Kıbrıs harekatı
31 Temmuz 1974
Defterimi
Susurluğa giderken bir otobüste yazıyorum. İmtihanlarım
bitti. Böylelikle bu senelik okul
dönemini de Allaha şükür bitirmiş oldum ve memlekete, evime dönüyorum. İmtihanlar başlayalıberi hiçbir şey
yazmamışım.
Anlatacak
o kadar çok şey, o kadar şey birikti ki...
Öncelikle
geçtiğimiz günlerde tarihi bir olay yaşandı. Türkiye Kıbrıs'a çıkarma yaptı.
20
Temmuz 1974 sabahı Türk ordusu, adaya saat 6:05'ten
itibaren havadan indirme ve denizden çıkarma yapmaya başladı.
Türk paraşütçüleri beklemedikleri bir anda adeta rumların tepesine
indiler. Denizden çıkarma bir plaja yapıldı.
Rumlar
şaşkındı. Ancak akşama doğru karşı harekata başlayabildiler. Karşı taarruz 20
Temmuz akşamından 21 Temmuz sabahına kadar sürdü. Ama
olmadı. Kahraman ordumuz mevzilerini korumayı başardı.
Ertesi
gün de tekrar ilerlemeye devam edip, Rum birlikleri
tarafından saldırıya uğrayan Kıbrıs Türk Alayı ile birleşerek Lefkoşa
Havalimanı ve Kaymaklı bölgesine taarruza başladılar.
22
Temmuz'da Türk birlikleri önce Girne’ye girdi, daha
sonra da Lefkoşa’ya yöneldi. Ateşkes başlamadan Girne-Lefkoşa hattı
birleşmişti. Bu arada Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararıyle ateşkes
ilan edildi.
Diplomatik
hareketliliğe rağmen adada hala sıcak saatler devam ediyor.
Ecevit'in
yorgun sesi harekatı radyodan "Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin Kıbrıs'a indirme ve çıkarma harekâtı başlamış bulunuyor..."
diyerek duyurdu.
Türkiye bu sesle adeta sokaklara aktı. Manzara, yolda, kahvede,
yurtta hep aynıydı. İnsanlar birbirlerine sarılıp ağlıyordu. Ülke sanki savaşa
girmemiş, bayram yapıyormuş gibiydi.
Ben
Koca Mustafa paşa'da bir yurtta kalıyordum. Adı Antalya yüksek öğrenim öğrenci yurdu. İlk defa bir yurttaydım.
Sadece
imtihan devresi için ve ders çalışabilmek amacıyla eve
yakın bu yurdu tercih etmiştim.Sonra da nasılsa memlekete gidecektim. Seneye ne
olacak şimdiden hiç bir şey belli değildi.
Yurtta
tanıdıklarım vardı. Yabancılık çekmiyordum. Halamın
evine de çok yakındı. Arada sırada gidiyordum.
Yurtta
yemeğimizi çok kere kendimiz yapıyor masrafını da
paylaşıyorduk. Yaptığımız ve yediğimiz en çok şey menemendi. En son hamur işi
ve patlıcan bile yapmıştık.
Kıbrıs
harekatından bir önceki gün sosyolojiden imtihana
girmiştim. Daha üç imtihan kalmıştı. Allahın izniyle onları da verdim.
Parasal
olarak durum pek parlak değil. 3880 lira birikmiş öğrenim
kredisini almıştım. Ama 1000 lirasını çaldırmış, 1000 lirasıyla borçlarımı
ödemiş, 1500 lirasını da gömlek, pantolon, mont vs. derken harcayıvermiştim.
İşte şimdi elimde kalan 200 lirayla memlekete gidiyordum.
Onca
sıkıntıdan sonra biraz para görünce har vurup harman
savurmuştum galiba. Elim boş mu gidecektim memlekete. Bu yüzden Bursadan bir
şeyler aldım alel acele.
Şu
anda imtihanlarımdan sadece birinin sonucunu biliyorum. On da da muvaffak
olmuşum çok şükür. Geride sekiz ders var. Bunlardan en
çok üçünden kırık not gelebilir. Bu biraz seneyi yaralı bereli bitirmek demek.
Böyle olmamalıydı ama oldu işte.
Öte
yandan genel olarak geride bıraktığım yıl İstanbulda iyi bir intiba bıraktım
sayılır. Bayağı bir çevrem var. Özellikle MTTB camiasından.
Sanırım
gelecek seneler için kendime iyi kötü bir zemin
hazırlamış durumdayım. Artık okulda da yalnız değilim. Bir grup arkadaşım var.
İstanbul'da aç ve açıkta kalmayacağımı biliyorum.
Bir de
senenin sonlarına doğru daha bir atak oldum. Mesela ilk defa bir kıza randevu
verip pastanede buluşup konuştum. Kendime daha fazla güveniyorum
artık.
Galiba
Mustafa Kemal Paşa'ya yaklaşıyoruz. Bir saate kalmaz memlekete varmış olurum.
Allahım bana, aileme ve ülkeme yardım et. Ordumuzu da
muzaffer eyle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder