Farklı düşünceler
Bugün corona musibetinin ülkemizde ilk can almasının üzerinden 20 gün geçti. Alınan tedbirler artarak sürüyor. İki gündür Anadoluda bazı belde ve köylerde karantina uygulamaları duyduk. Açıklanan vaka ve ölüm sayılarını izlemek acı verici. Dünyada olup bitenlerse çok daha ürkütücü.
Ama insanlar böyle bir zamanda bile eğlenmenin, sporun ve sosyalleşmenin bir yolunu buluyorlar. Dedik ya dünya adeta bir köy, hatta devasa bir site gibi. İtalyada balkondan hep birlikte söylenen şarkıları ya da ülkemizde bir köyde yaşlılara gitarı ve mızıkasıyla konser veren gencin sesini sanki komşu balkondan geliyormuş gibi duyabiliyoruz. Fransada hep birlikte yapılan sabah cimnastiğini, ABD'de bir gurup sağlık personelinin gösterisini izleyebiliyoruz. Hele de sosyal medyada bir şekilde insanlar bu ev hapsi günlerini bile ne hale getirebiliyorlar görüyoruz.
Yurdumdan manzaralar tam filmlik. Hamamda kumar oynatanlar, sahilde balık tutanlar, evde parti verenler, ambulansa saldırıp cam kıranlar ve daha neler neler...Bereket bunlar çok azlık ve giderek de azalıyor. Bence hükümet iyi götürüyor bu işi. İnşallah hem sağlıkta hem ekonomi ve sosyal hayatta en az hasarla atlatırız bu günleri.
Film dedim de bütün dünya dev bir plato halinde. Mega kentlerin bu bomboş hali insanın aklına bir sürü senaryo getiriyor. "Can korkusu olmasa film şirketleri neler çeker kimbilir?" diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Böyle iki Hollyvood filmi görmüştüm. Biri yanılmıyorsam Peter Sellers'in oynadığı bir komedi filmiydi. Avrupada kasaba kadar bir ülkenin Amerikaya savaş açması üzerine kuruluydu. Diğeri ise bir nükleer savaş eşiğine gelmiş iki süper gücün denizaltıları arasındaki mücadeleyi anlatıyordu.
Ülkemizde eskiden sayım günleri ya da darbe sonrası sokağa çıkma yasağı gibi durumlarda ancak sokakları böyle boş görebiliyorduk.Şimdi onlar şükür ki geride kaldı artık. Bu hali ömrümüzde daha görebilir miyiz, bilmiyorum. -Allah da göstermesin ya- Ama olağanüstü bir olaya şahid olduğumuzu söylemeden edemeyeceğim. Yine de havada bir karabulutun dolaşmakta olduğunu, Firavun ülkesinde en muhkem odalara bile girebilen ölüm sisi gibi menhus bir virüsün aramızda dolaşmakta olduğunu düşününce...Bırrr...
Corona günlerinin dünyada, ülkemizde ve kişisel hayatlarımızda pek çok şeyi sorgulattığını, bir çok şeyi hatırlamamıza vesile olduğunu kabul etmeliyiz. İnternetten en çok siparişin 'Takım çantası' olması sebepsiz değil. Geçen gün Küçükköy'de bütün dükkanlar kapalıyken, mekanında oturmuş kitap okuyan adam hala gözümün önünde. Meselâ birdenbire yaşlılarımıza daha bir özen gösterir olduk. Hatta 65 yaş üstü insanların birer corona taşıyısı değil, en çok tehlike altında olanlar olduğunu anlamamız biraz zaman aldı galiba ama sonunda artık biliyoruz.
Cumhurbaşkanımızın ve Hükümetin bu konudaki özen ve vurgusunu çok takdir ettim doğrusu. Özellikle alınan sokağa çıkma yasağının daha çok risk altında bulundukları için onları korumak amaçlı olduğunu çok iyi anlattılar. İllerde kurulan Vefa guruplarının evinden çıkamayan bu insanlara ve ihtiyaç içindeki diğer ailelere kapıda hizmet vermeleri her türlü övgünün üzerinde. Yapılan 1000 liralık yardım ve maaşlarının evde ödenmesi de öyle.
------------
Cumhurbaşkanımızın ve Hükümetin bu konudaki özen ve vurgusunu çok takdir ettim doğrusu. Özellikle alınan sokağa çıkma yasağının daha çok risk altında bulundukları için onları korumak amaçlı olduğunu çok iyi anlattılar. İllerde kurulan Vefa guruplarının evinden çıkamayan bu insanlara ve ihtiyaç içindeki diğer ailelere kapıda hizmet vermeleri her türlü övgünün üzerinde. Yapılan 1000 liralık yardım ve maaşlarının evde ödenmesi de öyle.
------------
30
Martta kız kardeşim İzmir'den saat 12:"22'de bir fotoğraf göndermiş. Altında Kahvaltı keyfi
yapıyoruz" yazılı. Hatice: "Afiyet olsun yarasın hep böyle
keyfi olsun" diye katılmış.Ben de: "Maşallah
anneme. Ellerinden öperim. Çok selam" diye mukabele
ettim. Bugün Pazartesi ya evlatlarıma şöyle seslendim: "Bugün
yeni bir hafta. Corona günlerinde 20.gün. Aile olarak da parça parçayız. Evde
kalmaya devam edeceğiz, tedbirli olacağız ve inşallah bu musibeti atlatacağız.
İyi ki oğuzhanın yanındayım. Ama eşimi, çocuklarımı, torunlarımı ve
kuzucuklarımı özledim. Çok selam ve dua ile." [15:13]
Bu mesaj içinde olduğum
hissiyatımı gösteriyor. Sibel de
Elif de: "Bizden de çok selam" demişler. Elıf ilave etmiş: Herkes kendine dikkat etsin."
Biraz
hoşluk olsun diye face'de rastladığım "Karantina bitince ben" adlı
bir videoyu gönderdim onlara.
Videoda orta yaşlı bir kadın sultanahmet meydanında hoplaya zıplaya
geziyor"Ah ne güzel simitçi!", "Ah ne güzel çöpçü!", "Ah ne güzel yerler!" deyip deyip zıplıyor. Gerçekten de çok hoş. Evlere kapanan insanların çıktıklarında nasıl davranabileceklerini karikatürize etmiş. Çok güldüm. Hala da zaman zaman gösteririm.
Herkes
kendi dünyasında tabi. 15:31'de Cüneyt: "Bugün
Bakanlıkta nöbetçiyim. Normal ama sevdiğim gibi sessiz mesai. Selamlar"
demiş el sallayarak. Hilal: "Korona sonrası bizim bahçede bi mangal yapalım inşallah" demiş cevap olarak. "Ama sebze mangalı" diyerek de ilave etmiş. Anlaşıldı corona günlerinden sonra da diyet günleri başlayacak. İnşallah dedik tabi ki.
Akşam üstü Hilalden abisinin kitabı 'Serüvengiller' ile Tuna'nın resmini göndermiş. Kınalı kuzum benim. Elif: 19:26'da: "Kitabınız
gelmiş" diye yazmış. Hilal: "Evet dezenfekte ettik" diye cevap
vermiş. Cüneyt mesajı biraz geç görmüş yine de "Uuu ben bile göremedim daha" demekten
kendini alamamış.[23:14]
30 Mart itibariyle paylaşılan güncel verilere göre Türkiye'de vaka sayısı maalesef 10 bini geçmiş. Can kaybı 168'e çıkmış durumda. 30 Mart itibariyle Türkiye'de; son 24 saatte 1600'ün üstünde (1610) kişiye yeni tip corona virüs (Covid-19) tanısı konulduğu, toplam vakanın 11 bine yaklaştığı (10827) ve can kaybının da 170'e yaklaştığı (168) açıklandı. Türkiye Günlük Korona virüs Tablosunun güncel verilerine göre bugün test sayısı 11 bin 500'ün üzerinde (11535), toplam test sayısı da 77 bine yakın (76981) gerçekleşmiş bulunuyor. Toplam iyileşen hasta sayısı 162, vefat sayısı ise 168 olmuş. Öte yandan toplam yoğun bakım hasta sayısının 725, toplam entübe hasta sayısının 523, toplam iyileşen hasta sayısının da 162 olduğu açıklanmış.
30 Mart itibariyle paylaşılan güncel verilere göre Türkiye'de vaka sayısı maalesef 10 bini geçmiş. Can kaybı 168'e çıkmış durumda. 30 Mart itibariyle Türkiye'de; son 24 saatte 1600'ün üstünde (1610) kişiye yeni tip corona virüs (Covid-19) tanısı konulduğu, toplam vakanın 11 bine yaklaştığı (10827) ve can kaybının da 170'e yaklaştığı (168) açıklandı. Türkiye Günlük Korona virüs Tablosunun güncel verilerine göre bugün test sayısı 11 bin 500'ün üzerinde (11535), toplam test sayısı da 77 bine yakın (76981) gerçekleşmiş bulunuyor. Toplam iyileşen hasta sayısı 162, vefat sayısı ise 168 olmuş. Öte yandan toplam yoğun bakım hasta sayısının 725, toplam entübe hasta sayısının 523, toplam iyileşen hasta sayısının da 162 olduğu açıklanmış.
Nasıl bir 'İnsanlık'?
Virüs zengin fakir, çinli İtalyan, zalim mazlum, köylü kentli ayırd
etmiyor. Çok hızlı bir şeklide dünyanın öteki ucuna ulaştı. Onu 'Çin virüsü'
diye küçümseyen, bize zarar veremez havasındaki ABD'yi sallıyor. İtalya
perişan, İspanya panikte, dünyanın ultra mega kenti NewYork acınacak vaziyette.
İspanya'da bir prenses virüsten öldü, sanatçılar sporcular korku içinde,
bakanlar başbakanlar karantinada. Devletlerin ardında dünyayı idare edenler,
illuminati aileleri pusmuş vaziyette. Onlardan biri olan karanlıklar Prensi
Charles da şimdilik köşeden dönmüş gibi görünüyor. Allahım sen ne büyüksün!
Bize yaşattığın her hayır ve şerde hikmetler var.
Hava puslu, dünyada ölüm kokusu var / Sanki eve değil yasa çekilmiş insanlar
Ne büyük nimetmiş bir nefes sıhhat / Sağlıkla kalkabilmeyi keşfetti uyuyanlar
Ne kadar aciz ne kadar da zayıfmışız / Bir küçük virüsle tümden sarsılmışız
Çıkıp dolaşabilmeyi özleyen kalabalıklar / Meğer özümüze ne kadar da uzakmışız
İleriyiz, gücümüz sınırsız, öyle biliyorduk / Bize bir şey olmaz, ölmeyiz sanıyorduk
Meğer ne kadar ham, ne kadar da safmışız / Sokaklar bomboş, birbirimizden kaçar olduk
Yıkıldı Babil kulemiz, o kibir duvarlarımız / Özgürlük serapmış! Varsa yoksa duamız
Ben Corona günlerinin yaşayan şahidiyim / İşte bak! Eyyup gibi sınanmakta sabrımız
O çağlar önceydi, ben bu günün zahiriyim / Kendimi bilmezmişim,şifayı nereden bileyim
Dünya çaresiz, herkes beton evlere mahpus / Bir musibet mi lazımmış ki kendime geleyim
Havada değil ruhumuzda var kalın bir pus / Dünya karantinada, şehirler adeta kampus
Çok zalim gördüm, akan kan ve acıyı bilirim / Nush ile uslanmayanlar şimdi bak nasıl suspus
Dünyada durum böyle de bizde farklı mı? Allah beterinden saklasın,
şimdiye kadar görülmemiş cansiperane bir mücadele var. Göreceksiniz bakın,
açılan kampanyaya bütün zamanların en yüksek iştiraki sağlanacak. Hayatlar
tehlikede olduğunda ne servetin, ne mevki makamın, ne de şöhretin bir yararı
yok. İnsanlar ölecekse kime satılacak üretilen ürünler? İşsiz kalan, yoksul
düşen ve muhtaç hale gelen insanlar neyi nasıl satın alacaklar? Hayat normale
dönebilsin ki devlet ayakta kalsın, ekonomi çarkları dönsün, insanlar işlerine
güçlerine bakabilsinler.
Ya
yaşadığımız travma, o ne olacak? Sayıların ne önemi
var. Tarihte milyonlarca insan öldüren bir sürü salgın yaşanmış. Kitaplardan,
romanlardan, tablo ve filmlerden öğrendik. Ama yaşamış değiliz. Daha geçen
yüzyılda insanları kırıp geçiren sıtma, verem ve kolerayı büyüklerimizden
dinledik. Bizim ömrümüze de aids ve ebola gibi hastalıklar ile her bir kaç
yılda bir farklı bir türüyle tanıştığımız grip virüsleri düştü.Ateş düştüğü
yeri yakıyor biz de bu musibet ile sınanıyoruz.
Farklı
olan şey şu; mevcut iletişim ve teknolojik atmosfer bize bu salgını bir büyüteçle bakarmış gibi hissettiriyor. Sebep olduğu korku, panik ve
tedirginlik de öyle. Tabi bu hastalığa düşmemiş birinin bakışı, ona düçar olmuş
talihsizler içinse dünyanın sonu gibi. Can derdine düşmüş birine, yakını
hastalanmış insanlara istediğiniz kadar tarihten bahsedin, ne söylerseniz
söyleyin bir değeri yok. Hatta bizzat sahip olduğu ne kadar malı mülkü imkanı
varsa hepsi bir tarafa, canı öbür tarafa.
Hemen hemen herkes corona sonrası dünyanın bambaşka bir şeye evrileceğini söyleyip yazıyor. Kuşkusuz bu doğru. Devlet idaresinden ekonomiye, sağlık sisteminden dijital teknolojilere, uluslarası ilişkilerden toplumsal hayatımıza kadar pek çok alanda sonuçları olacak. Edebiyat, sanat ve düşün dünyası bu olayın izlerini taşıyacak. Ancak hepsinden önemlisi bireysel dünyalarımızı nasıl etkileyeceği. İnsanı, insanlığı ve yaşamı sorgulayabilecek miyiz? Etkisi ve sonuçlarından dersler çıkarabilecek miyiz? Kısaca bu büyük afet, insanoğluna hayır mı şer mi getirecek? Nasıl bir 'insanlığa' doğru evrileceğiz?
---------
Hemen hemen herkes corona sonrası dünyanın bambaşka bir şeye evrileceğini söyleyip yazıyor. Kuşkusuz bu doğru. Devlet idaresinden ekonomiye, sağlık sisteminden dijital teknolojilere, uluslarası ilişkilerden toplumsal hayatımıza kadar pek çok alanda sonuçları olacak. Edebiyat, sanat ve düşün dünyası bu olayın izlerini taşıyacak. Ancak hepsinden önemlisi bireysel dünyalarımızı nasıl etkileyeceği. İnsanı, insanlığı ve yaşamı sorgulayabilecek miyiz? Etkisi ve sonuçlarından dersler çıkarabilecek miyiz? Kısaca bu büyük afet, insanoğluna hayır mı şer mi getirecek? Nasıl bir 'insanlığa' doğru evrileceğiz?
---------
31
Mart'ın ilk saatlerinde (01:01) Sibel Hilal'in gönderdiği "2-3 yaş uzaktan eğitim kitapçığı" na bakabilmiş. "teşekkürler,
güzelmiş, biz bilmeden tüm taktikleri ilk haftada bitirmişiz galiba" demiş
Ecenin hamurla oynadığı bir videosunu göndererek. "Ekmekler
Ece den" demiş Elif. Ben ancak sabah görebildim [11:26] "O güzelim! Becerikli
annenin hamarat kızı. Maşallah" dedim altına. Ancak 16:19'da cevap geldi:
"estağfurullah. sağ olun. Selma Anneme çekmiştir
o.." Bizimkiler de boş durur mu, bir ekmek resmi koymuşlar saat 17:17'de.
Akşam haberlerinde Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin, "Bu, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra karşı karşıya kaldığımız en zorlu kriz" dediğini işittik. Düşük ve orta gelirli ülkelerin salgınla ve neden olduğu sosyo-ekonomik şoklarla mücadelesine destek için Birleşmiş Milletler’in çok ortaklı yeni bir fon kurduğunu açıklamış.
Annem bu günlerde karpuz istiyor. İçim yanıyor diyormuş sürekli. Sibel 20:33'de ingilizce bir metin paylaşmış. Elıf: "Bizde o kadar ingilizce yok" demiş. Ben de Oğuzhana tercüme ettirerek okudum: "Benim tercümanım yanımda. Tarzanca konuyu anladım da..Oğuzhan okuyunca iyice anlamış oldum. Doğruya doğru. Bugün ben de böyle birşeyler yazmıştım" diye cevap verdim.
31 Mart itibariyle Türkiye'de; son 24 saatte yine 2 bin 700'ün üstünde (2704) kişiye yeni tip corona virüs (Covid-19) tanısı konulduğu, toplam vakanın 13 bin 500'ün üstüne çıktığı (13531) ve can kaybının da 210'u aştığı (214) açıklandı. Türkiye Günlük Korona virüs Tablosunun güncel verilerine göre bugün test sayısı 15 bin 500'e (15422), toplam test sayısı da 92 bin 500'e (92403) yakın gerçekleşmiş bulunuyor. Toplam iyileşen hasta sayısı 243, vefat sayısı ise 214 olmuş. Öte yandan toplam yoğun bakım hasta sayısı 847, toplam entübe hasta sayısı 622, toplam iyileşen hasta sayısının da 243 olduğu açıklanmış.
Aynı itibariyle dünyada ABD'de Corona virüsüne bağlı can kaybı sayısı Çin'in açıkladığı rakamları geçmiş. Ülkede 3 bin 415 kişi hayatını kaybetmiş durumda. Çin'in açıkladığı can kaybı ise 3 bin 309'du. Öte yandan İngiltere’de vaka sayısı 25 bini geçmiş. 1800'e yakın can kaybının olduğu ülkede 13 yaşında bir çocuğu bile Corona virüsü nedeniyle hayatını kaybetmiş.
Akşam haberlerinde Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin, "Bu, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra karşı karşıya kaldığımız en zorlu kriz" dediğini işittik. Düşük ve orta gelirli ülkelerin salgınla ve neden olduğu sosyo-ekonomik şoklarla mücadelesine destek için Birleşmiş Milletler’in çok ortaklı yeni bir fon kurduğunu açıklamış.
Annem bu günlerde karpuz istiyor. İçim yanıyor diyormuş sürekli. Sibel 20:33'de ingilizce bir metin paylaşmış. Elıf: "Bizde o kadar ingilizce yok" demiş. Ben de Oğuzhana tercüme ettirerek okudum: "Benim tercümanım yanımda. Tarzanca konuyu anladım da..Oğuzhan okuyunca iyice anlamış oldum. Doğruya doğru. Bugün ben de böyle birşeyler yazmıştım" diye cevap verdim.
31 Mart itibariyle Türkiye'de; son 24 saatte yine 2 bin 700'ün üstünde (2704) kişiye yeni tip corona virüs (Covid-19) tanısı konulduğu, toplam vakanın 13 bin 500'ün üstüne çıktığı (13531) ve can kaybının da 210'u aştığı (214) açıklandı. Türkiye Günlük Korona virüs Tablosunun güncel verilerine göre bugün test sayısı 15 bin 500'e (15422), toplam test sayısı da 92 bin 500'e (92403) yakın gerçekleşmiş bulunuyor. Toplam iyileşen hasta sayısı 243, vefat sayısı ise 214 olmuş. Öte yandan toplam yoğun bakım hasta sayısı 847, toplam entübe hasta sayısı 622, toplam iyileşen hasta sayısının da 243 olduğu açıklanmış.
Aynı itibariyle dünyada ABD'de Corona virüsüne bağlı can kaybı sayısı Çin'in açıkladığı rakamları geçmiş. Ülkede 3 bin 415 kişi hayatını kaybetmiş durumda. Çin'in açıkladığı can kaybı ise 3 bin 309'du. Öte yandan İngiltere’de vaka sayısı 25 bini geçmiş. 1800'e yakın can kaybının olduğu ülkede 13 yaşında bir çocuğu bile Corona virüsü nedeniyle hayatını kaybetmiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder