
Barış pınarları
Öyle anlaşılıyor ki ülkemizin
güneyinde oluşturulmak istenen terör koridorunu temizleyip, hem yurdumuz hem
Suriye hem de bölge için güvenli hale getirecek harekâtın adı rastgele
konulmamış. Özellikle seçilen 'Barış Pınarı' tamlaması Türkiye'nin amacına ve bölgedeki
coğrafi yapıya çok uygun. Zira Suriye tarafındaki Ayn el Arab, Resul Ayn, Ayn
İsa gibi yerleşim yerleri hep pınar isimli. Zira Arapça ‘Ayn’ kelimesi pınar
demek. Bu yerler de Türkçe’de zaten Arap pınarı, Pınarbaşı, İsa Pınarı...gibi
adlarla biliniyorlar. Yani söz konusu bölge tam bir pınarlar coğrafyası.
Harekâtın adı da bu yüzden seçilmiş.
Anlaşıldığı kadar bütün hazırlıkların önceden en ince noktasına kadar yapıldığı, bütün ihtimallerin dikkate alındığı bir harekât gerçekleşiyor. Yurt dışından gelen tepkiler önemli ama çok da büyütülecek şeyler değil. Alıştık artık, bunlar her zaman, aynı çevrelerin aynı zihniyetle yaptığı şeyler. Önemli olan bizim kararlılığımız. Zaten her şey bütün dünyanın gözü önünde adeta bir canlı yayında cereyan ediyor. İnşallah başaracağız ve onlar vıdı vıdı etmeye yine devam edecekler eminiz. Aslında bizi eleştirenlerin aynaya dönüp bakmaları lazım. Ama yüzleri yok, kendi karanlık dünyaları apaçık ortada. Kim ne derse desin bu meşru bir müdafaa harekâtıdır. Kaldı ki, çok şükür kimsenin açıkça 'şunu yaptınız' diyemeyeceği bir hassasiyetle götürülüyor. Türkiye'nin yaptığında hiçbir yanlış yok. Dünyanın bütün mazlum coğrafyalarında kanlı izleri olan zalimler herkesi kendileri gibi sanıyorlar.
Doğal olarak harekâtla ilgili her ülkenin farklı bir bakış açısı, göbek bağı, mevcut bir karın ağrısı ya da hesabı var. Sonuçta her ülke kendine yakışanı, tam da ondan bekleneni yapıyor. Haklılığımızı bal gibi biliyorlar ancak siyasetler muhtelif. Nitekim Rusya ve ABD’nin müdahalesiyle Güvenlik Konseyi'nden bir kınama kararı çıkmadı. Çıksaydı ne olurdu? İşimiz biraz daha zorlaşırdı o kadar. Şimdiye kadar öyle kınama kararları var ki, yine bizzat kendileri yahut maşaları tarafından birer birer çöp sepetine atılmadı mı? Biliyoruz ki Trump’ın da Avrupa ülkelerinin de ‘bir öyle bir böyle’ açıklamaları bizden çok kendi iç politikalarına yönelik. Ama bu vesileyle biz de birçok şeyi daha iyi anlıyor, görüyor ve hafızamıza kazıyoruz. Bütün yurtta dualarla desteklenen harekât, dünyada adeta dost kimdir, düşman kim bir kez daha açığa çıkardı. Bunları unutmuyor, nesiller boyu hatırlanacak bir ders olarak yaşadığımız tecrübeler arasına koyuyoruz.
Anlaşıldığı kadar bütün hazırlıkların önceden en ince noktasına kadar yapıldığı, bütün ihtimallerin dikkate alındığı bir harekât gerçekleşiyor. Yurt dışından gelen tepkiler önemli ama çok da büyütülecek şeyler değil. Alıştık artık, bunlar her zaman, aynı çevrelerin aynı zihniyetle yaptığı şeyler. Önemli olan bizim kararlılığımız. Zaten her şey bütün dünyanın gözü önünde adeta bir canlı yayında cereyan ediyor. İnşallah başaracağız ve onlar vıdı vıdı etmeye yine devam edecekler eminiz. Aslında bizi eleştirenlerin aynaya dönüp bakmaları lazım. Ama yüzleri yok, kendi karanlık dünyaları apaçık ortada. Kim ne derse desin bu meşru bir müdafaa harekâtıdır. Kaldı ki, çok şükür kimsenin açıkça 'şunu yaptınız' diyemeyeceği bir hassasiyetle götürülüyor. Türkiye'nin yaptığında hiçbir yanlış yok. Dünyanın bütün mazlum coğrafyalarında kanlı izleri olan zalimler herkesi kendileri gibi sanıyorlar.
Doğal olarak harekâtla ilgili her ülkenin farklı bir bakış açısı, göbek bağı, mevcut bir karın ağrısı ya da hesabı var. Sonuçta her ülke kendine yakışanı, tam da ondan bekleneni yapıyor. Haklılığımızı bal gibi biliyorlar ancak siyasetler muhtelif. Nitekim Rusya ve ABD’nin müdahalesiyle Güvenlik Konseyi'nden bir kınama kararı çıkmadı. Çıksaydı ne olurdu? İşimiz biraz daha zorlaşırdı o kadar. Şimdiye kadar öyle kınama kararları var ki, yine bizzat kendileri yahut maşaları tarafından birer birer çöp sepetine atılmadı mı? Biliyoruz ki Trump’ın da Avrupa ülkelerinin de ‘bir öyle bir böyle’ açıklamaları bizden çok kendi iç politikalarına yönelik. Ama bu vesileyle biz de birçok şeyi daha iyi anlıyor, görüyor ve hafızamıza kazıyoruz. Bütün yurtta dualarla desteklenen harekât, dünyada adeta dost kimdir, düşman kim bir kez daha açığa çıkardı. Bunları unutmuyor, nesiller boyu hatırlanacak bir ders olarak yaşadığımız tecrübeler arasına koyuyoruz.