1 Mart 2024 Cuma

02 Mart 2024 Cumartesi TORUNLARIMA MEKTUPLAR.......................ANILAR; 02 Mart


Yilmaz Yalcın
NE DÜŞÜNÜYORUM -I- albümüne yeni bir fotoğraf ekledi.

2 Mart 2017


Referandum 16 Nisanda
EVET mi HAYIR mı ?

• Milletvekili seçilme yaşı 25’ten 18’e iniyor. Milletvekili sayısı 550’den 600’e çıkıyor. Temsil genişliyor, artan nüfusun mecliste temsili sağlanıyor.
• Seçimler 4 yıldan 5 yıla çıkıyor. Meclis ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri aynı gün yapılıyor. Halkın gündemi sürekli seçimlerle meşgul edilmiyor. Erken seçim ihtimali azalıyor, kriz çözme ve uzlaşma kültürü ön plana çıkıyor.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde iki turlu doğrudan seçim sistemi uygulanıyor. Koalisyonlar tarihe karışıyor. 5 yıllık kesintisiz istikrar dönemleri geliyor.
• Meclis güçleniyor. Kanunları hükümet değil milletvekilleri teklif ediyor. Kanun yapımında Meclis iradesi ön plana çıkıyor.
• İşlevsiz gensoru kaldırılıyor. Buna karşılık Meclisin bilgi edinme ve denetim yolları korunuyor. Yani Meclis araştırması, genel görüşme, Meclis soruşturması ve yazılı soru yöntemleri geçerliliğini sürdürüyor.
• Mecliste hazırlanıp kabul edilen kanunu Cumhurbaşkanı’nın geri göndermesi durumunda da son söz Meclisin oluyor. Meclis kanunu salt çoğunlukla aynen kabul edip tekrar gönderebiliyor.
• Meclise ilk defa Hakimler ve Savcılar Kurulu için üye seçme hakkı getiriliyor.

12 Eylül Anayasasına HAYIR dedim. Bu kez Milletin Anayasasına EVET diyorum. 

Yilmaz Yalcın
KÜÇÜK/BÜYÜK ŞEYLER... albümüne yeni bir fotoğraf ekledi.


Suriye’de ‘Bahar Kalkanı’ harekatı devam ediyor. Şehitlerimiz anısına 36 mis kokulu gül çeliği diktim duayla. İnşallah onlar gibi mis kokacaklar.

Ayrıca, kendi yetiştirdiğim 1 Erik, 6 kayısı fidanını da toprakla buluşturdum. Rabbim büyüyüp meyve vermelerini nasip etsin.
Savaş kötü, ülkelerin şehirlerin yıkımı daha kötü. Bombalar sadece binaları değil, ocakları haneleri de vuruyor. Ölenlere mi yanasın, evsiz ocaksız kalan masum insanlara mı?
Savaş felaketini canlı yayınla izlemek hiç de anormal gelmiyor çağdaş insanlığa. Ya da onlar üzerinden bilek güreşi yapanlara. Kan ve ateş üzerinde iğrenç pazarlıklar yapılıyor. Medya yoluyla sanal metaversler inşa ediliyor adeta. Ülkeler, şehirler, insanlar sanki bir satranç tahtasında.
"Filler tepişiyor, ezilenlerse çimenler oluyor" sürekli. Ölen çocuklara hangi suçtan ötürü kıyıldı? Yollara düşen insanların vebali kimin omuzlarında? Harita üzerinde strateji oyunu oynayanlar hangi cehennemin zebanileri?
Bugün Ukrayna, dün Afganistan, Yemen, Suriye... Akan insan kanı hep aynı. Renkleri, ülkeleri, inançları farklı olsa bile sonuçta hepsi Âdemoğlu değil mi? Bu konuda iki yüzlü olanların bugün hangi sözüne, hangi "yaptırımına" inanacağız? Timsah gözyaşlarını en iyi biz bilir, biz tanırız.
Parlatıp öne sürdükleri kişiyi ateşin ortasında bıraktılar. "Köpek köpeği ısırmaz" demiş atalarımız. Ta dünyanın öbür ucundan "Hava sahamızı kapattım" diyor. Şaka değil aynen böyle. Bu kabadayılığı Ukrayna için yapsana! "Hayır, 3.ncü Dünya Savaşı çıkar!" Bu şahane kıvırmaya kim inanır?
O savaş Ukrayna halkı için çoktan başladı bile. Ateşin içinde olanlar onlar. Şimdi lafa değil desteğe ihtiyaçları var. Hem bu seferki diğerlerine benzemiyor. Dünyanın öbür ucundaki ülkelere "Demokrasi getirme" oyunlarınızdan farklı. Çünkü bu defa kendi içinizde, Avrupa topraklarında.
Bugüne kadar dünyanın başka yerlerinde hem milyonlarca mülteci ürettiniz, hem de sınırlarınızı onlara acımasızca kapattınız. Şimdi o kendi başınıza geldi. Hadi şimdi de aynısını yapın bakalım. Yapmazsanız diğerlerinin de vebali suratınıza yansıyacak. Çok ah aldınız, siz de göreceksiniz.
"Dayan Ukrayna! Gerçek dostlarını gör de uyan. Başkalarının verdiğiyle değil, yüreğinin hakkıyla, kanın bahasına hür bir ülke olacaksın!"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder