9 Temmuz 2019 Salı

10 Temmuz 2019 Çarşamba REİS Gazetesi/sayı118..............................Hedefe doğru

Hedefe doğru

2023 yılında Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlayacağız. Genç bir cumhuriyet için önemli bir menzil bu. Bir asırlık süre içinde pek çok şeyi geride bıraktık. Bu arada yaşadığımız dünya ve ülkemiz de çok değişti. Şüphesiz gelişip serpildiğini, hatta olgunlaştığını söyleyebileceğimiz, iftihar edebileceğimiz pek çok güzelliklerimiz var.  

Ancak, bunun yanında çok sayıda değerimizin yitip gittiğini de gördük, görüyoruz maalesef. Değişip de hoşnut olmadığımız bir çok yönümüz var. Halen değişmekte olduğunu izlediğimiz geçmişe ait temel değerlerimizin eriyip gitmesinin toplumumuzda, kültürümüzde nasıl bir etkiye yol açacağını günün sıcaklığı içinde kestiremiyoruz. 

Öte yandan rakamlar, istatistikler bunca badireye rağmen büyüdüğümüzü gösteriyor. Bir yüzyıl içinde hem bir kalkınma sürecini, hem de bir sürü iç cedelleşmeyi birlikte yaşadık. Demokrasimizin gelişmesi de sancılı oldu, hak ve hukuk mücadelesinin evrimi de. Bağımsızlığımız, birlik ve bütünlüğümüz zaman zaman tehlikeye düştü. Darbelerle düştük kalktık. Sık sık savaş ve terör dayatmalarıyla önümüz kesilmek istendi. Halen de bu alanda fırtınalı bir denizde yol alıyor gibiyiz. 

Her şeye rağmen çok şükür ki ülkemiz sanayide, özellikle de savunma sanayiinde, ihracatta, yüksek teknoloji alanlarında oldukça mesafe aldı.  Ekonomide, alt yapı yatırımlarında, sosyal alanlarda geldiğimiz nokta küçümsenemez. Ancak; güvenlik, refah, sosyal kalkınma ve kültür hayatımız noktasında halen yaşadığımız pek çok zorlu süreç olduğu da ortada. Bu hal, gelecek ikinci yüzyıl için önümüzde daha pek çok zorlu menzil olduğunu gösteriyor. Bu nedenle 2023 hedefleri gibi, sembolik olarak bile olsa 2053 ve 2071 hedeflerini şimdiden öngörmek gerektiğini düşünüyorum.

2003 senesinde Türkiye’nin milli geliri yaklaşık üç yüz milyar dolardı. Beş sene sonra 2008’e gelindiğinde sekiz yüz milyar dolar oldu. İşte bu noktadan sonra nedense başımıza gelmedik kalmadı. Aradan on bir sene geçti, bütün saldırılara, kriz tetiklemelerine rağmen milli gelirimiz halâ 800 milyar dolayında. Sağlıklı büyüme, spekülatif olmayan güçlü bir döviz girişinin sürdürülemediği bir ekonomide üç dört senede milli geliri sekiz yüz milyar dolardan iki trilyon dolara çıkarabilmek ancak yeni bir ‘Türk gibi’ hamlesiyle başarılabilir.

Siyasi liderliğin ülkenin önüne bu kadar iddialı hedefler koyması, koyabilmesi elbette çok önemli. Bunlar bir ülke için vizyon sayılabilecek değerde öngörüler. Yapılanlar ve yapılmakta olanlar 2023’e giden yolda meşaleler gibi sıralanmış durumdalar. Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere büyük şehirlerimizde yükselen büyük camiler, külliyeler de bu manzaraya eşlik ediyorlar. Bu fotoğrafı görmek, elimizdekinin kıymetini takdir etmek, değerlerimizi yitirmeden geleceği umutla hayal edebilmemiz lazım.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder