El-Muksıt/Şifa duası
Bugün üç ayların 88.ncisi, Ramazanın
29.ncu günü. Yarın arefe, üç ayların ve Ramazan ayının bitmesine sadece bir gün
kaldı. Ramazana hüzünle "elveda" derken "hoş
geldin bayram" neşesi içinde bulduk kendimizi.
Üç ayların başladığı daha dün gibi.
Ne ara ramazan bitiverdi. Corona günlerinin de 425.ncisisni geride bıraktık,
covidin hanemizdeki misafirliği bugün bir hafta oldu. Artık son demler
oynanıyor. İnşallah bu hastalığı da atlatıp, çıkaracağız hayatımızdan. Bayramı
bekliyoruz, az kaldı.
Biz yine Allah'ın izniyle üç ayların
başlangıcından bu yana devam ettirdiğimiz her gün bir "esma"yı
anma geleneğini sürdürelim. Kur'an kaynaklı dua ayetleri bitti. Şimdi
genellikle türkçe söylediğimiz öne çıkan "dua ve zikir"leri
öğrenme gayretimizi 6 günlük şevval oruçları sonuna kadar devam ettirelim.
Bugün sırada Esma ül Hüsna'nın
seksenyedincisi "El-Muksıt" var. Peygamberimizden
bir "şifa duası" daha, böylece ilerliyelim.
EL-MUKSIT: المقسط Sözlükte “âdil olmak”
anlamındaki kıst kökünün “if‘âl” kalıbından türemiş bir sıfat olan muksıt
“adaletle hükmeden, âdil” demekmiş.
Muksıt ismi Kur’an’da Allah’a
nisbet edilmemekle birlikte “kıst” ve “iksât” kavramları zât-ı ilâhiyyeyi
niteleme çerçevesinde kullanılmakta. Kâinatı yaratan ve yöneten mutlak kudret
ve hikmet sahibi varlığın birliğine bizzat Allah’ın, meleklerin ve ilim
erbabının şehadet ettiğini ifade eden âyette yer alan “adaleti ayakta tutan”
(kāimen bi’l-kıst) nitelemesinin (Âl-i İmrân 3/18) Allah’a râci olduğu
müfessirlerin büyük çoğunluğu tarafından kabul edilmekte. [1]
Kıst kelimesi bir âyette, iman
edip faydalı işler yapanların adaletle mükâfatlandırılacağının bildirilmesi
bağlamında zât-ı ilâhiyyeye nisbet edilmiş (Yûnus 10/4), iki âyette de âhirette
insanlar arasında hakkaniyetle hükmedileceği beyan edilirken kıst kavramı
dolaylı olarak Allah’a izâfe edilmiş (Yûnus 10/47, 54).
Aynı muhteva diğer bir âyette,
“Biz kıyamet gününde doğru ve hassas teraziler kurarız, artık kimse en küçük
bir haksızlığa uğratılmaz” şeklinde ifade edilmiş (el-Enbiyâ 21/47). Bunlardan
başka borçlanmalarda küçük büyük her şeyin kayıt altına alınmasının gerektiğini
(el-Bakara 2/282) ve Allah’ın adaleti emrettiğini bildiren âyetlerde de
(el-A‘râf 7/29) O’na yönelik bir muhteva taşımakta.
Muksıt ismi, doksan dokuz esmâ-i hüsnâya yer veren İbn Mâce ve Tirmizî
rivayetlerinde yer almıştır [2]. [3]
O' hükmünde
ve işlerinde adaletli, Denge, ölçü
ve adalet sahibi olan, Bütün işlerini dengeli yapan, Bütün
işlerini denk ve birbirine uygun her işini yerli yerince yapan, Adaletle hükmeden,
Kullarına muamelesi, tam adalet ve merhamet üzere
olan, kimsenin hakkını zayi etmeyen, Mazlumların hakkını alan, Hükmünde ve
fiillerinde adâletli, Dürüst veya tasarruflu olan”
demek.
Şifa duası:
Hz. Âişe"den nakledildiğine göre, Resûlullah (sav) bir hastayı ziyaret
ettiğinde şöyle dermiş:
Allahümme Rabbe’n-nâsi! Ezhibi’l-be'se, veşfihi, ve ente’ş-şâfi. Lâ şifâe illâ şifâüke. Şifâen lâ yüğâdiru sekamâ. [4]
“Ey insanların Rabbi! Hastalığın sıkıntısını gider! Ona şifa ver, şifa veren sensin. Senin vereceğin şifadan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki ardında hiç hastalık izi bırakmasın!” [5]
[1] (Taberî,
III, 285-286; Fahreddin er-Râzî, VII, 222).
[2] (“Duʿâʾ”,
10, “Daʿavât”, 82)
[4] (M5709
Müslim, Selâm, 47)
[5] Kaynak <https://hadislerleislam.diyanet.gov.tr/sayfa.php?CILT=4&SAYFA=379>
El-Câmi'/Arefe günü duası
Bugün üç ayların 89.ncusu, Ramazanın
30.ncu son günü. Yani arefe günündeyiz. Üç ayların sonuna geldik Ramazanın
bitişi hüzünlendiriyor elbette ancak yarın "bayram" bir tür
ödül günleri.
Corona günlerinin de 426.ncısını
geride bıraktık, covidin hanemizdeki misafirliği de bugün 8.nci gününde. Artık
uzatmaları oynuyoruz. İnşallah bu hastalığı da atlatıp, bayramla birlikte
çıkaracağız hayatımızdan.
Biz yine Allah'ın izniyle üç ayların
başlangıcından bu yana devam ettirdiğimiz her gün bir "esma"yı
anma geleneğini sürdürelim. Kur'an kaynaklı dua ayetleri bitti. Şimdi
genellikle türkçe söylediğimiz öne çıkan "dua ve zikir"leri
öğrenme gayretimizi 6 günlük şevval oruçları sonuna kadar devam ettirelim.
Bugün sırada Esma ül Hüsna'nın seksendokuzuncusu "El-Câmi' " Ve yine bu güne özel bir dua.
Peygamberimizden bir "Arefe
günü duası", böylece ilerliyelim.
EL-CÂMÎ': الجامع Arapça’da “toplamak, bir araya getirmek” anlamındaki cem‘ kökünden sıfat olan
ve sözlükte “toplayan, bir araya getiren, buluşturup birleştiren” anlamına
gelen câmi‘ bu şekliyle, ayrıca aynı kökten türeyen fiil kalıplarıyla çeşitli
âyet ve hadislerde Allah’a nisbet edilmiş.
Bu kullanışlarla yirmiyi aşkın
âyette yer alan cem‘ kavramı gerek bu âyetlerde gerekse ilgili hadislerde daha
çok Allah’ın kıyamet günündeki cem‘ fiilini ifade etmekte, bazı âyet ve
hadislerde ise O’nun dünya hayatıyla ilgili toplama ve düzenleme fiillerine
işaret edilmektedir.[1]
Muhtelif naslarda Allah’ın zâtına nisbet edilen câmi‘ ismi veya sıfatının, hem
madde âlemi ve dünya hayatı hem de âhiret hayatı planında kapsadığı mânaları
genişletmek mümkün. İlgili âyetlerin muhtevasında görülmemekle birlikte ilk
dönem âlimlerinden itibaren câmi‘ ismi için “bütün övgü ve erdemleri zâtında
toplayan” şeklinde bir mâna da düşünülmüş. [2]
Bu geniş mâna, söz konusu
ismin esmâ-i hüsnâ hadisinde [3]
mutlak olarak zikredilişine dayanılarak verilmiş olmalı. Bu telakkiye göre
câmi‘ Allah’ın zâtını niteleyen isimler grubuna girer. [4]
'O' istediğini istediği zaman istediği yerde toplayan,
bir araya getiren,
buluşturup birleştiren, toplayıp düzenleyen,
bütün övgü ve
erdemleri zâtında toplayan, kıyamet gününde
hesaba çekmek için insanları toplayıp bir araya
getiren" demek.
ARİFE GÜNÜ DUASI: Abdullah
b. Abbas (ra) rivâyete göre
Peygamber Efendimiz (sav) Arife günü şu duayı okurmuş:
Allâhümmec’al fî kalbî nûran ve fî basarî nûran ve fî sem’î nûran ve ‘an yemînî nûran ve ‘an yesârî nûran ve fevkî nûran ve tahtî nûran ve emâmî nûran ve halfî nûran vec’al lî nûran. ‘Asabî ve lahmî ve demî ve şa’rî ve beşerî kâne yekûlü fî du’âihî.
“Yâ Rabb! Kalbimi nurlandır, gözümü nurlandır, kulağımı nurlandır, sağımı nurlandır, solumu nurlandır, üstümü nurlandır, altımı nurlandır, önümü nurlandır, arkamı nurlandır ve beni nûr eyle. benim damarlarımı nurlandır, etimi nurlandır, kanımı nurlandır, saçımı nurlandır, yüzümü nurlandır. [5]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder