Dünya hızla değişiyor. Olan bitene dirensek de biz de değişmekteyiz, değişiyoruz.
Dünya artık kocaman değil. Kendi ülkemizde, kendi şehrimizde hatta kendi evimizde olup bitenleri izler gibi an be an her şeyi izliyoruz. Küçük büyük demeden her şeyi duyuyor 'biri bizi gözetliyor' evindeymişiz gibi gönüllü olarak bütün özellerimizi kameralarla paylaşıyoruz.
Kitap okumuyor, selam vermiyor, konuşmuyor akıllı telefonlarımızla baş başa olmayı tercih ediyoruz. Kütüphaneye gitmeyeli yıllar oldu, oturduğumuz yerden istediğimiz bilgiye ulaşabiliyoruz. Tıkla-kopyala-yapıştır belki de tekrar eden en önemli hareketimiz haline geldi.
Dünya artık kocaman değil. Kendi ülkemizde, kendi şehrimizde hatta kendi evimizde olup bitenleri izler gibi an be an her şeyi izliyoruz. Küçük büyük demeden her şeyi duyuyor 'biri bizi gözetliyor' evindeymişiz gibi gönüllü olarak bütün özellerimizi kameralarla paylaşıyoruz.
Kitap okumuyor, selam vermiyor, konuşmuyor akıllı telefonlarımızla baş başa olmayı tercih ediyoruz. Kütüphaneye gitmeyeli yıllar oldu, oturduğumuz yerden istediğimiz bilgiye ulaşabiliyoruz. Tıkla-kopyala-yapıştır belki de tekrar eden en önemli hareketimiz haline geldi.
“Ben, ağaran sabahın Rabbine sığınırım…”
Felâk Sûresi, 1-5 ayetler (113/1-5)
Felâk Sûresi Mushaftaki sıralamada yüz on üçüncü, iniş sırasına göre yirminci sûredir. 5 âyettir. Fîl sûresinden sonra, Nâs sûresinden önce Mekke’de inmiş.
Felak, sabah manasına geldiği gibi yarmak manasına da geliyor. Yani, sabah aydınlığı demek. Bundan sonra gelen Nâs sûresiyle birlikte ikisine iki koruyucu anlamında muavvizeteyn deniyormuş. Çünkü, sûrede bazı kötülüklerden dolayı Allah’a sığınılması öğütlenmekte. Bu sûrelerin şifa maksadıyla okunduğuna dair hadisler de var. Resûlullah, Felak ve Nâs sûrelerinin en güzel sığınma duaları olduğunu açıklamış ve çok okunmasını tavsiye etmiş. (Dârimî, “Fezâilü’l-Kur’ân”
Felâk Sûresi, 1-5 ayetler (113/1-5)
Felâk Sûresi Mushaftaki sıralamada yüz on üçüncü, iniş sırasına göre yirminci sûredir. 5 âyettir. Fîl sûresinden sonra, Nâs sûresinden önce Mekke’de inmiş.
Felak, sabah manasına geldiği gibi yarmak manasına da geliyor. Yani, sabah aydınlığı demek. Bundan sonra gelen Nâs sûresiyle birlikte ikisine iki koruyucu anlamında muavvizeteyn deniyormuş. Çünkü, sûrede bazı kötülüklerden dolayı Allah’a sığınılması öğütlenmekte. Bu sûrelerin şifa maksadıyla okunduğuna dair hadisler de var. Resûlullah, Felak ve Nâs sûrelerinin en güzel sığınma duaları olduğunu açıklamış ve çok okunmasını tavsiye etmiş. (Dârimî, “Fezâilü’l-Kur’ân”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder