18 Haziran 2014 Çarşamba

153 16 Şubat 2014 Pazar 13:14 ZAMAN DURAKLARI.............................. Zamanın takvimi, takvimlerin evrimi

Zamanın takvimi, takvimlerin evrimi

İslam dünyasında yıl içinde kutsal bilinen bazı ay, gün ve geceler vardır. İki büyük dini bayram, dört kandil ve üç aylar bunların en önemlilerindendir. 

Bu mübarek gün ve geceler hicrî takvime göre her yıl onbir gün önceye gelerek 33 yıl içinde yılın her mevsim ve ayını dolaşmış olurlar.

Hicrî takvim İslam Peygamberi Hz.Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicretini başlangıç yılı kabul etmiştir. Ayın dünya çevresinde dolanımını esas alan ve içinde 12 Kamerî ay, 354-355 gün olan bir takvim sistemidir. Kamerî aylar Muharrem, Safer, Rebiülevvel, Rebiülahir, Cemaziyelevvel, Cemaziyelahir, Recep, Şaban, Ramazan, Şevval, Zilkade, Zilhicce olarak anılırlar. Bunların içlerinde en saygın ve değerli kabul edileni Ramazan ayıdır.

Hicrî  takvim, Hicrî Kamerî takvim ve Hicrî Şemsî takvim olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Hicrî Kamerî takvim, ayın dünya etrafındaki dolanımını esas almakta ve hicret olayının gerçekleştiği 16 Temmuz 622 tarihiyle başlamaktadır. İslam dünyasında Hicrî takvim denildiğinde daha çok bu takvim anlaşılır. Bu takvim sisteminin Milâdî takvimle arasındaki fark yaklaşık olarak 33 yılda 1 yıldır.

Hicrî Şemsi takvimin başlangıcı ise 20 Eylül 622 dir. Kamerî takvimin aksine dünyanın güneş etrafındaki dolanımını esas almıştır. Temelde Milâdî takvimle aynı olmakla birlikte başlangıç tarihleri farklıdır. Bu yüzden Osmanlı ülkesinde bu takvime rumî takvim adı verilmiştir. Ayrıca, bu takvimde Milâdî takvimle arasındaki 584 yıl 13 günlük fark sabittir.

Milâdî takvim ya da Gregoryen takvim, Hz. İsa'nın doğum tarihini Milat (tarih başlangıcı) alan ve Dünya'nın Güneş etrafındaki dönüş süresini (365 gün 6 saat) 1 yıl kabul eden takvim sistemidir. 4 Ekim 1582'de kabul edilmiş ve zamanla önce Avrupa'da daha sonra diğer ülkelerde yaygınlaşmıştır. Bu takvime göre yılbaşı 1 Ocak olarak kabul edilmiştir. Ayrıca günü 12 saatlik gündüz ve 12 saat gece dilimlerine ayıran saat sistemi yerine 24 saatlik bir tam gün esası gelmiştir.

Hicrî Takvim “Ay” yılını, Milâdî Takvim “Güneş” yılını esas alır. Bu yüzden ikisi arasında 11 gün fark doğmaktadır. Ayrıca başlangıç tarihleri de farklıdır.  Hicrî Takvimde başlangıç tarihi Hazreti Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicret ettiği tarih olan 622 yılıdır. Milâdî Takvimde ise başlangıç, yani milat Hz. İsa'nın doğum tarihi ile başlar. Bu tarih “0” olarak kabul edilmiş, önceki zamanlar M.Ö, sonrası ise M.S olarak adlandırılmıştır.

Osmanlı Devleti’nde Tanzimata kadar resmî olarak yılbaşısı 1 Muharrem olan Hicrî takvim uygulanmaktaydı. Tanzimattan sonra hicrî ve Rumî takvimler birlikte kullanılmaya başlanmış, sonra da 1 Mart'ı yılbaşı kabul eden Mali takvimle sadece Rumi takvim geçerli olmuştur. 

Ancak, 8 Şubat 1332 tarih ve 125 sayılı kanunla Jülyen esaslı Rumî takvim yürürlükten kaldırılarak Gregoryen esaslı Rumî takvime geçilmiştir. Böylece, 1917 yılında 15 Şubat 1332 tarihinin ertesi günü 1 Mart 1333 kabul edilerek tarihten 13 gün silinmiş ve gün sayısındaki fark giderilmiştir.

26 Aralık 1925’te çıkarılan 698 sayılı kanunla da Türkiye Cumhuriyeti’ndeki resmi devlet takvimi Milâdî Takvim oldu. Böylece, 1 Ocak 1926’dan itibaren mevsimlerin hep aynı aylara denk gelmesi temin edilmiş, yıl farkı da 584 yıla sabitlenmiş oldu. 1 Mart malî yılbaşı uygulaması ise 1983'e kadar devam etmiş, bu tarihte yapılan yasal bir düzenlemeyle de bu konudaki farklılık sona ermiştir.

İşte zamanın özeti ve insanlığın takvim serencamı böyledir. Görüyorsunuz ki zaman ve takvim soyut ve göreceli kavramlar. Ancak, kabul edilmiş ölçülerle somutlaşıp sayılabiliyor, algılanıp ifade edilebiliyorlar.

Nasıl adlandırılmış olurlarsa olsun, insan için zamanı anlamlandıran şey içinde yaşananlardır. Öyle zaman durakları vardır ki, insanı, yaşamı, acılarımızı, mutluluklarımızı hatta varoluşumuzu açıklarlar. Onun için doğum günlerimiz, yılbaşlarımız, bu yüzden bayramlarımız, kandil gecelerimiz var.

İşte böyle bir kutlu zaman durağında, mübarek üç ayların başlangıcında buluşmak üzere selam ve sevgi ile..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder