Küçük şeyler mutlu eder insanı. Sabah
gibi, gün ışığının ılık sıcaklığı gibi. Namaz kıldıktan sonra bütün bir şehir
uyurken ayakta olmanın hissettirdiği şükür duyguları gibi.
Ya da küçük şeyler
yaralar gönüllerimizi, hüzünlendirir. Akşam gibi, yağmurlu kapalı havalar gibi.
Uykuyu fazla kaçırıp da öğleye yakın bir suçlu gibi yorgun ve halsiz uyanmak
gibi.
Bazen günün bazı saatlerine bazen de mevsimlere denk gelir
hissettiklerimiz. Bahar gibi canlı, sonbahar gibi hüzünlü oluruz. Böyledir işte
yaşam.
Gözlerimi kapatıyorum; dışardaki erken
baharı, hafif serinliği, toprak kokusunu, kuş cıvıltılarını, çocuk
koşturmacasını, araç seslerini duyuyor, hissediyorum. Hepsi bir orkestranın
parçası gibi geliyor. Sanki bu güne kadar yazılmış en güzel besteyi icra
ediyorlar.. O kadar doğal ve o kadar da uyumlular ki.
Hamd ediyorum Rabbime,
bize böyle güzel nimetler verdiği için. Çok şükür ki baktığımı görebiliyorum.
Şükürler olsun ki bu güzellikleri kalbimle hissedebiliyor, gönlümle de
yaşayabiliyorum. Ne diyeyim, mutluyum işte ! Sanki yaşadığım bütün acılar,
sıkıntılar, zor günler silindi gitti. İşte bu sabahın, şu anın hazzı her
kötülüğün önüne geçti.
Tersi de olabilirdi. Günün aydınlığı
yaşadığımız pişmanlıkları yüzümüze vurabilirdi. Gecenin karanlığından arta
kalan perişanlıklarla uğraşıyor olabilirdik.
Sabahın aydınlığı geceyi bitirdiği
gibi, fenalıkları da apaçık gösterir. Gece bir çok günahı, kötülüğü, azgınlığı
örtebilir, ama her gece sabaha çıkacaktır ve o yaşananlar birer pişmanlık
olarak kalakalırlar.
Yine de bu toprakları, insanımızı, her
baktığınızı hemen yargılamayınız; yanılırsınız. Biraz dikkat. Size ters gelen
şeylerin belki bir sebebi, iç yüzü, hikayesi vardır; görürsünüz…
Ey sabahın seherinin tadına ve farkına
varan insan ! “Tasalanma / Dert dolusu akşamlar yüklüdür sabahlara / Belki de
bir muştudur o tarifsiz acılar Sabret / Gün doğarken ardından tepelerin /
Yırtılıp açılır karanlıklar, günün aydınlığına.” Çünkü Mevlana’nın dediği gibi:
“Dayan be gönlüm! Biçare değilsin Yaradan sana yâr. Kimsesiz değilsin, Yanında
Kimsesizler Kimsesi var. Biliyorum, Sığmazsın hiç bir yere bu sevdayla. Dünya
sana dar. Ama dayan gönlüm! Dayan ki Her gecenin mutlaka bir sabahı var.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder