31 Aralık 2024 Salı

31 Aralık 2024 Salı 21;00 NE DÜŞÜNÜYORUM ?...................................İki yıl arasında

 İki yıl arasında

Yılbaşı kutlamam. O güne dair özel şeyler yapmam. Hiç bir zaman da farklı anlamlar yüklemedim. Ancak bu, yeni bir yıla girerken sevdiklerime, dost, arkadaş ve yakınlarıma iyi dileklerimi sunmama da mani değil.

Her sabah günaydın, hayırlı sabahlar demez miyiz sevdiklerimize. Selamünaleyküm, iyi günler, hayırlı akşamlar dilemez miyiz dünyaya. İşte öyle bir şey benim için bu gün, daha fazla değil.

Bir yılı daha geride bıraktık. Sardık sarmaladık kaldırdık arşive. Bir hatıra defteri gibi anahtarını da yanına koyarak. İyisiyle kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla ömrümüzden bir yıl daha kaydı aslında. Gençler içinse bir yıl daha yaklaşıldı hayallere.

Hep umut içindeyiz; acılar bitsin, sevinçler çoğalsın, sağlık olsun, mutlu olsun tüm insanlar. Bunun neresi kötü.

Her insanın dünyaya gözünü açtığı kültür, inanç ve coğrafya onun seçimi değil. Bu kıtadan kıtaya, ülkeden ülkeye değiştiği gibi, nesilden nesile, bir evden ötekine de değişebiliyor. Yüce yaradan öyle takdir etmiş, kime ne ? 

Bir çok şeyi genlerden devralıyor, geleneksel olarak devam ettiriyoruz. Kimse kimsenin herhangi bir şeyi algılayış, yaşayış ve önemseyişini küçümseyemez, saygısızlık edemez. Benim inancım bana, diğerininki de kendisine. Hepsi saygıya ve hoşgörüye layık. Ne bir fazla ne de eksik.

Bana göre yılbaşı denilen şey tamamen itibari bir şey. Hadi göreceli diyelim. Her şey gibi ne anlam, ne değer yüklerseniz o olur.

Mesela baş meridyen denilen, boylamı 0° olarak tanımlanan başlangıç merdiyeninin Londra'nın Greenwich kasabasından geçtiği kabul edilmiş. O bir şey mi ? Nasrettin hoca merhum dünyanın merkezi eşeğimin sol arka ayağının bastığı yerdir demiş. İsterseniz ölçebilirsiniz.

Yine Miladi takvim 0'la başlıyor. Hz. İsa peygamberin doğum günü esas alınmış. Öncesini M.Ö, sonrasını da M.S olarak öğrendik. Peki Hz. İsa'nın doğum gününü kim biliyor ? Doğu ve güney doğu asya halklarının yılları domuz, kedi, ayı, kaplan, fare bilumum hayvan isimleriyle adlandırdıklarını da biliyoruz. Gülmeyin, onlar da size gülebilir. Yargılayamayız, o zaman bizi de birileri yargılayabilir. Dünyanın hali böyle, kabul edeceğiz.

Bakın, bu sabah saatlerinden itibaren dünya yeni yıla girmeye başladı. 24 saat boyunca dünya üzerindeki her nokta, her saniye 2024'ü bitirip 2025'e girecek. Kavga etmeye gerek yok, dünyada herkese, her inanca yer var.

Rabbim bizi yanıltmasın, inancını kültürünü yaşayan ama diğerlerine de saygı ve sevgiyle bakanlardan eylesin.

2025 yılı hepimiz için, ülkemiz için, hatta tüm insanlık için hayırlara vesile olsun inşallah. 

Bismillah
Yeni doğan gününe, geceye, gündüzüne
Giden yılın ardından, her gelen senesine
Bugünden geleceğe; Haydi Bismillah
Nikah mührün basılıp, mutluluk aranırken
Her sevimli bebeğe ezan ismi konulurken
Maşallah de en başta; söyle Bismillah
Evinden çıkarken, çalışmaya başlar iken
Yolculuktan evveli, dönüp eve girer iken
Hamdet, şükreyle; de ki Bismillah
Zorlu günlere, yaşanan acılı saatlerden
Mutlu zamanlardan, en hayırlı işlerden
Neş'ede de kederde de; önce Bismillah

2024’ gidiyor

Allah daha kötüsünden korusun. 2024 yılı nihayet bitiyor. Her geçen gün gibi yılları da arkada bıraktığımızda iki duygu arasında kalıyoruz. Bir yandan her doğan sabah her yeni yıl için umutlu olmak istiyoruz. Ki yaşıyoruz, hayat devam ediyor; doğal olarak yenisi eskisinden daha güzel, daha hayırlı olsun istiyoruz. 

Öte yandan yine iyi kötü yaşadığımız şeyleri arkada bıraktık. Bir burukluk var içimizde. Güzel anılar, değerini bilmediğimiz sağlık ve mutluluklar da yitip gitti eskisiyle. Yenisinin nasıl geçeceğinden ise hiç mi hiç emin değiliz.  

2024 yılı başından beri fırtınalı bir deniz gibiydi. Felaketler birbirini kovaladı yıl boyunca. Ama bu yıla işgalci İsrailin zalimlikleri, katliamları damgasını vurdu. Yıllar boyu değil belki nesiller sonra bile belki böyle hatırlanacak. Üzerinde kitaplar yazılacak, belgeseller, filmler yapılacak. Daha nasıl ve ne zaman sonlanacağını bile biliyor değiliz. Ama insanlığı ayaklar altına alan, hukudinlemeyen, vicdan akıl tanımayan saldırıları hepimizin genlerine kadar işledi. Unutmayacağız, unutulmayacak.

Bu arada zaman durmuyor, yıllar akıp gidiyor işte kendi mecrasında. 

Her yeni yıl
aşı gibidir
Geçmiş senenin
acılarına
olumsuzluklarına
Yeni umutlar
taze tomurcuklar
eklenir
Tutsun diye
yeni başlangıçlar
Dua gibidir
dilekler
En güzel duygular
böyle İletilir
Hediyeler gibi
sözler ekilir
Yeni yılın eşiğine
Güzellikler bitsin
yollarımızda
bahar gelsin diye

Bu gece 2024’den 2025’e geçeceğiz. İkisi arasında bir dakikanın 60’ta biri kadar bir uzaklık var. Adeta belli belirsiz bir zar gibi. Bir yüzü geçmişi saklıyor diğer yüzü de geleceğe uzanıyor. Önceki yıl da bu zamanlarda benzer şeyleri düşünüyorduk. Ancak yaşadıklarımız bizi pek memnun etmedi. Zor bir yıldı, bu gece de bitmeyecek. Takvim yaprakları 2021’i gösterecek ama bugün neyse yarın da öyle olacak gibi.

Aslında zamanın örgüsü ilmik ilmik örülüyor farkında değiliz. Aynı gibi görünen iki saat ya da gün arasında bile değişimi gerçekleştiren ince nüanslar var. Eğer değişiyorsa hayat, farklılaşıyorsa dünyamız bu nüansların birbirine eklenmesiyle oluyor. Bir gün bir bakıyoruz ki ne çok şey artık yok, ne çok yeni şey girmiş hayatımıza.

Elbette yeni yılın sağlık getirmesini, hayırlı olmasını diliyoruz rabbimizden. Güzel şeyler düşünüyoruz umutla ve heyecanla. Her şeye rağmen o güzel şeyler hep oluyor hayatın içinde. Yarın da, öbür gün de olacak. Acılar, üzüntüler olacağı gibi. Görmek isteyen için hayatın hangi yüzüne baktığın önemli. Sıkıntılar görmek istersen bir dünya örnek var. İyilikler ve güzellikler için de öyle. Türk siyaseti açısından da böyle. Gergin geçen, neredeyse üç dört cephede mücadele ettiğimiz bir yıldı 2024. Ancak öyle şeyler oldu, öyle şeyler yaşandı ki anlatmaya kalksam çok çok uzun bir liste olur.

Her şeye rağmen bizim için 2024 küçük torunlarımızın giderek büyüdüğünü gördüğümüz bir yıl oldu. Şimdi abla Ece 6,5 yaşını geçti, ikinci sınıfa gidiyor. İkizler de 3,5 yaşlarını doldurdular. Öbürü taa Tayland'dan el ediyor, öpücük gönderiyor bize. O da şimdi 6 yaşında. Her günleri bir öncekinden farklı, her anları tatlı ve renkli. Onlar “dedde”, “nenne”, "aneanne" dedikçe bütün dertlerimiz çözülüp gidiyor üstümüzden. Öpüp kokladıkça sanki cennet kokusu çekiyoruz içimize. Sarılan küçük kolları küçük ama derin mutluluklar yaşatıyor ailemize.

Bu yıl da yazma konusunda oldukça yoğun geçirdim zamanımı. Ağırlıklı olarak Orjanla ilgili yazıyorum. Haftalık yazılarımdan başka Baharda yapılacak ORJAN SİTE YÖNETİMİ ÇALIŞTAYININ da başkanlığını yapıyorum. 22 SORU CEVABINDAN OLUŞACAK ÇALIŞTAY RAPORU yaklaşık 200-300 sayfa olacak gibi. Geçtiğimiz kasım ayında "Siyah İnci" girdi ailemiz arasına. Siyah bir Honda Jazz. 2010 model, 113400 Km deydi aldığımızda. Bir aydır hemen her gün çalışıyorum. Kendime güvenim var. İnşallah en kısa zamanda trafiğe çıkabilir hale geleceğim.

Bu gün yeni bir gün, geçmiş günler de öyleydi
Yarında öyle olacak, tıpkı dün nasıl geçip gittiydi
Yıldızlar akıp gidiyor, güneş te dünya da dönüyor
Zaman; ummanına yönelmiş, soluksuz tükeniyor
Ne sabahlar geçti, ne geceler kaldı arkamızda
Saatler hep çalıştı, ne ömürler bıraktık o yolda
Her yıl yeni yıldönümleri andık, kutladık gelenleri
Ne doğum günü bitti, ne ölümün senei devriyeleri
Günlerin sevabı da yok günahı da, biziz adlandıran
Onları farklı giydirip, kendi vaktini anlamlandıran
Daha dün gibiydi milenyum kutlamaları; 2000'ler için
2010'lar bitti, şimdi 2020'ler sırada; Ne oldu ki, niçin?
2019'da bitecek 2029 da, yaşayan için 2039 da
2020 de vakti dolup solacak, bir başkası sırada
Ne gidene üzülür ne gelene sevinirim; aslolan ne?
Acırım biteviye eriyip giden kendi ömür sermayeme
Varsa heybemde bir şeyler sevinirim, yoksa eyvah!
Noel baba beklemem, azıksız yola çıkar mı seyyah?
Zor yıllardan geçiyoruz; acı, gözyaşı ve kanla dolu
Yeni yılda güzel şeyler dilemek yanlış mı? Doğru.
Herkes kendi zamanını biliyor, tasasını sevincini
Bizden öncekiler de ne acılar yaşadılar değil mi?
Kendi imtihanını yaşayıp, heybesini alan gitti
Sabırla direnenler, yolda şükürle zenginleşti
Güne, saate, ağaca dilek sunmanın inan ki yararı yok
Aç ellerini, yönelt gönlünü 'O'nun Lûtfunun sınırı yok
Sade yılbaşı günü değil her an muhasebe yapmalı
Varsa yanlışlar, yaşanan kötülükler hep ders almalı
Tevbe kapısı herkesi bekliyor; her gün her an açık
İyi dilekler için illa belli bir gün yok ki bu da apaçık
Niyetim kimseyi üzmek ya da kırmak değil, asla!
Yanlışım bana ait, kendimedir şayet sözüm varsa
Dileğim Rabbimedir, bu gün de duam niyazım ona:
"Günümü hayırlı kıl, gecelerimi ve yarınlarımı da!
Geçmişimi bağışla, ömrümün gelecek yıllarını da.
İsterim tüm iyilik ve güzellikler sevgili ülkem için olsun.
Dünya da artık her kötülük, kan ve acıdan kurtulsun."

Dün 2024 idi yarın 2025 olacak. Mevsim kış, Ankara'da günler puslu ve soğuk. Dünle bugünün farkı yok, yarın da Allah bir felaket vermezse aynı olacak. Peki ya yarınla bugünü birbirinden ayıran nedir? Onlara farklı adlar koyan, anlam ve renk katan biziz.

Yıllar önce şöyle yazmışım:

"Dünyanın bir derviş gibi bıkmadan usanmadan pervane olup dönmesine ne anlam yüklüyoruz ? Gecelerin gündüzleri biteviye örtüp karartması, her sabah günümüzün yeniden aydınlanması mıdır acaba zamanı farklılaştıran ? Onlara isim takmak, sıfatlandırmak biz insanoğluna ait eski bir eğlence.

Kimi yaşlı adama benzetiyor giden yılı, kimi yılana, domuza ya da fareye. Yaşanan hayal kırıklıklarını, dertlerini, görmek istemediği tüm geçmişini yüklüyor gidenin buruş buruş torbasına. Geleni de bir gençlik aşısı gibi umutla, neşeyle karşılıyor her seferinde. Yeni yılda mutlu olmak, başarılı olmak, zengin olmak gibi ne varsa dilenecek hepsini istiyor iştahla.

Ama nafile!

Zamanın kendisinde değil elbette bu "ne sihirdir ne keramet". İnsanoğluna inat yine günler haftalara, aylar mevsimlere, yıllar ömürlere, asırlar çağlara dönüşüyor durmadan."

Mevlana bu değişimin yanılsamaları değil, bizatihi kendisi karşısında "Yeniliğe Doğru" insana söylenebilecek en güzel sözleri söylemiş:

Her gün bir yerden göçmek / Ne iyi
Her gün bir yere / Konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan / Akmak ne hoş
Dünle beraber / Gitti cancağızım
Ne kadar söz varsa / Düne ait
Şimdi yeni şeyler / Söylemek lazım

Biz belki günleri, yılları kendimize ait, bizim için tekrar ediyor sanıyor olabiliriz. İnanın bu bize ait bir hüsnü kuruntu. Zamanın muhakkak bir sahibi var ve hiçbir anı birbirine benzemiyor. Giden gidiyor, gelenin aynı kalacağına dair de bir garantimiz yok. Ne 2022 suçlu, ne de 2023 torbasında bize hediyeler getirecek. Veren de aynı, alan da. Ah bunu bir bilebilsek !

Herkese hayırlı akşamlar, hayırlı yıllar, sağlıklı, mutlu ve hayırlı bir ömür dilerim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder