
Hayat
iyilikle güzelleşir
İnsanın yaptığı iyilikler elbette ki kendi kazanımıdır.
Kendi kazanımları ise insana daima güzel gelmiştir. Bu nedenle iyiliklerinden
de lezzet alır.
Doğal olarak iyilik insan için adeta bitmeyen bir mutluluk ve
huzur kaynağıdır.
Buna karşılık, iyiliğin tadını alamayanların da ruhu bir
türlü sıkıntıdan kurtulmaz.
İyiliğin temelinde doğruluk vardır. Kur’ân-ı Kerimde yüce
Allah imandan sonra ‘Salih Amel’ istemektedir ki, salih amellerin başı ise
‘doğruluk’tur. Bunun için "Doğruluk insanı iyiliğe, yalan ise kötülüğe
götürür” denilmiş. İyilik huzur ve güvenin, kötülük ise huzursuzluk ve
güvensizliğin sebebidir.
Hayat iyilikle güzelleşir, ruh ve kalpler iyiliklerle
doyar ve huzura erer.
Bu nedenle La Rochefaucauld "Güzellik hoşa gider,
zeka eğlendirir, duygusallık coşku verir, oysa kişileri birbirine bağlayan
iyiliktir'' diyor. Hatta vahşi hayvanları dahi insanlara dost yapan iyilik
değil midir ?
Nitekim "Bir mümini sevindiren",
"Müslümana sözle yardım eden veya onun için bir adım yürüyen",
"Bir mümini ferahlatan", "Allah’ın kullarını üzmeyen. Onları
ayıplamayan, gizli kusurlarını araştırmayan", "Kendisi ile alakasını
kesenle ilgilenen, kendisini mahrum edene veren ve kendisine zulmedeni
affeden" kimseler iyi insan/müslüman/mü'min olarak vasıflandırılmışlardır.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder