24 Şubat 2025 Pazartesi

24 Şubat 2025 ORJAN ÇALIŞTAYI; .....................SORU 16 CEVABI, HEDEFLER, STRATEJİLER VE 7 YILLIK YOL HARİTASI

 

16 NUMARALI ÇALIŞTAY SORUSUNUN CEVABI

 

SORU 16:

ORJANDA SİTE YÖNETİMİNE GEÇİŞ NEDEN GEREKLİDİR?

 

CEVAP:

MEVCUT DURUM ANALİZİ, DEĞERLENDİRME, TESPİT VE SORUNLAR:

Soruda ifade edilen meseleSİTE YÖNETİMİNE GEÇİŞİN NEDEN GEREKLİ OLDUĞU”dur. (GT) Önce mevcut durumu analiz ederek, geçmişimizi, konumumuzu ve Kooperatif uygulamalarını değerlendirelim. Yapılacak tespitler elbette içinde bulunduğumuz sorunları da ortaya koyacak. Ama aynı zamanda söz konusu sorunlar için çözüm önerilerimize de ışık tutmuş olacak.

Mevcut duruma baktığımızda en başta SİTE YÖNETİMİ KURULMADIĞINDAN MEVCUT YÖNETİMLERİN YETKİ GASPI” içinde olduğu görülüyor. (GT) Kooperatifin geçmiş uygulamalarına ve Mevcut duruma baktığımızda bu tespiti işin uzmanları yapmış durumda. ister KAT İRTİFAKLI ister Kat Mülkiyetli TAPU SAHİBİ OLSUNLAR 1803 bağımsız bölümün bulunduğu anagayrimenkul ve ortak alanlarını yani 343/3 PARSELİ KOOPERATİF YÖNETEMEZ. Genel kural budur. Çünkü bu durumda kooperatif yönetimi 634 sayılı kanun ve yönetim planından kaynaklı SİTE YÖNETİMİ kurulmasına müdahale etmiş, geciktirmiş/ertelemiş ve SİTE GÖREV VE YETKİLERİNİ gasp etmiş olur. Orjanda Kat malikleri anagayrimenkulde örgütlenip site yönetimi kuramadığı için bu durum halen devam ediyor.” (Prof.Dr.Av.Şeref KISACIK)

Aslında süreç 1985’te 634 sayılı Kat Mülkiyeti kanununun 1 ve 14.maddeleri bağlamında Kat İrtifakının tesisi ve Yönetim Planının tescili ile başlamıştı. Bu yasal alt yapıya dayalı olarak Tapuda Kat İrtifakı Kurulmuş ve Yönetim Planı tescil olunarak 25.03.1985 tarihinden itibaren Orjanda KAT MÜLKİYETİ HUKUKU doğmuş oluyordu. Böylece daha ortada inşaatlar bile yokken Orjanın geleceği öngörülmüş ve genel kurullarda defalarca görüşülmüştü. Bu arada evi olan, yeni satın alan herkes tapuya tescil edilen Yönetim Planını bir taahhütname olarak imzalamıştı. Bu belge aynı zamanda kurulması gereken site yönetiminin de anasözleşmesi hükmündeydi.

Bu konunun analizi yapılacak olursa; Öncelikle ortakların talep ve baskısıyla 1985’te Kat İrtifakının tesisi ve Yönetim Planının tescili sonucu Kat İrtifaklı Tapular verilebilir hale gelmişti. Nitekim 4 Ekim 1986 tarihinde sembolik bir “tapu dağıtım töreni “ ile borcu bulunmayan bir kısım ortağa tapuları teslim edildi. Tüm bu işlemler 40 yıl önce 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 1,14,15,16 ve 17.maddelerine dayalı olarak yapılmıştı.

Nitekim Kanunun BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler “A) Kat mülkiyeti ve kat irtifakı” başlıklı I – Genel kural 1.madde ikinci fıkrası; “Yapılmakta veya ileride yapılacak olan bir yapının, birinci fıkrada yazılı nitelikteki bölümleri üzerinde, yapı tamamlandıktan sonra geçilecek kat mülkiyetine esas olmak üzere, arsa maliki veya arsanın ortak malikleri tarafından, BU KANUN HÜKÜMLERİNE GÖRE İRTİFAK HAKLARI KURULABİLİR diyor.

İKİNCİ BÖLÜM ün D) Kat irtifakının kurulması başlıklı 14.maddesi ise Kat İrtifakı Kurulmasını düzenlemiş. Buna göre:  

Henüz yapı yapılmamış veya yapısı tamamlanmamış bir arsa üzerinde kat irtifakının kurulması ve tapu siciline tescil edilmesi için o arsanın malikinin veya bütün paydaşlarının buna ait istem ile birlikte 12 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendine uygun olarak düzenlenen, yetkili kamu kurum ve kuruluşlarınca anagayrimenkulün maliki veya bütün paydaşlarının imzaları alınarak onaylanan ve elektronik ortamda tapu müdürlüğüne gönderilen proje ile (b) bendindeki yönetim plânını tapu idaresine vermeleri lazımdır. Kat mülkiyetine geçişte ayrıca yönetim plânı istenmez.

Bir arsa üzerinde kat irtifakları ancak sözleşmede veya dilekçede her kat irtifakının ilgili bulunduğu bağımsız bölüme tahsisi istenen arsa payı, arsanın kayıtlı olduğu kütüğün (Beyanlar) hanesinde belirtilmek suretiyle kurulur ve yapının, verilen projeye göre tamamlanmasından sonra kat mülkiyetine konu olacak bağımsız bölümlerinin numarası ve bu bölümlere bağlı eklentiler kütüğün beyanlar hanesinde belirtilir” hükmü var.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM “Kat Maliklerinin ve Kat İrtifakı Sahiplerinin Haklarıyla” ilgili. 15 ve 16.maddeler Bağımsız bölüm ve Ortak yerler üzerindeki “Kat maliklerinin haklarını” açıklıyor. 17. madde ise “B) Kat irtifakı sahibinin hakları” üzerine:

Kat irtifakı sahipleri, ortak arsa üzerinde yapılacak yapının, sözleşmede yazılı süre içinde başlaması ve tamamlanması için kendilerine düşen borçların yerine getirilmesini, karşılıklı olarak isteme ve dava etme hakkına sahiptirler.

Kat irtifakı sahipleri yapının tamamlanması için kendi aralarından veya dışarıdan bir veya birkaç kişiyi yönetici olarak tayin edebilirler. Kat mülkiyeti yöneticisinin görev, yetki ve sorumluluklarına dair hükümler, bu yönetici hakkında da uygulanır.

Kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde YAPI FİİLEN TAMAMLANMIŞ VE BAĞIMSIZ BÖLÜMLERİN ÜÇTE İKİSİ FİİLEN KULLANILMAYA BAŞLANMIŞSA, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi ANAGAYRİMENKULÜN YÖNETİMİNDE KAT MÜLKİYETİ HÜKÜMLERİ UYGULANIR.”

1985’ten 2014’e kadar yaklaşık 30 yıl serbestlik kararları sebebiyle konutların yapımını bekledik. YAPILAR TAMAMLANIP YAPI KULLANMA İZNİ ALAN BAĞIMSIZ BÖLÜMLERİN ÜÇTE İKİSİ FİİLEN KULLANILMAYA BAŞLANDIĞINDA ise artık kanunun 17. maddesi hükmü öne çıkmıştı. Zira “Kat irtifakı sahibinin haklarını” düzenleyen bu maddenin 3.fıkrası hükmü ve KAT MÜLKİYETİ HUKUKU uyarınca şartlar yerine gelmiş, ANAGAYRİMENKULÜN YÖNETİMİNDE KAT MÜLKİYETİ HÜKÜMLERİNİN uygulanma zamanı gelmişti.

Demek ki KONUTLAR FİİLEN TAMAMLANMAMIŞ OLSA DA Kat İrtifaklı tapu sahipleri olarak bizler 40 yıldır 634 sayılı yasanın ve Yönetim Planının tanımladığı haklara sahibiz ve borçlarla yükümlüyüz. Kat İrtifaklı tapu sahipleri olarak bizler yasal olarak tanımlanan haklarımıza sahip çıkamadık. Bu durumda YÖNETİCİ SEÇME HAKKIMIZ vardı bilmedik ve kullanmadık. Hiç değilse maliki olduğumuz yapılar tamamlanıp Yapı Kullanma İzinleri alınarak fiilen kullanılan BAĞIMSIZ BÖLÜMLER 2014 yılı itibariyle 2/3 çoğunluğu sağladığında YÖNETİCİ SEÇME ve SİTE YÖNETİMİNİ KURMA hakkımız vardı onu da bilmedik ve kullanmadık/kullanamadık. Kooperatif te kendisine düşen görevleri bilhassa yapmadı yada yapamadı. O zaman hatırlatılmış olmasına rağmen ne Kat Maliklerinden ne de Kooperatif Yönetimlerinden bu yönde herhangi bir girişim gelmedi.

Neticede bizler bu hakkımızı sorgulamadığımız için haklarımızdan ve yıllarımızdan olduk.  Kooperatif yönetimleri de bilinçli yada değil görev ve sorumluluklarını yerine getirmediler. 1803 ortaklı genel kurullarda bile bir araya gelmesi zor bir kitleye liderlik edip Site Yönetimi kurulmasına yardımcı olmaları beklenirdi, yapmadılar. Daha da vahimi konutların %99,7’si bittiği halde kalan birkaç subasmanı da tamamlamadı yada tamamlayamadılar. Üstüne üstlük kendi amaçlarına odaklanmaları gerekirken zaman uzadıkça bilinçli yada bilinçsiz SİTE YÖNETİMİ İMİŞ GİBİ davranmaya başladılar. Çünkü Orjan fiilen bir SİTE OLMUŞ, ihtiyaç, talep ve beklentiler bir yapı kooperatifinin amaçlarını çoktan aşmıştı.

Neticede işler işleri, dolu gündemler başka gündemleri takip etti. Pandemiydi, alt yapıydı üst yapıydı, seçimdi derken on yıl geçiverdi.  Güncel meselelerin harareti ve ağırlığı ufkumuzu daralttı. Birkaç yıldan ötesini göremez hale geldik. ASLINDA SÜREKLİ ERTEME VE ÖTELEMELERLE GELECEĞİMİZİ ÇOK DAHA AĞIR BİR YÜKÜN ALTINA SOKMUŞ OLDUK. Öte yandan YÖNETİMLER bu süreçte kooperatifin faaliyet alanı olmayan pek çok konuda SİTE YÖNETİMİNİN YETKİLERİNİ kullanmaya çalışarak bir tür “GASP” fiili işlediler. Bizler de yasal olmayan bu duruma herhangi bir tepki göstermeyerek sorumluluğa ortak olmuş olduk.

İkincisi, konutların yapımı serbestlik kararları dolayısıyla zaten yıllar aldı. Ancak 2000’li yıllarda tüm orjan ortakları zaten Kat İrtifaklı tapularını almış bulunuyordu. Konutları tamamlanıp iskân raporu almış ve içinde oturmakta olan Kat malikleri de 2010’lu yıllarda 343/3 parsel anagayrimenkulde aralarında örgütlenip site yönetimi kurabilirlerdi. Özellikle 2014’te 634 sayılı yasanın 17. maddesi kapsamında 2/3 çoğunluğun sağlandığı düşünülüyordu. Ancak kendilerine hatırlatılmış olmasına rağmen ne Kat Maliklerinden ne de Kooperatif Yönetimlerinden bu defa da herhangi bir girişim gelmedi. Neticede aradan 10 yıl, 1985 ten beri de 40 yıl geçti ama HALA KOOPERATİF OLARAK DEVAM EDİYORUZ.

Üçüncüsü; ister KAT İRTİFAKLI ister Kat Mülkiyetli TAPU SAHİBİ OLSUNLAR 1803 bağımsız bölümün bulunduğu anagayrimenkul ve ortak alanlarını yani 343/3 PARSELİ KOOPERATİF YÖNETEMEZ. Genel kural budur. Çünkü bu durumda kooperatif yönetimi 634 sayılı kanun ve yönetim planından kaynaklı SİTE YÖNETİMİ kurulmasına müdahale etmiş, geciktirmiş/ertelemiş ve SİTE GÖREV VE YETKİLERİNİ gasp etmiş olur. Orjanda Kat malikleri anagayrimenkulde örgütlenip site yönetimi kuramadığı için bu durum halen devam ediyor. Ancak kat maliklerinin itirazı olmadığı sürece kooperatif aidat toplayabilir ve gerekli hizmetleri yürütebilir. Şu anda Orjanda olan budur. (Prof.Dr.Av.Şeref KISACIK)

Özellikle 2014 yılından bu yana ise “SİTE YÖNETİMİNE GEÇİŞ YASALAR GEREĞİ TERCİH DEĞİL KANUNİ BİR ZORUNLULUK” olarak karşımızdadır. Bu süreç konutlar bitip iskân raporu alındığında işlemeye başlamıştı. O yüzden bulunduğumuz noktada SİTE YÖNETİMİ KURULMASI İÇİN 634 SAYILI KANUNUN 17.MADDE 3.FIKRASI GEREĞİ KAT İRTİFAK SAHİBİ 2/3 ÇOĞUNLUK YETERLİ! (Mali Müşavir Evren ÖZMEN)

Kaldı ki Kooperatifler Kanunu'nun 81.maddesine (anasözleşme md.64) göre, “anasözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçirilip konutların ortaklar adına tescil edilmesiyle kooperatif amacına ulaşmış sayılır” ise de, site yönetimine geçiş için tasfiyenin tamamlanmasına ilişkin bir koşul bulunmamaktadır. Ancak, kooperatif anasözleşmesinin 64/2. maddesine göre, yapı kullanma izninin (iskân ruhsatının) alınmasını müteakip bir yıl içinde, ortakların Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre ferdi mülkiyet işlemlerini sonuçlandırmaları zorunluluğu vardır.” (Av.H.Sancar KARACA)

Tapularımızın tümünün cins tashihi yoluyla Kat Mülkiyetine dönüşememiş olması da SİTE YÖNETİMİNE GEÇMEMEK için geçerli bir mazeret değil. Çünkü bu konu da uzmanlara göre 634 sayılı yasanın 17.maddesi açısından bir engel teşkil etmiyor. SİTE YÖNETİMİ KURULABİLMESİ için 2/3 çoğunluğun Kat İrtifaklı Tapu sahibi olması yeterli. Kaldı ki Kooperatif anasözleşmesinin 64. maddesi zaten Orjan Yönetimini FERDİ MÜNASEBETE GEÇİŞ açısından sorumlu tutuyor. Bundan kaçışı yok.

Sonuçta tüm kat malikleri söz konusu kooperatif amacı çerçevesinde FERDİLEŞME SÜRECİNİN TAMAMLANMASI suretiyle eninde sonunda kat mülkiyet tapularını alacaklar.  Sadece bu işlemlerin ele alınarak TAMAMLANMASI GEREKİYOR. Ama Konutların üçte ikisi fiilen kullanılıyorsa artık site yönetimine geçme bir tercih değil, zorunluluk haline gelmiş oluyor.  

Hâlbuki Orjan için “SİTE YÖNETİMİNE GEÇMEK” aynı zamanda “BİR AVANTAJDI” değerlendirilemedi.  Şayet bugüne kadar geçilseydi sıkça tekrar edilen “bize ne avantajı olacak?” sorusunun aşağıdaki cevapları yaşanarak görülmüş olacaktı:

(1) Blok ve site yönetim kurulu seçimlerinde mevcut “adaletsiz (1/4) seçim nisabı ve şaibeli vekâlet oyları” ile seçim kazanma ve karar alma uygulaması sona erecekti ve bunun yerine adil “salt çoğunluk sistemi” uygulanacaktı. 

(2) Hiyerarşik bir yönetim sistemi kurulacaktı ve yönetim kurulu 1803 üye yerine sadece “95 blok yöneticisi ile muhatap olacaktı”.

(3) Yönetim kuruluna ödenen maaşlardan tasarruf edilecekti, çünkü yönetim kurulu 5 yerine “3 üyeden” teşkil edileceğinden “2 üyenin maaşından tasarruf edilecekti”. Ayrıca siteyi “Site Müdürü” yöneteceğinden yönetim kurulu sadece “karar organı” olarak görev yapacaktı.

(4) Üyeler “hem kooperatif ortağı hem de kat malikleri kurulu üyesi” olduğundan, site yönetim kurulu ile kooperatif yönetim kurulu birleştirilecek ve “iki yönetim kuruluna da ayrı ayrı maaş ödenmeyecekti”. Ayrıca blok yönetici ve deneticilerinin sitenin ortak yerleriyle ilgili sorumlulukları olmayacağından ve her yıl seçimle değişeceğinden görevleri, “ücret ödemeyi gerektirmeyen yasal bir sorumluluk” olacaktı.

(5) Üyelerle etki bir “iletişim sistemi” kurulacaktı, tüm “dilek ve şikâyetleri” çözümlenecekti ve önerdikleri “tüm önemli konular toplantı gündemine” alınacaktı,

(6) Sitenin “güvenliği” sağlanacak ve tüm giriş ve çıkışlar kontrol altına alınacaktı ve tüm “tesis ve işletmeler” düzene girecekti.

(7) “Komşular arasındaki anlaşmazlıklar” blok yönetimleri tarafından çözümlenecek ve gerekirse “sulh hukuk mahkemelerinde dava açılarak” çözüm bulunacaktı. (GT)

Çünkü görüşünü aldığımız uzmanlara göre; “Konut Yapı Kooperatiflerinin görevi, bir ’inşaat müteahhidi gibi’’ sadece ‘’üyelerine konut ve alt/üst yapı tesislerini inşa etmektir. Bu açıdanYÖNETİM KURULLARININ, SİTEYİ YÖNETME GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUĞU YOKTUR”.

Buna rağmen “KOOPERATİF YÖNETİM KURULLARI 1985 TARİHLİ YÜRÜRLÜKTEKİ ORJAN SİTESİ YÖNETİM PLANINI 40 YILDAN BERİ UYGULAMAMIŞLARDIR”. Şayet bu yönetim planı uygulansaydı, blok ve site yönetimleri kurulacak, bu planda yazılı kurallara uyulacak, 1803 konutun imar projelerine aykırı tadilatlar yapılmayacak, “ORJAN konutları yamalı bohçaya dönüşmeyecekti.”  634 sayılı yasanın 18.maddesinde yazılı “doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim plânı hükümlerine uymakla karşılıklı olarak yükümlüdürler GENEL KURALINA uygun olarak ortak yerlerde ilgili kurallara uyulacaktı. Ortaklarının /kat maliklerinin veya kiracılarının “birbirleri arasında çıkan anlaşmazlıklara” çözüm bulunacaktı. “Kurallara uymayanlar hakkında sulh hukuk mahkemelerinde dava açılmak suretiyle” tüm ortakların/kat maliklerinin ortaya konan TOPLU YAŞAM KURALLARINA uymaları sağlanacaktı.”

Netice itibariyle BLOK VE SİTE YÖNETİMİNE GEÇMEK BİR TERCİH/SEÇENEK DEĞİL, YASAL ZORUNLULUKTUR”. Zira Kat mülkiyeti kanununa göre 2014 tarihinden itibaren ORJAN Sitesinde “konutların 2/3’ünden fazlası kat irtifakı veya kat mülkiyeti tapularını aldıklarından” bu kanuna göre blok ve site yönetimlerinin kurulması gerektiği tüm yönetim kurullarına hatırlatıldığı halde “ORJAN Sitesi 40 yıldan bu yana gayrimeşru olarak yönetilmeye devam etmiştir”. (GT)

Son olarak Orjanda sıkça karşımıza çıkan “NE GETİRİR NE GÖTÜRÜR?”sorusuna da cevap verelim. Bu sorunun aslında “Cebimizi nasıl etkileyecek?” anlamında kullanıldığını pekâlâ biliyoruz. O yüzden önce bunu kısa ve net olarak cevaplandırıp, devamında asıl farkları açıklamaya çalışalım. Öncelikle belirtmeliyiz ki site yönetimi de aynen kooperatif gibi yıldan yıla hazırlanacak bütçeler kapsamında alınan aidatlarla yürür. Bunlarla yönetim hakkı huzurları, personel ücretleri ile ortak alan bakım, onarım, idame ve işletme giderleri karşılanır. Ayrıca öngörülen bir yatırım varsa, o projelerin maliyeti için de bütçeye konulan ek ödemeler kat maliklerinden talep edilir. Bu sistem aynen devam edecektir.

Site yönetimi 3 kişi + 2 denetçiden oluşmaktadır. Kooperatif yönetimleri ise 5 +2 toplam 7 kişidir. Bu anlamda site yönetiminde daha az hakkı huzur söz konusudur. Ayrıca 95 blok ve denetçiye herhangi bir ücret ödenmeyecektir. Bu açıdan site yönetiminin daha avantajlı olacağı gayet açık. Olağanüstü bir hizmet talebi ya da gider olduğu takdirde doğal olarak aynı kooperatifte olduğu gibi yine genel kurulda görüşülecek ve karar uyarınca aidatlar bu miktar kadar artacaktır. Örneğin Orjanın ihtiyacı olan güvenlik hizmeti 5188 Sayılı Özel Güvenlik yasasına göre satın alınacaksa bu işin bedelinin bütçeye konulması ve istenmesinden tabii bir şey olamaz.   

Neden? Çünkü günümüz yaşamının bir gerekliliği olan site yaşamı, düzenli bir yönetim sistemi olmadan sürdürülemez. Toplu yaşam alanlarında huzurlu ve güvenli bir ortam sağlanması, hem bireylerin yaşam kalitesini artırır hem de mülklerin değerini korur. Ancak site yönetiminin başarılı olması, sağlanan hizmetlerin kapsamı ve kalitesiyle de doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle, site yönetiminde önemli olan hizmetler, bu hizmetlerin sakinlere sağladığı avantajlar ve iyi bir site yönetimi için dikkat edilmesi gereken noktaları ele almak gerekir.

SİTE YÖNETİMİ, bağımsız bölümlerin, blokların, ortak alanların ve genel olarak sitenin toplu yaşam kurallarına uygun bir şekilde yönetilmesini amaçlar. Belli bir düzen içinde ihtiyaçları karşılar ve gerekli hizmetleri sunar. Bu bağlamda Kat Mülkiyeti Kanunu ve Yönetim Planı çerçevesinde belirlenen TOPLU YAŞAM KURALLARI, site yönetiminin temelini oluşturmaktadır. Bu iş bir yapı kooperatifi tarafından yapılamaz. Yapılmaya çalışılsa da en ufak bir sorunda “yetkisizlik” suçlamasına muhatap olurlar. O yüzden zaten şimdiye kadar bu sorumluluğu açık açık kimse üzerlerine almadı/alamadı. Kaldı ki etkili bir site yönetimi, yalnızca günlük işleyişi düzenlemekle kalmaz, aynı zamanda sakinlere güvenli ve konforlu bir yaşam sunmak için de çalışır. Çünkü geleceği öngörmek ve ona uygun hazırlıkları ihmal etmemek de en az günün gerekleri kadar önem ve önceliklidir.

Site Yönetimi ana başlıklar itibariyle; Hukuki Uyumun Sağlanması, Düzenli ve Huzurlu Bir Yaşam Ortamı Sağlama, Maddi ve Manevi Değerlerin Korunması gibi açılardan ÖNEMLİDİR. Böylece Ortak alanların bakımı, temizlik ve güvenlik hizmetleri yapılabilir. Bunlar sürdürülebilir yaşam kalitesini doğrudan etkileyecektir. Hepimizin gözbebeği Orjanın maddi ve manevi değerlerinin korunması iyi bir yönetişim ile mümkün olur. Sitenin estetik ve yapısal bütünlüğü korunarak mülklerimizin değeri artırılabilir.

Öncelikli olarak Hukuki Uyumun Sağlanması içinde bulunduğumuz karmaşık durumdan çıkılması ve normale girilmesi için temel önemdedir. NİHAYET 634 SAYILI YASA VE YÖNETİM PLANI TEMELİNDE KAT MÜLKİYETİ HUKUKUNA UYUM SAĞLANMIŞ OLACAKTIR. Ki bu husus “bir tercih değil zorunluluk” olması hasebiyle zaten her türlü “pazarlığa” kapalıdır. Zira yasalarla “NE GETİRİR, NE GÖTÜRÜR PAZARLIĞI” yapılamaz. Herhangi bir müeyyidesi olmasa bile bizatihi o yolda olmamak bile “normal değildir”. Özellikle de kooperatifimizin öyle olmadığı halde “site imiş gibi davranması” yanlış üstüne yanlıştır. Bir zaman çokça söylenen bir deyim vardı; “Doğan görünümlü şahin”. Bu kurnazlık bazılarını tatmin etse de Orjanı her an sıkıntıya sokacak gelişmelere açık. Emin olun duvara çarpmış gibi oluruz.

Nasıl? diye soranlara konuyu biraz da yumuşatarak; Batı Karadeniz dağlarında bazı ikaz amaçlı levhaların yöre ağzıyla "ayı da çıkabülü, taş da düşebülü" şeklinde karikatüre edilerek ifade edildiğini örnek verebiliriz. Bu konuda bir başka latife “kamyonu devirdikten sonra akıl veren çok olur” söylencesidir. Zamanında hazırlık yapmazsak, yapmamız gerekenleri sürekli erteleyip/ötelersek kaçınılmaz olarak “eyvah şimdi ne yapacağız?” noktasına düşeriz. Çıkacak faturayı da o gün geldiğinde başkaları değil yine Orjan halkı ödeyecektir.

Hâlbuki yasal yollar uyulmak içindir ve sadece “NASIL UYUM GÖSTEREBİLİRİM?” çabalarını zorlar. Bu çabalar çıkabilecek güçlükleri yada olmazları sayarak gösterilemez. Hele de niyet yoksa hep mazeret üretir durursunuz. Düşünülecek olursa, Ama KURULACAK SİTE YÖNETİMİ aidat ödemelerinden kararların uygulanmasına, toplu yaşam kuralları konulmasından uygulama müeyyidelerine ve Yönetim-kat malikleri ihtilaflarından komşuluk anlaşmazlıklarına kadar pek çok konuda yasal süreçlerin işlemesine imkân verecektir. OLMASI GEREKEN DE BU.

Bir Site Yönetiminde; “Aidat Yönetimi ve Bütçe Planlaması”, “Güvenlik Hizmetleri”, “Temizlik ve Hijyen Hizmetleri”, “Teknik Bakım ve Onarım Hizmetleri”, “Peyzaj ve Çevre Düzenlemesi”,Hukuki Destek ve Yönetim Planlaması” ile “Sosyal Tesis ve Etkinlik Yönetimi” ve “İşletme hizmetleri” gibi temel bazı önemli hizmetler söz konusudur.

Meselâ bir site yönetiminin en temel sorumluluklarından biri aynen kooperatifte olduğu gibi aidatların düzenli olarak toplanması ve bu gelirlerin doğru bir şekilde planlanmasıdır. Bu şekilde aidatların düzgün yönetimi, site sakinlerinin ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlar. Ortak alanların bakım ve onarımı için kaynak sağlanır. Ayrıca ortak projeler ve büyük bakım işleri için de bütçe yapılabilir.

Güvenlik; toplu yaşam alanlarının olmazsa olmazıdır. Site sakinlerinin huzur içinde yaşayabilmesi için güvenlik hizmetlerinin etkin bir şekilde sağlanması gerekir. Bu kapsamda Güvenlik personelinin görevlendirilmesi ve eğitimi, Kamera sistemleri ve geçiş kontrol mekanizmalarının kurulumu ile afet ve acil durum planlarının hazırlanması bulunur. Böylece Yabancıların izinsiz girişi engellenebilecek, trafik kuralları uygulanacak, hırsızlık ve vandalizm gibi olayların önüne geçilebilecektir. Dolayısıyla da amaç sakinlerin kendilerini daha güvende hissetmelerinin sağlanmasıdır.

Temizlik ve Hijyen Hizmetleri; çağdaş yaşamın en başta gelen gereklerindendir. Bu bağlamda ortak alanların temizliği, sitenin genel yaşam kalitesini doğrudan etkiler. Düzenli temizlik ve ilaçlama yalnızca estetik bir ortam yaratmakla kalmaz, aynı zamanda sağlık açısından da önemlidir. Örneğin orjan plajı, duşları, iskelesi ve genel olarak sahil boyu her sezon öncesi en iyi şekilde hazırlanmalıdır. Yaz boyu o kesimde yürütülmesi gereken yıllardır alıştığımız, aksatılmayacak hizmetler vardır. Sezon sonunda da toplanması, kıştan önce bakım ve onarımı yapılmalıdır. Aynı şekilde spor ve oyun alanları ile havuz tesisinin temizliği, bakımı ve ilaçlanması ihmal edilemez. Böylece hem sakinler için sağlıklı bir yaşam alanı oluşturulmuş hem de görsel olarak daha düzenli ve estetik bir ortam sağlanmış olacaktır.

Teknik Bakım ve Onarım Hizmetleri; olarak gruplandırılabilecek hizmetleri amacı ve görevi olmamasına rağmen kooperatif tarafından yapılmasına alışığız. Bu anlamda site içindeki alt yapı ve üst yapı arızaları, su tesisleri ve tesisatları, UEDAŞ kapsamında olmayan elektrik yapı ve sorunlarının giderilmesi kaçınılmazdır. Ayrıca sahil boyunda, iskelede, duşlar, şemsiyeler, şezlonglar ve oturma yerlerinde gereken bakım, onarım ve yenilemeler her yıl özenle tekrarlanır. Sosyal tesisler, spor alanları, havuz kompleksi, Yönetim merkezi ve diğer ortak alanların düzenli onarım, bakım, idame, yenileme ve iyi durumda bulundurulması Orjanda ortak yaşamın temel taşlarından olarak devam edecektir. Böylece çıkabilecek arızaların önceden tespit edilmesi, uzun vadede maliyet tasarrufu sağlanması ve sakinlerin günlük yaşamını aksatabilecek sorunların önüne geçilmesi Site yönetiminde de mümkün olabilecektir.

Peyzaj ve Çevre Düzenlemesi; yeşil alanların korunması, bakımı ve iyileştirilmesi ile ilgilidir. Bu konu site yaşamının estetik ve fonksiyonel bir parçası olduğu için ihmal edilemez. Bu konuya gerekli özenin gösterilmesi site sakinlerine doğayla bütünleşik bir yaşam sunar. Bu kapsamda ortak alandaki yeşil örtünün korunması, mevsimine göre yenilenmesi, peyzaj düzenlemeleri, bakımı ve düzenli sulanması yapılacaktır. Ağaç budama ve çim biçme işlemleri sürdürülecektir. Çocuk oyun alanları düzenlenecek, güvenli, bakımlı ve temiz tutulacaktır. Bütün bu hizmetler elbette ki en başta siteye estetik bir görünüm kazandırır. Sakinler için rahatlatıcı bir ortam sunar ve mülk değerini artırır.

Hukuki Destek ve Yönetim Planlaması; Kat Mülkiyeti Kanunu’na uygun bir yönetim demektir. Toplu yaşamın sürdürülebilirliği için şarttır ancak etkili bir şekilde yönetilmesi gerekir. Bu bağlamda en başta Yönetim Planının güncellenmesi ve iyi uygulama geliyor. Doğal olarak Kat malikleri/Temsilciler Kurulu toplantılarının organize edilmesi ve alınan kararların uygulanması temel çalışmalardır. Sorunların çözümü ve iyi uygulamalar; kat malikleri ile sürekli iyi iletişimi, açıklığı ve mümkün olan her vasıtadan yararlanarak bilgilendirmeleri gerektirir. Aidat borçları ile hukuki uyuşmazlıkların çözümü de bu kapsamda olacaktır. Bu hizmet de avantaj olarak sakinlerin haklarını korurken yönetimle ilgili hukuki sorunların da önüne geçer.

Sosyal Tesis ve Etkinlik Yönetimi: Orjanın sahip olduğu sahil bandı, günübirlik tesisler, plaj, iskele, yüzme havuzu, spor alanları, marketler ve 414 gibi diğer sosyal tesisler yaşamımızın önemli parçalarıdır. Sağlık ocağı ve camimizi de Orjana hizmet veren kurumlar olarak bu kapsamda görmek gerekir. Bu alan ve tesislerin doğru ve etkili şekilde yönetilmesi/işletilmesi ise sakinlerin sosyal ihtiyaçları için zaruri bir hizmet olacaktır. Bu bağlamda sosyal tesislerin düzenli bakım ve temizliği, işletmelerin kiralanması/yönetimi ve belli zamanlarda talep edilen sosyal etkinliklerin düzenlenmesi vardır. Böylece; komşuluk ilişkileri güçlendirilmiş, sakinlerin sosyal talep ve ihtiyaçları karşılanmış olur. Orjanda huzurlu ve daha keyifli bir yaşam istiyorsak bu husus ta ihmal edilemez.

Bütün bunlar ne 1163 sayılı yasada, ne de kooperatif anasözleşmesinde yoktur. Zira AMAÇ VE FAALİYET KONULARI yasanın 3.maddesine dayanan anasözleşmenin 6. Maddesinde şöyle ifade edilmiştir: “Kooperatifin amacı ortaklarının konut ihtiyaçlarını karşılamaktır. Bu amaçla kooperatif: 1-Arsa ve arazi satın alır, birleştirir imar planına uygun biçimde böldürerek altyapı, plan, proje ve maliyet hesapları hazırlar ve ortaklarına konut yaptırır. 2-Yaptırılan konutların mülkiyetini bu ana sözleşmede yazılı esaslara göre ortaklarına aktarır. 3-Ortaklarının sosyal, kültürel ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak üzere gerekli tesisleri kurar, bu tesisleri işletir veya kiraya verir. 4-Yukarıdaki fıkralardaki yazılı hususları sağlamak üzere, ilgili kurum ve kuruluşlarla ortak çalışmalarda bulunabilir, gayrimenkul ve menkulleri iktisap eder, kiralar, kiraya verir, satar ve benzeri tasarruflarda bulunur, ayni haklar tesis eder…”

Görüldüğü gibi kooperatifin görev ve sorumlulukları arasında; ne temizlik hizmeti, ne onarım bakım işletme, ne plaj ve havuz hizmetleri, ne sosyal faaliyetler, ne peyzaj ve çevre düzenlemesi, ne de güvenlik sağlama bulunmuyor. Peki nasıl oluyor da oluyor? Şöyle; Bu konular sadece 634 sayılı yasa ve yönetim planımızda var. Kooperatif bugüne kadar site yönetimi kurulmadığı, bu iş için önderlik etmediği, aksine “Yasalar öyle ama Orjanda site yönetimi olmaz, bu halk onu kaldıramaz” söylemiyle olacak olanı engellediği, ertelediği, ötelediği ve BİR TÜR ROL ÇALDIĞI İÇİN oluyor.

Öte yandan ısrarla gitmeye çalıştığımız yolda; kooperatif genel kurullarının verimsizliği herkesin malumudur. 1803 ortağın vekâletlerle beraber ancak ¼’ü ile toplanıp 300-400 arasında bir oyla kararlar alıyoruz. Kalabalık ortak yapımız sebebiyle; eziyetli imza kuyruğu, sorunlu vekâlet sistemi, sıcak altında ve dar zamanda bir hengâme halinde geçiyor. Oysa site yönetiminde TEMSİLCİLER KURULU TOPLANTISI daha az bürokrasi ve en çok 190 kişiyle yapılabilecek. Yönetim kurulları uygulama sırasında 95 Blok yöneticisiyle muhatap olacak. Bu avantajı yok mu sayalım?

Bu arada “ÇİFT BAŞLILIK NE OLACAK?” sorusunu duyar gibiyim. Evet, kooperatif esas görevlerini yapıp İŞLETME KOOPERATİFİNE DÖNÜŞÜNCEYE KADAR, muhtemelen 2029’a kadar bu kaçınılmaz. Ama bu geçiş sürecini her yıl yenilenen ve uzatılan yetki kararlarıyla, kooperatif yönetim kuruluna görev vererek, adım adım TEMSİLCİLER KURULU OLUŞUMUNU gerçekleştirerek çift başlılık olmayacak şekilde yönetebiliriz. Bu dönem aynı zamanda kooperatifin bir an önce FERDİLEŞMEYİ TAMAMLAMASI için de büyük bir baskı oluşturacaktır.

Üyeler “hem kooperatif ortağı hem de kat malikleri kurulu üyesi” olduğundan, Blok oluşumları tamamlanıp TEMSİLCİLER KURULU da toplanabildiği takdirde 2027 Genel kurulunda site yönetim kurulu ile kooperatif yönetim kurulu birleştirilecek ve “iki yönetim kuruluna da ayrı ayrı maaş ödenmeyecektir”. (GT) 2029 genel kuruluna kadar böyle gidileceği varsayılmaktadır. Sonuç olarak hem kooperatif açısından hem de site yönetimi ile ilgili süreçler tamamlandığında anasözleşme değişikliği yoluyla zaten İŞLETME VE YÖNETİM KOOPERATİFİNE dönüşmüş olacağız. Böyle olunca da 2029 TEMSİLCİLER KURULU TOPLANTISINDA kanuna uygun olarak İŞLETME VE YÖNETİM KOOPERATİFİNİN yönetici seçilmesi” mümkün hale gelecek. Bu konu da böylece sorun olmaktan çıkarak yönetimde tek başlılık sağlanacaktır.

Halâ “Avantajımız ne olacak?” deniyorsa, işte yukarda sayılan bütün bu hizmet ve farklılıklar aynı zamanda Site Yönetiminin sakinlere sağladığı belli başlı avantajlardır. Çünkü; Teknik bakım, temizlik ve güvenlik gibi hizmetler, sakinlerin günlük yaşamını kolaylaştırır ve Daha Konforlu Bir Yaşam demektir. Site yönetiminin yasal araç ve yöntemlerle yapılması sakinlerin üzerindeki yükü azaltır, kurum ve kuruluşlarla ilişkileri arttırır. Böylece Zaman ve Enerji Tasarrufu sağlar. İyi yönetilen bir sitede evlerimizin Mülk Değerinin Artması beklenen bir sonuçtur. Ayrıca sitemiz de itibar görür ve talep edilen bir yer haline gelir. Güvenlik ve temizlik hizmetleri iyiyse sakinler kendilerini daha güvende hissederler. Bu da Huzurlu ve Güvenli Bir Ortam demektir. Sosyal etkinlikler ve düzenli iletişim başlı başına bir avantajdır. Daha Güçlü Komşuluk İlişkileri kurulmasına ve sakinler arasında daha güçlü bağlar oluşmasına da yardımcı olur.

SONUÇ OLARAK Orjan içinSİTE YÖNETİMİNE GEÇMEK BİR GEREKLİLİK VE MEVCUT DURUMUMUZA GÖRE ÇOK DAHA AVANTAJLIDIR”. Öncelikle Kat Mülkiyeti Hukukunun, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının ve yürürlükte olan Yönetim Planımızın gereğidir. 1163 sayılı kanuna ve anasözleşmeye göre Kooperatif olarak devam etmek ise yanlış yolda, adeta çıkmaz sokakta ısrar etmektir. Hatta 634 sayılı kanuna ve Kat Mülkiyeti hukukuna bilinçli muhalefettir. SİTE YÖNETİMİNE GEÇMEK bu açıdan her şeyden evvel yasal olmayan bu durumumuzun doğru yöne çevrilmesi ve konumumuzun yasal hale gelmesini sağlayacaktır. Düşünülecek olursa bu mesele bütün diğer avantajların önüne geçer.

KOOPERATİF olmaktan SİTE YÖNETİMİNE GEÇMEKLE aslında bir tür MAKAS DEĞİŞTİRMİŞ olacağız. Ama sadece yön değiştirmiş olmayacağız, aynı zamanda içinde yol alacağımız bambaşka bir seyahate de çıkmış olacağız. Bu seyahat; avantajları, gündemleri, sorun çözme yöntemleri ve geleceğe uyum sağlama açısından hiç şüphesiz kendine özgü olacak. Görülecektir ki o andan itibaren tartışmalı olan pek çok şeyi geride kalacak. Sorunlarımızı yasal olan daha doğru zeminlerde ele alabileceğiz. Zaman kaybetmeden, doğru araçlarla ve doğru çözümlerle ilerleyebileceğiz. Faaliyetlerimiz ile iş ve işlemlerimizin 634 sayılı yasa ve Yönetim Planına dayalı olarak yürümesi mümkün olabilecek.

Böylece var oluş nedenimiz ve amacımız netleşecek, DAHA GÜZEL VE HUZURLU BİR ORJAN VİZYONUMUZA DOĞRU hızla yol almaya başlayacağız.

BU DURUMDA HANGİ “SORUNLARLA” KARŞI KARŞIYAYIZ:

Srn 16.01: Site Yönetimi kurulamadığından KOOPERATİF YÖNETİMLERİNİN YETKİ GASPI içinde olması, (GT)

Srn 16.02:   Kooperatif yönetim kurulları 1985 tarihli yürürlükteki ORJAN SİTESİ YÖNETİM PLANINI 40 yıldan beri tam olarak UYGULAMAMIŞ yada uygulayamamış olmaları,(GT)

Srn 16.03:  Blok ve site yönetimine geçmek BİR TERCİH yada SEÇENEK değil, YASAL ZORUNLULUKTUR.

Srn 16.04:  Yasadan ve uygulamadan kaynaklı çarpıklıktan daha büyük ve öncelikli SORUN kafalardaki NE GETİRİR, NE GÖTÜRÜR?” sorusudur.

KISA, ORTA VE UZUN VADELİ HEDEFLER:  

Bir önceki aşamada yapılan durum analizi, değerlendirme, tespitlerden yola çıkılarak karşı karşıya olduğumuz sorunlara çözüm olmak üzere; Yakın (2025), orta (2026-2029) ve uzun vadede (2030-2037) “HEDEFLERIMIZ” neler olmalı?

Hdf 16.01:    Srn 16.01 numaralı soruna çözüm olmak üzere: 2027’de yapılacak seçimli Genel Kurula kadar iki yıllık süreçte geçici yetki kararları yoluyla bu sorunun aşılmasının sağlanması,

Hdf 16.02:    Srn 16.02 numaralı soruna çözüm olmak üzere: 2028’de yapılacak Genel Kurula kadar üç yıllık süreçte geçici yetki kararları yoluyla YÖNETİM PLANI UYGULAMA ve GÜNCELLEME çalışmalarının sağlanması,

Hdf 16.03:    Srn 16.03 numaralı soruna çözüm olmak üzere: 2028’de yapılacak Genel Kurula kadar üç yıllık süreçte geçici yetki kararları yoluyla güncellenmiş Yönetim Planını uygulanması ve Temsilciler Kurulunun teşekkülü suretiyle TOPLU YAPI YÖNETİMİNİN kurulmasının sağlanması,

Hdf 16.04:  Srn 16.04 numaralı soruna çözüm olmak üzere; 2025-2028 dönemi üç yıllık geçiş süresi içerisinde ortakların kafasındaki bu sorunu gidermek amaçlı BİR BROŞÜR HAZIRLANMASI, dağıtılması, dijital ortamda da paylaşılması ve geniş katılımlı EN AZ ÜÇ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI yapılarak kat maliklerinin aydınlatılması,

HEDEFLERE ULAŞTIRACAK STRATEJİLER:

Çalıştay sonunda düzenlenecek SONUÇ RAPORUNDA yer almak üzere belirlenen hedeflere ulaştıracak STRATEJİLER neler olabilir? Nasıl bir yol haritası öneriyorsunuz?

Haziran 2027 SEÇİMLİ genel kuruluna kadar;

Str 16.2027.01: Srn 16.01 numaralı soruna çözüm olmak ve Hdf 16.01 hedefini gerçekleştirmek üzere; Konut Yapı Kooperatifinin görevi, bir ‘’inşaat müteahhidi gibi’’ sadece ‘’üyelerine konut ve alt/üst yapı tesislerini inşa” etmektir. Bu nedenle YASAL OLARAK YÖNETİM KURULLARININ SİTEYİ YÖNETME GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUĞU YOKTUR. Fakat bugüne kadar Site Yönetimi kurulamadığından KOOPERATİF YÖNETİMLERİNİN içinde oldukları bu yasal olmayan durumun düzeltilmesi gerekiyor. Çünkü bu durumda kooperatif yönetimi 634 sayılı kanun ve yönetim planından kaynaklı SİTE YÖNETİMİ kurulmasına müdahale etmiş, geciktirmiş/ertelemiş ve SİTE GÖREV VE YETKİLERİNİ gasp etmiş oluyor. Bu nedenle hedef “1985 tarihli ORAN SİTESİ YÖNETİM PLANININ derhal uygulanmaya başlanması, Blok Yönetimleri ve Site Yönetimi Temsilciler Kurulu teşkil edilmesidir.  Bunun için Çalıştay Raporuna uygun olarak Yönetim Kurulu konuyla ilgili gündem maddesini olağan genel kurulun gündemine koymalıdır.”(GT) 2025 yılında yapılacak İLK SEÇİMLİ GENEL KURULDA VERİLECEK GÖREVLE ve 2026 da bir yıl daha uzatılarak 2027’de yapılacak Genel Kurula kadar iki yıllık süreçte KOOPERATİF YÖNETİMLERİNİN geçici ve süreli nitelikte yetki kararları ile SİTE YÖNETİMİ OLUŞTURMA, YÖNETİM PLANI UYGULAMA VE GÜNCELLEME ÇALIŞMALARI YAPMALARININ SAĞLANMASI mümkün olabilir. O zaman bu ara dönemde ve geçici formülle, 2027’den sonra da 2028’e kadar güncellenmiş Yönetim Planını uygulanması ve Temsilciler Kurulunun teşekkülü suretiyle TOPLU YAPI YÖNETİMİNİN KURULMASI sağlanmış olacaktır. Dolayısıyla da bu sorun tamamen giderilmiş olacağından Kooperatif Yönetimlerinden sadece kendi amaçlarına odaklanarak bir an önce FERDİLEŞMEYİ TAMAMLAMALARI istenecektir. Kaldı ki bu süreç te sonsuz değildir.  2029 yılına kadar İŞLETME VE YÖNETİM KOOPERATİFİNE DÖNÜŞMEYİ başarmaları gerekiyor. Çünkü çift başlılığı önlemek üzere ana sözleşme değişikliğinin akabinde ORJAN TOPLU YAPI TEMSİLCİLER KURULUNUN toplanarak İŞLETME VE YÖNETİM KOOPERATİFİNİ yönetici olarak seçmesi önerilmektedir.

Haziran 2028 olağan genel kuruluna kadar;

Str 16.2028.01:  Srn 16.02 numaralı soruna çözüm olmak ve Hdf 16.02 hedefini gerçekleştirmek üzere; “Bu yönetim planı uygulansaydı, blok ve site yönetimleri kurulacak, bu planda yazılı kurallara uyulacak, 1803 konutun imar projelerine aykırı tadilatlar yapılmayacak, “ORJAN konutları yamalı bohçaya dönüşmeyecek”, ortak yerlerde ilgili kurallara uyulacak, ortaklarının /kat maliklerinin veya kiracılarının “birbirleri arasında çıkan anlaşmazlıklara” çözüm bulunacak,  “kurallara uymayanlar hakkında sulh hukuk mahkemelerinde dava açılmak suretiyle” tüm ortakların/kat maliklerinin kurallara uymaları sağlanacaktı.” (GT) Bu yüzden önümüzdeki iki yıllık süreçte KOOPERATİF YÖNETİMLERİNİN geçici ve süreli nitelikte yetki kararları ile SİTE YÖNETİMİ OLUŞTURMA, YÖNETİM PLANI UYGULAMA VE GÜNCELLEME ÇALIŞMALARI YAPMALARININ SAĞLANMASI gerekiyor. Çünkü sorunun aşılabilmesi ancak “1985 tarihli ORAN SİTESİ YÖNETİM PLANININ derhal uygulanmaya başlanması ve Yönetim Planının  634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunun 9’UNCU BÖLÜM: TOPLU YAPILARA İLİŞKİN ÖZEL HÜKÜMLERE göre güncellenmesiyle mümkündür.” (GT) Dolayısıyla güncellenme çalışmalarının ve taslağın 2026 olağan genel kurul toplantısında görüşülmesi, 2027 yılında da Temsilciler Kurulunda onaylanarak yürürlüğe girmesi gerekiyor. Bunun için öncelikle 2025-2027 arası ara dönemde geçici bir formülle, Yönetim Planının uygulanması ve güncellenmesi sağlanmalıdır. 2027’den sonra da 2028’e kadar güncellenmiş Yönetim Planını uygulanması ve Temsilciler Kurulunun teşekkülü suretiyle TOPLU YAPI YÖNETİMİNİN KURULMASI tamamlanmış olacaktır. Böylece 634 sayılı kanuna dayalı site yönetimi amaç, görev, yetki ve faaliyet konuları yasal sahibine tevdi edilmiş dolayısıyla da sorun giderilmiş olacaktır. Bu nedenle takip edilecek strateji; 2025 yılında yapılacak İLK SEÇİMLİ GENEL KURULDA VERİLECEK GÖREVLE ve 2026 da bir yıl daha uzatılarak 2027’de yapılacak Genel Kurula kadar iki yıllık süreçte KOOPERATİF YÖNETİMLERİNİN geçici ve süreli nitelikte yetki kararları ile SİTE YÖNETİMİ OLUŞTURMA, YÖNETİM PLANI UYGULAMA VE GÜNCELLEME ÇALIŞMALARI YAPMALARININ SAĞLANMASI şeklindedir.

Str 16.2028.02:  Srn 16.03 numaralı soruna çözüm olmak ve Hdf 16.03 hedefini gerçekleştirmek üzere; “Kat mülkiyeti kanununa göre 2014 tarihinden itibaren ORJAN Sitesinde “konutların 2/3’ünden fazlası kat irtifakı veya kat mülkiyeti tapularını aldıklarından” bu kanuna göre blok ve site yönetimlerinin kurulması gerektiği tüm yönetim kurullarına hatırlatıldığı halde “ORJAN Sitesi 40 yıldan bu yana kooperatif mevzuatıyla site imiş gibi yönetilmiştir.” (GT) Bu arada yönetim planı uygulanmamış ve site yönetimi sanki bir tercih olarak lanse edilmiştir. Dolayısıyla da ortada yasal bir zorunluluk olduğu halde kooperatifin süresi uzatılarak bu yol bir seçenek(!) olarak tercih edilmiş olmaktadır. Hâlbuki kat mülkiyet hukuku gereği özellikle 2014 yılı itibariyle SİTE YÖNETİMİNİN KURULMASI ZORUNLUYDU. Bunun için Yönetim Planının uygulanması, güncellenmesi ve TEMSİLCİLER KURULUNUN teşekkülü gerekiyordu, olmadı. 10 yıldır da bu durum devam ediyor. Ne yazık ki halâ yasal zorunluluğun idrakinde olmayan, BLOK VE SİTE YÖNETİMİNE GEÇMENİN BİR TERCİH/SEÇENEK olduğunu düşünen pek çok orjanlı var. Oysa 634 sayılı yasanın 17.madde 3.fıkrası uyarınca 2/3 çoğunluğun sağlandığı andan itibaren Orjanda SİTE YÖNETİMİNE GEÇİLMESİ ve Kat İrtifaklı tapular Kat mülkiyetine dönüşmemiş olsa dahi ANAGAYRİMENKULÜN YÖNETİMİNDE KAT MÜLKİYETİ HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI zorunluydu. O yüzden “1985 tarihli ORAN SİTESİ YÖNETİM PLANININ derhal uygulanmaya başlanması, Blok Yönetimleri ve Site Yönetimi Temsilciler Kurulunun teşkil edilmesi ve Yönetim Planı 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunun 9’UNCU BÖLÜM: TOPLU YAPILARA İLİŞKİN ÖZEL HÜKÜMLERE göre güncellenmesi gerekiyor.” (GT) Kaybedilen bunca zamana rağmen şimdi başlasak önce geçici Blok yöneticilerinin atanması, Yönetim Planı güncelleme çalışmasının başlatılması, Blok yönetimleri, TOPLU YAPI TEMSİLCİLER KURULU ve YÖNETİMİNİN oluşumu EN AZ ÜÇ YIL sürecektir. Bu sebeple takip edilecek strateji; Orta vadede 2025 yılında yapılacak İLK SEÇİMLİ GENEL KURULDA kooperatif yönetimie geçici ve süreli nitelikte bir yetki kararı ile SİTE YÖNETİMİ OLUŞTURMA, YÖNETİM PLANI UYGULAMA VE GÜNCELLEME ÇALIŞMALARI için GÖREV verilmelidir. Bu yöntemle Haziran 2026 genel kuruluna kadar geçici Blok yöneticileri atanabilir ve Yönetim Planı güncelleme çalışması başlatılabilir. Genel kurulda bu çalışmalar görüşülerek süre bir yıl daha uzatılırsa Blok yönetimleri de oluşabilir. 2027’de çağrı üzerine yapılacak ilk TOPLU YAPI TEMSİLCİLER KURULU TOPLANTISINDA güncellenen Yönetim Planı onaylandığı takdirde 2028 GENEL KURULUNA KADAR KOOPERATİF YÖNETİMLERİNİN geçici ve süreli nitelikte yetki kararları ile SİTE YÖNETİMİ OLUŞMUŞ, YÖNETİM PLANI GÜNCELLENMİŞ VE UYGULAMA BAŞLATILMIŞ olacaktır.

Str 16.2028.03: Srn 16.04 numaralı soruna çözüm olmak ve Hdf 16.04 hedefini gerçekleştirmek üzere; Ortaklarımızın kafasındaki bu sorunu gidermek ve Orjanda halen çok yaygın durumdaki bu zihin bulanıklığını gidermek gerekiyor. Kuşkusuz SİTE YÖNETİMİNE GEÇMENİN bir değil pek çok AVANTAJLARI vardır. Soru cevabında bunlar ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Ama öncelikle ve vurgulanarak Kat Mülkiyeti Hukukunun, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının ve yürürlükte olan Yönetim Planımızın gereği olduğunu artık anlaşılması gerekiyor. Zira 1163 sayılı kanuna ve anasözleşmeye göre Kooperatif olarak devam etmek ise yanlış yolda, adeta çıkmaz sokakta ısrar etmektir. Hatta 634 sayılı kanuna ve Kat Mülkiyeti hukukuna bilinçli muhalefettir. SİTE YÖNETİMİNE GEÇMEK bu açıdan her şeyden evvel yasal olmayan bu durumumuzun doğru yöne çevrilmesi ve konumumuzun yasal hale gelmesini sağlayacaktır. İki kere iki dört eder ama insanların bunun doğru olduğuna ikna olması lazım. O yüzden zorunluluk ve avantajların, bunun yanında yaşanabilecek olumsuzlukların önceden iyi anlatılması gerekiyor ki kafalarda bir daha böyle soru işaretleri kalmasın. BUNUN İÇİN şöyle bir strateji öneriyoruz: SİTE YÖNETİMİNE GEÇİŞ SÜRECİNİN ilk iki yılı yetki kararlarıyla (2025-2026), diğer iki yılı yönetimin birleştirilmesi suretiyle (2027-2028), son üç yılı da işletme ve yönetim kooperatifinin yönetici seçilmesiyle (2029-2031) birlikte TOPLAM 7 YIL SÜRECEĞİ tahmin edilmektedir. O nedenle en azından 2025-2028 dönemi içerisinde ortakların kafasındaki bu sorunu gidermek amaçlı Çalıştay raporu özeti BİR BROŞÜR HAZIRLANMASINI öneriyoruz. Bunun basıldıktan sonra kitapçık olarak dağıtılması ve dijital ortamda da paylaşılması gerekir. Ayrıca aynı dönem yaz aylarında geniş katılımlı EN AZ ÜÇ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI yapılarak yönetimin ve kat maliklerinin aydınlatılması sağlanabilir. Bu arada Orjan Yönetimi face grubundan da kısa kısa soru-cevap paylaşımları yapılması faydalı olacaktır.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder