Hazırlıklı olun!
Bugün 13 Eylül 2021 Pazartesi. Coronavirüs salgını ülkemizde 550.ncı gününde. Dünyada Virüsün ortaya çıkmasının üzerinden de 629 gün geçti. Son yazımı 6 Eylül Pazartesi günü yazmıştım. Aradan tam bir hafta geçti. Şimdi son bir haftanın verilerini paylaşarak değerlendirme zamanı.
225
milyondan fazla insana bulaşan ve 5 milyona yakın cana mal olan koronavirüs son
dönemde varyantları ile karşımızda. Özellikle Delta varyantı ile dünya genelindeki
vaka sayıları artış trendine girmiş durumda. Önümüzdeki 3 ila 6 içinde sonunda
ışık görmeyi umut eden herkes için bilim insanları bazı kötü haberler vererek
"Daha fazlası için hazırlanın" dedi.
Ülkemizdeki koronavirüs vaka sayıları 11 Eylül Cumartesi gününe (22.923) göre düşmüş görünüyor. Çünkü 12 Eylül'de kaydedilen verilere göre 21.352 yeni vaka tespit edilmiş. Ancak bu azalma her hafta sonunda yaşanan aldatıcı bir durum. Gerçekte vakalar 28 Temmuzdan (22.291) bu yana 6-7 haftadır 20 binin üzerinde 21-23 bin bandında ilerliyor.
Ancak vefatlar hafta içi, hafta sonu dinlemiyor. Hazirandan, Temmuzdan bu yana gelen vaka artışları neticede önce yoğun bakımlara sonra da vefat sayılarına yansıyor. Vefat sayısının hafta sonunda 259'dan 243'e inmiş olması sevinilecek bir durum değil. Zira vefatlar 19 Ağustostan (216) bu yana üç haftadır 200'ün altına inmiyor. Bir ara 290'a kadar bile çıktı. Ancak daha çok 240-250'ler seviyesinde yatay bir seyir içinde
31
Ağustos Salı günü 252 olan vefat sayısı 1 Eylül Çarşamba günü 290'a çıkmıştı.
Sonrasında Perşembe günü 283'e, Cuma günü 276'ya indi. Hafta sonu Cumartesi 278,
Pazar günü ise 269 oldu. 6 Eylül Pazartesi de 271'i gösteriyordu. Salı gününden
(274) itibaren nisbi bir düşüşle; Çarşamba 262, Perşembe 257 ve Cuma günü 214'e
kadar geriledi. Ancak bu hafta sonu yeniden yükselerek Cumartesi günü 259'a
çıktı ama Pazar günü de 243'e kadar geriledi.
Genel tabloya baktığımızda hem vakalarda hem de vefatlarda bu yatay seyri görebiliyoruz. Sebebi basit; Delta varyantı kalan aşısızların peşinde, imkânı olsa 25 30 binler seviyesine çıkması işten bile değil. Ancak, diğer yandan ülkede aşılama devam ediyor ve artık 18 yaşın üstündeki nüfusun aşılanma oranı 1.nci dozda %83'ü 2.nci dozda da %65'i geçmiş durumda. Gittikçe güçlenen bu koruma kalkanı sayesinde hem vakalar daha fazla artmıyor, hem de insanımız daha rahat hareket edebiliyor.
Öte
yandan günlük test sayıları da giderek yükseldi ve 300 binleri geçti.
Hatırlayalım 2020 yılında 100 bin teste ulaşıldığında bu rakamı büyük başarı
olarak görmüştük. Şimdi onun üç katı kapasitemiz var ve doğal olarak da vaka
sayıları 20 binli rakamlarda. Ama uygulanan test sayısındaki artış her zaman
fazla vaka anlamına gelmiyor.
Misâl,
18 Kasım 2020'de günlük 158.811 test yapılmış 4.215 vaka var. Oran 7,44%. 08
Aralıkta 200 bini (201.219) geçmişiz, vaka sayısı 15.314, oran 7,61%. Bu
tarihten 4 ay sonra 03 Nisanda 250 bin sınırına (249.126) gelmişiz, bu kez vaka
sayısı 44.756 oran da 17,97% olmuş. Nihayet geçen hafta 6 Eylülde 300 bini aşan
(301.164) bir test yapılmış, vaka sayısı 20.962, oranı ise 6,96%. Dün
itibariyle 12 Eylülde 310.546 test yapılmış, vaka sayısı 21.352, oranı ise yine
aşağı yukarı hafta başı gibi; 6,88%.
2020'de
%2-3 dolayında iken yılbaşından beri Türkiye'deki Koronavirüsten ölüm oranı
%1'i geçmedi. Nitekim 18 Kasım 2020'de (11.820/425.628) oran 2,78%, 08 Aralıkta
(15.314/552.304) 2,77% olmuştu. 03 Nisan 2021'de (32.078/3.445.052) 0,93%, 6
Eylülde (58.377/6.518.986) 0,90% ve dün itibariyle 12 Eylülde de aynı (0,90%)
oranda (59.886/6.658.221) gerçekleşti. Dünya ölçeğinde 1 milyon kişi başına
vefat sayısı ise 701 olarak gözüküyor.
İyileşmelere
gelecek olursak benzer tarihli kayıtlara göre %85 ile %95 arasında değiştiğini
görüyoruz. Nitekim 12 Eylülde (6.146.662/6.658.221) de 92,32% oranında iyileşme
gerçekleşmiş.
Sağlık
Bakanı Fahrettin Koca son vakalarla ilgili yaptığı açıklamada; "Bu
vakalara "Bana bir şey olmaz." ihmali yol açıyor. Vefatların nedeni,
ihmallerin yol açtığı yayılım. Tam doz aşımızı zamanında olmalı, tedbirlere
düzenli ve birlikte uymalıyız. Risk devam ediyor" demiş.
Bir hafta önce 6 Eylül itibariyle en az 1 doz aşı olmuş 18 yaş üzeri nüfus 80,47% ve 2. doz ortalaması ise 62,23% idi. Aynı gün 1., 2. ve 3. doz aşısını yaptıran vatandaş sayısı toplamı da 97.981.595olmuştu. Bu verilere göre; her gün 300 ile 900 bin arasında değişen sayıda aşılama yapılıyor. Haftalık artış 4,77% olarak gerçekleşmiş.
Bu
arada bugün itibariyle aşılama risk haritasında Bingöl %68,6, Batman %68,2, Mardin
%67,9 ve Diyarbakır %65,3 aşılama oranı ile “Turuncudan” “sarı” kategoriye
yükselmiş durumdalar. Böylece turuncu renkte sadece 2 il kalmış oldu. Bunlar: %
64,2 ile Şanlıurfa ve % 63,8 ile Gümüşhane.
Sağlık
Bakanı Fahrettin Koca, koronavirüs verilerine ilişkin sosyal medya hesabından
yaptığı paylaşımda, "Vefat sayılarının azalması; tedbirlere
herkesin birlikte - düzenli uymasına, tam doz aşı oranının hızla artmasına
bağlı. Yayılımı ve sonuçlarını böyle durdurabiliriz. Her yeni gün, salgın
şartlarından geri dönüşü olmayan adımlar atmalıyız" ifadelerini
kullanmış.
Bir
buçuk yıldan uzun bir süredir devam eden koronanın 6 ay içinde bitmesini umut
edenlere bilim insanlarından kötü haber var. Pek çok uzman, koronanın 2 farklı
senaryo ile biteceğini düşünüyor. Bunlardan
biri herkesin aşılanması, diğeri ise herkesin enfekte olması. Herkesin enfekte
olduğu durumda ise milyonlarca insanın yaşamını yitireceği ifade ediliyor.
Ayrıca, aşı yaptırmayanların virüs için açık hedef haline gelecekleri de açık.
Uzmanlar
varyantlar nedeniyle birden fazla kez enfekte olunabileceğinin de altını çizmiş
ve yeni vaka sayılarındaki dalgalanmalara karşı "Hazırlıklı olun!" mesajını vermişler. Minneapolis'teki
Minnesota Üniversitesi Bulaşıcı Hastalıklar Araştırma ve Politika Merkezi
direktörü ve ABD Başkanı Joe Biden'in danışmanı Michael Osterholm konu ile
ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer veriyor:
"Bu
dalgalanmaların dünya genelinde devam ettiğini görüyoruz. Sonbahar veya kış
aylarında başka bir dalgalanma görebileceğimizi düşünüyorum. Koronavirüs
bulaşabileceği tüm insanlara bulaşana kadar durmayacak. En azından önümüzdeki
birkaç yıl boyunca, daha fazla aşı buldukça dalgalanmalar göreceğiz. Burada
asıl önemlisi aralarındaki mesafe olacak.”
Danimarka'daki
Roskilde Üniversitesi'nde epidemiyolog ve Nüfus Sağlığı Bilimleri Profesörü
Lone Simonsen'e göre, “son 130 yılın belgelenmiş beş grip salgını,
Kovid-19'un nasıl bir yol izleyeceği konusunda bize ipuçları sunuyor.” Simonsen, “en uzun
küresel grip salgını beş yıl sürse de, çoğunlukla ortalama iki veya üç yıl
boyunca iki ila dört enfeksiyon dalgasından oluştuğunu” belirtiyor.
Açıkça görünen şey, pandeminin
altı ay içinde bitmeyeceği. Uzmanlar genel olarak
mevcut salgının, küresel nüfusun belki de yüzde 90 ila yüzde 95'inin
bağışıklığa sahip olması durumunda ortadan kalkacağının altını çiziyor.
Pandeminin sona ermesi için aşı olmanın kilit öneme sahip olduğuna dikkat çeken
Simonsen "Aşı yapılmayan biri açık hedeftir, çünkü virüs bu sonbahar
ve kış geniş bir alana yayılacak ve çoğu kişiyi bulacaktır" diyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder