El-Mukaddim/Sâffât Sûresi
Bugün üç ayların 73, ramazanın 14.ncü günü. Corona günlerinin de 410.ncusunu geride bıraktık. Salgınla mücadele
hem alınan yeni tedbirlerle hem de aşıyla devam ediyor.
Sadece biz değil bütün dünya şu an salgının en büyük dalgasını yaşıyor. Bu
konuyla ilgili Corona notlarımı yazının sonunda görüp okuyabilirsiniz.
Biz bu arada Allah'ın izniyle üç ayların başlangıcından bu yana devam
ettirdiğimiz her gün
bir “esma”yı
anma geleneğini ve Kur'an kaynaklı "dua ve zikir"leri öğrenme
gayretimize devam edelim.
Bugün sırada Esma ül Hüsna’nın yetmişüçüncüsü “El-Mukaddim"
var. Ayrıca içinde
peygamberler duası bulunan Kur'an ı Kerimin "Sâffât sûresi"
ile ilerliyoruz.
EL-MUKADDİM: المقدّم Sözlükte “öne geçmek, önde
bulunmak” anlamındaki kadm (kudûm) kökünün tef‘îl kalıbından türemiş bir sıfat
olan mukaddim “öne geçiren, öne alan” demekmiş. Allah’a nisbet edildiğinde
“dilediği şeyi öne alan, önde bulunduran” mânasına geliyor.
Kur’ân-ı Kerîm’in bir âyetinde
“kadm”, bir âyetinde ise “takdîm” kavramı geçmiş zaman kalıbında Allah’a izâfe
edilmiş.
Bir gün Allah’ın huzuruna
çıkmayı akıllarından geçirmeyen, kibre kapılıp ileri derecede taşkınlık
gösteren kimselerin dünya hayatında iyilikle alâkalı bir amelleri olmuşsa bu
amel âhirette Allah’ın tasarruf (kadm) ve iradesiyle havaya saçılmış zerreler
gibi yok edilecektir (el-Furkān 25/21-23).
Yine inatçı, iyiliğe engel
olan, saldırgan, tereddütler içinde bocalayan ve Allah’tan başkasına aşkın
nitelikler nisbet eden kimsenin cehenneme atılması emredildiğinde onun suç
ortağı ile tartışmaya gireceği sırada Cenâb-ı Hakk’ın, “Benim huzurumda
çekişmeyin, zira size daha önce uyarı göndermiştim (takdîm)” diyeceği ifade
edilmekte (Kāf 50/24-28).
Kur’an’da ayrıca öne geçip
iyilik yapma, arkada kalıp kötülük işleme fiili kula nisbet edilirken bu işler
Allah’ın dilemesine bağlanmış (el-Müddessir 74/37) ve dolaylı olarak sözü edilen
iki fiil Allah’a da izâfe edilmiş [1].
Mukaddim, esmâ-i hüsnâ listesinde ve diğer hadis rivayetlerinde muahhir ismiyle birlikte
zikredilmiş. “Geriye bırakmak, geride tutmak” anlamındaki te’hîr kökünden sıfat
olan muahhir “geriye bırakan, erteleyen” demek. Te’hîr kökü çeşitli fiil
sîgalarıyla on üç âyette Allah’a nisbet edilmiş [2].
Mukaddim ve muahhir isimleri doksan dokuz esmâ-i hüsnânın Tirmizî
rivayetinde yer almış [3],
te’hîr kökünden türemiş çeşitli fiil kalıplarını içeren hadis rivayetlerinde bu
kavram Allah’a izâfe edilmiş [4]. [5]
'O' takdim eden, istediğini öne
alan, dilediğine maddî ve manevî nimetler verip yükselten, öne geçiren,
istediği kişi ve şeyi diğerlerinin önüne
alarak yakınlaştıran, her şeyden önce olan"
demek.
SÂFFÂT SÛRESI: سُورَةُ الصَّاۤفَّاتِ Adını, saf tutmuş meleklere işaret eden ilk âyetten almış. Sâffât, sıra sıra dizilenler,
saf saf duranlar demek. Sure kâinattaki güçlerden, başlıca, meleklerden, cinlerden, kıyamet ve ahiret
olaylarından söz edilmekte.
Mushaf sıralamasında 37.nci sure. 56.ncı sırada Mekke'de inmiş, 182 âyet. İlk üç âyette, saf tutmuş
meleklere, bulutları sevk ve idare eden güce, zikri yapan dile yahut insana
yemin edilerek Allah'ın bir olduğu gerçeği ortaya konmuş. Ayrıca sûrede ; Nûh,
İbrahim, İsmail, İshak, Mûsâ, Hârun, İlyas, Lût ve Yûnus Peygamberlerin
kıssalarına yer veriliyor.
Sûre, genellikle Kur’an tilâveti ve duaların sonunda okunması âdet haline
gelen ve “Sübhâne rabbike...” diye başlayıp “ve’l-hamdü lillâhi rabbi’l-âlemîn”
diye biten âyetlerle son buluyor.
83.ncü ayetten itibaren "(83) Kuşkusuz İbrâhim Nûh’un
yolunu izleyenlerdendi. (84) O, tertemiz bir kalple
rabbine yönelmişti." ayetleriyle
İbrahim (as) ın başından geçenler anlatılıyor.
İBRAHİM (as) IN DUASI
Sâffât Sûresi:
100. Âyet:
Kavmi putlarına karşı çıkan ve onları kıran İbrahimi
(as) cezalandırmak üzere "….(97) Ötekiler, “Onun için bir yapı kurun ve (orada hazırlayacağınız)
kuvvetli ateşe atın onu!” dediler. (98) Böylece onu
engellemek için bir plan kurdular; ama biz onları alta düşürdük. (99) İbrâhim, “Ben rabbime gidiyorum” dedi, “O bana yol
gösterecektir.” dedi.
Ve şöyle dua etti:
Bismillâhirrahmânirrahîm,"Rabbi Heb lî mines sâlihîn." (Sâffât, 100)
“Ey Rabbim! Bana sâlihlerden (bir oğul) ihsan et!”
"Ey
Rabbim! Bana salihlerden olacak bir çocuk bağışla." [6]
(100﴿ “Rabbim! Bana iyilerden olacak bir evlât ver!” [7]
"İbrahim
“Ey Rabbim! Bana sâlihlerden bir oğul bahşet!” diye dua etti." [8]
PEYGAMBERLER DUASI
Surenin sonunda peygamberlere yardım edileceği sözü
hatırlatılmış. Son üç ayetinde de dua gibi bir sesleniş var.
"Gönderilen peygamber kullarımız hakkında şu sözümüz geçmişti: (171) "Mutlaka kendilerine yardım
edilecektir."(172) "Şüphesiz ki bizim ordumuz galip
gelecektir."
(173) "Bir süreye kadar sen onlardan yüz
çevir." (174) "Onlara
(inecek azabı) gözetle, onlar da görecekler." (175) "Yoksa azabımızı acele mi istiyorlar?"
(176) "Fakat o, yurtlarına indiğinde, o uyarılanların sabahı
ne kötü olur!" (177) "Bir süreye kadar sen onlardan yüz
çevir." (178) "(İnecek
azabı) gözetle, onlar da görecekler." (179)
Bismillâhirrahmânirrahîm, "Subhâne rabbike rabbil izzeti ammâ yasifûn.Ve selâmun alâl murselîn.Vel hamdu lillâhi rabbil âlemîn."(Sâffât sûresi, 180-182. ayetler)
"Kudret
ve şeref sahibi Rabbin onların isnat etmekte oldukları vasıflardan yücedir, münezzehtir."
(180) "Ve
peygamberlere selâm olsun!" (181) "Ve hamdolsun
âlemlerin Rabbi
olan Allah'a." (182)
"Kudret, şeref ve izzet sahibi Rabbin
onların isnat etmekte oldukları
vasıflardan yücedir, münezzehtir."
"Ve gönderilen resûllere, peygamberlere selâm olsun." "Ve
âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun."
"Senin Rabbin; kudret ve şeref sahibi olan Rab,
onların nitelendirdiği şeylerden uzaktır, yücedir. (180) Peygamberlere selam olsun. (181) Hamd,
âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur. (182)" [9]
"(180) Mutlak izzet sahibi olan rabbin, onların
yakıştırdığı nitelemelerden münezzehtir. (181) Bütün
peygamberlere selâm olsun! (182) Ve âlemlerin
rabbi olan Allah’a hamdolsun." [10]
"(180) İzzet sahibi Rabb'in, onların
nitelendirdikleri şeylerden yücedir. (181) Selâm
olsun elçilerimize! (182) Hamd ve şükür âlemlerin
Rabb'i Allah’adır." [11]
CORONA NOTLARI:
Dünya genelinde şu ana kadar 590 milyondan fazla kişi koronavirüs aşısının en az bir dozunu yaptırmış. Geçtiğimiz hafta itibariyle dünyada en fazla aşı uygulanan 8 ülke şöyle: ABD 222,3 milyon, Çin 211,2 milyon, Hindistan 138,2 milyon, İngiltere 45,0 milyon, Brezilya 40,6 milyon, Almanya 24,2 milyon, Türkiye 21 milyon ve Fransa 19,1 milyon.
Toplam vaka 146 milyonu (146.628.322), vefat sayıları
3 milyonu (3.102.588) geçti. Günlük vakalar 849.130 seviyesinde, 1 milyon kişi
başına vaka sayısı 18.857 gözüküyor. Tüm vakaların 21,9% si, vefatlarınsa 18,4%
i ABD’de. Brezilya vakaların 9,78% sini, vefatlarınsa 12,60%
sini oluşturuyor. Türkiye bu skalada
3,16% vaka, 1,24% vefat oranıyla epey gerilerde.
Vaka sıralamasında ilk beş ABD 32.103.720, Hindistan 16.960.172, Brezilya 14.340.787, Fransa 5.456.417 ve Rusya 4.708.640. Türkiye 4.629.969 ile 6.ncı durumda. Vefatlarda sıralama şöyle değişiyor: ABD 571.753, Brezilya 390.797, Hindistan 192.311, İngiltere 127.428 ve İtalya 119.238. Rusya 106.434 ile 6.ncı, Fransa 102.190 ile 7.nci olmuşlar. Türkiye 38.358 vefatla 19.ncu sırada.
[1] (Mâtürîdî,
vr. 847a)
[2] (M. F.
Abdülbâkī, el-Muʿcem, “aḫr” md.)
[3] (“Daʿavât”,
82)
[4] (Wensinck,
el-Muʿcem, “aḫr” md.)
[6]
Kaynak <https://kuran.diyanet.gov.tr/mushaf/kuran-meal-2/saffat-suresi-37/ayet-100/diyanet-isleri-baskanligi-meali-1>
[8] Beyânu’l-Hak, Prof.Dr.Zeki Duman, 2.cilt sayfa 150
[9] Kaynak
<https://kuran.diyanet.gov.tr/mushaf/kuran-meal-2/saffat-suresi-37/ayet-180/diyanet-isleri-baskanligi-meali-1>
[11] Beyânu’l-Hak, Prof.Dr.Zeki Duman, 2.cilt sayfa 156
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder