27 Mart 2019 Çarşamba

27 Mart 2019 Çarşamba REİS Gazetesi/sayı104....................................Sıra bizde


Sıra bizde

Bugün; omuzlarımızdaki yükü, dağlara emanet edilemeyip de bize tevdi edilen o ağır yükü hissetmeye, emanet bilincini yeniden kuşanmaya muhtacız. Göğsümüze emanet edilen imanın, kalbimize emanet edilen ihsanın, aklımıza emanet edilen idrakin gereğini yapmalıyız. Zamana ve insana dair güvensizlik söylemlerine aldanmadan, pes etmeden, cesaretimizi yitirmeden ‘eman toplumunun oluşumunda payı bulunan emin insanlar’ olmak için çaba sarf etmeliyiz. Her işimizde yeryüzünü imar etmekle mükellef olduğumuz bilinciyle hareket etmeliyiz. Böylece hakikatin ve adaletin gücüne duyduğumuz sarsılmaz güvenle, imanla ve emanet duygusuyla yol alabiliriz.

31 Mart nihayetinde bir yerel seçim, bunlarla ne alakası var demeyiniz. Siyaset ya da politika yapanlar da bu kavramlardan haberdar olmalılar. Belediye başkanlarının tarihimizde ‘Şehremini’ ismiyle anılmaları sebepsiz değildi. Seçilecek/seçilen başkanlar bir emanete talip olmuşlardır. Bu emanetin de imanla ve güvenle ayrılmaz bağları var. Bazen hiç de kolay olmayabilir bu yükü taşımak.  Meselâ 28 Şubat tam bir korku yönetimiydi. İçimizden bu korkuyu söküp alan Erdoğan oldu. Üzerimizde demoklesin kılıcı gibi duran vesayet gölgesindeki ilk kırılma 27 Nisan e-muhtırasına verilen cevapla başladı. Erdoğan siyasi tarihi darbeler ve muhtıralarla dolu olan ülkemizde bir ilki gerçekleştirerek muhtıraya muhtıra vererek karşılık verdi. Nihayet 15 Temmuz’da onu çağrısıyla tanklara karşı yürüyen millet, korkuyu korkuttu, ölümü öldürdü. Bir siyasi lider olarak dik durdu, darbeler ve askeri vesayetle mücadelesini milletle birlikte yaptı. Bunun ne denli kıymetli olduğunu 15 Temmuz gecesi gördük. Kendisi cumhurbaşkanı, partisi iktidarda olmasına rağmen o gece Erdoğan’ın yanında sadece gönül dostları, yani millet vardı.

27 Mayıs’ta Menderes’i astılar. 12 Mart’ta, 12 Eylül’de milletin oylarıyla gelen Demirel’i devirdiler, 28 Şubat’ta Erbakan’ı indirdiler. Ama 27 Nisanda, 15 Temmuz’da Erdoğan’ı  deviremediler. Önceden darbeler olur, hükümet devrilir, liderler tutuklanır, hesaplaşma demokratik sisteme geçişe izin verildiğinde sandıkta yaşanırdı. Erdoğan ise darbelere karşı açıktan bir mücadele verdi. 15 Temmuz gecesi kanlı bir darbe girişimine karşı ölümü göze alarak mücadele etti ve kazandı. Cumhurbaşkanlığı sistemine geçiş bu mücadelenin önemli kilometre taşlarından biriydi. 28 Şubat’tan 16 Nisan’a çileli bir mücadelenin sonunda gelindi. 16 Nisan referandumu ve 24 Haziran seçimleri ise zafer sancağının dikilmesiydi. 31 Mart seçimleri ise dikilen sancağın eman ve güven içinde dalgalanmasını sağlayacak inşallah.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder