Baharda gül, gül baharda ne güzel
Bu günlerde halk arasında "Kırkikindi yağmurları" denilen yağışlar var. Bunlar Anadolu'da kış ve yaz başlarında genelde öğleden sonra, ikindi saatlerinde görülen yağışlar. Bir yandan da baharla birlikte her taraf uyanıp yeşilleniyor. Toprak uyandı, ağaçlar yapraklandı, kimileri çiçek açtı.
Bütün bunlar tabiatın canlanması demek olan baharın geldiğini gösteriyor. Hatta geçtiğini bile düşünebiliriz. Çünkü sıcaklar iyiden kendini gösterince birdenbire kendimizi yazda bulacağız.
Zamanımızda
bizlerin yaşadığı baharları büyükşehirlerde, sitelerin apartman dairelerinde
büyüyen çocuklar bilmiyor. Halbuki Anadolu’da gördüğümüz, yaşadığımız
baharlarda renk renk çiçekler, arılar, kuşlar var. Toprak kokusu gelir her
nefeste insana. Kuzular, oğlaklar, buzağılar koşturur yaylalarda. Beton bloklarda ve caddelerde bunları görmek
mümkün değil tabi ki.
O yüzden bahar nimetini anmak, onu güzellemek ve yaşamaya çalışmak gerek. Baharı en güzel,
ozanlarımız şairlerimiz anlatmıştır elbette.
Bahar gelmiş türlü çiçek açmış/Baharda gül, gül baharda ne
güzel
Açılmış goncalar güller saçılmış/Baharda gül, gül baharda ne
güzel
Yağmur yağmış fidanım beslemiş/Seher vakti bülbül gülü seslemiş
Bahar gülü, gül baharı süslemiş/Baharda gül, gül
baharda ne güzel
Güller sinesini açmış yellere/Güneş doğmuş hayat
vermiş güllere
Bülbül gül aşkına düşmüş diller/Baharda gül, gül
baharda ne güzel
Bir garibim yanar bağrım tutuşur/Bunca hasret çektim
gayri yetişir
Bülbülleri gül aşkına ötüşür/Baharda gül, gül baharda
ne güzel
Bahardan söz
edilirde kırlardan, yaylalardan söz edilmez mi ? Baharın gelmesi demek bir
bakıma yaylaya çıkma zamanı demek. Bizim gibi şehirliler için de yazlıklara
göçme zamanı. Aşık Veysel bir şiirinde "bizim elin" baharı ve yayla
sevgisini bakın nasıl dile getiriyor:
Bizim eller yaylasına yürümüş/Tez gidelim o dostlara erelim
Boz dumanlı mor çiçekli yaylanın/Soldurmadan güllerini derelim
Kuz'lamış koyunlar kuzular körpe/Saf tutar güzeller el çırpa çırpa
Çöldeki ceylanlar çıkmadan sarpa/Kemend atıp kollarını saralım
Bizim elin menevşesi mor olur/Güzeli aşıka sitemkar olur
Her çiçeğin bir mevsimde yer'olur/Bu sırlan tabiata soralım
Bülbüller susmadı ki güller solmadan/Sümbüller kuruyup hep toz
olmadan
Yüce yaylam sana duman inmeden/Zurba zurba kekliklerin görelim
Ünlü halk
şairimiz KARACAOĞLAN da baharla ilgili söz söylemiş, sazını aşkla tıngırtatmış.
Bülbülere nazire yaparak baharın simgesi güllere değinmiş:
Bülbül ne yatarsın bahar erişti/Ulu sular göl olduğu zamandır
Kat kat oldu gül yaprağa karıştı/Gene bülbül kul olduğu zamandır
Gene bahar oldu açıldı güller/Figana başladı gene bülbüller
Başka bir hal olup açtı sümbüller/Aşıkların del'olduğu zamandır
Anadolu'nun
ozanı, şairi çok. Aşık Said diye birisi de baharın gelişini "Lale bitmiş sümbül
boyun eğince/Kız oğlana nerkiz verir gül alır" diye ne kadar güzel tarif
etmiş:
Evvel bahar yaz ayları doğunca/Kızılırmak kenarını yol alır
Lale bitmiş sümbül boyun eğince/Kız oğlana nerkiz verir gül alır
Pandeminin
bitip, neredeyse baharı da yolcu edeceğimiz bu günlerde ruhumuzda da güller
açsın. Tabiatın canlandığı gibi gönlümüzde de top top çiçekler açsın. Evlerimize
bahar kokusu ile birlikte sağlık, huzur mutluluk dolsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder