Sevgili torunlarım,
Yine sarsıldık. Ama aniden, beklenmeyen bir bölgemizde, güneydoğuda meydana gelen bu deprem çok ciddi ve büyük.
Türkiye, size mektup yazdığım günü 6 Şubat Pazartesiye bağlayan gece Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremle
sarsıldı. 7,7 büyüklüğündeki ilk deprem Pazarcık ilçesinde saat 04.17'de meydana geldi.
Ardından saat 13.24'te bir sarsıntı daha oldu. Bu defa merkez üssü Elbistan
ilçesi olan depremin büyüklüğü 7,6 olarak açıklandı. Biz o anda Kızılay'da bir
dişçideydik.
Sarsıntıyı Ankara'dan bile çok belirgin bir şekilde hissettik.
İlk depremin etkisi 65 saniye
sürmüş, ikinci depremin yıkıcı etkisi ise 45 saniye ölçülmüş. Bu demek oluyor ki bölge
toplamda yaklaşık 2 dakika çok şiddetli sarsılmış. Uzmanlar, iki depremin açığa çıkardığı enerjinin 500 atom bombasına
denk geldiğini söylüyorlar. Nitekim deprem; Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana,
Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay'da beklenenden çok daha büyük bir yıkıma yol açmış durumda.
Yüreğimin
güneydoğusuna/Bir acı daha düştü/Geliverdi dipten/Bu defa da apansız/Sarsıldı
tüm bedenim
Yaslı
halimi anlatmaya/Cümleler yetmiyor/Tarifi yok yaşananların/Tam on il, 13 milyon
insan/Soğuk acının harmanında
Bu topraklar 13 milyon yıldan bu yana depremlere aşina. Tarihte pek çok yıkıcı deprem kayıtlara geçmiş. Zira ülkemiz iki büyük deprem fayının
kıskacında. Biri ülkenin kuzeyini boydan boya katedip marmaraya ulaşan Kuzey anadolu fayı. Diğeri de depremin gerçekleştiği Doğu Anadolu Fayı. Bu ikisi aslında
Maraş'ın üstünde birleşiyor. Daha önceki Erzincan, Bingöl, Van ve Elazığ depremleri bu hatta gerçekleşmiş. Bilim insanları K.Maraş, Malatya, Adıyaman, G.Antep ve
Hatay istikametinde sismik bir boşluk olduğunu ve bu bölgede bir deprem
beklediklerini daha önceden açıklamışlar. Ama onlar bile depremin bu kadar büyük olmasını öngörememişler.
Aynı bölgede yaklaşık 9 saat sonra 7'nin üzerinde
ikinci bir depremin olması da çok şaşırtıcı. "Bu aslında
Türkiye’de ve o bölgede bir ilk. 9 saat arayla iki büyük depremin meydana gelmiş olması çok çok ender
rastlanacak bir olay!" deniyor. Bu yüzden çifte deprem, bölgede olağanüstü büyük bir hasara yol açtı.
Kahramanmaraş'ta yerin 7 kilometre derinliğinde gerçekleşen ve 7,7 olarak revize edilen ilk depremin büyüklüğü 17 ağustos depreminden daha büyük bir rakam. Yüzyılın başında meydana gelen 1939 Erzincan Depremi, 7,9
richter ölçeği ile Cumhuriyet tarihimizde yaşanan en şiddetli yer sarsıntısı idi.
Yakın zamanda yaşadığımız 17 Ağustos 1999 depremi ise yüzey dalgası büyüklüğüne göre 7,6 olarak gerçekleşmişti. Böylece bir hafta önce sabaha karşı saat 04.17'de meydana gelen ve
çevresindeki 10 ili de etkilemiş olan deprem Cumhuriyet tarihinin en büyük ikinci
yer sarsıntısı olmuş oldu. Hatta son yüzyılda dünyada karada meydana gelen en büyük depremler
listesinde ön sıralarda bir felaketle karşı karşıyayız.
Aynı Kuzey Anadolu Fay Hattında gerçekleşen 1939 Erzincan depremi 32.962 ölü ve 100.000 yaralıya malolmuştu. 17 Ağustos 1999 depremi ise 18.373 ölü ve 48.901 yaralıyla sonuçlanmıştı. Kahramanmaraş'ta meydana gelen sarsıntı ise 7. gün itibariyle şu an itibariyle 30 bine yakın can kaybı ve 100 bin dolayında yaralıya dayanmış durumda.
500 km. çaplı bu yıkımın 10 ilde bu kadar ağır hasar vermesinin nedeni depremin çok şiddetli olması. Bu illerin nüfuslarına baktığımızda yaklaşık 14 milyona yakın kişi doğrudan bu depremlerden etkilendi. Yetkililerin bildirdiğine göre bölgede toplam 7.584 bina yıkıldı. Şu an itibariyle 10 ilimizde 24 bin 921 binada 120 bin 940 bağımsız bölümün acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu anlaşılıyor. 122 bin 279 yapıda bulunan 729 bin 435 bağımsız bölümün de az hasarlı ve hasarsız olduğunun tespiti yapılmış. Bu açıdan da bakıldığında da son 100 yılın etkileme alanı ve nüfus açısından da en büyük depremi bu.
Yara
çok geniş ve derin/Yıkım o kadar büyük ki/Peşpeşe gelen iki darbe için/Rakamlar
silik kaldı/Kelimeler kifayetsiz
Türkiye şimdi, bu deprem felaketinde yitirdiği canlarına ağlıyor. Bu arada hala AFAD başta olmak üzere birçok arama kurtarma ekibi, asker ve itfaiye eri çalışmalarını sürdürüyor ama saatler geçtikçe bilanço da artıyor. Can kaybı depremin 7.nci gününde toplam 29 bin 605'e yükselmiş durumdaydı. Öte yandan yıkılan binaların enkazı altında kalan vatandaşları kurtarma çalışmaları ise aralıksız devam ediyor.
Böylece 80 bin 278 vatandaşımız yaralı olarak çıkarılıp
tedaviye alınmış. Halen 15 bin civarında yaralı servislerde. Yoğun bakımda olanların sayısı da 3.500 civarında. Enkazlardan her saat yeni yeni canlar; bebekler, çocuklar,
gençler, kadınlar ve yaşlılar çıkarılıyor. Kurtulan her can da umutları tazeliyor. Zamanla
yarış uykusuz, susuz, canhıraş bir şekilde devam ediyor.
Binler
enkaz altında/Bir o kadarı da üstünde/Ekipler arı gibi çalışıyor/Zamana karşı
bir yarış var/Sağ çıkan her can için de sevinç
Yaklaşık 400 ekiple 23 bin görevli
öncelikli hedef olarak arama kurtarma faaliyeti yürütüyor. Son bilgi bu şekilde 7 bin kişinin sağ olarak kurtarıldığını gösteriyor. Böylece saatlerdir
bir insanımızın daha hayata tutunabilmesinin mücadelesi veriliyor. AFAD'ın
açıklamasına göre, deprem bölgesinde yürütülen çalışmalarda toplam 233 bin 320
personel ile 12 bin 322 araç ve iş makinası görev yapıyor. Diğer ülkelerden yardım için gelen
9 bin 369 personel de bu kapsamda afet bölgesine sevk edilmiş durumda. Bölgede 70 uçak, 167
helikopter, 24 gemi, 45 İHA, 9 drone görev yapıyor.
Ülke genelinde 7 günlük yas
edilirken bütün yurtta ve dış temsilciliklerimizde bugün akşama kadar bayrağımız yarıya çekildi. Milli Eğitim Bakanı ülke genelinde bütün
okulların 20 Şubat'a kadar tatil edildiğini duyurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan da, "Yaz mevsimine kadar
üniversitelerimizi tatil ediyoruz. Tamamen uzaktan eğitimle devam edecekler" dedi.
Öte yandan depremin yıkıma neden
olduğu iller genel hayata etkili afet bölgesi ilan edildi. Ayrıca
arama-kurtarma faaliyetlerinin ve sonrasındaki çalışmaların süratle
yürütülebilmesini temin için, Anayasa’nın 119’uncu maddesinin verdiği yetkiye dayanarak Olağanüstü Hal ilan etme kararı
alındı. OHAL Deprem yaşanan 10 ilimizi kapsayacak ve üç ay sürecek.
Felaket
büyük evet ama/Dayanışma da öyle/Görülmemiş bir koşturmaca/Herkes orada
sanki/Devlet millet elele
Sevgili torunlarım,
Size böyle acılı bir mektup yazmak istemezdim. Ancak bu coğrafyada depremler, seller, kuraklık ve salgın hastalıklar hiç bitmedi. Bundan sonra da olacak. Hiç şüpheniz olmasın sizler de bu tip yıkıcı olaylara şahit olacaksınız. Bütün mesele onlara hazırlıklı ve dirençli olabilmek. Ayrıca böyle zamanlarda ülke olarak dayanışma gücümüzü ve birlik beraberliğimizi ayakta tutmamız gerekiyor.
Türkiye'ye deprem felaketi nedeniyle gelen Fransız gazetecinin ülkesine döndükten sonra Türkiye'de deprem bölgesine yardım götüren araçların hızı hakkında, "Tırlar yollarda sanki freni yokmuş gibi uçarak gidiyorlardı. Türkler çıldırmış gibiydi" yazdığı söyleniyor. Bu hal başkaları için şaşırtıcı gelebilir ancak milletimizin böyle kara günlere özel hallerini biz çok iyi biliyoruz. Evet, depremle birlikte bütün Türkiye'nin bir kere daha yüreği yandı. Ama şu an devlet, millet bütün gücü ve imkânlarıyla bölgede. Millet büyük bir özveriyle deprem bölgesine yardım ve bağış seferberliği içinde. 163 saatten beri bütün Türkiye olarak aklımız, kalbimiz ve dualarımız onlarla.
Cumhurbaşkanımız o sabah saatinden bu yana koordinasyonun başında. Bakanlar, milletvekilleri ve valiler halkın yanında. Askerimiz, jandarmamız, polisimiz, sağlık görevlilerimiz görev başında. Belediyelerimiz, kızılayımız, spor kulüplerimiz, vakıflarımız ve yüzlerce sivil toplum kuruluşu sahada. Yollar bölgeye yardım götüren yüzlerce tırla dolu. Yurtdışından 90 ülke yardım teklif etmiş. Uçaklar sürekli inip kalkıyor. İş insanları makinalarını kamyonlarını, kimi parasını, kimi elindeki malını gönderdi. Bağış kampanyasına milyonlarca lira bağış yağıyor.
Deprem bölgesindeki 147.934
vatandaşımız diğer illere tahliye edilmiş. THY bu insanları ücretsiz taşıyor. Uçaklar, helikopterler,
gemiler sürekli yaralı taşımakta. Depremden yoğun şekilde etkilenen illere toplam
170 bin 902 çadır ve 1 milyon 507 bin 494 battaniye sevk edilmiş. 102 bin 274 aile yaşam çadırının kurulumu da
tamamlanmış durumda. Kızılay yüzlerce noktada sıcak çorba ve yemek veriyor.
MEBakanı, 1 Mart itibarıyla
depremden etkilenen 10 ilde eğitime devam etme konusunda ilçe ve okul temelli
kararlar alınacağını açıkladı. Adalet Bakanı, yıkılan binalarla ilgili sorumluluğu olduğu gerekçesiyle 134 şüpheli hakkında işlem yapıldığını, 113'ü hakkında gözaltı
talimatı verildiğini ve 3'ünün tutuklandığını, ayrıca da deprem
bölgesindeki yağma ve hırsızlık olayları için 75 olayda 64 şüpheli hakkında işlem yapıldığını, 57'sinin tutuklandığını duyurmuş. Şehircilik Bakanı ise, "10 ilde 171 bin 882 bina incelendi. 24
bin 921 binada 120 bin 940 bağımsız bölümün yıkık, acil yıkılacak veya ağır hasarlı olduğunu tespit
ettik"
demiş.
Bu arada bölge hala artçı sarsıntılarla sallanmaya devam ediyor. Saat 22:30 itibariyle AFAD'dan yapılan açıklamada, "Kahramanmaraş'ta gerçekleşen 7,7 büyüklüğündeki depremin ardından an itibarıyla toplam 2.412 deprem meydana gelmiştir" deniliyor. İnşallah can kayıplarımız bu kadarla kalır. Yaralılarımız acil şifa bulur. Bölgedeki hiçbir insanımızın acısı artmaz.
Yüreklerimiz
aynı, canlar kurtulsun/Yaralılar şifa bulsun, aç açık kalmasın/Kalksın bu
millet yine düştüğü yerden
Yüzümüz
ak olsun, boynumuz eğilmesin/Allah da böylesini bir daha göstermesin
Ölenlere rahmet, yaralılara acil
şifalar
dilerim.
Rabbim! Ne olur,
korktuklarımızdan emin, umduklarımıza nail eyle! Böyle felaketlerden ülkemizi, milletimizi, çocuklarımı ve torunlarımı koru. Devletimize, milletimize zeval verme, neslimden hiç birinin tırnağına zarar gelmesin. Amin. Amin. Amin.
Dedeniz.