
‘5n 1k’
formülü
Aynı amaç istikametinde çaba göstermenin ilk aşaması
meseleyi ‘ANLAMAK’ sa, ikinci adım farklı düşünceleri paylaşıp ortak bir
yürüyüşü ‘BENİMSEMEK’ olmalı. Üçüncü halka olan ‘İNANMAK’ çok önemli. Adeta
işin odak noktası. Anlaşılmamış, benimsenmemiş ve inanılmayan bir yürüyüşün
başarısı olmaz. Ama anlamış, benimsemiş ve inanmışsanız o davaya omuz verir,
destekler ve ‘KATKI’nızı esirgemezsiniz.
Madem ki "Susurluk için ne yapılabilir?" sorusuna bir cevap bulmaya
çalışıyoruz ve "Susurluk için orta
ve uzun vadeli bir plânlama yapılmalıdır" tezimiz var, o halde konuyu
anlamak, benimsemek, inanmak ve katkı vermek için de bir yöntemimiz olmalı.
Bunun için de ben '5N,1K' tekniğini öneriyorum.
'5n 1k' diye bilinen formül 'Ne, Nerede, Ne Zaman, Nasıl,
Niçin ve Kim?' gibi beş temel sorudan oluşuyor. Bir gazetecilik terimi olarak
popüler hale gelmiş. Günümüzde kullanım alanı oldukça geniş. Eğitim, yönetim,
sorun çözme, planlama, proje yapma, raporlama ve değerlendirme gibi pek çok süreçte
kullanılmakta. Hem kişisel yaşamımızda,
hem de toplumsal alanda her hangi bir şey ya da olay hakkında ayrıntılı
düşünmemize yardımcı olan bir yöntem. “Kim?”, “Ne?”, “Nerede?”, “Ne Zaman?”,
“Nasıl?” ve “Niçin?” sorularıyla bir olay, sorun ya da planın ayrıntılı bir
biçimde ortaya çıkarılmasını sağlıyor. Konunun ya
da sorunun gerçek yapısını anlama, belirleme ve analiz edilmesini kolaylaştırıyor.
Yönetsel anlamda da bir sorunu çözmenin, bir rapor yazmanın, hatta bir proje
oluşturmanın en kolay, en basit ve kapsamlı yolu. 5N1K yöntemi, doğru ve basit soruların
kullanılmasıyla sorunların tespit edilmesini, açıklığa kavuşturulmasını ve
tanımlanmasını sağlayabiliyor. Kuşkusuz, öncelikle durumu belirlemek için
kullanılıyor. Sonraki aşama ise sorulardan alınan cevaplara göre kritik
faktörleri görebilmek. Nihai safha ise çözüm önerileriyle ilgili.
İlk soru “Ne?” sorusu. Bu soru konunun anlaşılmasına yardımcı
oluyor. İşin, sorunun, durumun, olayın, görevin vb. tanımının yapılmasını sağlıyor.
Sorun ne? Risk ne? Durum ne? Ne yapılacak? gibi benzer sorularla sıralı olarak önce
eylem, sonra da amaç ve hedeflere doğru yönelmek mümkün. Örnek verecek olursak; "Susurluk için ne yapılabilir?" sorusu bizi "Susurluk için bir plânlama yapılmalı"
eylemine götürdüğü gibi bakış açısına göre başka çözüm önerilerine de imkân verir.
İkinci soru “Niçin?” Sorusudur ki “Neden?” sorusuyla aynı manâdadır. Bu soru
bize eylemin amacını vermeye yardımcı olur ve o amaca yönlendirir. Misâl; Niçin
bir plân yapılmalı? sorusuna “Çünkü Susurluğun içinde bulunduğu durum bu günden
yarına çözülebilecek gibi görünmüyor” diyoruz. Karşı karşıya olunan sorun
günlük değil ki günübirlik çözümlerle halledilebilsin. Yılların birikimi zafiyetler
var, bütün göstergelerde yıldan yıla izlenen bir düşüş söz konusu. Bunlar ite
kaka, taşıma suyla, ekle yamayla hallolabilecek şeyler değil. Plân yaklaşımı
bütün bunlara soğukkanlı, kapsamlı ve en etkili çözümleri üretebilir.
Takip eden “Nasıl?” sorusu bize bunun nasıl
yapılabileceğini düşündürür. Yöntemimizi belirlemede yardımcı olur. Hangi adımı/adımları
atacağımızı, bunların özelliğini seçmemizi sağlar. Sorun nasıl çözülür? Hangi
şartlar ve usullerle? Bu başlık altında sorulan sorular ‘Nasıl’ın altını
doldurur. Meselâ konumuza dönersek; yapılmasını önerdiğimiz ‘Plânlama’
nasıl bir plân olacak? Cevap; “en az
beş yıllık orta vadeli, stratejik yönetim yaklaşımı ve tüm susurluğu kapsayan
Bölgesel bir alt plân tekniği ile.” Neden? Çünkü Susurluğu bulunduğu halden
çıkarıp geliştirip yükseltecek çözüm bir yıl iki yıl içinde inşa edilemez. Kurumların
her birinin kendi hizmetlerini plânlamasıyla da hallolamaz. Orta ve uzun vadeli
bir plânlama gerekiyor. Ayrıca bu plânın stratejik yönetim yaklaşımıyla yapılması
yasal altyapı ve diğer plânlara uyum açısından da şart.
“Nerede?” sorusu
bize mekân ve yer kavramlarını belirlemede yardımcı olur. Sorun nerede? “Susurluk’ta.” Şehir merkezinde mi?
Hayır, tüm Susurluk’ta. O halde çözümü nerede arıyoruz? elbette ki “Güney Marmara’nın iki ilinden biri olan
Balıkesir’in alt bölgesi olan Susurluk ilçesinde.” Zaten temel soru "Susurluk için ne yapılabilir?"
değil miydi? Çözüm de buradan çıkacak. Ancak, vurgulanması gereken fark şu:
yapılmasını önerdiğimiz plân tüm Susurluğu kapsayan Bölgesel bir plân olmalı.
Yani Güney Marmara Kalkınma plânıyla uyumlu bir alt plân olarak yapılmalı.
Susurluğun bütün köyleri, mahalleleri ve şehir merkezini kapsamalı.
Peşinden gelen ‘Ne Zaman?’ sorusu olayın gerçekleştiği veya gerçekleşeceği zamanı netleştirir. Zamanla ilgili süre ve süreç kavramlarını belirlemeye yardımcı olur. Hedef; tarihleri, süreyi ve sıklığını da detaylandırmaktır. Yine kendi örneğimizden yola çıkarsak; 2023'e susurluk için bir alt bölge stratejik plânıyla girmeliyiz. Bunun için dolu dolu üç yılımız var. İlk plân 2023-2028 dönemi için 5 yıllık olmalı, sonra da beşer yıllık aralarla güncellenmeli. |
|
Buna göre ikinci plân dönemi 2028-2033, üçüncü plân dönemi 2033-2038, dördüncü plân dönemi 2038-2043, beşinci plân dönemi 2043-2048 ve nihayet altıncı plân dönemi de 2048-2053 olmalı.
Beşinci ve son aşama “Kim?” sorusu ile cevap buluyor. Bu aşamada konuyla ilgisi ve sorumluluğu olanların belirlenmesi söz konusu. Hedef ise yapılacak olan şeyden doğrudan etkilenenlerin kimler olduğunun tadat edilmesi. Çiftçiler, gençler, işçiler, esnaf, yöneticiler, iş insanları, kurumlar vb. gibi. Sorular şöyle sıralanıyor; Plân hazırlığını kimler yapacak, Katkı verecekler ve paydaşlar kim, Planın yazılması, izlenmesi ve güncellenmesinden kim sorumlu, Kimler uygulayacak, Sorumlular kim ve kimler etkilenecek?.. İşte bütün bu sorularla ‘Susurluk için yapılacak bölge alt plân özelliğine sahip orta ve uzun vadeli Stratejik plânın’ ilgili, yetkili ve sorumlu kişileri belirlenmiş olacak.
Beşinci ve son aşama “Kim?” sorusu ile cevap buluyor. Bu aşamada konuyla ilgisi ve sorumluluğu olanların belirlenmesi söz konusu. Hedef ise yapılacak olan şeyden doğrudan etkilenenlerin kimler olduğunun tadat edilmesi. Çiftçiler, gençler, işçiler, esnaf, yöneticiler, iş insanları, kurumlar vb. gibi. Sorular şöyle sıralanıyor; Plân hazırlığını kimler yapacak, Katkı verecekler ve paydaşlar kim, Planın yazılması, izlenmesi ve güncellenmesinden kim sorumlu, Kimler uygulayacak, Sorumlular kim ve kimler etkilenecek?.. İşte bütün bu sorularla ‘Susurluk için yapılacak bölge alt plân özelliğine sahip orta ve uzun vadeli Stratejik plânın’ ilgili, yetkili ve sorumlu kişileri belirlenmiş olacak.
Bu sorular için
sanıldığının aksine yüksek bir eğitim düzeyine ihtiyaç yok. Basit sorular.
Ancak, tüm soruların cevaplandırılması gerektiğinden bu manâda sistematik bir
özelliğe sahip. Böylece başarıya en kısa yoldan ulaşılabilir. Yaklaşılan
meselenin verileri bu plâna göre toplanırsa eksik bilgi kalmaz, yeniden yeniden
zaman, kaynak ve emek harcamaya gerek duyulmaz. Okuyan kişi neticede
kafasındaki ne, neden, nasıl, nerede, ne zaman, kim sorularının cevaplarını net
bir şekilde bulabilir. Bazı sorunlar karmaşık halde olabilir, gerçek nedenleri
üzerinde daha fazla düşünmeyi gerektirebilir. Bu tür sorunlar için doğru
soruları bulup sormadan ve hakkındaki doğru verileri toplamadan olmaz. Bu
nedenle 5N1K soruları bizi çözüme en kısa ve en etkili yoldan yaklaştırabilmektedir.
Hiç kimse “ne
yapabilirim ki?” demesin. Hz. İbrahim için gagasında bir damla su taşıyan serçe
kadar da mı olamıyoruz? Susurluk için herkes
bir şeyler yapabilir. Düşünceleriyle, fikirleriyle, önerileri ve katkılarıyla. Hiçbir
şey yapmıyorsa yolda ‘diken’ olmasın yeter. Susurluğun geleceğini, evlatlarının
nasıl bir ortamda yaşayacağını düşünen herkes en azından bir dua da mı edemez?
Regâib kandili hepimiz için hayra vesile olsun inşallah.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder