30 Kasım 2017 Perşembe

277 30 Kasım 2017 Perşembe 22:10 UMRE GÜNLÜĞÜ......................Cirane umresi

Cirane umresi

30 Kasım 2017 Perşembe: Umre yolculuğumuzda 13. gün

Saat 4,5'ta kalktım. Birkaç parça çamaşır yıkadım. Traş oldum, tırnaklarımı kestim ve duş aldım.

Sabah ezanına kadar biraz kaza namazı kıldım. Sonra eşime seslendim. O da kalktı, namazı kıldık ve kahvaltıya indik.

Umre için odamızda hazırlandık. Ben ihramımı giydim. Hanım da beyazlarını. Saat 7.30'da lobideydik.

On dakika sonra otobüsten haber geldi. Yola çıktık. Cirane suyu almak için küçük bir bidon aldım. (2 riyal) Otobüse bindik.

Bu umremiz için Mekke'nin 30 km. dışındaki Cirane'ye gidiyoruz. Orada ihram namazı kılıp niyet edeceğiz.

Cirane'nin islam tarihinde bir yeri var. Mekke yeni fethedilmiş, çevredeki putlar yıkılıp, kırılıyor. Kendi putlarının da tehlikede olduğunu düşünen Huneyn'liler bir ordu topluyorlar. 

Peygamberimiz durumu haber alıyor ve islam ordusu da hazırlanıp sefere çıkılıyor.

Savaşın başlangıcında islam ordusunda bir bozulma yaşanıyor. Peygamberimiz ve sahabi müdahale ediyorlar ve ordu yeniden toparlanıyor. Bütün varlığı, servetleriyle savaşa çıkmış olan düşman ordusu yeniliyor. Ortada çok fazla miktarda ganimet var.

Peygamberimiz Cirane mevkiinde on-oniki gün kalıyor. Ganimet paylaşımı yapılıyor. Beşte bir kendi payından Mekkeli bazı müşriklere (Ebu süfyan, Süheyl Bin Amr gibi) kalpleri islama ısınsın diye pay veriyor. Bu durum Medineli bazı gençleri gücendiriyor. Laf söz oluyor.

Peygamberimiz önce ensar büyüklerini topluyor. Sonra da o gençlerle bir araya geliyor. Bu dağıtımın sebeplerini, Allah ve resulüne itaatin cennet karşılığı olduğunu anlatıyor.

Böylece bu mevzu kapanıyor ama Cirane hem bir mikad yeri olarak hem de bu olay nedeniyle islamda yerini alıyor.

Ciranede yine küçük bir mescid var. Herkes orada iki rekat iki rekat ihram namazı kıldı. Dışarda dua-niyet karışımı hep birlikte ellerimizi kaldırdık. 

Böylece ihrama girmiş, umremiz de başlamış oldu. Ben Allahın izniyle bu umremin sevabını anneme bağışlamak üzere niyetlendim.

Cirane mescidinin önünde çeşme benzeri 4-5 musluklu bir su akıyor. Şifalıymış. İçen mide hastalıklarına direnç kazanırmış. Aldığımız küçük bidonla bir su şişesini doldurdum. Otobüsümüz mescidi harama gitmek üzere hareket etti.

Saat 9.30 gibi hareme girdik. Kabeye girmeden önce bir tavaf duası yapıldı. Niyet ettik. Sonra da dönmeye başladık. 

Eşim yine sol elimi sıkı sıkı tutmakta. Telefonumu ihram kemerimin altına sıkıştırdım. Diğer elimle fırsat buldukça fotoğraf çekiyorum.

Tavaf hacerül esved, makamı ibrahim ve hatim arasında yoğunlaşıyor. Sonra yine normal akışıyla devam ediyor. Diğer yarı nispeten daha rahat. 

Grubumuz Selçuk hocanın söylediklerini yüksek sesle tekrar ederek dönmekte. Bu da birlikte yol almamızı kolaylaştırıyor zaten. Türkler kıyafetlerinden başka, bu şekilde yüksek sesle ve grup halinde tavaf etmelerinden tanınıyor olmalılar.

Tavafımız bitti. Mithat'a rica ettim kabeyle boydan iki fotoğrafımızı çekti. İyi oldu. Saat 10'da hemen hatimin karşısında bulunan bölmede tavaf namazlarımızı kıldık.

Ardından grup olarak Safa tepesine vardık. Yine dua-niyet edildi. Ancak ilk kat çok kalabalıktı. Bir üst kata çıktık orası daha rahat görünüyordu.

Yine yeşil lambalı kısımda remel (koşar gibi) yaparak sayımızı tamamladık. Tepelere vardığımızda her seferinde kabeye dönüp 'BismillahiAllahuekber !' diye selamlama yapıyorduk. 

Saat 11'i geçiyordu. Duamızı yaptık. Selçuk hocanın jiletli tarağı yine işe yaradı. Erkekler önünde sıraya girdik. Traşımız da oldu, böylece umremiz bitti. İhramdan çıkmış olduk.

Say Hacer annemizden kalan bir hatıra. Müşrikler de yapıyormuş. 

Kur'anda safa ile Merve arasında böyle say yapmanın müminler için mahzurlu olmayacağı beyan edilmiş. Bu sebeple say yapmak umre ve hacc kapsamında.

Saydan sonra herkes serbest. Öğle namazı kıldık ve otelimize döndük. Aslında 1. katta kendimize güzel halılı bir yer bulmuştuk. 

Tam farza kalkacaktık ki eşim meydana çıktı. Hemen yanına gittim. Klima ve pervanelerden üşümüş. Mecburen dışarı çıkıp öğle namazımızı öyle kıldık.

Yemekten sonra uyuduk. İkindiyi odada kıldık ve akşam namazına yetiştik.

Akşam namazını yine zemzem tower'ın önünde meydanda kıldık. 

Yatsıya kadar ikimiz de kur'an okuduk. Yatsıdan sonra toplaştık ve üst kata çıktık. 

Halı serilmiş kısımda halka olduk. Kur'an okundu, sohpet edildi ve toplu dua ettik. Böylece mevlid kandilini ihya etmeye, değerlendirmeye çalıştık.

Yarın Cuma. Yatsıdan sonra Selçuk hocayla nasipse Aziziyeye gideceğiz. Mekke'nin telefon piyasası oradaymış. Görelim bakalım.

1 yorum:

  1. Pandemiden sonra gerçekten umrenin değerini daha çok anladım. İnsanın elinden bu nimet alınınca daha iyi anlıyor insan. Umre fiyatlarını takip eden arkadaşlarımız var ise benim keşfettiğim fiyatlara bakmalarını tavsiye ederim. https://www.ammarturizm.com/umre-fiyatlari

    YanıtlaSil