26 Eylül 2018 Çarşamba

26 Eylül 2018 Çarşamba REİS Gazetesi/sayı78.....................................Hayat iyilikle güzelleşir


Hayat iyilikle güzelleşir
İnsanın yaptığı iyilikler elbette ki kendi kazanımıdır. Kendi kazanımları ise insana daima güzel gelmiştir. Bu nedenle iyiliklerinden de lezzet alır. 

Doğal olarak iyilik insan için adeta bitmeyen bir mutluluk ve huzur kaynağıdır. 

Buna karşılık, iyiliğin tadını alamayanların da ruhu bir türlü sıkıntıdan kurtulmaz.

İyiliğin temelinde doğruluk vardır. Kur’ân-ı Kerimde yüce Allah imandan sonra ‘Salih Amel’ istemektedir ki, salih amellerin başı ise ‘doğruluk’tur. Bunun için "Doğruluk insanı iyiliğe, yalan ise kötülüğe götürür” denilmiş. İyilik huzur ve güvenin, kötülük ise huzursuzluk ve güvensizliğin sebebidir. 

Hayat iyilikle güzelleşir, ruh ve kalpler iyiliklerle doyar ve huzura erer. 

Bu nedenle La Rochefaucauld "Güzellik hoşa gider, zeka eğlendirir, duygusallık coşku verir, oysa kişileri birbirine bağlayan iyiliktir'' diyor. Hatta vahşi hayvanları dahi insanlara dost yapan iyilik değil midir ?

Nitekim "Bir mümini sevindiren", "Müslümana sözle yardım eden veya onun için bir adım yürüyen", "Bir mümini ferahlatan", "Allah’ın kullarını üzmeyen. Onları ayıplamayan, gizli kusurlarını araştırmayan", "Kendisi ile alakasını kesenle ilgilenen, kendisini mahrum edene veren ve kendisine zulmedeni affeden" kimseler iyi insan/müslüman/mü'min olarak vasıflandırılmışlardır.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder