3 Şubat 2021 Çarşamba

03 Şubat 2021 Çarşamba REİS Gazetesi/sayı199................................Sağlık

Sağlık

‘Nereye ulaşmak istiyoruz?’ bahsinde bu hafta Susurluğun ’GZFT.10-SAĞLIK’ açısından güçlü ve zayıf yönleri ile gelecekte karşı karşıya olabileceği fırsat ve tehditleri ele alacağız. Elbette söz konusu faktörler bugüne ait olduğu kadar orta vadede de söz konusu olabilecek hususlar. Susurluğun gelişmesini olumlu/olumsuz etkileyebileceği varsayılan ya da gelecekte karşı karşıya kalabileceğimiz avantaj ve riskler. Değerlendirmelerimiz sonucunda; güçlü yönlerin daha da güçlendirilmesi, fırsatlardan yararlanılması, zayıflıkların telafisi ve tehditlerden sakınılması için yeni bazı hedefler öngörmeye çalışacağız.

Daha önce yapılan tarama ve durum analizi çalışmasında Susurluk için ’SAĞLIK’ alanında ’Güçlü yön’; ‘GY.10.1-Yakın iki ilde de üniversite hastanesi olması’ olarak belirlenmişti. Vizyonumuzun üç ayağından biri olan ‘AMAÇ.1-BÖLGESİNDE YÜKSELEN, ÖNE ÇIKAN GELİŞMİŞ BİR SUSURLUKiçin ‘StrA.1.1-Sosyal ve ekonomik kalkınma’ stratejik amacımız ile ‘Str.1.1.1-Güçlü yanları ve fırsatları kullanmak’ stratejimiz çerçevesinde ‘GY.10.1-Yakın iki ilde de üniversite hastanesi olması ’ve ‘Susurluğun diğer il ve ilçelere ulaşım sorununun olmaması’nı sahip olduğumuz güçlü yönler olarak değerlendirebiliriz. Kuşkusuz SAĞLIK’ açısından Güçlü bir yön olarak Yakın iki ilde de üniversite hastanesi olması ilçemiz için önemli bir avantaj. Gerçekten de hem Kuzey doğumuzda hem de güney batımızda yakın mesafede iki büyükşehir bulunuyor. Bunlardan Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi 57 dakikada gidilebilen 91 km. uzaklıkta. Ayrıca orada 2020 yılında yeni açılan büyük bir şehir hastanesi de var. Ona da aynı yoldan 53 dakikada ulaşmak mümkün. Her ikisi de günümüzün en önemli ve modern sağlık tesislerinden. Balıkesir Tıp Fakültesi Üniversitenin Bigadiç yolu üzerindeki Çağış Kampüsünde. Oraya gidilmek istenirse de 60 Km’lik yolu 45 dakikada almak mümkün. Ayrıca Bursa gibi Balıkesir’in de 48 km’lik mesafede 38 dakikada ulaşılabilen büyük bir şehir hastanesi var. Bursa Görükle kampüsündeki 1000 yataklı Tıp Fakültesi 1992 yılından beri eğitim-öğretim ve araştırma hastanesi olarak hizmet veriyor. 2009 yılında faaliyete geçen Balıkesir Tıp Fakültesi ise 200 yataklı Sağlık uygulama ve araştırma hastanesi olarak faaliyet gösteriyor. 2017 yılında 196.071 metrekare kapalı alan ile yeniden inşa edilen Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi 1100 yatak kapasitesinde. Kamu Özel İşbirliği modeli ile Temmuz 2019 yılında 470.000 m2 toplam inşaat alanına kurulmuş Bursa Şehir Hastanesi ise 1.355 yataklı. Sadece Bursa’ya değil çevre illerine de dünya standartlarında sağlık hizmeti sunabilecek vasıfta. Öte yandan Susurluğun diğer il ve ilçelere ulaşım sorununun olmaması da güçlü bir yön olarak öne çıkıyor. Bu bağlamda bölgede çok değerli bir konuma ve ulaşım açısından elverişli imkânlara sahibiz. Çevre illere, ilçelere ve mahallelerimize ulaşımda dört mevsim herhangi bir sıkıntımız bulunmuyor. Daima açık, işleyen bir ulaşım ağının ortasındayız. Bu sebepten, gerektiğinde sağlık ihtiyaçlarımız için de en uygun noktaya en kısa sürede erişmek mümkün.  Bu nedenle ‘HDF.1.1.1.60-Sağlık alanında yakın iki üniversite hastanesi ile işbirliği içinde olmak’ ve ‘HDF.1.1.1.61-Susurluğun diğer il ve ilçelere ulaşım sorununun olmaması avantajından sağlık alanında da yararlanmaya devam etmek’ hedefleri ‘Güçlü yanları ve fırsatları kullanmak’ stratejimize uygun olarak; ‘Sosyal ve ekonomik kalkınma’ stratejik amacımıza erişmemize katkı sağlayacak. Ayrıca bu hedeflerin sağlıkta zaten güçlü olduğumuz hususlarda daha da güçlenmemize yardımcı olacağını bekleyebiliriz.

Kuşkusuz orta vadede ‘SAĞLIK’ alanında kullanılabilecek çevresel ‘Fırsatlar ’da olacak. Daha önce yapılmış bulunan durum analizi çalışmasında öngörülen ‘FRS.10.1-Yeni şehir ve devlet Hastane projeleri’ ilçemize orta vadede böyle bir fırsat sunuyor. Bu fırsatın değerlendirilmesi elbette ki sağlık alanındaki gücümüzü daha da ileri seviyeye taşıyacaktır. Bu projelerin sağlıkla ilgili mevcut sorunlarımızı tamamen bitirdiği gibi Susurluğun gelişmesine de katkı sağlayacağını ümit ediyoruz. Bunun için de ‘StrA.1.1-Sosyal ve ekonomik kalkınma’ stratejik amacımız ve ‘Str.1.1.1-Güçlü yanları ve fırsatları kullanmak’ stratejimiz doğrultusunda hareket edebiliriz. Kuşkusuz çevre illerdeki şehir hastanesi projeleri ile güçlü ulaşım ağları üzerinde merkezi bir konumda bulunuyor olmamız da sağlık konusunda ilçemize güçlü bir pozisyon sağlıyor. Bu imkânlar, halen yapımı planlanan 150 yataklık Susurluk Hastanesi ile orta vadede daha da güçlenmiş olacak. Kaldı ki planlanan Yeni hastane binasının ilerde 200 yatak kapasitesine yükseltilmesi de söz konusu. O nedenle ‘HDF.1.1.1.62-Yeni hastane binasının en az 200 yataklı olmasını sağlamakhedefi fırsatın değerlendirilmesi açısından uygun olur.

İlçemiz termal sağlık açısından da bazı imkânlara sahip. Gerek Ilıcaboğazı’ndaki çamur banyoları, gerekse de Kepekler ve Yıldızdaki jeotermal kaynaklar bu anlamda önemli bir potansiyel. Bu sebeple ‘AMAÇ.2-KALKINMAYI BAŞARMIŞ ÜRETKEN BİR SUSURLUK’ için ’StrA.2.4-Özgün, ileri ve Güçlü olmak’ stratejik amacımız bağlamında ‘Str.2.4.1-Özgün bir model ortaya koyma’ stratejimizi uygulamaya koyarak ‘Termal tesislere yapılacak yeni yatırım imkânlarının destekleniyor olması’ fırsatını değerlendirebiliriz. Bu manada geçmişten gelen Termal sağlık tesislerimiz ve ülkemizde bu alana yapılacak yeni yatırım imkânlarının destekleniyor olması Susurluk için turizm sektörü kadar sağlık alanında da birer avantaj olacak. Kuşkusuz özellikle Yıldız ve Ilıcaboğazı’ndaki mevcut güçlü yönlerin yenilenerek büyütülmesi kadar teşvik kapsamında yeni bazı yatırımların yapılması da ilçenin orta vadede gelişmesine ve kalkınmasına katkıda bulunacaktır. Bu yüzden: ‘HDF.2.4.1.26-Teşvik kapsamında yeni termal tesis yatırımlarında en az üç yıldızlı 300 yatağa ulaşmak’’hedefi özgün bir model ortaya koymak açısından etkin bir işlev görebilir.

Yine ilçemizin bölgede ‘Güçlü ulaşım ağları üzerinde merkezi bir konumda bulunması’  ‘AMAÇ.3-İYİ İNSANLARIN YAŞANABİLİR ŞEHRİ YEŞİL SUSURLUK’ için ‘StrA.3.2-Büyümüş, müreffeh ve itibarlı olmak’ stratejik amacımız bağlamında veStr.3.2.1-Sürekli değişim-dönüşüm ve gelişim’ stratejimiz istikametinde değerlendirilmesi gereken kıymetli bir fırsat. Susurluk İlçemiz ulaşım ağı bakımından gerçekten de önemli bir konumda. Karayolu olarak Bandırma’ya 55 km Balıkesir İl Merkezine 45 km ve Bursa iline uzaklığı ise 108 km. mesafede yer alıyor. Öte yandan İzmir -Bandırma demiryolu da ilçeden geçmekte olup, Bursa ve Balıkesir sivil hava alanlarına da yakın. 1998 yılında başlatılan İstanbul-Bandırma arasındaki hızlı feribot ve deniz otobüsü seferleri ulaşımda büyük kolaylık sağlamaya devam ediyor. Mevcut ulaşım araçları her daim çalışmakta. Yeni yapılan İstanbul-İzmir otoban yolu da ilçemizden geçiyor. Bu bağlamda oldukça gelişmiş bir ulaşım ağı içindeyiz. İşte ilçemizin İstanbul, Bursa ve İzmir gibi büyük merkezler arasındaki konumu, güçlü ulaşım ağları içinde bulunmamız, Bandırma limanına yakınlığımız bize orta vadede de pek çok açıdan avantaj sağlayacak. Ayrıca Susurluk merkezinden çevre il, ilçe ve köylerin hepsine ulaşım mümkün. İlçenin gelişmesini hızlandıracak ve destekleyecek bir dış 'Fırsat’  da çevremizde halen yürütülmekte olan ‘Ulaşım ağını güçlendirmeye yönelik altyapı projeleri’. Neticede kuzeye, batıya, doğuya ve güneye yani dört yöne de otoyol bağlantısı Susurluğa önemli bir avantaj sağlamış olacak. Bu arada 2023 yılına kadar yapımı planlanan yüksek hızlı demiryolu hatlarından biri de Bursa-Balıkesir-İzmir hattı. Bu Hızlı Tren Hattı ile Ankara, İzmir, İstanbul ve Bursa gibi metropollerin arasındaki ulaşımın kolaylaştırılması ve seyahat süresinin azaltılması hedefleniyor. Bu açıdan ‘HDF.3.2.1.05-Sağlık alanında güçlü ulaşım ağları üzerinde bulunmamızdan maksimum oranda yararlanmak ’hedefi Susurluğun sürekli değişim-dönüşüm ve gelişimi noktasında katkısı olduğu kadar; büyümüş, müreffeh ve itibarlı bir Susurluk için de fayda sağlayacaktır.

‘SAĞLIK’ alanında tespit edilen ’Zayıf yanlar’ımız ise; ’Kişi başına düşen yatak ve uzman hekim sayısının düşük olması’ ile ’Kırsal alanda sağlık imkânlarına erişimde zorluklar’ olarak belirlenmişti. ‘Doktor yetersizliği’ ya da ‘Hastane fiziki şartlarının kötü olması’ elbette hayat kalitemizi olumsuz etkiler. Bu bağlamda yapılan modern ve büyük binalar asla sorunu tek başına çözmüyor. Oysa biz gelecekte ‘AMAÇ.1-BÖLGESİNDE YÜKSELEN, ÖNE ÇIKAN GELİŞMİŞ BİR SUSURLUK’ amaçlıyoruz. ‘StrA.1.3-Cazibe merkezi olma’ stratejik amacımız var. Bunun için ‘Str.1.3.2-Konum, doğal kaynak ve çevre imkânlarını değerlendirmek’ stratejisi izlemeyi öngörmüşüz. Ancak ‘ZY.10.5-Yetersizliklerden dolayı çoğu hastanın çevre ilçe ve il merkezlerine gitmek zorunda kalması’ Susurluk için bu noktada negatif bir durum. Zira ‘doktor ya da araç gereç cihaz donatım eksikliği’ olan hastanelerin bizi bu alanda güçlü yapması beklenemez. Nitekim bütün bu ‘Yetersizliklerden dolayı çoğu hastanın çevre ilçe ve il merkezlerine gitmek zorunda kalması’ sorunun hala devam ettiğini gösterecektir. Bu sebeple ‘HDF.1.3.2.32-Yetersizliklerden dolayı ilçe ve il merkezlerine gidemeyen hastalar için uygun ulaşım imkânı sağlamak’ hedefine odaklanabilirsek Cazibe merkezi olma yolunda Konum, doğal kaynak ve çevre imkânlarımızı değerlendirmiş oluruz.

Nitekim tarama çalışmasında bir başka zayıf yönümüz olarak ‘ZY.10.6-Maddi imkânı olmayanların sağlık hizmetlerine erişmekte yaşadığı sıkıntılar’ tespit edilmişti. Zira günümüzde her ne kadar sağlık hizmetleri ücretsiz dense de her durumda bunun böyle olmadığını da biliyoruz. Şayet önlem alınmazsa maddi imkânı olmayanların sağlık hizmetlerine erişmekte yaşadığı sıkıntılar şimdi olduğu gibi orta vadede de ilçemizin zayıflığı olacak. Nihayetinde ‘AMAÇ.2-KALKINMAYI BAŞARMIŞ ÜRETKEN BİR SUSURLUK’’ istiyoruz değil mi? Bunun öncelikle ‘StrA.2.1-Değerlere dayanmak’ stratejik amacımızla alakalı olduğunun da farkındayız. Söz konusu amaç için ‘Str.2.1.1-Daha fazla değer üretme, Daha adil paylaşma ve Değerleri koruyup geliştirme’ stratejimizin uygun olduğunu düşünüyorum. Peki, bu istikamette ne yapmak gerek? Ne yaparsak hem değerlere dayanmış, hem de daha fazla değer üreterek, daha adil paylaşarak ve değerleri koruyup geliştirerek yol alabiliriz. Susurluk’ta yardım ve dayanışma duygularının güçlü olduğunu biliyoruz. Örneğin ‘Susurluk aşevi vakfı’ buna en güzel misal. O halde ‘HDF.2.1.1.08-Maddi imkânı olmayanların sağlık hizmetlerine erişmesini kolaylaştırmak üzere benzeri bir vakfın kurulmasını sağlamak’ hedefi de başarılabilir.  

         Yine ‘ZY.10.2-Kırsal alanda sağlık imkânlarına erişimde zorluklar’ bir diğer baş edilmesi gereken sağlık sorunumuz olarak gözüküyor Şayet ‘AMAÇ.2-KALKINMAYI BAŞARMIŞ ÜRETKEN BİR SUSURLUK’’ arzu ediyor ve ‘StrA.2.4-Özgün, ileri ve Güçlü olmak’ stratejik amacımızın gerçekleşmesini istiyorsak ‘Str.2.4.1-Özgün bir model ortaya koyma’ stratejimizi bu soruna da uygulayabiliriz. O halde gelecekte özgün çözümlerle ‘HDF.2.4.1.27-Kırsal alanda sağlık imkânlarına erişimde herhangi bir zorluk bırakmamak’ hedefi bize bu konuda yardımcı olabilir.

Sağlık alanında ilçemizin bir başka zayıf yönü de ‘ZY.10.1-Kişi başına düşen yatak ve uzman hekim sayısının düşük olması ‘olarak değerlendirilmişti. Bunun için de ‘StrA.2.4-Özgün, ileri ve Güçlü olmak’ stratejik amacımızın ‘Str.2.4.2-Her alanda ilerleme sağlama’ stratejisini izleyebiliriz. 2020 yılı verilerine göre Türkiye’de bir doktor başına düşen kişi sayısı 498,2 iken OECD ülkelerinde bu sayı, ortalama 341,3. Balıkesir ili bazında ise 2023 sonrası bu sayının 650 civarında olması bekleniyor. OECD’nin en son açıkladığı 2018 yılı verilerine göre Türkiye’de bin kişiye düşen yatak sayısı 2,85. Türkiye bu alanda 37 ülke içinde 29. sırada yer alıyor. Avrupa ülkelerinden Almanya’da bin kişiye 8 yatak düşüyor. Bu oranlar Macaristan’da 7,01; Polonya’da 6,54 ve Fransa’da 5,94. Bu bağlamda Susurluğun orta vadede bin kişi başı yatak sayısının 0,10 olacağını tahmin edebiliriz. Balıkesir ilinin tümünde bu rakam 0,325 olabilir. Görünen o ki Kişi başına düşen yatak ve uzman hekim sayısının düşük olması Susurluk için olduğu kadar il bazında da önemli bir sorun. O yüzden öncelikle ‘HDF.2.4.2.15-Bin kişi başına düşen yatak sayısını 0,05’e, hekim başına kişi sayısını da 200’e çıkarmak’ gibi iddialı bir hedefe odaklanabilmeliyiz.

Sağlık konusunda ‘ZY.10.4-Hastane fiziki şartlarının kötü olması’ da zayıf bir yön. Onun da güçlendirilebilmesi için ‘StrA.2.4-Özgün, ileri ve Güçlü olmak’ stratejik amacımızın ‘Str.2.4.3-Güçlenme’ stratejisini izlememiz gerekiyor. Bu konuda öncelikle mevcut hastanemizin ve sağlık ocaklarımızın fiziki şartlarını iyileştirmek gerekiyor. Bu arada yeni yapılacak devlet hastanemizin en iyi şartlarda tesisi için çaba göstermek gerekiyor. Böylece 2023 sonrası için de ‘HDF.2.4.3.19-Fiziki şartları kötü olan hiçbir hastane bırakmamak’ hedefine daha kolay yönelebiliriz. 

Son olarak şayet ‘AMAÇ.3-İYİ İNSANLARIN YAŞANABİLİR ŞEHRİ YEŞİL SUSURLUK’ ise, eğer ‘StrA.3.3-Yeşil ve yaşanabilir bir Susurluk ’istiyorsak ‘ZY.10.3-Doktor ya da araç gereç cihaz donatım eksikliği’ şeklindeki zayıf yönümüzü de güçlendirmek üzere ‘Str.3.3.4-Yaşam kalitesini yükseltme ve çevre duyarlılığı’ stratejimizi uygulayacağız demektir. Yaşanabilir bir şehir, yaşam kalitesi yüksek bir ilçede yaşamak istiyorsak Sağlık alanında ‘HDF.3.3.4.03-Doktor ya da araç gereç cihaz donatım eksiği kalmamasını sağlamak’ hedefini de tutturmamız gerekiyor.  

Sağlık konusunda gelecekte Susurluğun gelişmesini zorlaştıracak, engelleyecek ve zarar verebilecek dış 'Tehdit’ ler de var. Bunlardan biri Coronavirüs gibi küresel salgınlar, pandemiler. ‘AMAÇ.3-İYİ İNSANLARIN YAŞANABİLİR ŞEHRİ YEŞİL SUSURLUK’ arzu ediyor ve ‘StrA.3.3-Yeşil ve yaşanabilir bir Susurluk‘ istiyorsak ‘Str.3.3.1-İnsanların sağlık, huzur ve refah içinde; mutlu, huzurlu ve umutlu olması’ stratejimiz çerçevesinde gelecekte de  Coronavirüs gibi küresel salgınlar la mücadele etmemiz icap edecek. ‘SAĞLIK’ sektöründe tespit edilen ‘Zayıf yanlar’ımızı değerlendirirken şu an itibari ile yaşadığımız pandemi süreci gibi salgın tehditlerinin de insanımız için ne büyük bir risk oluşturabildiğini unutmamamız gerekiyor. Hele de Covid-19 gibi küresel düzeyde salgınların ilaveten yaygın ekonomik krizlere, bölgesel ve küresel sosyal-siyasi olumsuz gelişmelere neden olabildiğini dikkate alırsak.  Bu nedenle her halukarda’HDF.3.3.1.03-Pandemik küresel salgınlara karşı yüksek bilinç düzeyi, güçlü sağlık alt yapısı ve sağlam ekonomik yapıya erişmek’ hedefi önümüzde durmalı. Ki böylece ilçemizde insanların sağlık, huzur ve refah içinde; mutlu, huzurlu ve umutlu yaşaması mümkün olabilsin.

yyalcin3@gmail.com

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder