Salgın sebebiyle dünyada pek çok
ülkenin sağlık sistemi çökerken ülkemizde olağanüstü başarı hikayeleri
yazılıyor. Böyle
bir dönemde Türkiye, hem mevcut sağlık
alt yapısını en iyi şekilde kullanarak başarılı bir tedavi süreci yürüttü, hem de geleceğe yönelik yeni imkanlar üreterek farklı bir konuma
geldi. İki ay gibi kısa bir zamanda dünya çapında yeni hastaneler yapıp açtı. Bu hastanelerin yapılmasıyla muhtemel salgın hastalıklara olduğu kadar
kaçınılmaz İstanbul depremine karşı da acil durum kapasitemizi yükseltmiş
olduk. Bu hastaneler normal zamanda yurtdışından gelen tedavi taleplerinin
karşılanmasında da kullanılacak.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) enfeksiyonunun yurtta
görülmesinin ardından daha önce haziran ayında açılması planlanan 600 hasta
yatak ve 81 yoğun bakım üniteli Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesi 30 Martta
açıldı. Normal zamanından tam iki ay önce hizmete açılan hastaneye salgın
nedeniyle Türkiye'de hayatını kaybeden ilk hekim olan Profesör Cemil
Taşçıoğlu'nun ismi verildi.
2 bin 682 yatak kapasiteli Başakşehir Çam ve Sakura
Şehir Hastanesi'nin açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Japonya
Başbakanı Şinzo Abe'nin video konferans yoluyla katılmasıyla 21 Mayısta
açıldı.789 bin metrekare arsa üzerine kurulan hastane, 1 milyon 21 bin
metrekare kapalı alana sahip ve 107 branşta hizmet verecek.
Bundan sadece bir hafta sonra 29 Mayıs İstanbul'un
fetih günü yapımı tamamlanan Sancaktepe Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum
Hastanesi de açıldı. Açılışta bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Biz
kadirşinas bir milletiz. Ülkemize hizmet eden, bu uğurda fedakarlık gösteren
hiç kimseyi unutmayız. Bunun için buraya Prof. Dr. Feriha Öz, Okmeydanı’nda
inşa edilen şehir hastanesine Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu, Yeşilköy’de inşa
edilen hastaneye Prof. Dr. Murat Dilmener ve Hadımköy’de restore edilen
hastaneye de Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş’un isimleri verildi. Böylece
ömürlerini insan sağlığına adayan, salgın döneminde de yine büyük bir gayretle
çalışırken son nefeslerini teslim eden hocalarımızın isimleri ebediyete
kazındı” diye konuştu.
Kapasitesinin tamamı gerektiğinde yoğun bakım
altyapısına sahip olan bu hastane iki ay gibi kısa bir sürede tamamlandı. Bir
iniş pistine de sahip. Aynısı Murat Dilmener’de de var. Uluslararası herhangi
bir hasta buraya gelmek istediğinde, buraya inecek ve yürüme mesafesinde
hastaneye gelebilecek. Tedavi bitince de yine hemen gitmesi gereken yere
gidecek. İster ulusal düzeyde bir acil durum olsun, ister uluslararası talepler
ya da sağlık turizmi şeklinde olsun hepsini karşılayabilecek düzeyde tasarlanıp
inşa edildi.
Salgın sürecinde sağlık konusunda ülkemizin elindeki
imkanların ne kadar kıymetli olduğu çok daha iyi anlaşıldı. Bu durum şu an
itibarıyla 190’ı aşkın ülkeden gelen taleplerle teyid edilmiş durumda. Şu anda
Türkiye 90’ı aşkın ülkeye sağlık ürünü göndermiş alicenap bir ülke. Dünyanın en
kapsamlı ve en düşük maliyetli Genel Sağlık Sigortası sistemine sahibiz. Bu alt
yapının önemi salgın sürecinde diğer ülkelerin hiçbirinde böyle bir sistemin
olmaması nedeniyle daha da artmış durumda. Nüfusumuzun neredeyse tamamını
kapsayan genel sağlık sigortamıza dışardan gıptayla bakılıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mayısta
ağırlıklı olarak sağlık turizmi nedeniyle Yeşilköyde inşa edilen Prof. Dr.
Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi'ni de açtı. "Prof. Dr. Murat Dilmener
hocamız başta olmak üzere, koronavirüs salgınında kaybettiğimiz hocalarımızı ve
vatandaşlarımızı saygıyla yad ediyorum. Murat Dilmener hocamız, insanlara
hizmet etmeyi hayat gayesi haline getirmiş gerçek bir gönül insanıydı.
Kendisine gelen insanı eşrefi mahlukat olarak görüp tüm imkanlarıyla kucaklamış
bir kişiydi. Hocamızın ismi elbette gönüllerde yaşayacaktır. Biz de Yeşilköy'de
inşa ettiğimiz bu hastaneye ismini vererek hocamıza vefamızı göstermek
istedik" diye konuştu.
Başkan Erdoğan aynı gün Hadımköy Dr. İsmail Niyazi
Kurtulmuş Hastanesi'nin de açılışını yaptı. Hastanenin banisi Abdülhamid-i Sani
Hazretlerini rahmetle, minnetle yad ettiğini belirten Erdoğan, bu eserin
yaklaşık bir asır boyunca asker hastanesi olarak hizmet verdiğini anlattı.
Erdoğan, bu bölgenin artık yerleşim yeri haline dönüştüğü için binanın
restorasyonu yapılarak ve içinin de modernize edilerek şehrin hizmetine sunmak
istediklerini dile getirerek; "Hamdolsun ortaya gerçekten hem buram buram tarih
kokan hem de vatandaşlarımıza şifa vesilesi olacak bir eser ortaya çıktı. Eser
güzel olunca isminin de bununla mütenasip olmasını arzu ettik. Böylece Hadımköy
Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş Hastanemize kavuşmuş olduk" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hasta, talebe, garip gureba on binlerce insana yardım
eli uzatan Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş'un ismini yaşatmanın, boyunlarının borcu
olduğunu dile getirerek merhum Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş'un iyi bir gençlik
yetiştirmek için çalışıp didinmiş olduğunu anlattı.
Son 18 yılda mevcutlarının çoğu yenilenen bir sağlık
altyapısına sahibiz. Sağlık ordumuz 1,1 milyonu bulmuş durumda. Yapılan şehir
hastaneleri neredeyse küresel düzeyde bir model haline geldi. Salgın döneminde
bile böyle büyük kapasiteli ve donanımlı acil durum hastanelerini 2 ay içinde
inşa edip hizmete sunabildik. Üstelik bu hastanelerimizin başka özellikleri de
var. Örneğin Feriha Öz hastanemiz askeri havalimanının ucunda yapılmış ve
uçakla gelen bir hastanın yaya mesafede ulaşabileceği bir yer. Yine eski
Yeşilköy Havalimanımıza yapılan Murat Dilmener hastanesine yurtdışından gelen
hastalar yaya mesafede gelip tedavilerini olabilecekler. Gerektiğinde salgın ya
da deprem halinde tamamı yoğun bakım için kullanılabilecek 1008 yatağıyla
buralar ülkemizin yüz akı olacak.
Cumhurbaşkanımız Erdoğanın ifadesiyle: “Daha bir asır
önce ‘hasta adam’ yaftasıyla tarihe gömülmek istenen bir milletin bugün
gıptayla takip edilmesinden" iftihar ediyoruz. İnşallah ülkemize yapılacak
daha çok hizmetler var. Bu konuda 2023 hedefleri Türkiye için
hala bir "kızılelma" gibi ışıldıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder