13 Nisan 2021 Salı

14 Nisan 2021 Çarşamba REİS Gazetesi/sayı209................................Str.1.1.1 Hedefleri(VII)

Str.1.1.1 Hedefleri(VII)

‘Susurluk için bir Stratejik Plan önerisi’ kapsamında ‘Yeşilelma’ vizyonumuzun temel amaçlarından biri olan ‘AMAÇ.1-BÖLGESİNDE YÜKSELEN, ÖNE ÇIKAN GELİŞMİŞ BİR SUSURLUK’ üzerinde çalışmayı sürdürüyoruz.  Yöntemimiz ‘StrA.1.1-Sosyal ve ekonomik kalkınma’ başlıklı Stratejik amacımızın  ‘Str.1.1.1-Güçlü yanları ve fırsatları kullanma’ stratejisi çerçevesinde öngörülen hedeflerin ‘Nasıl yapılacağını’ ortaya koyabilmek. ‘Nereye ulaşmak istiyoruz?’ başlıklı ikinci aşamada bu strateji için toplam 71 hedef belirlenmişti. Geçen hafta itibariyle bu hedeflerden ‘01-NÜFUS VE SOSYAL HAYAT’ başlığı altında 2, ‘02-KONUM’ başlığında 3, ‘03-KALKINMA VE TEŞVİKLER’ başlığında 3, ‘04-ULAŞIM’  başlığında 3, ‘05-LOJİSTİK’ sektöründe 2, ‘06- ENERJİ VE DOĞAL KAYNAKLAR’ başlığında 4, ‘07-TURİZM’ başlığında 11 ve ‘08-SANAYİ’ başlığında 8 ve ‘09-TARIM VE HAYVANCILIK’ başlığı altında belirlenmiş 23 hedeften ‘TARIM’ boyutuyla ilgili 16 adet olmak üzere toplam 52’si ile ilgili çalışma tamamlanarak REİS gazetesinde yayınlanmış oldu. Bu hafta da inşallah aynı yöntemle  ‘09-TARIM VE HAYVANCILIK’ sektörünün ‘HAYVANCILIK’ boyutuyla ilgili 7 hedefin daha nasıl gerçekleşebileceği hakkında önerilerimizi okuyacaksınız. Daha önce de belirttiğimiz gibi bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde genel ortak ‘nasıl?’ yazımızın başlığını oluşturan ‘Str.1.1.1-Güçlü yanları ve fırsatları kullanma’ stratejimizin uygulanması. Zira söz konusu strateji Susurluk için belirlenmiş 12 başlıklı sektör/alanlarda öngörülmüş bulunan güçlü yönlerden ve orta vadede çevreden yönelecek fırsatlardan azami ölçüde yararlanmayı hedefliyor. Böylece ilçemizin güçlü yönlerinin daha da güçlendirilmesi ve orta vadede doğacak fırsatlardan yararlanması mümkün olabilecek.

Biliyorsunuz daha önce ‘09-TARIM VE HAYVANCILIK’ sektörünün ‘HAYVANCILIK’’la ilgili kısmı için ‘Str.1.1.1-Güçlü yanları ve fırsatları kullanma’ stratejisi çerçevesinde 7 hedef belirlenmişti. Bu alanda yapılmış bulunan durum analizi çalışmasında da bugün olduğu gibi orta vadede Susurluğun gelişmesine katkı sağlayacak ‘Güçlü yönler’; GY.09.9-Canlı Hayvancılık, Kırmızı et ve süt üretimi’ ve              ‘GY.09.11-Kanatlı hayvan üretimi’ olarak tespit edilmişti. Bunlar sektörün Hayvancılık sektörünün bazı güçlü yanları olarak öne çıkıyordu. Elbette söz konusu güçlü yönler ilçemizin mevcut tarım ve hayvancılık sektörünün geliştirilmesinde istinad edilmesi gereken hususlar. Böylece güçlü yönlere dayanarak daha da güçlenebilmek mümkün. Zaten ‘Str.1.1.1-Güçlü yanları ve fırsatları kullanma’ stratejisi de bunu öngörüyor. Neticede inşallah ‘StrA.1.1-Sosyal ve ekonomik kalkınma’ başlıklı stratejik amacımızın da gerçekleşmesi söz konusu olacak. O halde bu hafta da söz konusu güçlü yönlerin nasıl daha güçlü yapılabileceğini düşünelim. 


Yöremiz gerçekten de Canlı Hayvancılık, Kırmızı et ve süt üretimi konusunda çok güçlü. Bu alanda önemli miktarlarda üretim yapılarak ülke ekonomisine katkıda bulunuyor. Özellikle büyükbaş, ve küçükbaş hayvancılık için elverişli arazi, mera ve zengin doğal ortamlara sahip. Bu nedenle geçmişinden bu yana ülke büyükbaş hayvan varlığında ilk sıralarda yer alıyor. Küçükbaş hayvancılıkta da kendine özgü ırklar söz konusu. 2015 yılı sonu itibariyle Susurluk’ta; 33.500 adet büyükbaş, 47.200 adet küçükbaş (koyun, keçi) yetiştirilmiş. 2011 yılı itibariyle ise 35.016 ve 42.879 olarak sayılmış.  Buna göre büyükbaş hayvan üretiminde bir gerileme, küçükbaş türünde ise bir gelişme söz konusu. O halde bu alanda daha da güçlü olabilmek için ilk hedef et ve süt verimi açısından ‘HDF.1.1.1.46-Bölgemize en uygun büyükbaş ırkını seçmek, teşvik etmek ve üretimini sağlamak’ olacak. Ayrıca son yıllarda köylerin azalan nüfusu ve yüksek yem fiyatları sebebiyle gittikçe küçülen aile içi büyükbaş hayvan besi üretimini canlandırabilmek için ‘HDF.1.1.1.47-Köyde aile besiciliğini teşvik edecek yeni projeler geliştirmek ve bu üretimi arttırmak’ gerekiyor. Bu arada ‘HDF.1.1.1.48-Küyükbaş hayvan varlığımızı 50 binin altına düşürmemek’ hedefi de oldukça stratejik bir değerde. Kaldı ki mevcut meraların korunması ve bakımının da büyük önemi var. O halde  ‘HDF.1.1.1.49-Mera varlığımızı sabitlemek, daha fazla verim için periyodik sulama ve bakımlarını yaptırmak’ ihmal edilmemeli. Bütün bu hedeflerle belki son yıllarda gerileme yaşanan bir alanda, yani HDF.1.1.1.50-Büyükbaş Hayvan varlığını 40 binin üzerine çıkarmak’ hedefiyle gücümüz giderek yükseltilebilir. Hayvancılık sektöründe gücümüzü korumak ve geliştirmek istiyorsak öncelikle bölgemize en uygun büyükbaş ırkını seçmek durumundayız. İlçemiz sadece kırmızı et açısından değil süt üretimi açısından da önde geliyor. Bu nedenle hem et hem de süt üretimini en yüksek verimde sürdürebileceğimiz YÖREYE UYUMLU HAYVAN IRKLARINI SEÇMEK ZORUNDAYIZ. Yetiştiricilerimizin bugüne kadarki tecrübesi göz ardı edilmemeli. Elbette ki seçilen ırkların yayılımını teşvik etmek ve üretimini sağlamak da önemli. Bu noktada son yıllarda köylerin azalan nüfusu ile gittikçe tükenen aile içi besiciliği arasında var olan ilişkiyi de görebilmek gerekiyor. Onlardan sürekli işittiğimiz YÜKSEK YEM FİYATLARI ŞİKÂYETİNE KULAK VERMEMİZ ŞART. Bu sebeple gittikçe küçülen aile içi büyükbaş hayvan besi üretimini yeniden canlandırabilmek için KÖYDE AİLE BESİCİLİĞİNİ TEŞVİK EDECEK YENİ PROJELER GELİŞTİRMEK ZORUNLULUĞU VAR. Bu projeler özelliğine göre bir üniversite işbirliği ile ya da GMKA destekli olabilir. Bir örnek verecek olursak merkezi konumdaki köylerde YEM KIRMA, SİLAJ, KARMA VE PAKETLEME İŞLETMELERİ kurulabilir. Bunların ihtiyacı olan makine ve ekipmana proje finansman desteği bulunabilir. Böylece köydeki yetiştiricinin ihtiyacı uygun fiyatlı ve sağlıklı yem üretimi sağlanabilir. Neticede köylerde artacak büyükbaş yetiştiriciliği hem et hem de süt üretimimize doğrudan katkıda bulunacaktır. Üretim artışı doğal olarak köylerdeki sosyal ve ekonomik hayatı da diri tutar. Bu arada ilçemizdeki KÜYÜKBAŞ HAYVAN VARLIĞIMIZI 50 BİNİN ALTINA DÜŞÜRMEMEK KIRMIZI ÇİZGİMİZ olmalı. Ki bu konu köylerdeki yaşamın canlanmasıyla çok çok alakalı. Hayvancılığın işletme altyapısında yapılması temel hedef olmakla birlikte bu geçişin köy bazında sağlanması süreci oldukça stratejik bir mesele. Bunun için de MEVCUT MERALARIN KORUNMASI VE BAKIMI MUTLAK GEREKLİ. O halde mera varlığımızı sabitlemek, daha fazla verim için periyodik sulama ve bakımlarını yaptırmak durumundayız. Hem büyükbaş hem de küçükbaş yetiştiriciliğinin sürdürülebilmesi buna bağlı. Bunun için köy tüzel kişiliklerini görevlendirmek ya da üçüncü şahıslara işletmeye vermek gibi yollar denenebilir. Böylece son yıllarda duraklama ve gerileme gözlenen hayvancılık sektörümüz yeniden yükselişe geçecektir. Gayret göstermeden kolay kazanç olmaz. Meselâ BÜYÜKBAŞ HAYVAN VARLIĞIMIZI 40 BİNİN ÜZERİNE ÇIKARMAK istiyorsak bunu sağlayacak altyapı için de çaba göstermemiz gerekiyor. Bu suretle hedeflerimizi gerçekleştirebilir bu alandaki gücümüzü de giderek yükseltebiliriz. Unutmamalıyız ki MİLLİ TARIM PROJESİ sadece tarım için değil hayvancılık üzerine de oluşturulmuş bir proje. Nitekim işin hayvancılık kısmı ‘KENDİ KENDİNE YETEN HAYVANCILIK’ olarak adlandırılıyor. O halde çalışmalarımızın bu bağlamda sürdürülmesi icap ediyor. Hatırlayalım ki Susurluk için her üretim artışı, her yatırım ve her kazanç yeni istihdam kapıları demek. Sosyal ve ekonomik kalkınmamız böyle çabalar üzerinde yükselecek. 

Susurluk ilçesi bu bölge ile birlikte Türkiye’deki ve özellikle İstanbul’daki kesik kırmızı et sektörünün en önemli tedarikçilerinden. Yöremizde büyükbaş ve küçükbaş hayvan beslenen, besi ve süt üretimi odaklı, irili ufaklı pek çok işletme var. Bu yüzden bölgemizde birçok entegre et tesisi faaliyet gösteriyor. Et ve et ürünlerinin pazarlanması da bu merkezlerde gerçekleştirilmekte. Susurluk et üretimi Türkiye büyükbaş eti üretiminin % 0,3’ü, küçükbaş eti üretiminin % 3,7’si seviyesinde. 2015 yılı itibariyle kırmızı et üretim miktarı toplam 6.098,8 ton olmuş. 2015 ve 2016 yıllarına ait tescil verilerine göre borsada işlem gören Canlı Hayvan ve Kırmızı Et İşlem Hacimleri 2015 yılında ise 6499 büyükbaş 881,3 ton, 308491 küçükbaş 4493,6 ton toplam 314.990 baş ve 5374,9 ton görünüyor. 2016 yılında ise 2763 büyükbaş 362,7 ton, 235545 küçükbaş 4930,4 ton toplam 238.308 baş ve 5293,1 ton olarak kaydedilmiş. Bu konuda odaklanılması gereken en önemli konu büyükbaş et üretimindeki düşüş eğilimi. O halde düşüşü durdurmak ve çıtayı tekrar yükseltmek için ‘HDF.1.1.1.51-Canlı Hayvan Kırmızı et üretiminde 8.000 tona ulaşmak’ şeklinde bir hedef ilçemizi tekrar güçlü durumuna yükseltecektir. Diğer taraftan bölgemiz beyaz et üretiminde de ön sıralarda. Türkiye 2016 yılı hayvan varlığı içerisinde % 0,9 oranında bir Kanatlı hayvan üretimine sahibiz. Balıkesir İlindeki kümes hayvanları yıllar itibariyle incelenecek olursa 2004-2007 yılları arasında hayvan sayısında bir azalma görülürken, diğer yıllarda artış gözlemlenmiş. 2002 yılı baz alındığında; 2011 yılında İldeki toplam kümes hayvan sayısı 24.672.709 olarak sayılmış. Bu rakam toplam hayvan sayısında %30'luk bir artış olduğunu gösteriyor. Kümes hayvanlarının %78,89'u etlik tavuklardan, %21,07'si ise yumurta tavuğundan oluşmakta. Bu bağlamda İlçemiz de birçok tavukhaneye sahip. Ayrıca Türkiye’nin beyaz et ihracatında önde gelen bir markasının kesim ve işleme tesisine yer vermesi sebebiyle beyaz et sektöründe söz sahibi. İlçemizde sadece 2016 yılında 986.627 kg kanatlı eti ihracatı yapılmış. Kanatlı eti üretiminin payı ise %2,6 oranında. 2015 yılı sonu itibariyle Susurluk’ta 1.964.128 adet kanatlı (tavuk, hindi) olduğu biliniyor. 2011 yılı itibariyle bu sayı 1.350.500 imiş. Buna göre kanatlı hayvan üretiminde bir gelişme gözlenmekte. Bu sebeple ‘HDF.1.1.1.52-Kanatlı hayvan varlığını Türkiye’nin %2’sinin, beyaz et üretimini de %4’ün üzerine çıkarmak’ bir hedef olarak konulabilir. Rakamlar kısmî bir düşüş olmakla birlikte ilçemizde 6.000 ton civarında kırmızı et üretimi olduğunu gösteriyor. O halde öncelikle odaklanılması gereken konu büyükbaş et üretimindeki bu düşüş eğilimini durdurmak. Bozulan dengeyi onarmak ve çıtayı tekrar yükseltmek için Canlı Hayvan Kırmızı et üretiminde 8.000 tona ulaşmayı hedeflemek zorundayız. Bunun için bir önceki bahiste hayvan yetiştiriciliğini güçlendirme amaçlı hedefler çok önemli. Zira İLÇEMİZDE YETİŞTİRİLEN BÜYÜKBAŞ VE KÜÇÜKBAŞ HAYVAN SAYISININ YÜKSELMESİ doğal olarak kırmızı et üretimine de yansıyacak. Ancak salt bu artışı beklemek de doğru değil. Kullandırılan teşvikler, desteklemeler, Milli Tarım projesi uygulamaları, hayvan yetiştirme işletmeleri ve köylerdeki besiciliğin kontrollü bir et-süt üretim yönlendirmesiyle beraber bilinçli bir güç birliği yapması gerekiyor. Bu da KAPASİTEMİZİ YILLIK 40 BİN BÜYÜKBAŞ, 50 BİN KÜÇÜKBAŞA YÜKSELTMEK VE KIRMIZI KESİK ET ÜRETİMİNİ 8000 TONA ÇIKARMAK’la mümkün. Böylece ilçemizi bu konuda tekrar güçlü bir konuma ulaştırabiliriz. Diğer taraftan bölgemizin beyaz et üretiminde de ön sıralarda olduğu biliniyor. 2000’li yıllarda bu konuda toplam hayvan sayısında %30'luk bir artış kaydedilmiş. Bunun %80'i etlik tavuk. Yaklaşık ortalama 2 milyon Kümes hayvanı, 1000 ton civarında da beyaz et üretim kapasitemiz var. Kanatlı eti üretiminin payı %2,6 oranında. Bu bağlamda ilçemizde birçok tavukhane olduğu gibi Türkiye’nin beyaz et ihracatında önde gelen bir markasının kesim ve işleme tesisi de bulunuyor. Bu çerçevede KANATLI HAYVAN ÜRETİMİNDEKİ GELİŞMENİN DE SOMUT BİR HEDEFLE SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMASI GEREK. Bu açıdan KANATLI HAYVAN VARLIĞINI TÜRKİYE’NİN %2’SİNİN, BEYAZ ET ÜRETİMİNİ DE %4’ÜN ÜZERİNE ÇIKARMAK ilçemiz için oldukça stratejik bir hedef. Böyle somut hedefler söz konusu olduğunda sayısal verilerin önemi de kendiliğinden artıyor. Bu nedenle gerek kanatlı hayvan üretiminin gerekse ET ÜRETİM VE İHRAÇ KAPASİTEMİZİN TİTİZLİKLE İZLENMESİ şart. Sadece sonuçlara değil, sürece ve sebeplere de odaklanabilmemiz lazım. Sağlıklı bir üretim için gereken SAĞLIK HİZMETLERİNİN İLÇE ÇAPINDA AKSAMADAN YÜRÜTÜLMESİ de bu anlamda değerli. Hedeflerin izlenmesi ve sapmaların izalesi için gereken tedbirlerin zamanında alınması da öyle. 

Bu süreçte elbette ki HAYVANCILIK alanında deneyimli, yetenekli ve başarısını kanıtlamış ‘DEĞ.5-Yetiştirdiğimiz değerli insanlar’ımızdan faydalanmamız gerekecek. Ayrıca bize bilgili iş insanları, ziraat mühendisleri, veterinerler ve genç girişimciler de lazım. Bu nitelikteki insan gücü süreç içinde gençler yetişene kadar bu değerlerimizden karşılanabilir.  Yöremizde mevcut hayvancılık işletmeleri kadar entegre et, piliç kesim-üretim ve işleme tesislerimiz de bizim vazgeçilmez gücümüzdür. Bu sebeple  ‘DEĞ.8-Fabrika, marka ve tesislerimiz’in bizim için oldukça stratejik bir değeri var. Öte yandan her konuda olduğu gibi üretim ve pazarlamada ‘DEĞ.9-Ulaşım ağları üzerindeki konumumuz’ da en önemli avantajımız.  Ayrıca ilçemiz gerek hayvancılık gerekse buna dayalı işleme ve pazarlama tesisleri alanında son derece ‘DEĞ.10-Cazip yatırım imkânları’ da sunuyor girişimcilere. Bütün bu faaliyetler korumak zorunda olduğumuz ‘DEĞ.11-Bozulmamış doğal çevre’ içinde yürütüleceği için nihayetinde sahip olduğumuz bu varlığı da özenle yaşatmamız gerekiyor. Meralarımız hiç kuşkusuz bunlardan biri. Bütün bu değerler hedeflerimizin gerçekleşmesinde bize güç ve hayat verecek unsurlar. Onları esas alarak ve dayanarak sağlıklı, etkin bir yolculuk mümkün. Kuşkusuz başlamak kadar sürdürülebilirlik de önemli. O yüzden başlarken de, sürdürürken de, sonuçlandırırken de bu değerlerden kopmamaya özen göstermeliyiz. Aynı şekilde; ‘İLK.1-Önce insan, önce Susurluğun geleceği, Önce Vatan’, ‘İLK.2-İstikamet üzere olma’, ‘İLK.3-Amaç Birliğine riayet’, ‘İLK.4-Planlı değişim dönüş’ ve ‘İLK.5-Birlikte başarmak’ şeklinde belirlenmiş ilkelerimiz her daim bize bu yolculukta ışık olacak ve rehberlik edeceklerdir. Bu hedefleri gerçekleştirmek üzere önem ve öncelik sırasına göre; İlçe tarım müdürlüğü (İTM), Tic.San.Odası Borsa (TSOB), Kaymakamlık (K), Siyasi Partiler (SP) ve Stratejik Plan Ekibinin (SPE) birlikte çalışmaları gerekiyor. Elbette Ziraat odası (ZO), Ziraat Bankası (ZB), Esnaf ve sanatkâr odası (ESO) da bu işbirliğinin içinde olmalılar. Yerine göre işbirliği yapılan bir Üniversite (ÜN), yerine göre Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) da süreçte söz konusu olacak.

yyalcin3@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder