17 Şubat 2021 Çarşamba

17 Şubat 2021 22:30 Çarşamba CORONA GÜNLERİ...............................Fatiha/Elif Lâm Mîm

El-Melik/Fatiha

Bu gün üç ayların 4.ncü, Corona günlerinin de 341.ncisi. Sırada esma ül hüsnanın dördüncüsü “EL-MELİK ve namazda KIYAM halinde KIRAAT edilen, okunan mushafın ilk suresi "FATİHA" var.

 

EL-MELİK : الملك

 

El-Melik; 'O' görünen ve görünmeyen bütün mülkün sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olandır' manasına geliyor. Sözlükte “mâlik ve sahip olmak, elinin altında bulundurup tek başına tasarruf etmek” mânasındaki mülk (melk, milk) kökünden türemiş bir sıfat olan melik “görünen ve görünmeyen âlemlerin sahibi” demek. [1]

 

FATİHA

Fatiha Kur'an açıldığında önümüze çıkan ilk sure. Bundan kaynaklı açılış suresi olarak bilinen Fatiha Suresi, Kur'an-ı Kerim'in özeti niteliğini taşıdığından çok önemli. Fatiha kelimesinin; açmak, açıklığa kavuşturmak, sıkıntı ve meşakkati gidermek, başlamak anlamındaki ''feth'' kökünden türediği belirtiliyor. Bu yüzden 'Başlamak ve Açmak' manalarında kullanılıyor.

 

Mekke devrinin ilk yıllarında tamamı bir defada inmiş. Her namazda defalarca okuduğumuz bu sure aynı zamanda Kur'an'ın en faziletli suresi olarak biliniyor.  

Euzübillahimineşşeytanirracim, Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdulillâhi rabbil'alemin. Errahmânir'rahim. Mâliki yevmiddin. İyyâke na'budu Ve iyyâke neste'în. İhdinessirâtal mustakîm. Sirâtallezine en'amte aleyhim. Ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn.”

 

“Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Hamd, Alemlerin Rabbi; Rahman, Rahim, hesap ve ceza gününün maliki Allah'a mahsustur. Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi doğru yola; kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanlarınkine ve sapkınlarınkine değil.”

 

Fâtiha'nın Kur'an'ın bir özeti olduğu kabul edilirse onun bütün Kur'an sûreleriyle ilişkili bulunduğunu düşünmek de mümkün. Ayrıca Kur'an'daki en büyük sûre olduğu, Tevrat ve İncil'de bir benzerinin bulunmadığı, Bakara sûresinin son âyetleriyle birlikte "iki nûr" diye anıldığı ve geçmişte hiçbir peygambere benzerinin verilmediği, şifa niyetiyle okunduğu takdirde tesirinin görüleceğine dair hadisler olduğu belirtiliyor. [2] 

 

Fâtiha sûresinin namazda okunmasının gerekli olduğu hususunda fakihler arasında görüş birliği bulunmakla birlikte bu gerekliliğin derecesi, namaz rek‘atlarına ve türlerine göre dinî hükmü, Fâtiha okumayı bilmeyen kimsenin durumu gibi konularda farklı görüşler ileri sürülmüş. [3]

 

Manasından da anlaşılacağı üzere Fatiha suresi; Allah'a edilebilecek kısa ve en güzel dua. Nitekim bu özelliği namazın her rekatında kıyamda okunması ve en sonunda "Amin!" denilmesiyle de belli. Ancak ilk rekatta söylenen Euzübillahiminesseytanirracim sonraki rekatlarda yok, sadece besmele ile devam ediliyor. Sadece ikindi ve yatsı namazlarının ilk sünnetlerinde üçüncü rekata kalkıldığında yeniden suphaneke okunuyor ve eğuzübesmele çekilip fatiha ve zammı surelerin okunmasına geçiliyor.


Bu sûrenin her türlü hayırlı faaliyetlerin başında veya sonunda, çeşitli vesilelerle tertip edilen meclislerde, merasimlerde, kabir vb. yerlerde dua niyetiyle okunması zamanla köklü bir gelenek haline gelmiş. Çünkü Fatiha Suresi insanlar vefat ettikten sonra da okunan bir dua. Dolayısıyla diğer surelere göre daha farklı olarak, Fatiha Suresi Allah'ın rahmetinin ölü üzerinde olmasını istemek maksadıyla, ölünün arkasından okunabiliyor. 


Şehitlerimizin toprağa verildiği bu günlerde onların da ruhuna FATİHALAR olsun.



[1] https://islamansiklopedisi.org.tr/melik--esma-i-husna

[2] (bk. Müsned, III, 450; Dârimî, "Feżâʾilü'l-Ḳurʾân", 12; Buhârî, "Tefsîr", I/1, 15/3, "Feżâʾilü'l-Ḳurʾân", 9, "Ṭıb", 34; Müslim, "Selâm", 66; Ebû Dâvûd, "Ṭıb", 19; Nesâî, "İftitâḥ" 26).

[3] https://islamansiklopedisi.org.tr/fatiha-suresi#2-fikih

El Kuddûs/ Elif Lâm Mîm

Bugün üç ayların 5.nci, Corona günlerinin de 342.ncisi. Sırada esma ül hüsna’nın dördüncüsü “EL KUDDÛS” ve namazda KIYAM halinde KIRAAT edilen, okunan zammı surelerden Bakara suresinin ilk ayetleri "ELİF LÂM MÎM" var.

EL-KUDDÜS : القدّوس kelimesi Allah’ın 99 ismi arasında.  Sözlükte “temiz olmak” mânasındaki kuds kökünden türemiş mübalağa bildiren bir sıfat olan kuddûs “tertemiz, pak, kusurdan arınmış” demek. Kuddûs iki âyette Allah’a izâfe edilmiş, bir âyette de meleklerin Cenâb-ı Hakk’ı takdis ediş ifadesi olarak yer almış. [1]

'O' her türlü eksiklik ve ayıplardan münezzeh, bütün kemal sıfatlarla muttasıf bulunandır' manasına geliyor. O’nda hiç bir noksanlık bulmak mümkün değildir. Kullar hata yapabilir, çünkü böyle yaratılmış. Fakat Mevla çirkin şeylerden uzak, insanlarda beliren bütün beşeri sıfatlardan ve hata yapmaktan münezzehtir.

ELİF LÂM MÎM: Bakara suresinin ilk beş ayeti halk arasında elif-lâm-mîm diye biliniyor. Bakara Kur’an’ın ikinci ve 286 âyet ile en uzun sûresi. Medine’de inmiş, yalnız 281. âyeti Veda Haccında Mekke’de inmiş. Adını, 67-71. ayetlerde yahudilere kesmeleri emredilen sığır(bakara)dan alıyor. Kuran açıldığında ilk karşımıza çıkan iki sayfa fatiha ve elif lâm mîm’. Bu beş ayet namazlarda fatihadan sonra okunması ve ezberlenmesi kolay zammı surelerden biri. Namazda fatihadan önce eğuzübesmele çekildiği için besmele tekrar edilmiyor.


Elif lam mim. Zalikel kitabü la raybe fıh, hüdel lil müttekıyn. Ellezıne yü’minune bil ğaybi ve yükıymunas salate ve mimma razaknahüm yünfikun. Vellezine yü’minune bi ma ünzile ileyke ve ma ünzile min kablik ve bil ahırati hüm yukınun. Ülaike ala hüdem mir rabbihim ve ülaike hümül müflihun.”

Anlamı: “Elif, Lâm, Mîm. İşte bu kitap, (Kur’an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir. Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar. İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.”

“Elif. Lâm. Mîm.”, tefsir ilminde “hurûf-i mukattaa” diye bilinen ve “ayrı ayrı okunan harfler”. Kur’ân-ı Kerîm’in yirmi dokuz sûresine böyle harflerle başlanıyor. Bazıları sûre başlarında müstakil bir âyet iken, bazıları da âyetin bir bölümü. Mesela buradakiler de Kur’an’ın müstakil ve müteşâbih[2] âyetlerinden.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder