22 Şubat 2025 Cumartesi

22 Şubat 2025 Cumartesi 16:30 ORJAN POSTASI III...........................NE GETİRİR NE GÖTÜRÜR?

NE GETİRİR NE GÖTÜRÜR?

Uzun zamandır SİTE YÖNETİMİNE GEÇİŞİN NEDEN GEREKLİ OLDUĞUNU anlatmaya çalışıyoruz. Çalıştayın 16.sorusu da bu konuyla ilgili. Kooperatifin geçmiş uygulamalarına ve Mevcut duruma baktığımızda en başta bu güne kadar SİTE YÖNETİMİ KURULMADIĞINDAN MEVCUT YÖNETİMLERİN YETKİ GASPI” içinde olduğunu işin uzmanları söylüyor. Bizler de bu durumu defalarca yazdık ve yorumladık.

Aslında süreç 1985’te 634 sayılı Kat Mülkiyeti kanununun 1 ve 14.maddeleri bağlamında Kat İrtifakının tesisi ve Yönetim Planının tescili ile başlamıştı. Böylece daha ortada inşaatlar bile yokken Orjanın geleceği öngörülmüş ve genel kurullarda defalarca görüşülmüştü. Bu arada evi olan, yeni satın alan herkes tapuya tescil edilen Yönetim Planını bir taahhütname olarak imzalamıştı. Bu belge aynı zamanda kurulması gereken site yönetiminin de anasözleşmesi hükmündeydi.

1985’ten 2014’e kadar yaklaşık 30 yıl serbestlik kararları sebebiyle konutların yapımını bekledik. YAPILAR TAMAMLANIP YAPI KULLANMA İZNİ ALAN BAĞIMSIZ BÖLÜMLERİN ÜÇTE İKİSİ FİİLEN KULLANILMAYA BAŞLANDIĞINDA ise artık kanunun 17. maddesi hükmü söz konusuydu. Zira “Kat irtifakı sahibinin haklarını” düzenleyen bu maddenin 3.fıkrası “Kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde YAPI FİİLEN TAMAMLANMIŞ VE BAĞIMSIZ BÖLÜMLERİN ÜÇTE İKİSİ FİİLEN KULLANILMAYA BAŞLANMIŞSA, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi ANAGAYRİMENKULÜN YÖNETİMİNDE KAT MÜLKİYETİ HÜKÜMLERİ UYGULANIRdiyordu.

İşte bu yasal alt yapıya dayalı olarak Kat İrtifakı Kurulmuş ve Yönetim Planı tescil olunarak 25.03.185 tarihinden itibaren Orjanda KAT MÜLKİYETİ HUKUKU doğmuştu. Ancak KONUTLAR FİİLEN TAMAMLANMAMIŞ OLMASINA RAĞMEN Kat İrtifaklı tapu sahipleri olarak bizler 40 yıldır 634 sayılı yasanın ve Yönetim Planının tanımladığı haklarımıza sahip çıkamadık. Hiç değilse maliki olduğumuz yapılar tamamlanıp Yapı Kullanma İzinleri alınarak fiilen kullanılan BAĞIMSIZ BÖLÜMLER 2014 yılı itibariyle 2/3 çoğunluğu sağladığında YÖNETİCİ SEÇME ve SİTE YÖNETİMİNİ KURMA hakkımız vardı bilmedik ve kullanmadık/kullanamadık. Kooperatif te kendisine düşen görevleri bilhassa yapmadı yada yapamadı. O zaman hatırlatılmış olmasına rağmen ne Kat Maliklerinden ne de Kooperatif Yönetimlerinden bu yönde herhangi bir girişim gelmedi.

Neticede bizler bu hakkımızı sorgulamadığımız için yıllarımızdan olduk. Kooperatif yönetimleri de bilinçli yada değil görev ve sorumluluklarını yerine getirmediler. 1803 ortaklı genel kurullarda bile bir araya gelmesi zor bir kitleye liderlik edip Site Yönetimi kurulmasına yardımcı olmaları beklenirdi, yapmadılar. Daha da vahimi konutların %99,7’si bittiği halde kalan birkaç subasmanı da tamamlamadı yada tamamlayamadılar. Üstüne üstlük kendi amaçlarına odaklanmaları gerekirken zaman uzadıkça bilinçli yada bilinçsiz SİTE YÖNETİMİ İMİŞ GİBİ davranmaya başladılar. Çünkü Orjan fiilen bir SİTE OLMUŞ, ihtiyaç, talep ve beklentiler bir yapı kooperatifinin amaçlarını çoktan aşmıştı.

Neticede işler işleri, dolu gündemler başka gündemleri takip etti. Pandemiydi, alt yapıydı üst yapıydı, seçimdi derken on yıl geçiverdi.  Güncel meselelerin harareti ve ağırlığı ufkumuzu daralttı. Birkaç yıldan ötesini göremez hale geldik. ASLINDA SÜREKLİ ERTEME VE ÖTELEMELERLE GELECEĞİMİZİ ÇOK DAHA AĞIR BİR YÜKÜN ALTINA SOKMUŞ OLDUK.

Öte yandan YÖNETİMLER bu süreçte kooperatifin faaliyet alanı olmayan pek çok konuda SİTE YÖNETİMİNİN YETKİLERİNİ kullanarak bir tür “GASP” fiili işlediler. Bizler de yasal olmayan bu duruma herhangi bir tepki göstermeyerek kabahate ortak olmuş olduk. Neticede aradan 10 yıl, 1985 ten beri de 40 yıl geçti ama HALA KOOPERATİF OLARAK DEVAM EDİYORUZ.

Bir kez daha belirtelim ki uzman görüşleri ister KAT İRTİFAKLI ister Kat Mülkiyetli TAPU SAHİBİ OLSUNLAR 1803 bağımsız bölümün bulunduğu anagayrimenkul ve ortak alanlarını yani 343/3 PARSELİ KOOPERATİF YÖNETEMEZ. Genel kural budur. Çünkü bu durumda kooperatif yönetimi 634 sayılı kanun ve yönetim planından kaynaklı SİTE YÖNETİMİ kurulmasına müdahale etmiş, geciktirmiş/ertelemiş ve SİTE GÖREV VE YETKİLERİNİ gasp etmiş olur. Orjanda Kat malikleri anagayrimenkulde örgütlenip site yönetimi kuramadığı için bu durum halen devam ediyor. Ancak kat maliklerinin itirazı olmadığı sürece kooperatif aidat toplayabilir ve gerekli hizmetleri yürütebilir. Şu anda Orjanda olan budur şeklindedir.

Özellikle 2014 yılından bu yana “SİTE YÖNETİMİNE GEÇİŞ YASALAR GEREĞİ TERCİH DEĞİL KANUNİ BİR ZORUNLULUK” olarak karşımızdadır. Kaldı ki Kooperatifler Kanunu'nun 81.maddesi ve anasözleşmenin 64.maddesine göre, “anasözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçirilip konutların ortaklar adına tescil edilmesiyle kooperatif amacına ulaşmış sayılır” ise de, uzmanlara göresite yönetimine geçiş için tasfiyenin tamamlanmasına ilişkin bir koşul bulunmamaktadır. Ancak, kooperatif anasözleşmesinin 64/2. maddesine göre, yapı kullanma izninin (iskân ruhsatının) alınmasını müteakip bir yıl içinde, ortakların Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre ferdi mülkiyet işlemlerini sonuçlandırmaları zorunluluğu vardır.”

Tapularımızın tümünün cins tashihi yoluyla Kat Mülkiyetine dönüşememiş olması da SİTE YÖNETİMİNE GEÇMEMEK için geçerli bir mazeret değil. Çünkü bu konu da uzmanlara göre 634 sayılı yasanın 17.maddesi açısından bir engel teşkil etmiyor. SİTE YÖNETİMİ KURULABİLMESİ için 2/3 çoğunluğun Kat İrtifaklı Tapu sahibi olması yeterli. Kaldı ki Kooperatif anasözleşmesinin 64. maddesi zaten Orjan Yönetimini FERDİ MÜNASEBETE GEÇİŞ açısından sorumlu tutuyor. Bundan kaçışı yok. Sonuçta tüm kat malikleri söz konusu kooperatif amacı çerçevesinde FERDİLEŞME SÜRECİNİN TAMAMLANMASI suretiyle eninde sonunda kat mülkiyet tapularını alacaklar. Sadece bu işlemlerin bir an önce gündeme alınarak TAMAMLANMASI GEREKİYOR.

Hâlbuki Orjan için SİTE YÖNETİMİNE GEÇMEK aynı zamanda “BİR AVANTAJDI” değerlendirilemedi. Şayet bugüne kadar geçilseydi bugüne kadar sıkça sorulan “bize ne avantajı olacak?” sorusunun cevapları yaşanarak görülmüş olacaktı. Çünkü görüşünü aldığımız uzmanlara göre “Konut Yapı Kooperatiflerinin görevi, bir ’inşaat müteahhidi gibi’’ sadece ‘’üyelerine konut ve alt/üst yapı tesislerini inşa etmektir. Bu açıdanYÖNETİM KURULLARININ, SİTEYİ YÖNETME GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUĞU YOKTUR. Buna rağmen KOOPERATİF YÖNETİM KURULLARI 1985 TARİHLİ YÜRÜRLÜKTEKİ ORJAN SİTESİ YÖNETİM PLANINI 40 YILDAN BERİ UYGULAMAMIŞLARDIR.

Şayet bu yönetim planı uygulansaydı, blok ve site yönetimleri kurulacak, bu planda yazılı kurallara uyulacak, 1803 konutun imar projelerine aykırı tadilatlar yapılmayacak, “ORJAN konutları yamalı bohçaya dönüşmeyecekti”. 634 sayılı yasanın 18.maddesinde yazılı “doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim plânı hükümlerine uymakla karşılıklı olarak yükümlüdürler GENEL KURALINA uygun olarak ortak yerlerde ilgili kurallara uyulacaktı. Ortaklarının/kat maliklerinin veya kiracılarının “birbirleri arasında çıkan anlaşmazlıklara” KAT MÜLKİYETİ HUKUKU çerçevesinde çözüm bulunacaktı. “kurallara uymayanlar hakkında sulh hukuk mahkemelerinde dava açılmak suretiyle” tüm ortakların/kat maliklerinin ortaya konan TOPLU YAŞAM KURALLARINA uymaları sağlanacaktı.

Son olarak Orjanda sıkça karşımıza çıkan “NE GETİRİR NE GÖTÜRÜR?”sorusuna değinelim. Bu sorunun aslında “Cebimizi nasıl etkileyecek?” anlamında kullanıldığını pekâlâ biliyoruz. O yüzden önce bunu kısa ve net olarak cevaplandırıp, devamında asıl farkları ana başlıkları itibariyle özetlemeye çalışalım. Öncelikle belirtmeliyiz ki site yönetimi de aynen kooperatif gibi yıldan yıla hazırlanacak bütçeler kapsamında alınan aidatlarla yürür. Bunlarla yönetim hakkı huzurları, personel ücretleri ile ortak alan bakım, onarım, idame ve işletme giderleri karşılanır. Ayrıca öngörülen bir yatırım varsa, o projelerin maliyeti için de bütçeye konulan ek ödemeler kat maliklerinden talep edilir. Bu sistem aynen devam edecektir.

Öte yandan Site yönetimi 3 kişi + 2 denetçiden oluşmaktadır. Kooperatif yönetimleri ise 5 +2 toplam 7 kişidir. Bu anlamda site yönetiminde daha az hakkı huzur söz konusudur. Ayrıca 95 blok ve denetçiye herhangi bir ücret ödenmeyecektir. Bu açıdan site yönetiminin daha avantajlı olacağı açık. Olağanüstü bir hizmet talebi ya da gider olduğu takdirde doğal olarak aynı kooperatifte olduğu gibi yine genel kurulda görüşülecek ve karar uyarınca aidatlar bu miktar kadar artacaktır. Örneğin Orjanın ihtiyacı olan güvenlik hizmeti 5188 Sayılı Özel Güvenlik yasasına göre satın alınacaksa bu işin bedelinin bütçeye konulması ve istenmesinden tabii bir şey olamaz.   

Neden? Çünkü günümüz yaşamının bir gerekliliği olan site yaşamı, düzenli bir yönetim sistemi olmadan sürdürülemez. Toplu yaşam alanlarında huzurlu ve güvenli bir ortam sağlanması, hem bireylerin yaşam kalitesini artırır hem de mülklerin değerini korur. SİTE YÖNETİMİ, bağımsız bölümlerin, blokların, ortak alanların ve genel olarak sitenin toplu yaşam kurallarına uygun bir şekilde yönetilmesini amaçlar. Belli bir düzen içinde ihtiyaçları karşılar ve gerekli hizmetleri sunar.

Bu bağlamda Kat Mülkiyeti Kanunu ve Yönetim Planı çerçevesinde belirlenen TOPLU YAŞAM KURALLARI, site yönetimi uygulamalarının temelini oluşturmaktadır. Bu iş bir yapı kooperatifi tarafından yapılamaz. Yapılmaya çalışılsa da en ufak bir sorunda “yetkisizlik” suçlamasına muhatap olurlar. O yüzden zaten şimdiye kadar bu sorumluluğu açık açık kimse üzerlerine almadı/alamadı. Kaldı ki etkili bir site yönetimi, yalnızca günlük işleyişi düzenlemekle kalmaz, aynı zamanda sakinlere güvenli ve konforlu bir yaşam sunmak için de çalışır. Çünkü geleceği öngörmek ve ona uygun hazırlıkları ihmal etmemek de en az günün gerekleri kadar önem ve önceliklidir.

Site Yönetimi ana başlıklar itibariyle; Hukuki Uyumun Sağlanması, Düzenli ve Huzurlu Bir Yaşam Ortamı Sağlama, Maddi ve Manevi Değerlerin Korunması gibi açılardan ÖNEMLİDİR. Böylece Ortak alanların bakımı, temizlik ve güvenlik hizmetleri yapılabilir. Bunlar sürdürülebilir yaşam kalitesini doğrudan etkileyecektir. Hepimizin gözbebeği Orjanın maddi ve manevi değerlerinin korunması iyi bir yönetişim ile mümkün olur. Sitenin estetik ve yapısal bütünlüğü korunarak mülklerimizin değeri artırılabilir.

Öncelikli olarak Hukuki Uyumun Sağlanması içinde bulunduğumuz karmaşık durumdan çıkılması ve normale girilmesi için temel önemdedir. NİHAYET 634 SAYILI YASA VE YÖNETİM PLANI TEMELİNDE KAT MÜLKİYETİ HUKUKUNA UYUM SAĞLANMIŞ OLACAKTIR. Ki bu husus “bir tercih değil zorunluluk” olması hasebiyle zaten her türlü “pazarlığa” kapalıdır. Zira yasalarla “ne getirir, ne götürür” pazarlığı yapılamaz. Herhangi bir müeyyidesi olmasa bile bizatihi o yolda olmamak bile “normal değildir”. Özellikle de kooperatifimizin öyle olmadığı halde “site imiş gibi davranması” yanlış üstüne yanlıştır. Bir zaman çokça söylenen bir deyim vardı; “Doğan görünümlü şahin”. Bu kurnazlık bazılarını tatmin etse de Orjanı her an sıkıntıya sokacak gelişmelere açık. Emin olun duvara çarpmış gibi oluruz.

“Nasıl?” diye soranlara konuyu biraz yumuşatarak; Batı Karadeniz dağlarında bazı ikaz amaçlı levhaların yöre ağzıyla "ayı da çıkabülü, taş da düşebülü" şeklinde olduğunu ifade ederek karşılık verebiliriz. Bu konuda bir başka latife “kamyonu devirdikten sonra akıl veren çok olur” söylencesidir. Zamanında hazırlık yapmazsak, olması gerekenleri sürekli erteleyip/ötelersek kaçınılmaz olarak eyvah şimdi ne yapacağız? noktasına düşeriz. Çıkacak faturayı da o gün geldiğinde başkaları değil katlamalı olarak yine Orjan halkı ödeyecektir.

Hâlbuki yasal yollar uyulmak içindir ve sadece “NASIL UYUM GÖSTEREBİLİRİM?” çabalarını zorlar. Bu çabalar çıkabilecek güçlükleri yada olmazları sayarak gösterilemez. Ama KURULACAK SİTE YÖNETİMİ aidat ödemelerinden kararların uygulanmasına, toplu yaşam kuralları konulmasından uygulama müeyyidelerine ve Yönetim-kat malikleri ihtilaflarından komşuluk anlaşmazlıklarına kadar pek çok konuda yasal süreçlerin işlemesine imkân verecektir. OLMASI GEREKEN DE BUDUR. Neyi anlamıyoruz ki?

Bugün kooperatif genel kurullarının verimsizliği herkesin malumudur. 1803 ortağın vekâletlerle beraber ancak ¼’ü ile toplanıp 300-400 arasında bir oyla kararlar alıyoruz. Kalabalık ortak yapımız sebebiyle; eziyetli imza kuyruğu, sorunlu vekâlet sistemi, sıcak altında ve dar zamanda bir hengâme halinde geçiyor. Oysa site yönetiminde TEMSİLCİLER KURULU TOPLANTISI daha az bürokrasi ve en çok 190 kişiyle yapılabilecek. Yönetim kurulları uygulama sırasında 95 Blok yöneticisiyle muhatap olacak. Bu avantajı yok mu sayalım?

Bu arada “Çift başlılık ne olacak?” sorusunu duyar gibiyim. Evet, kooperatif esas görevlerini yapıp İŞLETME KOOPERATİFİNE DÖNÜŞÜNCEYE KADAR, muhtemelen 2028’e kadar bu kaçınılmaz. Ama aynı zamanda kooperatifin bir an önce FERDİLEŞMEYİ TAMAMLAMASI için de büyük bir baskı oluşturacak. Sonuç olarak bu süreç tamamlandığında anasözleşme değişikliği yoluyla İŞLETME VE YÖNETİM KOOPERATİFİNE dönüşeceğiz. Böyle olunca da TEMSİLCİLER KURULU TOPLANTISINDA kanuna uygun olarak “yönetici seçilmesi” mümkün olacak. Bu konu da haliyle sorun olmaktan çıkarak yönetimde tek başlılık sağlanacak.

Halâ AVANTAJIMIZ NE OLACAK?diyorsanız, aşağıda sayılan birkaç hizmeti daha örnek verebilirim. Meselâ teknik bakım, temizlik ve güvenlik gibi hizmetler, sakinlerin günlük yaşamını kolaylaştırır ve Daha Konforlu Bir Yaşam demektir. Site yönetiminin yasal araç ve yöntemlerle yapılması sakinlerin üzerindeki yükü azaltır, kurum ve kuruluşlarla ilişkileri arttırır. Böylece Zaman, para ve Enerji Tasarrufu sağlar. İyi yönetilen bir sitede evlerimizin Mülk Değerinin Artması da beklenen bir sonuçtur. Ayrıca sitemiz de itibar görür ve talep edilen bir yer haline gelir. Güvenlik ve temizlik hizmetleri iyiyse sakinler kendilerini daha güvende hissederler. Bu da Huzurlu ve Güvenli Bir Ortam demektir. Sosyal etkinlikler ve düzenli iletişim başlı başına bir avantajdır. Daha Güçlü Komşuluk İlişkileri kurulmasına ve sakinler arasında güçlü bağlar oluşmasına yardımcı olur. Bu kadarı yeterli ama daha çok ayrıntı isteyenler artık bir zahmet ÇALIŞTAY RAPORUMUZU beklesinler.

Sonuç olarak Orjan içinSİTE YÖNETİMİNE GEÇMEK MEVCUT DURUMUMUZA GÖRE ÇOK DAHA AVANTAJLIDIR”. Öncelikle Kat Mülkiyeti Hukukunun, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının ve yürürlükte olan Yönetim Planımızın gereğidir. 1163 sayılı kanuna ve anasözleşmeye göre Kooperatif olarak devam etmek ise yanlış yolda, adeta çıkmaz sokakta ısrar etmektir. Hatta 634 sayılı kanuna ve Kat Mülkiyeti hukukuna bilinçli muhalefettir. SİTE YÖNETİMİNE GEÇMEK bu açıdan her şeyden evvel yasal olmayan bu durumumuzun doğru yöne çevrilmesi ve konumumuzun yasal hale gelmesini sağlayacaktır. Düşünülecek olursa bu mesele bütün diğer avantajların önündedir.

KOOPERATİF olmaktan SİTE YÖNETİMİNE GEÇMEKLE aslında bir tür makas değiştirmiş olacağız. Ama sadece yön değiştirmiş olmayacağız, aynı zamanda içinde yol alacağımız bambaşka bir seyahate de çıkmış olacağız. Bu seyahat; avantajları, gündemleri, sorun çözme yöntemleri ve geleceğe uyum sağlama açısından kendine özgü olacaktır. Görülecektir ki o andan itibaren tartışmalı olan pek çok şey geride kalacak. Sorunlarımızı yasal olan daha doğru zeminlerde ele alabileceğiz. Zaman kaybetmeden, doğru araçlarla ve doğru çözümlerle ilerleyebileceğiz. Faaliyetlerimiz ile iş ve işlemlerimizin 634 sayılı yasa ve Yönetim Planına dayalı olarak yürümesi mümkün olabilecek. Böylece VAR OLUŞ NEDENİMİZ VE AMACIMIZ NETLEŞECEK, daha güzel ve huzurlu bir Orjan vizyonumuza doğru hızla yol almaya başlayacağız.

  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder