3 Ağustos 2021 Salı

04 Ağustos 2021 Çarşamba REİS Gazetesi/sayı225..........................Str.2.4.1 Hedefleri (III)

Str.2.4.1 Hedefleri (III)

‘Susurluk için bir Stratejik Plan önerisi’ kapsamında Yeşilelma’ vizyonumuzun temel ayaklarından ikincisi olan ‘AMAÇ.2-KALKINMAYI BAŞARMIŞ ÜRETKEN BİR SUSURLUK’’ la ilgili çalışmamızı sürdürüyoruz. Geçen haftalarda ‘StrA.2.4-Özgün, ileri ve Güçlü olmak’ stratejik amacı yolunda ‘Str.2.4.1-Özgün bir model ortaya koyma’ stratejisine ait 11 hedef ile ‘09-TARIM VE HAYVANCILIK’ sektörüyle ilgili 19 hedefin ilk 10’unun  ‘NASIL GERÇEKLEŞEBİLECEĞİNE DAİR’ önerilerimizi okumuştunuz. Şimdi sırada söz konusu stratejinin ‘09-TARIM VE HAYVANCILIK’ sektörüyle ilgili geriye kalan 9 hedefi var. Yine belirtelim ki; şayet temel amaçlarımızdan biri ‘AMAÇ.2-KALKINMAYI BAŞARMIŞ ÜRETKEN BİR SUSURLUK’ ise onun olmazsa olmaz Stratejik Amaçlarından biri ‘‘StrA.2.4-Özgün, ileri ve Güçlü olmak’ ve onun da araçlarından önde geleni ‘Str.2.4.1-Özgün bir model ortaya koyma’ stratejisidir. O nedenle bu istikamet üzerindeki hedeflerin gerçekleştirilmesinde genel ortak ‘NASIL? elbette ki bu stratejimizin uygulanmasıyla gerçekleşecek. Burada da genel kuralımız; güçlü yönlerimize dayanmak, zayıf taraflarımızı onarmak, fırsatlardan yararlanmak ve tehditlerden sakınmak olacak. Bir başka deyişle Susurluk orta vadede diğerleriyle birlikte; ‘Özgün bir model ortaya koyma’ stratejisi uygularsa; var olan güçlü yönlerini daha güçlü yapmayı, zayıf taraflarını da gidermeyi başarabilecek. Bu arada dış fırsatlardan yararlanıp, tehditlerden de sakınabilirse neticede ‘Kalkınmayı başarmış üretken bir Susurluk’ vizyonuna ulaşabilir.

                Daha önce ‘09-TARIM VE HAYVANCILIK’ sektöründe dikkate alınması gereken; ‘THD.09.6-Bitki ve hayvan hastalıkları’ ve ‘THD.09.7-İnsanları etkileyen salgın hastalıklar’ gibi bazı tehditlerle karşı karşıya olunacağı varsayılmıştı. Ayrıca; ‘ZY.09.5-Seçilen büyükbaş hayvan ırkı konusundaki sorunlar’ ve ‘ZY.09.6-Meraların değerini bilmemek ve bu meralardan yeteri kadar yararlanamamak’ gibi bazı önemli zayıflıklarımız olduğu da değerlendirilmişti. Neticede bu tehdit ve zafiyetlere karşı ‘Str.2.4.1-Özgün bir model ortaya koyma’ stratejimizle mücadele edilebileceği ve ‘StrA.2.4-Özgün, ileri ve Güçlü olma’ stratejik amacımıza ulaşılabileceği varsayımından hareketle; ‘HDF.2.4.1.17-Bitki ve hayvan hastalıklarıyla mücadelede üniversite destekli doğal yöntemlerden yararlanmak’,’HDF.2.4.1.18-Yönetmelik gereği Hayvan Sağlığı Zabıtası Komisyonunun Bulaşıcı ve Salgın Hastalıklar konusunda aldığı kararlara uyulmasını sağlamak’,’HDF.2.4.1.19-Tescili yapılmayan hayvanların tescil ve kayıt altına alınmasını sağlayarak hayvan sigortasının yapılmasını özendirmek’,’HDF.2.4.1.20-Gerekli aşıların aksatılmadan ve belli bir program dahilinde yapılmasını sağlamak’,’HDF.2.4.1.21-Bulaşıcı ve Salgın Hastalıkla mücadelede hayvanların yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmelerine azami özen gösterilmesini sağlamak’,’HDF.2.4.1.22-Hayvan ölülerinin usulüne uygun yok edilmesi, gömüldükleri alanın yer altı su kaynaklarına ve meralara yakın olmamasını sağlamak’,’HDF.2.4.1.23-Bakanlığın hayvan yetiştiriciliği, sağlığı ve nakilleri konusundaki düzenlemeleri hakkında bilgilendirici ve eğitici etkinlikler düzenlemek’,’HDF.2.4.1.24-Yöremizde yetiştirilecek büyükbaş hayvan ırkı konusunda daha isabetli seçimler yapmak‘ ve ‘HDF.2.4.1.25-Mevcut meralarımızı koruma ve daha verimli yararlanmak üzere ıslah, bakım ve sulanmalarını başarmak’ şeklinde 9 hedef öngörülmüştü.


Hiç kuşkusuz üretilen bitki ve hayvanlarda görülen ‘Hastalıklar’ dikkate alınması gereken olumsuzluklar. ÜRETİMİN TEMEL PRENSİBİ, ELDEKİ POTANSİYELDEN MÜMKÜN OLAN EN YÜKSEK VERİMİ ALMAK. Ancak üreticilerin ve yetkililerin bütün önlem ve çabalarına rağmen, hastalık ve zararlıların tarımsal üretimde neden olduğu kaybın önüne de geçilemiyor. ZİRAİ HASTALIKLARIN HER YIL DÜNYA GENELİNDE VERDİĞİ ZARAR, TOPLAM ÜRETİMİN NEREDEYSE %15’İNE DENK. HASTALIKLARDAN KURTULMAYI BAŞARAN ÜRÜNLERİ İSE BİR BAŞKA TEHLİKE BEKLİYOR: ZARARLILAR. Tüm dünyada zararlıların yol açtığı üretim kaybınınsa her yıl %9 ila %21 arasında değiştiği tahmin ediliyor. TÜRKİYE’DE YETİŞTİRİLEN KÜLTÜR BİTKİLERİNİ TEHDİT EDEN 500’DEN FAZLA HASTALIK, BAKTERİ, FUNGUS, VİRÜS VE PARAZİT ZARARLI BULUNUYOR. BUNLARDAN 35-50-TÜR EKONOMİK ÖNEM TAŞIMAKTA. BUNLARIN TOPLAM TARIM ÜRETİMİNE ZARARI, YILLIK ÜRETİMİN NEREDEYSE %40’INA ULAŞIYOR. Bulaşma riskini azaltmak için ekilebilir arazilerin bir kısmının her yıl nadasa bırakıldığı da hesaba katılınca, mevcut üretim potansiyelinin önemli bir kısmından verimli bir şekilde yararlanılamadığı açık. ZİRAİ HASTALIKLARLA MÜCADELEDE İLK ADIM, BAZI ZARARLI ÜRETİM ALIŞKANLIKLARININ TERK EDİLMESİYLE ATILABİLİR. Çünkü sorgulanmaksızın yüzyıllardır uygulanan bazı yöntemler, aslında büyük kayıplara ve risklere yol açabiliyor. ÖRNEĞİN DALLARA VURARAK MEYVE TOPLAMA, DALLARDA YARALAR AÇARAK HASTALIK BULAŞMA RİSKİNİ ARTIRIYOR. DOLAYISIYLA BAZEN BASİT BİR ANLAYIŞ DEĞİŞİKLİĞİ, MESELA MÜNAVEBE YÖNTEMİ YA DA DEĞİŞİK ÜRÜNLER YETİŞTİRME YOLUNU TERCİH ETMEK ETKİN BİR ÇÖZÜM OLABİLİR. Geleneksel olarak zararlılarla mücadelede ilk akla gelen kimyasal ilaçlama yöntemi ise dikkatli kullanılmadığında yarardan çok zarar getiren bir uygulama. ZİRAİ MÜCADELE ANCAK GEREKTİĞİNDE YAPILMALI. Tarımsal savaş nihayetinde hastalık ve zararlıların etkisi ile meydana gelecek olan kayıpların önlenmesi demek. HASTALIKLAR, BİR BİTKİNİN HERHANGİ BİR ORGANINDA VE HERHANGİ BİR GELİŞME DÖNEMİNDE ETKİLİ OLABİLİR. VERİMİ DÜŞÜRÜR VE BAZI BİTKİLERİN NİTELİĞİNİ OLUMSUZ YÖNDE ETKİLER. HATTA BAZI HASTALIKLAR, BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNİN BELİRLİ YERLERDE YETİŞMESİNE TAMAMEN ENGEL OLABİLİR. Öte yandan hayvansal ürünlerin insan beslenmesindeki tartışılmaz yeri hayvan sağlığının önemini de arttırıyor. HAYVANCILIK ZATEN HER YÖNÜYLE STRATEJİK BİR SEKTÖR. ZİRA HAYVAN SAĞLIĞI TESİS EDİLEMEDİĞİNDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜNDE CİDDİ VERİM KAYIPLARI OLUŞTUĞU GİBİ İNSAN SAĞLIĞI DA BUNDAN OLUMSUZ ETKİLENİYOR. Bu yüzden TARIM BAKANLIĞINCA, HAYVAN HASTALIKLARININ KONTROL ALTINA ALINABİLMESİ, ERADİKASYONUNUN SAĞLANMASI AMACIYLA BİRÇOK PROJE YÜRÜTÜLMEKTE. Bunların arasında hayvan hastalıkları ile mücadele yanında, hayvanların kimliklendirilmesi ve kayıt altına alınması, HAYVAN HAREKETLERİNİN KONTROLÜ, HALK SAĞLIĞI VE HAYVAN REFAHININ SAĞLANMASI, HASTALIKLARIN TEŞHİS VE TEDAVİ HİZMETLERİ İLE SAĞLIKLI HAYVANSAL ÜRÜN ELDE EDİLMESİNE YÖNELİK ÇALIŞMALAR da var. Bu çerçevede şayet ‘StrA.2.4-Özgün, ileri ve Güçlü olmak’ stratejik amacımız varsa ve ‘Str.2.4.1-Özgün bir model ortaya koyma’ stratejisi izleyeceksek önümüze koyacağımız hedeflerin de bu istikamette olması doğal. Elbette bitki ve hayvanlarda görülen hastalıklar konusunda esas itibariyle Bakanlığın uygulama ve tedbirlerine riayet edilmesini sağlamak gerekiyor. İlaveten BİTKİ VE HAYVAN HASTALIKLARIYLA MÜCADELEDE ÜNİVERSİTE DESTEKLİ DOĞAL YÖNTEMLERDEN YARARLANMAK özgün çözümler geliştirmek açısından yararlı olabilir. 

Bulaşıcı hastalık nedeni mikro canlılar yerkürede bilinen en eski canlılar. Birçok yaşam zincirinde yer alıyorlar ve yalnızca binde birinin diğer canlılar için patojen olduğu kabul ediliyor. Böyle mikro canlılar ile insan veya hayvan arasında karşılıklı bir etkileşim söz konusu. İNSANLARI ETKİLEYEN BÖYLE SALGIN HASTALIKLAR İÇİN ÖRNEK OLARAK SIĞIR VEBASI, ŞAP, TÜBERKÜLOZ, KUŞ GRİBİ VE KORONA TÜRÜ VİRÜSLERİ GÖSTEREBİLİRİZ. Bu tür salgınlar neticesinde geçmişte yaşanan ölümler nedeniyle toprağı süremeyen çiftçilerin tarımdan elde ettikleri gelirleri azalmış, hayvanlardan sağlanan et, süt, yoğurt, peynir gibi gıda maddeleri azaldığından büyük fiyat artışları yaşanmıştı. Başta et ve süt olmak üzere ciddi verim düşüklüğü yaşanırken, çok sayıda genç hayvan ölümü gerçekleşmişti. NETİCEDE HASTALIĞIN YAYILMASI SEKTÖRÜ OLUMSUZ ETKİLERKEN TARIM SEKTÖRÜNDE YAŞANAN BU OLUMSUZLUKLARI EKONOMİLERİ DE DERİNDEN ETKİLEDİĞİ GÖRÜLMÜŞTÜ. Bilim insanları, ormanların ve biyo çeşitliliğin azalması sonucu covid-19 gibi yeni ölümcül pandemilerin ortaya çıkabileceği uyarısı yapıyorlar. Buna göre ORMANLARIN HIZLA YOK EDİLMESİ, TARIM ALANLARININ KONTROLSÜZ ŞEKİLDE GENİŞLETİLMESİ, UZAK BÖLGELERE MADENLER İNŞA EDİLMESİ, VAHŞİ HAYVANLARIN GIDA, GELENEKSEL TIP VEYA EGZOTİK EV HAYVANLARI OLARAK İSTİSMAR EDİLMELERİ, HASTALIKLARIN VAHŞİ YAŞAMDAN İNSANLARA DOĞRUDAN GEÇİŞİNE YOL AÇIYOR. Bunun sonucunda da her yıl dünya nüfusunu etkileyecek beş ya da altı yeni pandeminin ortaya çıkabileceği belirtiliyor. KUŞKUSUZ BULAŞICI VE SALGIN HASTALIK ÇIKMADAN ÖNCE VE ÇIKTIKTAN SONRA YAPILACAK BİRÇOK FARKLI MÜCADELE VAR. Bunun için her şeyden evvel Tarım Bakanlığının Bulaşıcı ve Salgın Hastalıkların önlenmesine ilişkin yönetmelik hükümlerinin yerine getirilmesine odaklanılmalı. Bu çerçevede: YÖNETMELİK GEREĞİ HAYVAN SAĞLIĞI ZABITASI KOMİSYONUNUN BULAŞICI VE SALGIN HASTALIKLAR KONUSUNDA ALDIĞI KARARLARA UYULMASINI SAĞLAMAK öncelikli hedef konumunda. Dolayısıyla Bulaşıcı ve Salgın Hastalık ‘Kriz Yönetim Merkezleri’ ve ‘Komisyon’ tarafından yapılan duyurular, açıklamalar TV, radyo vs. iletişim araçlarından takip edilerek herkes üzerine düşen görevi yerine getirmeli. Bölgedeki hastalıkların daima takip edilmesi, sürünün sağlık durumunun yapılacak kontrollerle tespit, kayıt ve izlenmesi son derece önemli. TESCİLİ YAPILMAYAN HAYVANLARIN TESCİL VE KAYIT ALTINA ALINMASINI SAĞLAYARAK HAYVAN SİGORTASININ YAPILMASINI ÖZENDİRMEK hedefi bu nedenle stratejik bir mesele. BU BAĞLAMDA HASTALIKLARIN DURUMUNA GÖRE SÜRÜNÜN MÜMKÜN OLDUĞU KADAR KAPALI TUTULMASI YA DA KAPALI BAKIM VE BESLEMEDE YETERLİ HAVA VENTİLASYONU İÇİN DÜZENLEMELER YAPILMASI GEREKEBİLİR. YİNE HAYVAN ALTLIKLARININ ÖZELLİKLE KAPALI SİSTEMLERDE UZUN SÜRE BEKLETİLMEMESİ, HAYVANLARIN MERAYA KADEMELİ OLARAK ÇIKARILMASI ÖNERİLİYOR. Bulaşıcı ve bulaşıcı olmayan hastalıklar için yapılan kontrol programı çerçevesinde GEREKLİ AŞILARIN AKSATILMADAN VE BELLİ BİR PROGRAM DAHİLİNDE YAPILMASINI SAĞLAMAK da aksatılmamalı. Buzağı dünyaya gelir gelmez, yapılacak aşılar belli ama yine de işletmelerden ya da aşı probleminden kaynaklanan bazı sorunlar olabiliyor. AYRICA YETERSİZ BESLENEN HAYVANLAR HER TÜRLÜ ENFEKSİYONA AÇIK HALE GELDİKLERİ İÇİN ‘BULAŞICI VE SALGIN HASTALIK’ İLE MÜCADELEDE HAYVANLARIN HASTALIKLARA KARŞI DİRENÇLİ OLMALARI ÇOK ÖNEMLİ. Bunun için BULAŞICI VE SALGIN HASTALIKLA MÜCADELEDE HAYVANLARIN YETERLİ, DENGELİ VE SAĞLIKLI BESLENMELERİNE AZAMİ ÖZEN GÖSTERİLMESİNİ SAĞLAMAK gerekiyor. Hasta ve hastalıktan şüpheli hayvanların sağlıklı hayvanlardan ayrılması için Yönetmelik gereği tecrit uygulanması söz konusu. BU KAPSAMDA HASTALIK ÇIKAN VEYA ŞÜPHELİ OLAN ÇİFTLİK, AYNI YÖNETMELİK GEREĞİ KORDON VE KARANTİNAYA ALINIYOR VE HAYVAN YETİŞTİRİCİLERİNİN UYMALARI GEREKEN HUSUSLARA HARFİYEN UYMALARI SAĞLANIYOR. Mesela HAYVAN ÖLÜLERİNİN USULÜNE UYGUN YOK EDİLMESİ, GÖMÜLDÜKLERİ ALANIN YER ALTI SU KAYNAKLARINA VE MERALARA YAKIN OLMAMASINI SAĞLAMAK dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli konu. Bu itibarla çiftlikte çalışan personelin,  yetiştiricilerin, kooperatiflerin ve Birlik üyelerinin; hastalıkta ve hastalık çıkmadan önce Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın hayvan yetiştiriciliği, sağlığı ve nakilleri konusunda yayınlanan kanun, yönetmelik, tebliğ ve uyulması gereken kurallar hakkında bilgilendirilmeleri zorunlu. Bunun için HER YIL UYGULAMAYA KONULAN ‘HAYVAN HASTALIKLARIYLA MÜCADELE PROGRAMI’ HAKKINDA BİLGİLENDİRME TOPLANTILARI DÜZENLENMELİ, KAMUOYU VE HAYVAN YETİŞTİRİCİLERİ ORTAYA ÇIKAN BULAŞICI VE SALGIN HASTALIKLAR VE ALINAN TEDBİRLER HAKKINDA AYDINLATILMALI. Bu meyanda halka ve yetiştiricilere yönelik bilgilendirici ve eğitici seminer, kurs ve konferansların düzenlenmesi faydalı olur. İşte bu stratejik mesele de BAKANLIĞIN HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ, SAĞLIĞI VE NAKİLLERİ KONUSUNDAKİ DÜZENLEMELERİ HAKKINDA BİLGİLENDİRİCİ VE EĞİTİCİ ETKİNLİKLER DÜZENLEMEK  hedefi ile ilgili.

Hayvancılık konusundaki deneyimler seçilen büyükbaş hayvan ırkı konusunda da bir sorun olduğuna işaret ediyor. BÖLGEMİZDE YETİŞTİRİLEN HOLSTEİN CİNSİ HAYVAN NİHAYETİNDE BİR SÜT IRKI. DOĞRUDUR, ÇOK SÜT VERİYOR ANCAK YAVRU SAYISI AZ VE HASTALIKLARA DAYANIKLI DEĞİL. Bir holstein ırkı yavru ne kadar yem verilirse verilsin 300 kilogram civarında oluyor. Fakat SEMENTAL GİBİ BAŞKA BAZI IRKLAR DAHA UZUN ÖMÜRLÜ VE DAYANIKLILAR. AYRICA 20-25 KİLO CİVARINDA SÜT VERİRKEN, 8-10 BUZAĞI, 400 KİLOGRAM CİVARINDA ET ALINABİLİYOR.  Bu yüzden; durumun gözden geçirilerek; YÖREMİZDE YETİŞTİRİLECEK BÜYÜKBAŞ HAYVAN IRKI KONUSUNDA DAHA İSABETLİ SEÇİMLER YAPMAK durumundayız.

HAYVANCILIKTA BİR DİĞER ÖNEMLİ KONU BÖLGEMİZDE BULUNAN MERALARIN DEĞERİNİ BİLEMEMEK VE BU MERALARDAN YETERİ KADAR YARARLANAMAMAK. Sadece Göbel bölgesinde 4000 dönüme yakın mera var ama verim ömrü çok kısa. Bu bağlamda MEVCUT MERALARIMIZI KORUMA VE DAHA VERİMLİ YARARLANMAK ÜZERE ISLAH, BAKIM VE SULANMALARINI BAŞARMAK hedefi istikametinde daha fazla çaba göstermemiz gerekiyor. Böylece mevcut meralarımızı koruyabilir, ıslah edip sulayarak yıl içerisinde hayvancıya olan katkısını arttırabiliriz.

2023 yılından itibaren orta vadede ilçemizin geleceği için ‘Özgün, ileri ve Güçlü olmak’ la ilgili yapılacak çok şey var. Ancak bunu yaparken geçmişten gelen değerlerimizi unutmamak gerektiğini de biliyoruz. Meselâ bir ‘Önce Vatan’ şehri olarak ‘DEĞ.2-Vatana sadakat’imiz böyle bir değer. Ayrıca içerde ve dışarda; alanında deneyimli, yetenekli ve başarısını kanıtlamış DEĞ.5-Yetiştirdiğimiz değerli insanlarımız var. ‘Özgün bir model ortaya koyma’ konusunda onlardan niçin yararlanmayalım ki? Ayrıca sahiplenilmesi gereken ‘DEĞ.6-Yöresel ürünlerimiz’ de bu alanda çok özel bir yere sahipler. Yine orta vadede KALKINMAYI BAŞARMIŞ ÜRETKEN BİR SUSURLUK için ‘DEĞ.9-Ulaşım ağları üzerindeki konumumuz’ ve ‘DEĞ.10-Cazip yatırım imkânları’  da ilçemiz için mutlaka değerlendirilmesi gereken avantajlar. Öte yandan ‘DEĞ.11-Bozulmamış doğal çevre’mizi her şeye rağmen korumak ve bu emaneti gelecek nesillere taşımak mecburiyetindeyiz.  Ancak bu yolculuk kesinlikle ortak amaçlara dayalı etkin bir yaklaşım birliği ve temel ilkelere sarsılmaz bağlılıkla yürümeyi gerektiriyor. Nitekim bu amaçla tabloda da görüldüğü gibi; Bazen İlçe Tarım Müdürlüğü (İTM), Ziraat Odası (ZO) ve Kaymakamlık (K) liderliğinde hareket edilmesi gerekebilir. Onlara da yerine İlçe Sağlık Müdürlüğü(İSM)ve Ticaret ve Sanayi Odası Borsa (TSOB) destek verip Susurluk için etkin bir şekilde Tarım Orman Bakanlığı  (TOB) ve Balıkesir İl Tarım Müdürlüğünden (BİTM)  yardım almayı sağlayabilmeliler. Uygulamalar Stratejik Plan Ekibinin (SPE) sekretaryasında yürütülürken, ihtiyaç duyulduğunda; Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMA) ve bir Üniversiteye (ÜN) de başvurulmalı. Ancak bütün bu çalışmalarda olduğu gibi Stratejik Plan Uygulamasının her alanında; ‘İLK.1-Önce insan, önce Susurluğun geleceği, Önce Vatan, İLK.2-İstikamet üzere olma, İLK.3-Amaç Birliğine riayet, İLK.4-Planlı değişim dönüşüm ve İLK.5-Birlikte başarmak’ yolculuğumuzun temel ilkeleri olmak durumunda. 

yyalcin3@gmail.com 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder