22 Kasım 2013 Cuma

067 05 Eylül 2013 Perşembe 16:00 NE DÜŞÜNÜYORUM ?.................Hey kardeşim !

Hey kardeşim ! 



Nedir bu hiddet ve öfke dostlar, kardeşler, arkadaşlar ! Anlamadan dinlemeden nedir bu yalan, iftira, küfür ve kin dolu sözler, paylaşımlar. "Ne olacak canım, zaten o da ..." bahaneleri eğriyi doğru yapmıyor ki . Her sözün mutlaka bir cevabı vardır biliyor musun. Bazen susmayı dene, karşılıklı salvolarla habire yakıtı düşmanlık ve kin olan fitne ateşini körüklediğimizi anlayacaksın. Sonunda da yalancı çoban misali kimse bize inanmayacak.

Söz ucuz, yalan acıdır. Dilin kemiği yok, doğru ama çatallaşması da gerekmiyor değil mi ? Tatlı dil yaraşır bize. Bir o yana, bir bu yana acı zehrini saçıp bulaştırmasın söyleyip yazdıklarımız. Elbette bu ülkeye dava sahibi insanlar gerek, inancı, düşüncesi fikri olmalı adamın. Doğru bulmadığını da eleştirmek bu işin tabiatında var. Ama daha çok senin ne düşündüğün, ne yapmak istediğin değil mi önemli olan. Solcu isen demokrasiye katkı ver, barışa katkı sun, sağcı isen istikrarı bozan şeylere destek verme, İnançlı bir insansan zaten feraset sahibi olman gerek. Yani her hal ü karda yalanla işinizin olmaması lazım. Hele hakaret ve küfür ucuz adam işi, sen öyle değilsin ki. Sürekli çene yarıştırmak nefse hoştur, gerisi boştur bilirsiniz. Kazanansa daima vizyonu olan, ona inanan ve çalışan olacaktır. Öyle değil mi ?

Bu ülke kolay kazanılmadı. Nice canlar gitti yoluna. Dedelerimizin, nenelerimizin göznuru, gözyaşı var tüm yokuşlarında. Babalarımızın, annelerimizin emeği, teriyle inşa edildi bu ülke. Böyle geldi bize, böyle de güzel kalsın çocuklarımıza, torunlarımıza. İlla Musa'nın kavmi gibi nankör ve beyinsiz mi olmalıyız. Mücadelemizi yine bu ülke için adam gibi, demokratik olgunluk içinde yapamaz mıyız. İnsanımız yücelsin, köyü, kenti, kasabası daha da mamur olsun diyemez miyiz. Her santimetrekaresi huzurlu, yeşil ve temiz olsun diye çalışamaz mıyız. 

Attığımız her adım, yapıp ettiklerimiz hatta sözlerimiz sadece bizi ve bu günü etkilemiyor. Küçük damlalar halinde geleceği de şekillendiriyor. Bencillik yapmayalım, o gelecek çocuklarımızın. Bu ülke şimdi bizim olduğu kadar, daha doğmamış torunlarımızın da. O halde gelin çocuklarımızın geleceğini karartmayalım. Birbirimize düşman olmayalım, Birbirimize düşman olmayalım, kadınlarımızın saçının teline zarar gelmesin, analar ağlamasın, gençlerimiz ölmesin. Biz bu filmleri defalarca görmedik mi ?

Bugünlere gelmemiz kolay olmadı. Darbeler, faili meçhuller yaşadık, düştük, kalktık. Şampiyon olduk sevindik, coştuk doyasıya. Depremler gördük, ağladık kaybettiklerimize. Bazen ısırganlar daladı elimizi , ayağımıza diken battı topalladık, yine de yol aldık inatla zaman tünelinde. Ama birlikte ve ayırd etmeden.

Elbette hata, kusur hatta varsa suç insana ait, insan için. Etrafınıza ve kendinize bakın ! Dindar komşunuz, çağdaş demokrat arkadaşınız var. Milliyetçi oğlunuz, sosyalist yeğeninizle akraba. Hırsızıyla, yolsuzuyla, doğrusu, eğrisiyle hep aynı gemideyiz. Katili hapse koyduğumuzda onu toplumsal kütüğümüzden de silebiliyor muyuz. Ya da dağdaki teröristi öldürdüğümüzde zafer mi kazanıyoruz. Türlü çeşit sivrisinek var, çünkü türlü türlü bataklık var. Ne yazık ki o bataklıkları görmemek onların olmadığı anlamına gelmiyor. 

Herkesi sevmek zorunda değiliz. Ama neticede sevmediğimiz insan da bu ülkenin çocuğu değil mi ? O bize göre farklıysa, biz de ona göre ötekiyiz demektir. Farklılık neden suç ya da kabahat olsun ki ? Yaradan bizi böyle yaratmış, ona mı isyan edeceğiz şimdi.

Ne derseniz deyin; bu bina hep birlikte yapıldı. Eğri, doğru. Güzel çirkin ne ise o. Alpaslandan Fatihe, Kanuniden Abdülhamite, Atatürkten Özala, Menderesten Ecevite, Türkeşten Erbakana kadar tüm devlet adamlarımızın katkısı var bu ülkeye. Demirelden A.Güle, R.T.Erdoğana geçti elden ele emanet. Kadir kıymet bilmesek de bizim durumumuza dünyada pek çok insan imrenerek bakıyor. Bunlardan birini veya bazılarını yüceltip diğerlerini yerin dibine batırmanın alemi var mı. Ölülerimizi hayırla yadetmek gerek, çekiştirmek değil. Yaşayanlar için de söz söylemeden önce aynaya bakmalı. O biziz, biz de o. 

Varsa aklımız fikrimiz çalışalım; suyumuz temiz kalsın, havamız dumansız. Kuşlar hep cıvıldaşsın etrafımızda. Çocuklarımız sağlıkla koşuştursun sokaklarında. Çiçekler açsın huzurlu bahçelerimizde. İnsanımızın başı dik olsun, gençlerimiz güvenli. Onurlu, ahlaklı olsun tüm yaşamlarımız. Yüreklerimiz iyilikle, sevgiyle dolu olsun. Kinle, nefretle kirlenmesin içimiz, kalplerimiz katılaşmasın. Çünkü en az aklımız kadar, ona da ihtiyacımız var.

Bu ülke hepimizin, bindiğimiz dalı kesmek tam bir ahmaklık. Mitralyöz ateşi gibi yalan, dedikodu ve hakaret saçmak çok incitici. Görmüyor musunuz ki bu alan şeytanın, yabancı gizli servislerin cirit attığı bir ortam. Küçük küçük taşlarla kalplerimizin arasına büyük duvarlar örülüyor. Politikanın şehvetinden sıyrılıp, kötü günde sırt sırta el ele olacağınız kardeşlerinizi boş yere itmeyin. İktidarsanız oy kaybedersiniz, muhalifseniz sizin hiç mi oya ihtiyacınız yok. Oyunun kuralı bu değil mi, insan kaybetmek demokrasinin neresinde var. Gelin hep birlikte savaş mikropları değil sevgi, saygı ve barış tohumları ekelim bu kutsal topraklara.


İbret görmek ve almak isteyen uzağa değil, çok yakınımıza; Irak, Suriye ve Mısır'a baksın. Yok illa da bu topraklardan örnek görmek istiyorsa Çanakkale yeter. Başka söze gerek yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder