4 yıl önce
CORONA GÜNLERİ
Corona günlerinin perde arkası
mutlaka yazılacaktır. Filminin, belgesellerinin çıkması uzun sürmez. Eve
kapanan insanların 80-100 metrekare alandaki diyalogları, bazen dram, bazen
gerilim, bazen komedik sahneler gayet güzel bir tiyatro eseri olabilir.
Başından beri bu konuda pek çok karikatür zaten yayınlandı, yayınlanıyor.
Corona hakkında fıkralar, komik paylaşımlar ve şiirler üretiliyor. Hayatın
corona yüzü ne kadar ürkütücü ve acıysa, geriye kalan pek çok yüzü de kızdıran,
gülümseten anektotlarla dolu.
Beni gülümseten ilk fotoğraf
Sağlık Bakanımızın salgının ilk günlerindeki olağanüstü çabası sebebiyle birkaç
günde saçlarına ak düşürülmüş olmasıydı. Basit bir foto montaj oyunuyla
yapılmıştı ve traji-komik durumunu gayet iyi anlatıyordu. Bakan Koca hala aynı
minval çalışıyor. Belki saçları o kadar beyazlamadı ama eski bir yönetici
olarak yaşadığı bir yılın onu on yaş ihtiyarlattığını adım gibi tahmin
edebiliyorum.
-----------------
Bu yazının tümünü
https://yzyorum.blogspot.com/.../21-aralk-2020-pazartesi...
den okuyabilirsiniz
3 yıl önce
CORONA GÜNLERİ
Bugün 20 Aralık 2021 Pazartesi.
Dünyada Virüsün ortaya çıkmasının üzerinden 727 gün geçti. Coronavirüs salgını
ülkemizde de 648.nci gününde. Alfa, Beta ve Delta'dan sonra Omicron adı verilen
yeni varyantın tehdidi altındayız. Paylaşılan bilgilere göre bulaşıcılığı 70
kat daha fazla ama hasta ediciliği bu ölçüde yüksek değil.
Fakat Avrupa'da vaka sayıları
da endişeler de günden güne artıyor. Yeni varyantlara karşı bu kış 3.ncü doz,
hatta 4.ncü hatırlatma dozlarına ihtiyaç olacağı anlaşılıyor. Bu bile bulaşmaya
engel değil ama hastaneye yatırılmalara %70 daha az ihtiyaç olabilirmiş.
Ülkemizde 15 Aralıkta Omicron
Tedbiri olarak belirlenmiş aşı takvimi üzerinden üç aydan uzun süre geçenlerin
3.ncü ve 4.ncü hatırlatma dozunu olabilecekleri açıklandı. Hafta içinde Dr.
Fahrettin Koca "KIŞ ŞARTLARINDA hastalığın bulaşması kolaylaşacak.
Havalandırması sınırlı, kapalı ve kalabalık ortamlardan mümkün ölçüde uzak
durulmalıdır. Aşıların belirtilen sürelere göre yapılmasının daha iyi sonuç
verdiği unutulmamalı. Alması tümüyle size bağlı tedbirleri almalısınız"
dedi.
------------
Yazımın tümünü
https://yzyorum.blogspot.com/.../20-aralk-2021-2330...
tıklayarak okuyabilirsiniz.
12 yıl
önce
20
Aralık 2012 · ·
KÜÇÜK/BÜYÜK ŞEYLER…(Herkesin kıyameti
kendine)
Bugünlerde gündemde traji komik bir üfürük
dolaşıyor. Neymiş, dünyanın sonu gelmiş de Şirince'de olanlar kurtulacakmış !
Gülmeli mi, kızmalı mı, ağlamalı mı bilemiyorum. Nedense, insanlar gözünün
önünde, yanıbaşındaki apaçık bilgiye sırtını döner, inanmaz da olmadık
mitolojilere, kehanetlere, fallara, modern (!) üfürükçülere inanır. "Hadi
bakalım kolay gelsin. Bir acayip ...ş."
Bu hal bana eski zamanlardan bir mesel
hatırlattı. Mukallit adamın biri çölde buz satıyormuş. Malum, şimdiki gibi
buzdolabı filan olmadığı için dağlardan kesilip getirilen buz satışı çok yakın
bir zamana kadar anadoluda da görülen bir meslekti. Adam sırtındaki buz kalıpları
ile bir yandan kan ter içinde ordan oraya koşturuyor, bir yandan da şöyle
bağırıyormuş: "Sermayesi eriyip giden bu adama acıyın. Buz alın !"
Sıcaktan korunmak üzere bulabildikleri azıcık gölgeye sığınmış insanlar ona
bakıp gülmüşler. Etrafındaki bir grup arkadaşıyla birlikte dinlenen yaşlı bir
adamsa bu sözleri duyunca düşüp bayılmış. Biraz buz serinliğiyle ayılan adama
sormuşlar: "Ne oldu üstad ? Neyiniz var ?" Adam gözlerini ortalıkla
bağıra bağıra fır dönen buz satıcısından ayırmadan cevap vermiş: "Duymuyor
musunuz adamın söylediğini ?" Bu sefer şaşkınlık sırası diğerlerindeymiş.
"Ne varki söylediklerinde. Buz satıyor işte. Kimse almazsa biraz sonra
satacak bir şeyi kalmayacak." Hep birlikte bir kez daha gülmüşler. Yaşlı
adam derin bir " Ahh !.." çekmiş ve "Ne kadar az düşünüyorsunuz.
" diye devam etmiş. "Asıl sermayesi eriyip giden biz değil miyiz ?
Her yaşadığımız an, saat ve gün ömrümüzden gidiyor. Damla damla eriyip tükenen
asıl biziz. Adam bana bunu hatırlattı işte !"
Kaygılanmak mı istiyorsunuz. İşte size
gerçek: İnsanın kıyameti kendi ölümüdür. İnanmıyor musunuz ? Aslında her nefes
alışta, her soluğumuzu verdiğimizde, hapşırdığımızda, uyuduğumuzda kısa süreli
de olsa ölüyoruz. Belki de bize her an, her dakika kendi kıyametimiz
hatırlatılıyor. O gelecek de hiç şüpheniz olmasın, bizden izin almadan,
geleceğini de haber vermeden ansızın bir gün gelecek. Hala Kıyamet mi dediniz ?
İşte onu da ancak Allah bilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder