Mahabbet şâhınun bir bende-i fermânıyız cânâ
Gedâ-yı kûy-ı aşkuz âlemün sultânıyız cânâ
(Muhabbet şahının fermanına bağlı bir kuluz, ey canım!
Aşk sokağının dilencisiyiz ama dünyanın sultanıyız, ey canım!)
*
Ruhun anub n’ola kûyunda feryâd u figan itsek
Fenâ gülzârının bir bülbül-i nâlânıyız
cânâ
(Yanağını anıp, sokağında feryat figan
etsek şaşılır mı? Bu geçici gül bahçesinin bir bülbülüyüz, ey canım!)
*
Ademden gelmeden bezm-i vücûda bâde ol
demden
Lebün esrârının biz vâlih ü hayrânıyız
cânâ
(Bade henüz yokluk ülkesinden varlık
meclisine gelmeden, O zamandan beri dudadığının esrarıyla sarhoş ve şaşkınız,
ey canım!)
*
Nice demden mukîm-i vâdî-i derd ü gam-ı
aşkız
Ser-i kûy-ı vefânun sanma kim mihmânıyız
cânâ
(Nice zamandan beri aşkın dert ve gam
vadisinin sakiniyiz. Sanma ki vefa sokağının başının misafiriyiz, ey canım!)
*
Selîmî-veş lebün vasfın idüb şîrîn kelâm
ile
Zamânun himmetünle Hüsrev-i devrânıyız
cânâ
(Selimi gibi dudağının tarifini edip
tatlı sözlerle, Himmetinle bu devrin Hüsrev’iyiz, ey canım! )
Yavuz Sultan Selim Han / Selîmî
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder