31 Temmuz 2021 Cumartesi

31 Temmuz 2021 23:30 Cumartesi CORONA GÜNLERİ.........................Ülkemizin salgın ve felaketlerle imtihanı

Felaket üstüne felaket

Coronavirüs salgını ülkemizde 505.ncigününde. Dünyada Virüsün ortaya çıkmasının üzerinden de 584 gün geçti. Bir buçuk yıldır pandemi bir türlü bitmezken sevgili ülkem ard arda sel ve yangın felaketleri ile boğuşuyor. Son yüzyılda iklim normallerinin değişmesi pek çok şeyi de etkiledi. Seller, artan sıcaklıklar, kuraklık ve yangınlar tabiattaki doğal dengenin bozulmasından kaynaklanıyor.

Ancak son yangınlarda tabii olmayan bir şey var. Türkiye'nin güney ve batı kıyılarında neredeyse aynı anda başlayan orman yangınları konusunda hemen herkesin aklında aynı şüphe var: "Bu bir sabotaj mı?" Bir taraftan koronavirüsün artan tehdidi ile uğraşırken bir de "ciğerlerimizin yanması" tehdidi ile mi karşı karşıyayız? Dahası bu bir tür şekil değiştirmiş terör olabilir mi?

Hiç kuşkusuz yanan ormanlarımız, yitirilen canlar, orada kavrulan börtü böcek hayvan varlığı millet olarak hepimizin yüreklerini dağladı. Bunun telafisi zor. Diğer yandan yangınlar söndürülecek, afetin verdiği kayıp ve zararlar da tazmin edilmeye calışılacak elbette. Akabinde yanan orman varlığının yenilenmesi için çalışmalar başlayacaktır. Ancak bu yangınlar birer kundaklama, hatta hatta bir terör saldırısı ise bu şüphelerin en kısa zamanda ve muhakkak aydınlatılması gerekiyor. Yapanlar bunun cezai sonuçlarına en ağır şekilde çarptırılmalılar.

Bu konuyu takip edip zaman zaman edindiğim bilgileri yazacağım. Bugün ve yarın ülkemizdeki diğer felaket coronavirüs hakkında Temmuz ayı sonu itibariyle son durumu paylaşmak istiyorum. Önce vaka sayılarındaki artışla başlayalım. Yarın da aşı ile ilgili gelişmeleri ele alırız.


Yukarıdaki tablodan (*) görülebileceği üzere 30 Temmuz itibariyle toplam vakalar 5.704.713’e ulaşmış durumda. Bir ay önce 30 Haziranda 5.425.652 idi. Demek oluyor ki “normalleşme”nin yürürlükte olduğu son bir ayda 279.061     vaka tespit edilmiş. Bu da 30 Hazirana göre sadece bir ay içinde %5,1 artış olduğunu gösteriyor. Ortalama bir güne 9302 vaka düşer. 30 Temmuz vaka sayısı 22.083, bir ay önce 30 Haziranda 5.496 idi. Bir aydaki farka (16.587) bakıldığında günlük vakalarda 3 misli artış olduğu anlaşılıyor.

Vakaların yapılan test içindeki oranı bugün itibariyle %8,6 oranında. Bu oran bir ay önce 30 Haziranda %2,4 idi. Yani 30 Temmuzda geçen aya göre her yüz testte 6 kişi daha fazla pozitif çıkmış görünüyor. Bu artış özellikle 20 Temmuzdan (%4,4) itibaren son on gün içinde görülüyor.

30 Temmuz itibariyle toplam vefat sayısı 51.253’e ulaşmış bulunuyor. Halbuki bir ay önce 30 Haziranda bu sayı 49.732 idi. Demek son bir ayda 1.521 can kaybı gerçekleşmiş. Bu da 30 Hazirana göre sadece bir ay içinde %3,1 artış olduğunu gösteriyor. Ortalama bir güne 51 vefat düşüyor. 30 Temmuzda günlük vefat sayısı 69, bir ay önce 30 Haziranda 45 idi. Bir aydaki farka (24) göre günlük vefatlarda %53,3 artış söz konusu.

Yine 30 Temmuz itibariyle toplam iyileşenler 5.449.253’e ulaşmış. Bir ay önce 30 Haziranda bu sayı 5.294.285 idi. Bu son bir ay içinde 154.968 iyileşme olduğunu gösteriyor. Demek ki 30 Hazirana göre sadece bir ay içinde %2,9 artış olmuş. Bir günlük ortalama iyileşme 5.166. 30 Temmuzda bir günlük iyileşme 5.752, bir ay önce 30 Haziranda 7.191 idi. Bu da gösteriyor ki (1.439) Temmuzdaki iyileşme 30 Hazirana göre günlük bazda %20 düşük.

İyileşmelerin toplam vakalar içindeki oranı bugün itibariyle %95,5 oranında. Bu oran bir ay önce 30 Haziranda %97,6 idi. Yani 30 Temmuzda geçen aya göre her yüz vakadan 2 kişi daha az iyileşmiş. Bu eksilişin de özellikle 23 Temmuzdan (%97,1) itibaren son bir hafta içinde olduğu görülüyor.

-----------------

(*) Kaynak: https://covid19.saglik.gov.tr/TR-66935/genel-koronavirus-tablosu.html

Covid yangınına aşı uygulama

Coronavirüs salgını ülkemizde 506.ncı gününde. Dünyada Virüsün ortaya çıkmasının üzerinden de 585 gün geçti. Bu günlerde hızlı aşı uygulamasına rağmen yeniden artan vakalar gündemde.  Bir yandan da ülkemizin Akdeniz ve ege kıyılarında felaket boyutuna ulaşan orman yangınları ile başımız dertte.

28 Temmuz'da Antalya'nın Manavgat ilçesinde başlayan ve ardından 26 farklı ilde çıkan yangınlara müdahale devam ediyor. Manavgat'ta beş, Muğla'nın Marmaris ilçesinde ise bir olmak üzere toplam 6 can kaybımız var. Ayrıca binlerce hayvan telef oldu, çok miktarda orman ve tarım arazisi ile bölgedeki sera alanları küle döndü. Yangınların tehdit ettiği köy ve diğer yerleşim yerleri tedbiren tahliye edildiler.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli 28-31 Temmuz tarihleri arasında 26 ilde çıkan 98 yangının 81'inin kontrol altına alındığını ve 10 yangının ise devam ettiğini açıkladı. Ancak bu açıklamadan sonra Samandağ ve Bodrum gibi yerlerde yeni yangınlar çıktı. Sokaktaki sade vatandaştan Cumhurbaşkanına kadar hemen herkesin aklında aynı şey var: "Bu ormanları pkk mı yaktı?"

Zira geçen yıl pkk tarafından yapılan bir açıklamada açık açık ülkede orman yangınları çıkaracakları tehdidinde bulunmuşlardı. Eğer böyle ise yeni bir "terör çeşidi" ile karşı karşıyayız demektir. Bugün Antalya'dan Marmaris'e geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşmada da bu konuya değinmiş: "Orman yangınlarında terörle ilgili bir irtibat tespit edersek ki şimdiden bazı emarelere ulaşıldı, sonu nereye giderse gitsin takip edecek, gereğini yapacağız."

Kuşkusuz ülkemiz büyük, devletimiz güçlüdür. En yetkili ağızdan, Cumhurbaşkanından "Yanan her karış orman toprağını çok daha fazlasıyla yeniden fidanlarla buluşturacak, orman varlığımıza tekrar kazandıracağız" sözleri duymak istediğimiz şeylerdi. İlaveten: "Bu bölgeleri Afet bölgesi ilan ettik. Can kayıplarını telafi edemeyiz ama yangınlardan doğan her türlü maddi zarar karşılanacaktır. Uçak sayımızı çeşitli ülkelerden desteklerle artırdık. Başta Rusya olmak üzere İran ve Ukrayna'dan gelenlerle yangın söndürme uçaklarımızın sayısı 16'yı buldu. 45 helikopterimiz noktasal söndürmeyi gerçekleştiriyor. 9 insansız hava aracımızla etkin bir şekilde sahadayız" şeklindeki beyanları yönetimin sorumluluğunun idrakinde ve iş başında olduğunu gösteriyor.

Bu konu her yönüyle gelecek günlerde de takipte olacak. Şimdi, bir diğer mücadeleye; coronavirüse karşı aşı uygulamalarında gelinen noktaya bir bakalım. Çünkü 1 Temmuzda itibaren başlayan  normalleşme süreci aşı kampanyasının da hayli hızlandığı bir dönem oldu. Ancak son bir ay özellikle kurban bayramının da etkisiyle vakalarda hızlı bir yükseliş de getirdi. Delta varyantının neden olduğu bu kabarmanın yeni bir dalgaya dönüşmemesi aşılamanın toplumsal bağışıklığı sağlamasına bağlı. Bu nedenle aşı uygulaması şu aşamada oldukça stratejik bir konu.

31Temmuz itibariyle en az bir doz aşı olmuş 18 yaş ve üstü nüfus 1.doz Türkiye ortalaması % 66,03'e ulaşmış durumda. Ayrıca 2.doz ortalaması da % 43,93 olmuş. Bu çerçevede 1.doz uygulanan 40.982.884, 2.doz uygulanan 27.269.936 ve 3.doz uygulanan 4.885.070 olmak üzere bugün itibariyle Toplam 73.137.890 doz aşı yapılmış bulunuyor.

30 Haziran saat 19.45 itibariyle 34.628.166 kişiye ilk doz, 15.084.144 kişiye de ikinci doz olmak üzere toplamda 49.712.310 doz aşı uygulanmıştı. Böylece o gün itibariyle toplam uygulanan doz sayısı 50 milyona yaklaşırken bir ay sonra 31 Temmuzda bu rakam 73 milyonu geçmiş bulunuyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre 30 Haziranda son 24 saatte 640.116 doz, son bir ayda da  20.456.646 doz aşı uygulanırken 31 temmuzda son 24 saatte 617.245 doz, son bir ayda da  23.425.580 doz aşı uygulanmış.

Son bir aylık veriler; 1.dozda 6.354.718 aşı yapılarak 30 Hazirana göre %18,4 artış, 2.dozda 12.185.792 aşı yapılarak 30 Hazirana göre %80,8 artış,3.dozda 4.885.070 aşı yapılarak 30 Hazirana göre %100 artış gösteriyor. Toplamda ise bir ay içinde 23.425.580 doz aşı yapılmış. Bu rakam geçen ay sonu 30 Hazirana göre %47,1 artış demek oluyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder