28 Ekim 2020 Çarşamba

28 Ekim 2020 Çarşamba REİS Gazetesi/sayı185.................................Hedeflere doğru

Hedeflere doğru

YEŞİLELMA YOL HARİTASI’nı ortaya çıkarmaya devam ediyoruz. Geleceğe yönelik Stratejik düşünmenin ikinci aşaması “Nereye varmak istiyoruz?” sorusu bağlamında Susurluğun güçlü-zayıf yanlarını, Fırsat-tehditlerini yeniden ele almak durumundayız. Zira ilk safha olan durum analizi aşaması yola çıkılırken ayağımızın bastığı zeminin ne durumda olduğunu gösterdi. Ama aynı zamanda ne yöne gitmemiz gerektiğini ve ne yapabileceğimizin de işaretlerini vermişti.

Bildiğiniz gibi, Susurluğun sahip olduğu güçlü ve zayıf yönler ile karşı karşıya olunan fırsat ve tehditler 12 adet sektör/alan bazında  değerlendirilmişlerdi. Bunlar da: ‘GY.01-NÜFUS VE SOSYAL HAYAT, GY.02-KONUM, GY.03-KALKINMA VE TEŞVİKLER, GY.04-ULAŞIM, GY.05-LOJİSTİK, GY.06-ENERJİ VE DOĞAL KAYNAKLAR, GY.07-TURİZM, GY.08-SANAYİ, GY.09-TARIM VE HAYVANCILIK, GY.10-SAĞLIK, GY.11-EĞİTİM ve SPOR, GY.12- KENTLEŞME VE ÇEVRE’ başlıkları idi. İnşallah önümüzdeki iki ya da üç ay süresince her hafta işte bu başlıklar üzerinde çalışarak güçlü yönlerin daha güçlü, zayıf yönlerin onarılması yollarını arayacağız. Bu arada dış çevreden yönelen fırsatlardan yararlanmak ve tehditlerden sakınmak üzerine de düşüneceğiz.

Bunu yaparken artık netleşmiş olan Misyon, Vizyon, İlke ve Değerlerimizi de dikkate alacağız. Güçlü yönleri daha güçlü hale getirme çabamızın ya da zayıf yönleri telafi etme gayretimizin hangi amaç, stratejik amaç ve stratejiler’le bağlantılandırılabileceğini sorgulayacağız. Yine hangi fırsatlardan yararlanmanın ve hangi risklerden korunmanın bize bunlardan hangilerine hizmet edeceğini tespit etmeye çalışacağız.  Bu yüzden uygulayacağımız sistematik ele aldığımız hususların daha evvel tespit ettiğimiz plan ögeleriyle bağlantılarını kurmak şeklinde olacak. Doğal olarak bu süreçte o Amaç, Stratejik Amaç ve Stratejiler’e yeni ilaveler olacağı gibi, bazı ‘Hedef, proje ve faaliyetler’ de zihnimizde şekillenecek.

Bu noktada söz konusu kavramları bir kez daha tanımlamak yararlı olabilir. AMAÇ: ‘bir şeyde ulaşılmak istenilen sonuç’ olarak tanımlanıyor. Dilimizde maksat, meram ve gaye kelimeleriyle de ifade ediliyor. Bu anlamda amacı ‘varmak ya da vurmak’ fiiliyle zihnimizde canlandırabiliriz. Amaçlar kavramsaldır ve sonuç için hangi stratejilerin seçilmesi gerektiğini düşündürürler. Aynı zamanda da hedeflerin belirlenmesine temel oluştururlar. Aynen bu çalışmamızda Susurluğun ‘YEŞİLELMA’sı olan vizyonumuza giden yolda ‘nereye ulaşmak istiyoruz?’ sorusunun cevabı oldukları gibi. 

     STRATEJİK AMAÇLAR ise bu çerçevede ‘nokta varışı ya da vuruşu’ gibiler. Amaç kapsamında ulaşılmak istenen stratejik mevzilerin neler olduğunugösteriyorlar. Bir tür istasyonlar gibi düşünebiliriz. Kuşkusuz Misyon ve değerlerle uyumlu, öngörülen vizyon oluşumuna da katkıda bulunuyor olmalılar. Bu manada belirli bir zaman diliminde ulaşılmak istenen konumu açık bir şekilde ifade etmeleri bekleniyor. Bunu da bir örnekle açıklamak gerekirse belli bir bölgeye ulaşmak ya da elde etmek benzeri genel amaca hizmet eden sonuçlar olarak ifade edebiliriz. 
                STRATEJİLER önceden belirlenen stratejik amaçları elde etmek üzere seçilen ve izlenen yollar’ demek. O amaçlara varmak üzere eldeki güç ve imkânı en uygun bir biçimde seçme, değerlendirme ve kullanma yöntemi anlamına geliyorlar. Strateji gelecek amaçlı herhangi bir durumu planlı biçimde yapabilmek için önemli bir terim. Belli bir konu üzerinden farklı ihtimalleri ele almak suretiyle, en doğru seçeneği, etkin şekilde uygulamaya dökmek şeklinde açıklanabilir. Bu kavramı da başlangıçtaki ‘varmak, vurmak, ulaşmak, elde etmek’ kelimeleri bağlamında örneklendirebiliriz. Mesela ‘karayoluyla mı gidilecek, sudan mı geçilecek/okla mı vurulacak silah mı kullanılacak/Araç nasıl kullanılacak hangi yöntem izlenecek’ vb. sorularının cevabıdırlar.

HEDEF en basit haliyle nişan alınan yer ya da şey’e deniyor. Eski tabirle nişangâh ya da yeni kelimelerle ‘vurulacak/ulaşılacak noktadiyebiliriz. Bilinçli olarak seçilen, belirlenen, elde edilmeye değer görülen; düşünce yoluyla kurgulanıp aktif eylem yoluyla ulaşılması mümkün olan somut bir değerden söz ediyoruz. İnsanlar bazı oranlar, miktar ve değerler belirleyerek öngörülmüş süre içinde onlara ulaşmaya çalışırlar. Benzetmek gerekirse strateji bir avcının yayından çıkan okun izlediği yol, sürat ve açı ise hedef de okun ucunda kezlenen avdır. Şayet böyle bir hedef var ise, amaç da görev de var demektir. Amaçlar da zaten bu şekilde yerine getirilebilirler.

Ancak, hedeflerin bu sonucu sağlamakta; ulaşılabilir, elde edilebilir, gerçekçi ve ölçülebilir olması lazımdır. Varmak için bir koordinat, bir çizgi olması gerekir. Vurmak için hedef tahtası benzeri nişan alınacak, kilitlenilecek bir nokta olmalıdır. Neticede hedefler hiyerarşik sıralamada doğal olarak stratejilerin altında yer alırlar. Farkları stratejiler izlenecek yol, seçilecek araç ya da yöntem iken hedefler; o stratejilerin vuruş noktası, nişan tahtasıdırlar.

Plan araçları hiyerarşisinde Vizyonun altında Amaçlar bulunur. Onun altı Stratejik Amaçlarla donanmıştır. Daha altta Stratejiler yer alır. Hedeflerse stratejilerin bir basamak aşağısını doldururlar. Ancak hiyerarşik yapı burada bitmez. Bu noktada PROJE ve FAALİYETLER devreye girecektir. Amaçlardan faaliyetlere kadar olan basamakların üst kısmı daha ziyade “Nereye varmak istiyoruz?” la ilgilidir. Ancak Strateji, Hedef, Proje ve faaliyetler özellikle “Nasıl yapacağız?” sorusunun cevabıdırlar. Allah nasip ederse Stratejik Plan hazırlığının üçüncü aşaması olan “Varmak istediğimiz yere nasıl ulaşabiliriz?” başlığı altında ilerde bu öneriler üzerinde daha net durabileceğiz. Şimdilik bu kavramların tanımları ve uygulamaları konusunda genel bir bilgi verelim ki; güçlü-zayıf yönler ile fırsat-tehditlerden yola çıkarak taslak önerilerimizin amaç, stratejik amaç ve stratejiler’le bağlantılarını kurduğumuz kadar, onların hedef, proje ve faaliyetlerle ilişiklendirilmelerine de hazırlık yapmış olalım. 

PROJE denilince öncelikle düşünülüp kurgulanmış bir tasarım’dan söz ediyoruz demektir. Önceden belirlenmiş bir süre içerisinde; belli bir konuda değişimi hedefleyen, birbiriyle ilişkili amaç ve hedeflere hizmet eden ve uygulanması sonucunda çeşitli sonuçların elde edildiği bir çalışmadır. Bu çalışmada; kimlerle, ne zaman, nasıl, hangi faaliyetlerde bulunulacağının önceden belirlenmesinin yanında, proje gelir ve giderlerinin ne kadar olacağının öngörülüp planlanması da gerekir. Gayet tabi ki Projeler, güçlü yönleri daha da güçlendirmek, zayıf yanları takviye etmek, fırsatları değerlendirmek ve riskleri önlemeye yönelik olarak hazırlanabilir. Bu anlamda başlangıcı ve bitişi belli, finansmanı olan,  muhtemel riskleri dikkate alan, tanımlanmış amaç ve hedefler doğrultusunda özgün bir planı başlatma, yürütme, kontrol etme ve sonuca bağlama sürecidirler. Operasyonlardan yani güncel uygulamalardan farklıdırlar. Operasyonlar, devamlı yapılagelen, rutin çalışmalardır, sonuçları da pek değişmez. Ancak projeler geçici olup bir kereye mahsus sonuçlar verir ve tamamlanınca biterler. Uygulama için ihtiyaç duyulan planlar da dış faktörler ve sınırlamalar göz önünde bulundurarak yapılır. Proje nihayetinde bir soruna çözüm bulma, bir eksiği giderme ya da beliren bir imkânı değerlendirmeye yönelik, sınırlı bir süre içinde yapılacak işler veya çalışmaların bütünüdür. Bu bağlamda; Toplum yararına projeler, kırsal kalkınma projeleri, gelir getirici projeler, çevre projeleri ve eko-turizm gibi çok çeşitli projeler olabilir. Ortalama bir projenin yapılabilir (fizible) olması için bazı temel şartları taşıması gerekir. Bunlar ‘1) Özgün (belirgin) olmak, 2) Sonucu ölçülebilir veya değerlendirilebilir olmak, 3) Sonucu elde edilebilir olmak, 4) Mevcut şartlar ve imkânlarla gerçekçi ve yapılabilir olmak ve 5) Zamana bağlı olmak’şeklinde ifade edilebilir.

FAALİYET kelime anlamı itibariyle ‘çalışma, canlılık, iş görme, etkinlikte bulunma’ ve işler durumda(faal) olma demektir. Aynı zamanda belirli alanlarda yürütülen çalışmaların ya da etkinliklerin çeşitli bölümlerini de ifade ederler. Örneğin tarımsal faaliyetler, sanayi faaliyetleri, ticari faaliyetler ve idari faaliyetler kavramlarında olduğu gibi. Bu konuda ekonomik faaliyetler üzerinde en çok durulan ve çalışılan bir alandır. Bu sebeple doğal olarak kendi içinde bazı alt başlıklara bölünmüş. Bunlar: ‘Teknik Faaliyetler (üretim faaliyetleri), Ticari Faaliyetler (alım, satım ve değerlendirme), Finansal Faaliyetler (para bulma ve değerlendirme), Güvenlik Faaliyetleri ( çalışanların ve ekipmanların güvenliği), Muhasebe Faaliyetleri (mali kayıtların ve istatistiklerin tutulması) ve Yönetim Faaliyetleri (planlama, örgütleme, emretme, eşgüdümleme, kontrol)’ gibi temel uygulamalardır.

İnşallah önümüzdeki haftadan itibaren iki-üç ay süreyle Susurluğun Güçlü-zayıf yanları ile karşı karşıya olduğu Fırsat ve tehditleri bir kez daha gözden geçireceğiz. Böylelikle ‘Amaç, Stratejik amaç, Strateji, Hedef, Proje ve Faaliyetler’i bir adım daha ilerleterek “Nereye ulaşmak istiyoruz?” aşamasının son bölümünü de tamamlamış olacağız. Daha sonraki dört ay ise bunların ‘Nasıl yapılacağı?’sorusunun cevabıyla uğraşarak geçecek. Haftaya inşallah ‘NÜFUS VE SOSYAL HAYAT’konusuyla bu bölüme başlıyoruz. Daha yolumuzun yarısındayız. Yürümeye devam ediyoruz, edeceğiz. Zahmet edip bu yazımı okuyanları da bu yolda düşünmeye, okumaya, Susurluğun geleceği için görüş ve önerileriyle destek vermeye davet ediyorum.

yyalcin3@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder