Empati
'İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına
batır' diye çok güzel bir atasözümüz var. Başkalarını incitebilecek bir
davranışta bulunmadan önce o davranışın vereceği olumsuz etkiyi önce kendi
üzerimizde hissedebilmekle ilgili.
Bu söz TDK'nun Güncel Türkçe Sözlüğüne göre
başkasına zararı dokunacak bir davranışı yapmadan önce iyi düşün, kendi kendini
eleştir anlamına geliyor. Şimdilerde ise bunun adına empati kurma diyorlar.
Yapılan şey bizde nasıl bir tepkiye
neden oluyorsa, karşımızdaki insan da
aşağı yukarı aynı şeyleri hisseder. Her insanın yapısı ve ruh hali farklı olsa
da incinme ve öfkelenme ihtimali birbirine benzer. Saygı ihtiyacı da öyle.
Madem ki ömür denilen şey görece hem çok kısa hem de uzun, o halde saygı
beklediğimiz kadar başkalarına da saygı duymayı yaşamımıza kalıcı olarak
yerleştirebilmeliyiz.
'Gülme komşuna, gelir başına' diye çok
bilinen, çok doğru bir başka atasözümüz daha var. Genellikle başkaları hakkında
konuşmayı, hatta onlara gülmeyi severiz. Bunu bir kötülük olsun diye de
yapmayız. Çoğu kez muhabbet, şaka, gevezelik arasında kendiliğinden kayıverir
dilimizden.
Başkasının başına gelenin bizim
başımıza da gelebileceğini düşünmeyiz. Halbuki hakkında konuşurken 'Ne olacak
canım' diye azımsadığımız haller, olur da kendi başımıza geldiğinde canımız
acır, dünyamız kararır. En azından moralimiz bozulur. Ama yine de ders almayız
işte.
'Gülme komşuna' demek, bu anlamda
düşünmeden, etkisini kendi üzerinde hissetmeden bir başkasına incitici bir
davranışta bulunma demek. Komşu lafın gelişi; bu bazen arkadaş, bazen dili
sürçen ya da ayağı kayan biri olabilir. Bazen başkalarının çocukları, kızı,
gelini, damadı, bazen de babası, kayın validesi ya da kayınpederi olabilir.
Tanıdık ya da yabancı kim olursa olsun hakkında hoş olmayan kem söz, bakarsınız
dönmüş dolaşmış kendi başınıza gelivermiş.
Biz Peygamberimizi (sav) çok severiz.
O bizim için en güzel örnek ve en iyi rehberdir. Sade onu değil bütün
peygamberleri de hiçbir ayrım yapmadan bilir ve severiz. Bize düşen öğütlerine
uymaktır, ki başımıza gelmesini istemiyorsak, onu bir başkasına yapmayalım.
Hayatta bazı şeyler birer bumerang gibi dönüp bizi vururlar.
Hep haklı olduğumuzu düşünür, karşımızdakilerden
yakınırız. Ya haksızsak ? Zaman zaman diğerleri hakkında yanlış algılara
kapılabiliriz. Ya hakikat bambaşka ise ? Eleştirip, söylendiğimiz hatta bazen
de hırçınlaşıp insanlara zarar verdiğimiz anlar olabilir. Ama ya bütün bunlar
yanlışsa ?
Düşündüğümüz problem daima karşımızdakilerde olmayabilir. Belki de
sorun bizdedir? Çuvaldızı başkasına batırmadan önce az birazcık iğneyi
kendimize batırsak belki uyanacağız.
En iyisi kendimiz hakkında, ailemiz ve
başkaları hakkında daima 'iyi ve güzel' konuşmak. Duayı kendimiz kadar
başkaları için de esirgememek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder