Görsel düşünceler albümüne yeni bir fotoğraf ekledi.
11 Şubat 2015
Sen sûrete taptıkça ikidir. Sûretten kurtulana göre ise birdir.
Sûrete bakarsan gözün ikidir. Sen onun nuruna bak ki o birdir. İki gözün nuru, birbirinden ayırdedilemez.
Hz.Mevlana
Gün batımı/Gün doğumu duyguları albümüne yeni bir fotoğraf ekledi.
11 Şubat 2017
Rindlerin Akşamı
Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile
Avunmak istemeyiz, böyle bir teselli ile
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Geçince başlayacak, bitmeyen sükûnlu gece
Guruba karşı bu son bahçelerde keyfince
Ya aşk içinde harab ol ya şevk icinde gönül
Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül
Ah dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç.
Yahya Kemal BEYATLI
------------------------------
Fotoğraf: 8 Ağustos 2015 saat 19:59 Körfez kazdağları Orjan'dan Gün Batımı
Yüreğimin sesi-I- albümüne yeni bir fotoğraf ekledi.
11 Şubat 2018
Ey çocuk !
Ne kadar talihlisin
ve ne kadar habersiz
Sade altındaki çit bilsin
Sen yalnız, ben sessiz
Ömrünün her gününü
Her şey oyunmuş gibi
Sürdür çocukluğunu
Ne engeller çıkacak
Yolun Sınavla dolu
Bilmen gerekmez şimdi
Çileli yolculuğunu
Bilsen ki; dünya zor
Uzun yol, taşlı hep
Diken dökmüşler sanki
Her taşın altı akrep
Önce insan olmayı
Çetin engeller aşmayı
Sevmeyi, savaşmayı
Durma, unutma koşmayı
Güzel çocuk, dilerim;
Üstesinden gel acıların
Yüreğin sevgiyle çarpsın
Olmasın derin yaraların
NE DÜŞÜNÜYORUM -I- albümüne yeni bir fotoğraf ekledi.
11 Şubat 2019
Var mı sine-gâhı dertli ben gibi / Cezbedar bakışın kordur Mihrimah / Ahver-i tayyibe, çoktur sen gibi / Ben gibi muaşık zordur Mihrimah
Ahger-i suzansın, her yanım sahra / Varlığım gönülsüz bir garip suhra / Dilerim tez gele neşe-i uhrâ / Melvan-ı kainat hardır Mihrimah
Tevellüd öncesi, yazılmış bir giz/ Ruhsar-ı rahşandan utandı nergiz / Bu ahval yüzünden gülmedim hergiz / Koca derh gönlüme dardır Mihrimah
ŞİİR VE TÜRKÜ albümüne yeni bir fotoğraf ekledi.
11 Şubat 2020
Yalancı dünyaya konup göçenler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Üzerinde türlü otlar bitenler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Kimisinin biter üstünde otlar
Kiminin başında sıra serviler
Kimi masum kimi güzel yiğitler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Toprağa karışmış nazik tenleri
Söylemeden kalmış tatlı dilleri
Gelin duadan unutman bunları
Ne söylerler ne bir haber verirler
Yunus der ki gör takdirin işleri
Dökülmüştür kirpikleri kaşları
Başları ucunda hece taşları
Ne söylerler ne bir haber verirler
Yunus Emre
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder