7 Temmuz 2019 Pazar

07 Temmuz 2019 Pazar 23:30 GÜLÜMSETEN KELİMELER..................Müdana,Zırnık,Kerata,Zamazingo

Müdana; yaranmaya, iyi görünmeye çalışma demek. Kökeni Arapça. Minnet etme manasında. Bu yüzden halk dilinde yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma, kendini iyiliğe muhtaç hissetme olarak kullanılıyor.


Arapça müdahene yağcılık ve dalkavukluk anlamındaki mudāhanattan geliyor. Arapça 'dhn' kökünden gelen mudāhanat birini yüzüne karşı övme, dalkavukluk sözcüğünden alıntı. Arapça bir sözcük olan 'dahana' yağladı, yağ sürdü fiilinin mufā'alat vezni masdarı oluyor.

Kullanımı çoklukla 'müdana etmemek, müdanası olmamak' şeklinde. ihtiyacı olsa da ileride minnet borcu olmasın diye yardım istememek anlamında. Kendini borçlu hissedecek duruma düşürmemek, kendi ayakları üstünde durmak, kimseye açıklama yapma gereği hissetmemek. Biraz kibir belirtisi, biraz kırgınlık, yerine göre biraz da başkaldırıyı ifade ediyor.

Gülümseten eski kelimelerden. Aslında çağdaş aile ve insan halleri için oldukça özet bir kelime. Akıllı telefonu, kulaklığı, sanal dünyası içine gömülmüş birini düşününüz. Kimseye müdanası olmayan, yardım istemeyen; komşusuz, dostsuz, arkadaşsız, refah ve kalabalıklar içinde yalnız insanları hatırlatıyor. Üzerinde durmak lazım. 

Zırnık
Küçükken büyüklerimin konuşmaları arasında "Ben olsam ona zırnık koklatmam" gibi söylenmeler duyardım. Doğrusunu söylemek gerekirse bu 'zırnık' nedir, nasıl bir şeydir ? diye merak etmişimdir.


Ama 'arsenik' gibi çok zehirli bir şey olduğunu öğrendiğimde nedense bu saflığıma güldüm. Zırnık; sarı renkli, katı, zehirli bir kimyasalmış. Genelde deri sektöründe kullanılırmış. Çok berbat kokan deri tabaklamada derinin tüylerini yolmaya yarayan bir madde imiş.

Büyüklerimin bu sözü 'arsenik' anlamında kullandığını hiç sanmıyorum. Çünkü  'zırnık koklatmam', 'zırnık vermemek' gibi sözler aslında halk arasında kullanılan bir çeşit deyim. 

Buradaki zırnık, herhangi bir şeyin en küçük, önemsiz ve işe yaramaz parçası anlamına geliyor.

Kerata günlük yaşamımızda ayakkabı çekeceği olarak kullandığımız bir araç. Ancak, bazen yaramaz küçük çocuk ya da gençlere sevgi ile söylenen bir sitem sözü olarak da kullanılabiliyor.

Ayakkabı çekeceği manasında kerata bir şey değil de, bazen küçük, sevimli yaramazlar için kullandığımız 'kerata' sözcüğü aslında pek hoş değilmiş. Çünkü; yunanca’da 'boynuz' anlamına gelen 'keratos' kelimesinden türeyen bu kelime meğerse 'boynuzlu' anlamına geliyormuş. 


Kelimenin kökeni Pontus Rumcasına dayanmaktaymış. Onlarda karısı tarafından aldatılan erkeğe denirmiş. Karısı tarafından bir başka erkekle aldatılan, yani boynuzlanan kişilere. Öte yandan kelimenin hayvan boynuzunun yanı sıra saç ve tırnaklarda bulunan 'keratin' maddesiyle de bir alâkası var. Bu yüzden kelimenin rumca kullanımında geçen boynuz 'lafı' boşuna değil. 

Peki, bu 'kerata'nın, bizim bildiğimiz ayakkabı çekeceği 'kerata' ile ne ilgisi var derseniz; oda şurdan geliyor: Eskiden ayakkabı çekecekleri sığır boynuzundan yapılırmış. 

Bilmiyordum, sizi bilmem ama ben bundan sonra hiç kimseye 'kerata' demeyeceğim.

Zamazingo argo bir kelime. 1958 yılında ortaya çıkmış ve popüler olmuş. Genellikle adı o anda akla gelmeyen ya da adı söylenmek istenmeyen ufak, değersiz ve gayet gereksiz şeyler için kullanılıyor. 

Adını veya işlevini bilmediğimiz yanar dönerli, dokunmalı (butonlu), ışıklı şeyler için de bu kelimeyi kullanabiliyoruz. Tam olarak adı söylenemeyen mekanizmalar, araç, aygıt, gereç ve nesneler için de.

Zavazingo; kelimelerin anlatmaya yetmediği madde ve mallar için kullanılan aynı türden bir kelime. Zamazingonun bir de eş anlamlısı var: o da 'zımbırtı'. Çirkin, kulak tırmalayan ses ve konuşmalar için kullanılıyor. 'Şöyle böyle' demek için ya da 'iriyarı adam, kaba yapılı nesneler' için de söylenebiliyormuş. Sözlükte telli bir çalgının acemice çalınışından çıkan uyumsuz, çirkin ses olarak geçiyor. Neticede hepsi birbirinden komik kelime ve kullanımlar.

Bir de argoda bazen; nikâhsız eş, metres, dost, sevgili için de zamazingo kullanılırmış. Yani argo dünyasının bile bir ahlakı var. Utanılacak şeyin adını söylemiyor, yerine uyduruktan bir kelime kullanıyor. Böylesi bir kullanım dalkavuk için de görülmüş. Bu da küçültücü bir tavır koyma nedeni diyebiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder