra ihtiyaç olan peynirleri Sütbirliğin yenimahalledeki dükkanından aldık. 10 kilo kadar oldu. Kargoyla göndermek pahalı geldi yanımızda götürmeye karar verdik.
 
28 Eylül Susurluk'taki son günümüzdü. Sadece Bolu'ya bir otobüs vardı ve o da geceydi. Üstelik farklı koltuklarda yer bulabilmiştim. Sabah Bolu'ya varacak, Aydın'ın gelip almasını bekleyecektik. Saat üçten sonra ikimiz de bahçeye indik. Birlikte kelimenin tam anlamıyla bağ bozumu yaptık bahçede. Bahçe hasadımız oldukça bereketliydi. Domates, biber, salatalık, patlıcan, fasulye, mısır, börülce, bamya, üzüm, nar Allah ne verdiyse topladık. Allaha hamd olsun. Bereket versin hanelerimize. Sadece üzümlerimiz bu yıl azdı. Hastalık olmuş ya da sıcaktan yanmış dediler. Narların da hepsini toplamadım, henüz olmamıştı. Biber, domates, patlıcan, fasulye, salatalık ve bamyaların üzerinde de hemen bir haftada olgunlaşacaklar kaldı.  Artık onları da İbrahim toplar.

Gece geç vakit saat 23:15'de: "Şimdi bindik. Rabbim hayırlı yolculuk versin" dedim. Elif: "Yan yana yer var mıymış?" diye sordu. Gerçi biletlerimiz ayrıydı ama muavin bizi ayırmadı. Yola çıktık. Elif: "Hayırlı yolculuklar" diledi, Oğuzhan: "Geç değil mi? Bolu'ya mı?" diye sormuş. Cevabı Elif vermiş: "Evet. Sabah burda olacaklar erken saatte. 45 dakika rötar olacak galiba" Bana da: "Kaçta Bolu da olacağınızı sorup bana yazarsın" demiş. Oğuzhan'la Nazlı: "Hayırlı yolculuk" "İyi yolculuklar" dilemiş. Saat 05:45'te daha Bolu'ya varmadan aileme: "Cuma gününün seherinde sana yöneliyor, sana iltica ediyorum Allahım. Sabahımızı  hayr eyle, günümüzü selamette kıl, bedenimizi sağlıklı, hanelerimizi huzurlu bereketli eyle. Kalan ömrümüzü öncesinden hayırlı eyle. Selamın, rahmetin, bereketin, mağfiretin üzerimize olsun. Hayırlı cumalar" yazdım. Sabahın bu erken saatinde geçen iki ayın muhasebesini yaparken bir taraftan da dua ederek yeni bir yılın bize neler getireceğini düşünüyordum. 

Gerede

Bu yaz Elif'lerin evi önemli bir aşamaya geldi. 20 ağustosta kapı ve camlar takılmıştı. Böylece kapıyı pencereyi kapatıp malzemeleri içerde muhafaza etmeleri mümkün oldu. Paraları olursa, daha doğrusu Ankara'daki ev satılırsa geriye kalan işler de tamamlanabilecek. Sanırım artık bu kış olmaz. Bahara inşallah. Bu süreçte Elif bizimleydi. Okulların açılması yaklaştığı için 30 ağustosta artık Aydın, Elif ve Yağız bizi Susurluk'ta bırakıp Gerede'ye dönmüşlerdi. O gece Nazlı'ya gidecek nevaleleri hazırladılar. Ankara üzerinden Eskişehir'e gideceklerdi. 

Nitekim ertesi gün 31 ağustos saat 15:12'te Elif: "Ankara ya doğru" mesajını paylaşmış. Nazlı Pati'yi merak etmiş. Ayrıca "Dar vakitte ne çok yol yaptınız" diye de söz atmış annesine. Elif: "Öyle oldu😅Çok yoldan Pati de pert durumda. İnşallah pazartesiden sonra dinlenecek" diye cevap vermiş kızına. Saat 16:58'de Gölbaşına gelmişler. Sibel: "Hoş geldiniz😊🖐" derken, Aydın 17:56'da: "Çankaya da ev temizliğine geldik. Elif'in telefonu Yağız'la birlikte Gölbaşında kaldı" açıklaması yapmış. "Kolay gelsin 🙂" dedim çocuklarıma.

O akşam saat 21:44'de Elif'ten sürpriz bir fotoğraf geldi. Cüneyt'lere gitmişler. Çocuklarla birlikte görünüyorlar. "Elif ne iyi etmişsiniz. Canlarım benim 🤗" dedim. Geç vakit Elif'ten farklı bir cevap geldi: "3,5 parası olan varsa hemen verelim. Hazır elimlen de temizledim😅" Satmaya çalıştıkları baba evinin fotoğraflarını göndermişti. Karşı karşıya oldukları stresi anlayabiliyordum. Başka şey düşünemez haldeydiler. "Hayırlı müşteriler 😁" dedim çaresiz. İnşallah bir an evvel satılır da evlerini bitirme imkanı bulurlar. 1 eylül saat 12:41'de Eskisehir'e doğru yola çıkmışlardı. Büyük torunum Nazlı orada yaşıyor. Öğrencilikle aşçılık arası bir çizgide. Okullar açılmadan kızlarını görmek istemişler. 

Bir hafta sonra herkes için yeni bir dönem başlayacak.  Nazlı kendi var olma mücadelesine, Yağız okuluna, Elif'le Aydın da yeniden öğrencileri ve velileriyle olan hayhuyuna dönecek. Tatil dediğin bir solukta geçti gitti işte. Hani bilirsiniz, o kadar istediğiniz şey aniden önünüze gelir. Gerçek mi, hayal mi tereddüt edersiniz. Adımınız atarken her anını yaşamak için dua edersiniz. O sel alır götürür sizi. Bir de bakarsınız ki bitmiş. Öğretmenler, öğrenciler için eyülle gelendir o. Biraz hüzün, biraz melankoli biraz da içinizde kıpırdayan yeni umutlar. İşte öyle bir şeydir sonbaharla birlikte tatilin bitivermesi. Canım kızım adeta tatilinin her gününü sindire sindire yaşamak, zamanla yarışmak için gözünü kırpmıyordu. Şakayla karışık "Hızlı yaşıyorsunuz maşallah. Selametle. Hayırlı yolculuklar 👋" dedim evlatlarıma. Yol için, yeni bir yıl için, hayatları için.

Saat 18:54'te "Nazlı nın evindeyiz" dediler. Evin önünden bir fotoğraf geldi önce. Hayata gülümseyen dört güzel yüz. Yarının ne olacağını bilmeyen, geçmişin sıkıntılarına karşılık yine de geleceğe gülerek bakan bir güzel aile. Her birinin hayalleri, umutları, korkuları var. Her biri ayakta kalarak başarmak istiyor. Yağız bile. Onun bile ergenlikleri ardında hayata tutunmak var. Nazlı'ya bakalım. belirsiz gelecekli bir genç kız için evde üç tane birden kedi beslemek ne anlama geliyor dersiniz? Sorumlu olmak, hayata direnip başarmak ve aile olmak mı acaba? Böyle yada buna yakın bir şeyler. Neticede üç can; üç korku, üç hayal, üç umut değil mi? Ertesi gün Elif "Nazlı'nın pisileri"ni çekip göndermiş. 

Canım kızım evladının da evini "İtina ile temizleyip" 😊 "Dahası kendi evime😅" diye yazmış. İki ay içinde Susurlukta, Orjan'da, Ankara'da ve Eskişehir'de dört ev temizliği yaptı. Oğuzhan'ın dediği gibi adeta "Şehirlerarası temizlik" hizmeti verdi ailesi için. Daha da Gerede'de dönem öncesi yapılması gereken bir temizliği daha var. Bu da onun öğretmenliğinin yanı sıra evlatlık, analık ve evinin hanımlığı ile ilgili apayrı bir mücadelesi. 

Suna ailesi 2 Eylülde yeniden Ankara yolundaydılar. 17:50'de Sivrihisara geldiklerinde  "Gönül Dağı"ndan ilk fotoğraf ta geldi. Sonra da diğerleri. TRT 1'de hep severek izlediğimiz Gönül Dağı'nın çekildiği yerlerde çekmişler.  "Dönüyorsunuz 👋" dedim, Elif de: "Evet. Ankara'ya" cevabını vermiş. Sivrihisar eteklerinde Yağız'ın ekmeği ısırışı Oğuzhan'a: "Gönül değil de mide dağı" espirisini yaptırmış. 

Cüneyt'in dünyası ise bambaşka. Pazar günleri gelip balkondaki çiçekleri sulayıver dedik ya. O yüzden: "Abla yarın Gölbaşında mı olacaksınız? Ben gelmeyeyim o zaman oraya, çiçekleri sular mısınız?" demiş.  Elif de: "Gelmek istiyorsan gel Cüneyt. Biz çiçekleri sular çıkarız akşama doğru" diye cevaplamış kardeşini. Pazar günü saat 17 gibi Elif: "Çıktık evimize gidiyoruz" demiş. 

Onlar için tatil gerçekten bitti. Bitti ama başka mesailer kaldığı yerden devam edecek. Biz Susurluk'ta 5 eylül kurtuluş törenlerinden sonra parkta iken saat 15:11'de bir "Böğürtlen mesaisi😊" fotoğrafı geldi. "Böğürtlen sevenler gelsin buralara😉 " demiş. Canım kızım her güzellikte ailesini düşünüyor. Ona cevap taa Tayland'dan gelmiş, Hilal: "Valla siz yedikçe ben burada doyuyorum 😀" demiş. Sadece dalından yemek değil tabi, bu mesainin bir de devamı var.  Saat 21:59'da yani bayağı geç vakit yaptığı böğürtlen marmelatlarını çekip göndermiş Elif. "Annemle yarışıyoruz 😅" demiş altına da. Zira o günlerde annesi de Susurluk'ta güvem marmelatı, domates biber, turşu vs. yapmakla meşgul biliyor.

İki gün sonra 7 eylül'de Sibel: "biz de üzümleri direkt dalından tüketiyoruz 😂 " diye yazmış. Oğuzhan: "Toplamaya gerek yok :D Gitceği yer belli" demiş gülerek. Elif de: "O en güzeli 😉" diye muhabbete katılmış. Ben de: "Afiyet olsun. Hepsi aynı cins mi diye sordum. Emeğim var ya merak ediyorum tabi; nasıl oldular, farklı olan var mı? Sibel: "aynı, çekirdekli ama tatlı. Bazıları güneşi az görmüş, hafif ekşi.." cevabını vermiş. 

Bir hafta sonra Nazlı'dan da bir fotoğraf geldi. Aşçılık kursuna katılmış. "Nazlı kursta" demiş altına annesi. Nazlı:  "Ay anne" demiş hafiften utanarak. Beni şaşırtıyor Nazlı ama galiba bu defa ciddi. Doğrusu onun aşçılığa heves edeceğini düşünemezdim. Bakalım sebat edip okullu bir aşçı olabilecek mi? Aynı gün Aydın kapılarına gelen bir Togg ile fotoğraf çektirmiş. Elif: "Kapımızda Togg" deyince Oğuzhan da: "Aydın abi almış gibi:D" yorumunu yapmış. Elif te gülerek: "Bizimmiş gibi çektik 😅" diye yazmış. Niye olmasın inşallah evleri olsun da o da olur. 

16 eylül Cumartesi günü suna ailesi yine köyde idiler. Elif: "Bahçedeyiz" demiş. Zaten bir kenarda yakılan ateş, kışlık hazırlıkları, bir dilim karpuz hikayeyi yeteri kadar açıklıyor. Bu arada Gönül Dağından alınan salkım söğüt de bahçenin bir köşesine dikilmiş durumda. İnşallah sağlıkla altında gölgelenmeyi de nasip eder Rabbim. Sekiz gün sonra 24 eylülde biz Orjan'dan ayrıldığımız sıralarda onlar yine köyde idiler. Bu defa kuşburnu toplarken bir fotoğraf göndermişler: "Kuşburnu zamanı" yazılmış altına da.

29 eylül sabahı saat 07:02'de biz de Bolu'ya indik. Bir saat kadar bekledik. Sonra Aydın gelip aldı bizi. Cüneyt: "Geçmiş olsun 🍀" Oğuzhan: "Günaydın" demiş. Bugün İstanbul'da ilk adamakıllı yağmuru görmüşler. Onun için Oğuzhan: "Yaz bitti" diyerek kışın yaklaştığını ima etmiş. Elif'de onu teyiden: "Biz dün akşam montlarla panayıra gittik😅" yazmış. Gerçekten de merak ettiğimiz Gerede panayırı'na gittik gitmesine ya biraz üşüdük bile. Aydın'la birer tane deri yelek aldık. Aydın'ın velilerinden biri bana yarısı file siyah deri bir şapka hediye etti. İlk gözlemim panayırda öyle çok deri ürünü satan sergi yok. Ama o bölgeye hitap eden epey büyük bir pazaryeri diyebilirim.
 
30 eylül sabahı birlikte köye gittik. Yağız yoktu aramızda. Aslında bahçede inşaat malzemesi kalanlarını toparlayacaktık fakat yağmur yağdı. Bizde evin içini dolaştık. Oğuzhan: "İçi de baya güzel duruyor. Boyası" şeklinde yorum yapmış. Ayrıca "Hayırlısıyla bitsin"  inşallah derken Hilal alkışlamış 👋gelinen noktayı. Elif'i mutlu gördüm. Çabalarının, yorgunluklarının karşılığında evlerinin bu son hali gelecek için de onu daha da umutlu ve azimli yapmış, görüyorum. Köyden dönünce bir kere daha panayıra gittik. Buraya geliş amacımız biraz da o değil miydi. Ama beni kesmedi. Belki de fazla beklenti içine girmişim. 

Yarın artık Ankara'ya dönüyoruz. Bu yüzden Cüneyt'e şöyle yazdım: "Oğlum yarın bizi Aşti'den alabilecek misin? Saat 16 gibi" Cüneyt'ten: "Alırım" cevabı geldi. Çok iyi olacaktı, yükümüz vardı ve kendi başımıza eve gidemezdik. "Tamam oğlum haberleşiriz. İyi geceler" dedim. Ankara'ya vardığımızda bizim için yeni bir sayfa açılmış olacaktı. Artık torunlarımıza bağımlıydık, onlar da bize. Ece artık ilkokula başlamış, ikizler de aralıkta 2,5 yaşlarını almış olacaklar. Fotoğraflarda büyüdükleri görülüyor, biz de özledik. Bakalım nasıl bulacağız, bizi görünce ne yapacaklar kuzucuklar. 

EYLÜL 2023


[07:09, 01.09.2023] Oğuzhan: Hopadayız

[07:09, 01.09.2023] Oğuzhan: Batuma gidiyoruz

[10:48, 01.09.2023] Yılmaz Yalçın: Allahım! Senden kâmil bir iman, doğru bir inanç, bol ve helal rızık, huşû dolu bir kalp, asla bozmayacağım nasuh bir tövbe, ailem için sağlık ve huzur niyaz ediyorum.

Cumanın hayrı rahmeti  bereketi üzerimize olsun inşallah.

[11:06, 01.09.2023] Elif: Amin cümlemize

[11:15, 01.09.2023] Aydın: Hayırlı cumalar

[12:41, 01.09.2023] Elif: Eskisehir e doğru

[12:42, 01.09.2023] Yılmaz Yalçın: Hızlı yaşıyorsunuz maşallah. Selametle. Hayırlı yolculuklar 👋

[12:44, 01.09.2023] Yılmaz Yalçın: Köklerine yolculuk ediyorsun 👍

[13:39, 01.09.2023] Oğuzhan: Burada yalçın market gördüm haritada :D

[13:39, 01.09.2023] Oğuzhan: Ama uzakta gidip selam veremedim

[13:58, 01.09.2023] Yılmaz Yalçın: 🙂

[14:15, 01.09.2023] Oğuzhan: Kara lahana bulamadım

[14:15, 01.09.2023] Oğuzhan: Köylüler yiyor heralde sadece

[14:23, 01.09.2023] Elif: Olsa ne güzel yenirdi😋

[14:26, 01.09.2023] Hilal: Burada kara lahana bol

[14:26, 01.09.2023] Elif: Bizim usul yapan var mı?

[14:26, 01.09.2023] Elif: Nasıl yiyorlar orda?

[14:28, 01.09.2023] Hilal: Çorbalara, yemeklere koyuyorlar

[14:28, 01.09.2023] Hilal: Biz Çiğ yiyoruz salatasını yapıyoruz

[14:48, 01.09.2023] Elif: 👍

[18:16, 01.09.2023] Sibel: Ece'nin kreşte son günüydü 😊

[18:41, 01.09.2023] Yılmaz Yalçın: Kuzummm artık okullu olacak

[18:54, 01.09.2023] Elif: Nazlı nın evindeyiz.

[19:27, 01.09.2023] Oğuzhan: Artvine giriş yaptık rizeye devam ediyoruz

[19:45, 01.09.2023] Yılmaz Yalçın: 👋

[20:51, 01.09.2023] Sibel: 1 yaşından beri okullu da çaktırmayalım 😉

[13:09, 02.09.2023] Elif: 1 yıl önce

[14:17, 02.09.2023] Hilal: Yeni eğitim öğretim döneminde başarılar ☺️

[15:07, 02.09.2023] Elif: Nazlı nın pisileri

[15:08, 02.09.2023] Elif: İtina ile Nazlı nın evi de temizlenmiştir.😊

[15:08, 02.09.2023] Elif: Dahası kendi evime😅

[15:21, 02.09.2023] Oğuzhan: Şehirlerarası temizlik

[16:08, 02.09.2023] Yılmaz Yalçın: İtina ile biber domates toplanır

[16:48, 02.09.2023] Elif: ❤️

[17:51, 02.09.2023] Elif: Gönül Dağı

[18:29, 02.09.2023] Elif: Gönül Dağı eteklerinde

[18:32, 02.09.2023] Yılmaz Yalçın: Dönüyorsunuz. 👋

[18:51, 02.09.2023] Elif: Evet

[18:51, 02.09.2023] Elif: Ankara ya

[18:51, 02.09.2023] Oğuzhan: Gönül değil de mide dağı

[19:33, 02.09.2023] Cüneyt: Abla yarın Gölbaşında mı olacaksınız?

[19:34, 02.09.2023] Cüneyt: Ben gelmeyeyim o zaman oraya, çiçekleri sular mısınız?

[19:57, 02.09.2023] Elif: Gelmek istiyorsan gel Cüneyt

[19:57, 02.09.2023] Elif: Biz çiçekleri sular çıkarız akşama doğru

[11:37, 03.09.2023] Oğuzhan: Samsuna köye vardık

[11:37, 03.09.2023] Oğuzhan: Dönüş için yollardayız

[11:37, 03.09.2023] Oğuzhan: Bugün

[11:43, 03.09.2023] Yılmaz Yalçın: Hayırlı yolculuklar. Ben de bugün Bursaya Birol un oğlunun nikahına gidip geleceğim

[11:49, 03.09.2023] Hilal: Maşallah leylek sürüsü mü gördünüz

[12:00, 03.09.2023] Elif: Düğünden resim gelmedi 😅

[12:00, 03.09.2023] Elif: İyi yolculuklar

[12:00, 03.09.2023] Elif: İyi yolculuklar soranlara selamlar

[12:01, 03.09.2023] Elif: Geçen gün ben gördüm leylek sürüsü 😂

[12:01, 03.09.2023] Yılmaz Yalçın: 🙂

[12:03, 03.09.2023] Yılmaz Yalçın: Anneniz rüyalarında altın topluyor

[12:05, 03.09.2023] Elif: Hadi bakalim gömüyü kim bulacak😃

[12:21, 03.09.2023] Oğuzhan: Düğün karmaşaydı ya

[12:21, 03.09.2023] Oğuzhan: Esrayla çekilemedik bile

[12:21, 03.09.2023] Oğuzhan: Ev sahibiydik biz :D

[12:22, 03.09.2023] Elif: Darısı Hatice ye😉

[12:22, 03.09.2023] Oğuzhan: Çalışmalarımız sürüyor

[12:35, 03.09.2023] Esra Ergün: Amiiiiiiin 🧿

[17:06, 03.09.2023] Elif: Çıktık evimize gidiyoruz.

[17:06, 03.09.2023] Nazlı: Getirdim hayvan hasatnesine

[17:06, 03.09.2023] Nazlı: Cipliymis

[17:07, 03.09.2023] Nazlı: Makinayla okuttular buldular hemen sahibini

[17:07, 03.09.2023] Elif: İyi yaptın 😍

[17:38, 03.09.2023] Elif: Oğuzhan ne durumdasınız?

[17:38, 03.09.2023] Elif: Kuvvetli yağış var.

[18:40, 03.09.2023] Esra Ergün: Biz şu an ılgazdayız. Buraya kadar her şey yolunda

[18:44, 03.09.2023] Elif: Tamam iyi yolculuklar

[18:45, 03.09.2023] Elif: Biz Gerede ye girdik

[18:45, 03.09.2023] Yılmaz Yalçın: 👍👋

[21:13, 03.09.2023] Oğuzhan: Gerededeyiz yollae kalabalık

[21:13, 03.09.2023] Oğuzhan: Şu otobana bi gireydik

[21:14, 03.09.2023] Elif: Öğretmenler yollarda😅

[21:14, 03.09.2023] Elif: Yorulduysan biraz gel dinlen😉

[21:17, 03.09.2023] Oğuzhan: Oturursam kalkamam :D

[21:17, 03.09.2023] Elif: Tamam dikkatli git

[21:17, 03.09.2023] Elif: İyi yolculuklar

[21:17, 03.09.2023] Elif: Varınca yazın

[21:17, 03.09.2023] Oğuzhan: Tabiii

[21:17, 03.09.2023] Oğuzhan: Saolun

[21:22, 03.09.2023] Yılmaz Yalçın: Bursadaki nikahtan

[01:11, 04.09.2023] Elif: Oğuzhan varmadınız mı?

[01:15, 04.09.2023] Esra Ergün: Şimdi girdik eve

[01:16, 04.09.2023] Elif: Hadi geçmiş olsun

[01:16, 04.09.2023] Elif: İyi geceler

[01:17, 04.09.2023] Oğuzhan: İyi geceler

[10:20, 04.09.2023] Sibel: Aşırı yağışlı bir Ankara gününde Ece fıstığım okuluna başladı 😊❤ (dün gece heyecandan gece yarısına kadar uyuyamadı yavruşum)

[10:21, 04.09.2023] Oğuzhan: Hayırlı uğurlu olsun

[10:21, 04.09.2023] Hilal: ❤️❤️❤️❤️

[10:21, 04.09.2023] Oğuzhan: ❤️

[10:28, 04.09.2023] Elif: Hayırlı olsun.

[10:28, 04.09.2023] Elif: Başarılar😍

[10:49, 04.09.2023] Yılmaz Yalçın: Bismillah. Hayırlı olsun. Bugün önemli bir gün. Başarıların daim olsun prensesim. 🤗🤗

[12:37, 04.09.2023] Sibel: herkese teşekkürler, selamlar😊❤

[13:23, 04.09.2023] Aydın: Hayırlı uğurlu olsun.Başarılar dilerim.😊

[17:39, 04.09.2023] Elif: Ya Bismillah

[21:14, 04.09.2023] Selma: Hayırlı olsun kuzumun okulu çok öpüyorum🌹🌺🌷🌸

[10:53, 05.09.2023] Yılmaz Yalçın: 5 eylül kurtuluş günündeyiz

[11:06, 05.09.2023] Elif: 👍

[11:10, 05.09.2023] Yılmaz Yalçın: Effelerin efesi Selim için

[11:15, 05.09.2023] Oğuzhan: Kamyonetlerden kilim fırlattılar mı

[11:26, 05.09.2023] Yılmaz Yalçın: Evet

[11:27, 05.09.2023] Yılmaz Yalçın: Peynir de

[11:28, 05.09.2023] Yılmaz Yalçın: Bir sürü şey, biz birşey kapamadık🙂

[11:47, 05.09.2023] Oğuzhan: Ahahahahaha

[11:53, 05.09.2023] Yılmaz Yalçın: Susurluğun olmazsa olmazı

[12:29, 05.09.2023] Yılmaz Yalçın: Milli mücadelenin kurtuluş arabası susurlukta

[12:31, 05.09.2023] Cüneyt: Ben de geçen gün bi benzin istasyonunda susurluk tostu yedim

[12:37, 05.09.2023] Yılmaz Yalçın: Susurluk tostu burada yenir. Coğrafi işaretli özel lezzet

[15:11, 05.09.2023] Elif: Böğürtlen mesaisi😊

[16:09, 05.09.2023] Yılmaz Yalçın: Biz dün dağa gidemedik. Bugün Yıldıza gidiyoruz. Bakalım orada ne bulacağız. 🙂

[17:57, 05.09.2023] Yılmaz Yalçın: Emine abla

[16:54, 05.09.2023] Elif: Hadi bakalım

[16:57, 05.09.2023] Elif: Böğürtlen sevenler gelsin buralara😉

[17:02, 05.09.2023] Hilal: Valla siz yedikçe ben burada doyuyorum 😀

[17:06, 05.09.2023] Elif: Tuğba geldi mi?

[17:13, 05.09.2023] Hilal: Gelince haber verir herhalde

[17:24, 05.09.2023] Cüneyt: Şiir 😆

[17:25, 05.09.2023] Cüneyt: Abla bu fotoyu kullanıcam 😂

[17:27, 05.09.2023] Elif: Olur😃

[11:11, 06.09.2023] Elif: 😊

[14:02, 06.09.2023] Elif: Oğuzhan & Esra orda durumlar nasıl?

[14:03, 06.09.2023] Elif: Yağış ve su baskını oldu diyorlar var mı bir sıkıntı?

[14:09, 06.09.2023] Esra Ergün: Karşıda varmış da burada bir şey yok

[14:14, 06.09.2023] Oğuzhan: Karşıda olmuş ivit

[14:16, 06.09.2023] Elif: Anadolu yakasında olmanız her yönden daha güvenli sanki😉

[14:36, 06.09.2023] Oğuzhan: Çok doğru

[18:42, 06.09.2023] Yılmaz Yalçın: Bahçe bereketi. Maşallah

[18:59, 06.09.2023] Elif: Tablo gibi😍

[21:50, 06.09.2023] Selma: Ürünlerimizden

[21:50, 06.09.2023] Nazlı: Ooooh

[21:58, 06.09.2023] Elif: Bahçe olunca mecbur🤣

[21:59, 06.09.2023] Elif: Annemle yarışıyoruz 😅

[12:57, 07.09.2023] Sibel: biz de üzümleri direkt dalından tüketiyoruz 😂

[13:01, 07.09.2023] Oğuzhan: Toplamaya gerek yok :D

[13:01, 07.09.2023] Oğuzhan: Gitceği yer belli

[13:15, 07.09.2023] Yılmaz Yalçın: Afiyet olsun. Hepsi aynı cins mi

[13:19, 07.09.2023] Elif: O en güzeli 😉

[13:21, 07.09.2023] Sibel: aynı, çekirdekli ama tatlı..bazıları güneşi az görmüş, hafif ekşi..

[14:50, 07.09.2023] Yılmaz Yalçın: Orjana dönüyoruz

[14:51, 07.09.2023] Elif: İyi yolculuklar

[17:12, 07.09.2023] Yılmaz Yalçın: Burhaniyeye geldik

[17:37, 07.09.2023] Elif: Orjan arabasına binebildiniz mi?

[17:41, 07.09.2023] Yılmaz Yalçın: 6 da. Bekliyoruz

[17:47, 07.09.2023] Elif: 👍

[10:49, 08.09.2023] Yılmaz Yalçın: Cumanın hayrı ve bereketi üzerimize olsun inşallah

[10:51, 08.09.2023] Yılmaz Yalçın: Sabaha uyandırana, umudumuzu ve muratlarımızı verene hamdolsun

[13:27, 08.09.2023] Elif: Amin

[17:09, 08.09.2023] Sibel: "İlk haftamı tamamladım" cesaret madalyası 😊😂

[17:10, 08.09.2023] Elif: Vay😊

[17:11, 08.09.2023] Elif: Her haftası böyle geçsin😉

[17:15, 08.09.2023] Yılmaz Yalçın: Canım kızım. Maşallah

[11:13, 10.09.2023] Cüneyt: İyi ki doğdun Elif Yalçın Suna ❤️💚🍀🏆🎂💐🌻

[11:23, 10.09.2023] Yılmaz Yalçın: Elifim yeni yaşın kutlu olsun. Sağlıkla, mutlulukla daha nice yeni yaşlara güzel kızım. 🤗

[11:49, 10.09.2023] Elif: Sağ olun😊

[11:49, 10.09.2023] Elif: Hep birlikte güzel yıllarımız olsun😘

[12:12, 10.09.2023] Hilal: Nice mutlu sağlıklı huzurlu mutlu yaşlara

[13:05, 10.09.2023] Esra Ergün: Doğum günün kutlu olsun Elif abla 🥰🎈

[14:36, 10.09.2023] Elif: Teşekkürler 😊

[14:36, 10.09.2023] Elif: Hilal Tuna ne yapıyor?

[14:36, 10.09.2023] Elif: Siz nasılsınız?

[14:36, 10.09.2023] Elif: Resim atmadın 😉

[14:42, 10.09.2023] Hilal: Tuna 2 gün ateşliydi okula gitmedi

[14:49, 10.09.2023] Yılmaz Yalçın: Geçmiş olsun. Şimdi nasıl

[14:50, 10.09.2023] Hilal: Daha iyi, hafif öksürük başlıcak gibi, iştahı pek yok

[15:25, 10.09.2023] Elif: Geçmiş olsun Tunacık

[18:16, 10.09.2023] Yılmaz Yalçın: 👋

[19:10, 10.09.2023] Elif: Ohh

[22:12, 10.09.2023] Sibel: Elifcim, sevdiklerinle nice güzel yıllarınız olsun🎂💐❤🧿 nice pastaların olsun😊

[22:17, 10.09.2023] Elif: İnşallah 😘

[22:18, 10.09.2023] Elif: Pastasız, bol ev işli bir gün oldu.😅

[22:56, 10.09.2023] Sibel: başak burcu için temizliği düzeni sağlamış olmak da süper bir his olmuştur diyelim, bir kutlama olsun ama👍

[23:04, 10.09.2023] Elif: Okula  işleri hallederek  başlamak iyi olacak😉

[23:20, 10.09.2023] Sibel: https://www.instagram.com/reel/Cv-hG7ztRuh/?igshid=MzRlODBiNWFlZA==

@Elif için gelsin...

[10:41, 11.09.2023] Yılmaz Yalçın: Yeni öğretim yılı hayırlı olsun.

[13:31, 11.09.2023] Yılmaz Yalçın: NASIL oldu kuzucuk. İyi mi şimdi

[13:36, 11.09.2023] Hilal: Evet iyi gitti bugün okula

[13:36, 11.09.2023] Hilal: Şofben tamir ediyor

[13:50, 11.09.2023] Yılmaz Yalçın: Canım benim 🤗

[14:18, 11.09.2023] Oğuzhan: Neyi sökmüş o

[18:47, 11.09.2023] Yılmaz Yalçın: Yine geldiler

[19:09, 11.09.2023] Elif: Pati yok, rahatça gelsinler😉

[22:40, 11.09.2023] Oğuzhan: Bu peynirleri dolapta saklıcaz dimi

[22:40, 11.09.2023] Oğuzhan: Dışarda duramaz

[22:45, 11.09.2023] Elif: Dolapta

[22:58, 11.09.2023] Oğuzhan: Benimkiler vakumsuz zaten, duramazmış

[22:59, 11.09.2023] Yılmaz Yalçın: Dolapta duracak.

[23:46, 11.09.2023] Yılmaz Yalçın: Vakumlu değil. Çünkü zaten paket halinde Peynirler.

[11:36, 13.09.2023] Oğuzhan: Evlilik başvurusu için yaptırdığımız tahlillere bakıyoruum da

[11:36, 13.09.2023] Oğuzhan: @Sibel

[11:36, 13.09.2023] Oğuzhan: Bu kan grubuyla alakalı mı?

[11:37, 13.09.2023] Oğuzhan: Ben kendimi 0 pozitif biliyorum ama

[11:41, 13.09.2023] Sibel: Kan bankası da olan üniversite hastanelerinde (AÜTF, HÜTF) daha hassas bakılıyor, sağlık ocağı veya poliklinikler güvenilir değil.

[11:45, 13.09.2023] Oğuzhan: Teşekkürler abla

[11:45, 13.09.2023] Oğuzhan: 👍🏻

[11:47, 13.09.2023] Sibel: rica ederim🖐

[14:37, 13.09.2023] Cüneyt: 🇿🇼 (gündemle alakasız ama bendeki emoji listesinin en sonuncusu bu. Emoji listesinin sonuna gittim az önce, yorgunum)

[14:53, 13.09.2023] Elif: 😂

[14:54, 13.09.2023] Elif: Ece nasıl?

[14:54, 13.09.2023] Elif: Okuluna alıştı mı?

[14:54, 13.09.2023] Elif: Kaçta çıkıyor okuldan?

[15:29, 13.09.2023] Cüneyt: Ece iyi. 16.30 bitiş, 17.30’a kadar eğleme, 17.30 da anne alış.

[15:36, 13.09.2023] Yılmaz Yalçın: 👍👋

[10:40, 15.09.2023] Yılmaz Yalçın: Rabbim bu mübarek günde yola çıkanlara selametlik versin, sıkıntılarımızı gidersin, sabrımızı arttırsın ve kalbimizi daima ona yönelenlerden eylesin. Allahın selamı rahmeti ve bereketi üzerimize olsun inşallah.

[10:55, 15.09.2023] Elif: Amin cümlemize

[11:41, 15.09.2023] Hilal: Peyniri vakumlatmış mıydınız siz

[12:22, 15.09.2023] Elif: Evet

[12:24, 15.09.2023] Aydın: Hayırlı cumalar

[16:35, 15.09.2023] Elif: Nazlı kursta

[16:54, 15.09.2023] Nazlı: Ay anne

[21:01, 15.09.2023] Elif: Kapımızda Togg

[21:02, 15.09.2023] Oğuzhan: Aydın abi almış gibi :D

[21:03, 15.09.2023] Elif: Bizimmiş gibi çektik 😅

[21:03, 15.09.2023] Oğuzhan: Ben de hasta muhallebisi yapıyorum

[21:03, 15.09.2023] Elif: Ee ne oldu?

[21:03, 15.09.2023] Oğuzhan: En iyisi

[21:03, 15.09.2023] Oğuzhan: Esra hasta oldu

[21:04, 15.09.2023] Elif: Geçmiş olsun

[21:04, 15.09.2023] Oğuzhan: Çıkamadık

[21:04, 15.09.2023] Elif: Olsun dinlensin o zaman

[21:05, 15.09.2023] Oğuzhan: Teşekkürler

[18:19, 16.09.2023] Elif: Bahçede

[12:54, 17.09.2023] Yılmaz Yalçın: Sulanınca Vişne taze yaprak çıkardı ve çiçek açtı.

[12:55, 17.09.2023] Yılmaz Yalçın: Bu sene çok az zeytin var.

[12:57, 17.09.2023] Yılmaz Yalçın: Bahçe teftiş ediliyor

[12:58, 17.09.2023] Nazlı: Kolay gelsin

[12:59, 17.09.2023] Yılmaz Yalçın: Narlarımız kızardı

[13:01, 17.09.2023] Yılmaz Yalçın: Güller arasında

[13:01, 17.09.2023] Elif: Maşallah

[13:03, 17.09.2023] Yılmaz Yalçın: Bahçemiz işte böyle. Bırakıp gideceğiz.

[13:22, 17.09.2023] Elif: ❤️

[13:24, 17.09.2023] Elif: Bugünün görevi bunları sökmek 🥴

[13:45, 17.09.2023] Oğuzhan: Bunun için bir şey satılıyor rossmann da

[13:47, 17.09.2023] Oğuzhan: https://www.rossmann.com.tr/domol-cam-seramik-ve-fayans-temizleme-malasi-cizdirmez-ozellikli-1-adet-p-sr12060875

[13:53, 17.09.2023] Yılmaz Yalçın: Kolay gelsin

[14:03, 17.09.2023] Elif: Artık çok geç 😅

[14:23, 17.09.2023] Oğuzhan: Hayırlısı sana kolay gelsin o zaman

[15:05, 17.09.2023] Elif: Sağ ol

[21:31, 17.09.2023] Elif: Gönül Dağından aldığımız söğüdü diktik.

[21:33, 17.09.2023] Yılmaz Yalçın: 👍

[21:59, 17.09.2023] Elif: Panayırdan 200 e aldık aynısını

[21:59, 17.09.2023] Elif: Bunu da 125 liraya

[22:27, 17.09.2023] Oğuzhan: Oooh 200 lira cepte

[12:35, 18.09.2023] Yılmaz Yalçın: Sadece tuvaleti yenilemeye karar verdik. Ne dersiniz

[12:36, 18.09.2023] Yılmaz Yalçın: Sadece tuvaleti yenilemeye karar verdik. Ne dersiniz

[12:57, 18.09.2023] Hilal: Lavabo altı dolaplı olmasınduş yakın olursa hep su geliyor kabarıyor

[13:44, 18.09.2023] Hilal: Mio nun boştaki evine kiracı buldum 6 ay komisyon alacağım 1.500

[13:49, 18.09.2023] Yılmaz Yalçın: 👍

[14:40, 19.09.2023] Hilal: Tuğbalardan emanetleri aldık teşekkür ederiz

[15:16, 19.09.2023] Hilal: Wc duş separatör koyabilirsiniz böyle, akordiyon kapıya gerek yok

[11:38, 20.09.2023] Elif: Nasılsınız?

[11:39, 20.09.2023] Elif: Balikesir?

[11:39, 20.09.2023] Elif: Ankara?

[11:39, 20.09.2023] Elif: Tayland?

[11:39, 20.09.2023] Elif: İstanbul?

[11:39, 20.09.2023] Elif: Vay be herkes başka başka yerlerde😅

[11:42, 20.09.2023] Elif: Eskişehir i de unutmamak lazım 😉

[11:45, 20.09.2023] Oğuzhan: İstanbul daha iyi

[12:00, 20.09.2023] Elif: Bal,zencefil,zerdaçal ve tarçın karışımını hatırlıyor musun Oğuzhan?

[12:00, 20.09.2023] Elif: Düzenli kullanırsanız iyi gelebilir.

[12:04, 20.09.2023] Yılmaz Yalçın: Orjanda hava güzel biz iyiyiz. Sabah denize girdik. Sadece bize aitti. Bugün malzemeler gelecek. Marangoz ustayı da bekliyoruz.

[12:09, 20.09.2023] Elif: Oh Eylül ün keyfini çıkarın 😉

[12:16, 20.09.2023] Oğuzhan: O kadar değiliz ya

[12:16, 20.09.2023] Oğuzhan: Dinlendik kendimize geldik

[12:16, 20.09.2023] Elif: Tamam o zaman 😉

[15:03, 20.09.2023] Cüneyt: Biz normal

[16:34, 20.09.2023] Elif: Ece ilk sese başladı mı?

[16:34, 20.09.2023] Elif: Kıyafetleri nasıl geldi?

[16:35, 20.09.2023] Hilal: Güzel oldu ne büyük ne küçük

[16:44, 20.09.2023] Sibel: Ee ve Ll..

[17:03, 20.09.2023] Elif: "El ele" geliyor o zaman😉

[23:46, 20.09.2023] Sibel: Ela ile Lale miydi el ele olanlar😊

[00:00, 21.09.2023] Elif: Evet😊

[00:18, 21.09.2023] Sibel: elakin, omutüy vb gidecekmiş...dünya değişmiş 😂

[00:19, 21.09.2023] Elif: Oo çok oldu değişeli😅

[18:55, 21.09.2023] Yılmaz Yalçın: Ailecek akşam ziyafeti

[22:25, 21.09.2023] Elif: Yerim onları 😍

[22:25, 21.09.2023] Elif: Maşallah 😘

[22:30, 21.09.2023] Yılmaz Yalçın: Biz de yeriz onları. 🤗 Canlarım büyümüşler de şarkı söylüyorlar. Maşşallah kuzucuklara.

[10:49, 22.09.2023] Yılmaz Yalçın: Herkese günaydın. Hayırlı cumalar. Güne denizde başladık. Hava güzel deniz harika. Son günlerimiz.

[10:01, 22.09.2023] Sibel: susmadan konuşuyorlar😂

[10:11, 22.09.2023] Oğuzhan: 🥹

[20:14, 22.09.2023] Oğuzhan: Susurluktayım

[20:15, 22.09.2023] Elif: Gidiyorsunuz Orjan a😊

[20:16, 22.09.2023] Yılmaz Yalçın: Hayırlısıyla bekliyoruz

[20:18, 22.09.2023] Oğuzhan: İnşallah

[22:38, 22.09.2023] Oğuzhan: Geldim ben

[11:57, 23.09.2023] Yılmaz Yalçın: Oğluşumuzla kahvaltı

[12:40, 23.09.2023] Elif: Afiyet olsun 😊

[12:53, 23.09.2023] Aydın: Afiyet olsun😊

[12:54, 23.09.2023] Hilal: Bi tane daha ev kiraladim😁

[12:59, 23.09.2023] Elif: Emlakçı Hilal😁

[13:01, 23.09.2023] Oğuzhan: Come to phuket

[13:14, 23.09.2023] Yılmaz Yalçın: Hayırlı işler 👏

[22:08, 23.09.2023] Sibel: Bir "baby shark" hikayesi 😂🐋

[22:09, 23.09.2023] Elif: 😍😘

[12:05, 24.09.2023] Elif: Orjan ne yaptınız?

[12:05, 24.09.2023] Elif: Son gelişme nedir?

[12:05, 24.09.2023] Oğuzhan: Orjan toplanıyor

[12:05, 24.09.2023] Elif: Kahvaltı yaptınız mı?

[12:06, 24.09.2023] Oğuzhan: İvit

[12:07, 24.09.2023] Elif: Hadi bakalım kolay gelsin

[12:12, 24.09.2023] Oğuzhan: Teşekkğrler

[15:55, 24.09.2023] Elif: Kuşburnu zamanı

[16:56, 24.09.2023] Yılmaz Yalçın: 2023 yazını kapattık. Seneye inşallah. Allaha emanetsin evimiz.

[16:58, 24.09.2023] Elif: Allah seneye yine nasip etsin

[16:58, 24.09.2023] Elif: İyi yolculuklar

[17:20, 24.09.2023] Yılmaz Yalçın: Budanınca sulanınca kapı güllerimiz de açtı. Bizi böyle uğurladılar.

[19:49, 24.09.2023] Yılmaz Yalçın: Oğuzhanı susurluktan yolcu ettik. Selametle gitsin inşallah.

[19:50, 24.09.2023] Yılmaz Yalçın: Bunlar da bahçe mahsulü. Oğuzhana da verdik.

[19:54, 24.09.2023] Elif: Domatesler olmuş nihayet

[20:41, 24.09.2023] Nazlı: Anneannemin dişleri parliyor

[21:13, 24.09.2023] Elif: Yeni dişler 😉

[21:13, 24.09.2023] Elif: Ogi varınca haber et

[21:45, 24.09.2023] Oğuzhan: Köprüyü grçtim

[22:44, 24.09.2023] Oğuzhan: Geldim

[22:45, 24.09.2023] Yılmaz Yalçın: 👍👋

[22:46, 24.09.2023] Elif: Baya çabuk vardın 😉

[22:49, 24.09.2023] Oğuzhan: Yollar kalabalıktı bir de

[22:49, 24.09.2023] Oğuzhan: Daha da hızlı gelirdim

[23:42, 24.09.2023] Elif: 👍

[19:44, 25.09.2023] Sibel: bir küçük adam 😊

[19:45, 25.09.2023] Sibel: bir küçük hanım 😊

[19:47, 25.09.2023] Sibel: bir çılgın abla 😊😊

[19:59, 25.09.2023] Yılmaz Yalçın: Canlarım 🤗

[09:41, 26.09.2023] Yılmaz Yalçın: Günaydın. Cam balkonumuz yapılıyor.

[10:57, 26.09.2023] Elif: Hayırlı olsun

[13:07, 26.09.2023] Yılmaz Yalçın: Alemlere rahmet olarak gönderilen peygamber efendimizin (sav) doğum günü nedeniyle kutladığımız mevlit kandili hepimiz için hayırlı mübarek olsun.

[15:39, 28.09.2023] Yılmaz Yalçın: Bağ bozumu

[15:44, 28.09.2023] Yılmaz Yalçın: Bahçe hasadı

[15:45, 28.09.2023] Yılmaz Yalçın: Allaha hamd olsun. Bereket versin hanelerimize.

[23:15, 28.09.2023] Yılmaz Yalçın: Şimdi bindik. Rabbim hayırlı yolculuk versin.

[23:16, 28.09.2023] Elif: Yan yana yer var mıymış?

[23:16, 28.09.2023] Elif: Hayırlı yolculuklar

[23:19, 28.09.2023] Oğuzhan: Geç değil mi

[23:19, 28.09.2023] Oğuzhan: Boluya değil mi

[23:20, 28.09.2023] Elif: Evet

[23:20, 28.09.2023] Elif: Sabah burda olacaklar erken saatte

[23:20, 28.09.2023] Elif: 45 dakika rötar olacak galiba baba

[23:21, 28.09.2023] Elif: Kaçta Bolu da olacağınızı sorup bana yazarsın.

[23:35, 28.09.2023] Oğuzhan: Hayırlı yolculuk

[00:54, 29.09.2023] Nazlı: İyi yolculuklae

[05:45, 29.09.2023] Yılmaz Yalçın: Cuma gününün seherinde sana yöneliyor, sana iltica ediyorum Allahım. Sabahımızı  hayr eyle, günümüzü selamette kıl, bedenimizi sağlıklı, hanelerimizi huzurlu bereketli eyle. Kalan ömrümüzü öncesinden hayırlı eyle. Selamın, rahmetin, bereketin, mağfiretin üzerimize olsun. Hayırlı cumalar.

[07:02, 29.09.2023] Yılmaz Yalçın: Boluya indik

[09:15, 29.09.2023] Cüneyt: Geçmiş olsun 🍀

[11:45, 30.09.2023] Oğuzhan: Günaydın

[11:45, 30.09.2023] Oğuzhan: Bugün ilk adamakıllı yağmuru gördük

[11:45, 30.09.2023] Oğuzhan: Yaz bitti 🥲

[12:13, 30.09.2023] Elif: Biz dün akşam montlarla panayıra gittik😅

[12:18, 30.09.2023] Oğuzhan: Allahım….

[15:50, 30.09.2023] Oğuzhan: İçi de baya güzel duruyor

[15:50, 30.09.2023] Oğuzhan: Boyası

[16:10, 30.09.2023] Elif: Evet 😉

[16:11, 30.09.2023] Oğuzhan: Hayırlısıyla bitsin

[16:12, 30.09.2023] Hilal: 👋

[16:16, 30.09.2023] Oğuzhan: Evimize halı aldık bugün

[16:16, 30.09.2023] Oğuzhan: Anca :D

[16:24, 30.09.2023] Yılmaz Yalçın: Hayırlı olsun

[16:42, 30.09.2023] Elif: Güle güle kullanın

[18:09, 30.09.2023] Sibel: Ece okuluyla Anıtkabir'de törendeydi bugün 😊 biz de yanıbaşında..

[18:09, 30.09.2023] Oğuzhan: Teşekkürler

[19:56, 30.09.2023] Yılmaz Yalçın: 👋

[21:23, 30.09.2023] Yılmaz Yalçın: Cüneyt yarın bizi aştiden alabilecek misin? Saat 16 gibi.

[21:38, 30.09.2023] Cüneyt: Alırım

[21:39, 30.09.2023] Yılmaz Yalçın: Tamam oğlum haberleşiriz. İyi geceler