Şu anda bütün dünya evlerine çekilmiş durumda.
Ancak ateş düştüğü ocakları yakmaya devam ediyor. Her gün dünyanın dört
bucağından toplamda binlerle ifade edilen ölüm sayıları geliyor. Çok şükür ki henüz bize gelmedi bu salgın. Ancak, ölenler sanki
kendi sokağımızda, şehrimizde, ülkemizde imiş gibi gelişmeleri canlı yayınlarla izliyor adeta bizler de bu can pazarını yaşıyoruz.
Annemin hastalığı da aşağı yukarı aynı günlerde
ağırlaştı. Kendisi Allah hayırlı ömür, sağlık sıhhat afiyet versin; 1933
doğumlu, 87 yaşında. Bu yıl kış girmeden İzmir'deki kız kardeşimin yanına
gitmişti. Baharda ve yazları kendi evinde olmak ister ancak kışları yalnız
kalmasını istemediğimiz için bir bahaneyle alıp bahar gelinceye kadar ya
Ankara'da ya İzmir'de tutuyoruz. Çok sayıda rahatsızlığı var. Kalp, tansiyon,
fıtık, eklemlerde kireçlenme ve kemik erimesi ile ilgili bir torba ilaç
kullanıyor. Daha önce bir dizinden ameliyat ettirmiştik. Son yıllarda da diz
kapağının altına iğneyle sıvı veriliyordu. Şikâyetleri vardı ama nihayetinde
kendi işini kendi görebiliyordu. Ancak bu yıl günden güne daha da kötüleştiğini
fark ediyorduk.
27 Aralıkta Corona virüsün ilk vakaları Çin’de
görülürken o İzmir’de, biz ise Adapazarı’na çocuklarımıza ve torunlarımıza
gitmek üzere yola çıkmıştık. Telefonda biz Annemin ellerinden öptük, o da bizi
öptüğünü söyledi. Kız kardeşim ayın 29'u Pazar günü 1 Ocakta vefat eden
rahmetli kocası İlhami için evin önünde lokma döktüreceklerini söyledi. Mutlu
ve iyi görünüyorlardı. Pazartesi günü biz yine otobüsle Ankara'ya döndük.
Ankara'daki kız kardeşimin hastane işleri vardı. 7-8 yıl önce yine böyle bir
yılbaşı arifesinde İbni Sina hastanesinde beyin ameliyatı olmuştu. Her yıl
birkaç defa emar, tomografi ve kontrolleri için gidiliyordu. Döndük, Ocak
ayının ikinci ve üçüncü haftasında arabamızla giderek hastane doktor işlerimizi
hallettik.
1 Ocak’ta hastaların bir bölümünün Hunan Deniz
Ürünleri Pazarı’nda çalıştığının ortaya çıkması üzerine, pazar kapatıldı.
Uzmanlar bir yandan da yeni yılın ilk haftasında virüsü tanımlamaya
çalışıyordu. Yeni virüsün 2002-2003 yılında dünya çapında 770 kişiyi öldüren
şiddetli akut solunum sendromu SARS virüsü olmadığı ortaya çıktı. 7 Ocak’ta Dünya Sağlık Örgütü, Corona ailesine
mensup yeni bir virüsün bu hastalıklara yol açtığını açıkladı. 2019-nCoV ismi
verilen yeni tip Corona virüsü, SARS ve genel soğuk algınlığı virüsü ile aynı
aileden geliyordu.
11 Ocak’ta Çin yeni tip Corona virüsünden ilk
ölümü açıkladı. Deniz ürünleri pazarından alışveriş yapmış 61 yaşındaki bir
adamın virüse bağlı kalp yetmezliğinden 9 Ocak akşamı öldüğünü duyurdu.
Yaşamını yitiren kişinin, önceden kronik karaciğer hastalığı bulunuyordu. Ölüm
haberi milyonlarca kişinin seyahat ettiği Çin yeni yıl tatili döneminde geldi. 13 ve 15 Ocak’ta hem Tayland hem Japonya birer
Corona virüsü vakası açıkladı. Her iki kişinin de yakın zamanda Çin’in Wuhan
kentini ziyaret ettiği belirtildi. 17 Ocak’ta Wuhan’dan ikinci ölüm haberi geldi.
20 Ocak’ta Dünya Sağlık Örgütü Corona virüsü
raporunu yayınladı. Rapora göre Çin’de 258’i Wuhan şehrinin bulunduğu Hubei eyaletinde
olmak üzere 278 Corona virüsü vakası görülmüştü. Wuhan’da altı kişi hayatını
kaybetti. Virüsün insandan insana geçtiğine dair ilk açıklama
da Çin Ulusal Sağlık Komisyonu Başkanı Zhong Nanshan’dan geldi. Amerika başta
olmak üzere tüm dünyada birçok Asya ülkesinde hastalığın ilk görüldüğü Wuhan
kentinden gelen kişilerin kontrolden geçirilmesi için havalimanları ve gümrük
kapılarında önlemler uygulanmaya başlandı.
18 Ocakta sömestr tatili için Elifler Ankara’ya
geldiler. Ertesi gün Ankara'ya kar yağdı. Güzel vakit geçirdik. 21 Ocak’ta ABD’nin Washington eyaletinde, Wuhan’dan
yeni dönmüş bir kişide Corona virüsü görüldüğü açıklandı. O ara, 21 Ocak günü
küçük torunumuz Tuna üç aylık olmuştu. Doğumdan sonra ve kış boyunca kızımızın
bizde kalmasını istediğimiz için ufaklık bizde büyüyordu. Bu arada ihtiyaç
olduğunda diğer küçük torunumuz Ece Mercan için de İnce’deki evlerine
gidiyorduk. O da nerdeyse 2 yaşında olacak. Her ikisi de dünya tatlısı, güzel
mi güzel kuzucuklar. Hakikaten torun sevgisi bambaşkaymış, sonbaharımızda bize
adeta mutluluk aşısı oldular.
22 Ocak’ta Çin’de ölü sayısı 17, vaka sayısı 550’ye
fırladı. Dünya Sağlık Örgütü Corona Virüsü Salgını için Acil Toplanıyor. 22 Ocak’ta Türkiye’den de salgınla ilgili ilk
açıklama geldi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Şu an termal kamera dahil
bütün hazırlıklarımızı yaptığımızı özellikle söylemek istiyorum." dedi.
23 Ocak’ta Wuhan’dan gelen karantina haberi Corona
virüsü salgını riskini açıkça ortaya koydu. Wuhan’dan çıkışlar yasaklandı;
şehir dışına yapılacak uçuşlar ve tren seferleri durduruldu. Pekin, 25 Ocak’ta
başlayacak tüm Çin yeni yılı etkinliklerini iptal etti. 24 Ocak’ta Hubei eyaletinde karantina altına alınan
şehirlerin sayısı 13’e çıktı. Karantinadan 41 milyon kişi etkilendi. Çin
hükümeti 26 kişinin öldüğünü, 830 hastanın müşahede altında olduğunu
açıkladı. Pekin hükümeti, Çin Seddi ve birçok turistik yerin
kapatılacağını açıkladı.
27 Ocak’a gelindiğinde 18 şehirde 56 milyon
kişi Çin’de karantina altındaydı. Yeni vaka sayısı hızla tırmanarak 4 bin
500’ü aştı. Hubei eyaletinde vaka sayısı bir önceki güne ikiye katlanarak
2714’ü buldu. Corona salgını Avrupa ülkelerinde önce Fransa’ya ulaştı.
Karantinaya alınan üç hastanın da Çin’e seyahat ettikleri
açıklandı. Corona Salgını Avrupa’ya Ulaştı Fransa’da 3 Vaka Görüldü
O gün biz birkaç günlük kış kaçamağı yapmak üzere
Susurluğa yola çıkmıştık. Orada hava çok güzeldi. Yine de akşamları serin
oluyor. Annemin evinde biraz etrafı toparladık, sobayı yaktık oturduk. Büyük
kızım Elif de geldi, o hiç kışın Susurluğu görmemiş. Gece saat 23:55 te
İzmir’deki kız kardeşim bir Whatsapp mesajıyla haberi verdi: Yarın "Sabah saat
11 de annemi göğüs için hastaneye götüreceğiz çok nefesi daralıyor soluk
almakta zorlanıyormuş."
Ertesi gün saat 14:01'de kız kardeşim "Şimdi
geldik. Doktor göğüste sıkıntı olduğunu, boğazda enfeksiyon ve göğüs boşluğunda
iltihabi durum olduğunu söyledi. Nefes almasını kolaylaştırmak için makina
aldık, evde hava vereceğiz. Antibiyotik de verdi. İnşallah göğsü rahatlar
bundan sonra" mesajı attı. Biz Susurluk’ta iken bir yandan da telefonlaşma
ve mesajlaşmaya devam ettik. Anlaşılan biraz konuştuğunda ya da hareket
ettiğinde nefes almakta zorlanıyor, bu yüzden günde 3-4 defa hava veriyorlar,
rahatlıyordu.
30 Ocak’ta Dünya Sağlık Örgütü’nden beklenen
açıklama geldi. Örgüt küresel acil durum ilan ettiğinde Çin’de 31 bölgeye
yayılan Corona virüsü 7 bin 700’den fazla kişiye bulaşmış, 170 can almıştı. 31
Ocak’a kadar Hindistan, Filipinler, Rusya, İspanya, İsveç ve İngiltere de
virüsün görüldüğü ülkeler arasına katıldı. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Çin’e seyahat
uyarısı yapmasının ardından Amerikalı birçok hava yolu şirketi Çin ile ABD
arasında uçuşları en az iki ay durdurma kararı aldı. Trump yönetimi son 14
günde Çin’e seyahat eden yabancı ülke vatandaşlarını ülkeye almama kararı
aldı. Türkiye de şu ana kadar kesin olarak Corona virüsü kaynaklı hastalık
tanısı konulan bir hasta bulunmadığını açıkladı.
1 Şubat'ta saat 16:36 da kız kardeşimden yeni bir
mesaj daha geldi: "Annemi hastaneye götürüyoruz. Ambulans geldi, yanına
almadılar ayrı gidiyoruz. Çiğli eğitim araştırma hastanesine. Bilgi
veririm." Arada böyle sıkıntıları olabileceğini bildiğim için "Tamam,
geçmiş olsun. Bilgilendir" dedim. 17:59'da "Durum nasıl" diye
sordum. "Hava vermişler. Akciğer filmi çekilecek ona göre karar
vereceklermiş" 19:35'te 2. kanı da almışlar. Kansızmış ve göğüs de çok
iltihaplı imiş. 21:31 de "Hiç kanı yok. Şimdilik 1 ünite kan verecekler. 2
tüp kan aldılar. Bizi korkutacak bişey yok tahlil sonucu. Sadece göğüste yoğun
iltihap ve baloncuk var, ilaç takviye edilecek. Pazartesi sabah dâhiliye Dr.
benim yanıma gelin genişçe bakalım dedi. Şimdi kan verecekler. Uyuyor
rahatladı" mesajı geldi. "Rabbim şifa ihsan etsin. Sağlıkla eve dönün
inşallah" dedim.
00:20'd nihayet eve gelebildiler. Kız kardeşim
çorba içiriyormuş. Rahatlamıştık ama bu şekilde Susurluk’taki birkaç gün
sürekli kulağım onlardaydı. Nitekim kız kardeşim Pazartesi günü doktorla
yaptığı görüşmeyi telefonla bana aktardı. Annem de yoğun göğüs iltihabı yani
Kohl da varmış. Bazen nefes alamamasının ve kendisine hava verilmesinin sebebi
buymuş. Doğrusu birçok rahatsızlığını biliyorduk ama bu daha önce hiç söz
konusu olmamıştı.
1 Şubat itibariyle açıklanan can kaybı sayısı
Çin’de 159’du. Şubat ayına girildiğinde Çin’de vaka sayısı 12 bine
dayandı. Avustralya, Kanada, Almanya, Japonya, Singapur, ABD, Birleşik
Arap Emirlikleri ve Vietnam’dan yeni vaka haberleri geldi. Wuhan kentinden
tahliye edilen 32’si Türk 42 kişiyi taşıyan askeri uçak da Ankara’ya gitti.
Yolcular, Dr. Zekai Tahir Burak Hastanesi'nde karantina altına alındı.
Ertesi gün önce Orjan’a uğradık sonra da Elifle
birlikte İstanbul’a geçtik. 2 Şubatta Üsküdar’daki evinde öğretmenimizi ziyaret
ettik. Akşam saat 20:04'de "Annem nasıl" diye sordum. "Yataktan
kalkmadıkça bir nebze iyi" cevabı aldım. 3 Şubatta da Elif Adapazarı’na,
biz Ankara’ya döndük. 6 Şubatta Ankara'da yine kar yağdı. 10 Şubatta kız
kardeşim bir fotoğrafını göndermiş; "Maşallah. Çok iyi görünüyor."
dedim. Ben de ona "Bak annem sana torunlarını gönderiyorum. Ece isimleri
öğreniyor. Dede torun (Tuna) pencereden yağan karı seyrettik" diye yazdım.
Kız kardeşim de: "Gönder resim çok mutlu oluyor annem" dedi.
2 Şubat’ta Çin dışındaki ilk ölüm haberi
Filipinler’den geldi. Şubat’ın ilk haftası sona ererken Çin’de ölü sayısı 563,
vaka sayısı 28 binin üzerindeydi. Dünya Sağlık Örgütü ise yeni tip Corona
virüsüne karşı hala bilinen etkili bir tedavi bulunamadığını duyurdu. 5 Şubat’ta Güneydoğu Asya’da iki haftalık turunu
tamamlayan yolcu gemisi Diamond Princess, Japonya’nın Yokohama limanında
karantina altına alındı. 3 bin 600’den fazla yolcu ve en az 100 kişilik mürettebat
taşıyan gemide Corona virüsü vakaları hızla tırmandı. Türkiye’de Dünya
Sağlık Örgütü tarafından halen seyahatlere kısıtlama talebi gelmemesine rağmen
Çin ile uçuşların geceden itibaren durdurulacağı açıklandı.
7 Şubat’ta ise tüm dünyada tepkilere neden olan bir
ölüm haberi geldi. Corona virüsüyle ilgili ilk uyarıları yapan ve çalıştığı
hastanede virüsü kapan Doktor Li Wenliang'ın öldüğü duyuruldu. Polis Aralık
ayında Li’nin de aralarında olduğu 8 doktora, ortaya çıkan virüs hakkında
sosyal medya üzerinden arkadaşlarını bilgilendirdikleri için uyarı cezası
vermişti. 10 Şubat haftasına girilirken Çin’de ölü
sayısı 908’e çıkarak 2002-2003 yıllarındaki SARS salgınındaki can kaybını aştı.
Ülkede vaka sayısı 40 bin 171’e yükseldi. Dünya Sağlık Örgütü’nden bir ekip
Çin’e hareket etti. Salgının başlamasından bu yana ortalıkta görünmeyen
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping de 10 Şubat’ta Pekin’de bir hastaneyi ziyaret
etti. Xi, virüsle mücadelede kararlılık mesajı verdi.
11 Şubatta "Annem nasıl?" diye sordum,
"İyi olacak inşallah. Çok sarstı hastalık toparlanmaya çalışıyor"
cevabı aldım. Ertesi gün balkona çıkmış, oradan bakınayım demiş. Tabi çok
sevindik. 12 Şubatta Ankara’da yine kar vardı. "Maşallah" dedim
"Biz de torunumla yağan karı seyrediyoruz" diye fotoğraf gönderdim. O
gün Seval ablalar, ertesi günde Hasan abinin kızı Haticeler ziyaretine
gelmişler. Sonraki günler böyle iyi haberlerini alarak, mesajlaşarak ve
karşılıklı fotoğraf göndererek geçti.
11 Şubat’ta Dünya Sağlık Örgütü, yeni tip corona
virüsünün adını “Covid-19” olarak belirledi. Aynı gün Çin’de ölü sayısı 1000’i
aştı. 13 Şubat’ gelindiğinde Corona virüsü Çin’de 1300 can almış; 60 bin kişi
etkilenmişti. Diamond Princess yolcu gemisinde virüsten etkilenenlerin
sayısı 200’e dayandı. Japonya’dan ilk ölüm haberi geldi. Uluslararası toplumla
hiçbir bilgi paylaşmayan Kuzey Kore, yabancı ziyaretçilere bir ay karantina
uygulamaya başladı. 14 Şubat’ta Mısır’ın bir vaka açıklamasıyla Corona
virüsü Afrika kıtasına da giriş yapmış oldu. Avrupa’dan ilk ölüm haberi de
Fransa’dan geldi.
15 Şubat’ta ölü sayısının 1500’ü aştığı Çin’de
Devlet Başkanı Xi Jinping, hükümetin halk teyakkuza geçirilmeden önce virüs
tehdidinden haberdar olduğunu açıkladı. 17 Şubat haftasına girilirken Çin vahşi
hayvanların tüketimini ve ticaretini yasaklamak için tasarı hazırladı. Corona
virüsünün kaynağının bu yasa dışı pazarlar olduğu ifade
ediliyordu. Japonya açıklarındaki Diamond Princess yolcu gemisinde bulunan
ABD’li 300’den fazla yolcu da tahliye edildi. Bu yolcular iki haftadır gemide
karantina altındaydı. Türkiye’de de 90 dakikada virüsü teşhis edebilecek
ve Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği güvenilir sonuç elde etme koşullarına
uygun yerli tanı koyma kiti tanıtıldı.
18 Şubat’ta Çin’de günlük vaka sayısındaki
artış ilk defa 2 binin altında kaldı. Henüz hiçbir vaka rapor etmeyen Rusya
ise, 20 Şubat itibarıyla Çin vatandaşlarının ülkeye girişini yasaklayacağını
açıkladı. 19 Şubat’ta İran, sınırları içinde iki kişide
Corona virüsü saptandığını ve bu kişilerin hayatlarını kaybettiğini açıkladı. 20 ve 21 Şubat’ta Güney Kore’den ilk ölüm haberi
geldi, vaka sayısı tırmanışa geçerek 204’e ulaştı. İsrail ilk vakasını
açıkladı, İtalya’nın kuzeydoğusunda da vaka sayısı 6’ya çıktı. İran'da virüse
bağlı ölümlerin başlaması üzerine Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İran’dan
Türkiye’ye giriş yapacak kişileri pasaport kontrolü öncesinde sağlık
kontrolundan geçirmeye başladıklarını açıkladı.
21 Şubatta ben otobüsle, Selma Cüneytlerle
Adapazarı’na gittik. 22 Şubat Yağızın doğum günüydü. Hep onlar Ankara’ya
gelmişti bu defa bizi istedi Elif Adapazarı’na. Bir gün sonra da yine ben
otobüsle onlar arabalarıyla Ankara’ya döndük. 26 Şubat saat 11:47'de "Dün itibariyle mübarek
üç aylara girmiş olduk. Recep ayındayız. Bir sonraki ay Şaban, sonrasında da
Allah nasip ederse 24 Nisan Cuma günü Ramazana kavuşmuş olacağız. 23 Mayıs
Cumartesi günü de bayram olacak. Peygamberimiz "Allah'ım Recep ve Şaban'ı
bize mübarek kıl, bizi Ramazan'a ulaştır" diye dua edermiş. Ben de aynısını
tekrar ediyor annem, ailelerimiz ve çocuklarımız için Rabbimden sağlık, hayır
ve güzellikler diliyorum. Çok selam" diye yazdım kardeşlerime ve anneme.
Kız kardeşim de "Amin. Öyle görünüyor ki ramazanı İzmir’de annemle
birlikte geçireceğiz. Annem artık tek başına evinde kalamaz. O halde değil
artık. Dün evde hizmet veren kuruma tel açtım şikâyetlerini söyledim. Onlarda
kendi aralarında değerlendirip bana geri dönüş yapacaklarını söylediler,
selamlar" cevabı verdi. Ertesi gün kandil mübareği için telefonlaştık.
Ertesi gün evde hasta bakımdan arayıp öğleden sonra
gelmişler, ancak bu bizim işimiz değil deyip dönmüşler. 3 Martta aniden gelen
bir telefon her şeyi değiştirdi. Kız kardeşim "Abi yetiş, biz ambulansla
hastaneye Ege üniversitesine gidiyoruz" dedi. Ağzından kan geliyormuş. Ben
de apar topar yeğenim Özgürle birlikte İzmir’e doğru yola çıktık. Yolda sürekli
telefonla bilgi aldık, nerede olduğumuzu bildirdik. Mide kanaması geçirmiş,
yoğun bakımdaymışlar. Kan verilmiş, serum bağlamışlar. Kendindeymiş. Gece 12-01
gibi hastaneye girdik. Hatice de oradaydı. Annemi iyi gördüm. Birlikte fotoğraf
çektirdik.
22 Şubat’ta İtalya’dan iki ölüm haberi geldi.
İran da Corona virüsünde altıncı ölümü bildirdi. Çin’de vaka sayısında düşüş
devam ederken Güney Kore’de bir günde 229 yeni vaka tespit edildi.
23 Şubatta anneme mide endoskopisi
yaptılar. 4 Mart itibariyle sonuç: "midede büyük çaplı bir kitle ve ona
bağlı kanama var." O hafta kız kardeşim yanında kaldı biz de gittik geldik
yanına. Bu arada Sibel’in orada bir okul arkadaşı varmış. Bize tek kişilik bir
oda ayarladı. Biz de günde 90 lira fark vermeyi kabul ettik. 6 Mart Cuma günü
yoğun bakımdan çıktık ve Gastroloji deki 308 numaralı odasına aldılar. Burada
kanama durdurulacak, takviye kan ve serumla güçlenmesi sağlanacakmış. Bu arada
biyopsi ile alınan parçanın patoloji sonucunu bekleyecekmişiz. O da 10-15 gün
sürermiş.
Bir ara doktorların ağzından parça parça bazı
şeyler işittik. Belki de bizi alıştıra alıştıra söylediler. "Büyük
ihtimalle kansermiş", "patoloji sonucuna göre bir de nükleer
taramadan geçmesi gerekecekmiş". "Böylece başka yerlere sıçrayıp
sıçramadığı anlaşılabilirmiş." "Bütün bunlardan sonra ya ameliyat ya
da kemoterapi önerilirmiş." "Ama her ikisi için de yaşlı olduğu için
bunu önermiyorlarmış."
Evet, kötünün kötüsü var sözü ne kadar da
doğruymuş. Biz bir sürü rahatsızlığı var biliyorduk ama Kohl olduğunu yeni
öğrenmiştik. Mide kanaması geçirmişti ama büyük ihtimalle kanserdi. Başka
yerlere de sıçrama ihtimali vardı ve tedavi için net bir şey öneremiyorlardı.
Şu anda yapılanlar onu belli bir süre için rahatlatmaya yönelikti. Yani adeta
emri hakkı bekleyecektik.
23 Şubat haftasına girildiğinde komşu ülkeler
İran’la sınırlarını bir bir kapatmaya başladı. Üçüncü ölümün yaşandığı
İtalya’da süren Venedik Karnavalı erken final yaptı; spor müsabakaları da
ertelendi. İtalya'da Corona virüsünden ölümler artıyor. Türkiye, komşusu İran'da Corona virüsü nedeniyle 8
kişinin hayatını kaybetmesi üzerine üç sınır kapısını geçici olarak kapatma
kararı aldı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İstanbul'da yaptığı açıklamada
tedbir amaçlı olarak tüm sınır kapılarının geçici olarak kapatıldığını
bildirdi.
24 Şubat’ta Kuveyt, Bahreyn, Irak, Afganistan ve
Umman ilk Corona virüsü vakalarını açıkladı. Güney Kore’de vaka sayısı 830’u
aştı. 77 bin 200’de fazla vakanın görüldüğü Çin’de ölü sayısı 2 bin 595 oldu. 25 Şubat’ta İran’da sağlık bakan yardımcısı da
corona virüsü kaptığını açıkladı. Ülkede toplam vaka sayısı 95’i buldu 15 kişi
hayatını kaybetti. Güney Kore’de vaka sayısı 977’e İtalya’da 229’a çıktı.
Türkiye’de ise THY uçağıyla İran’dan getirilen 132 yolcu ve 8 kişilik
mürettebat Ankara’da karantina altına alındı. Bu kişilerin kan örneklerinde
Corona virüsüne rastlanmadığı açıklandı.
26 Şubat’ta küresel çapta can kaybı 2 bin 800’ü
buldu; vaka sayısı 80 bini aştı. Virüs, Norveç, Romanya, Gürcistan, Pakistan,
Makedonya ve Brezilya’ya yayıldı. Türkiye de kargo uçakları dahil İran ile
tüm sivil uçuşları durdurdu. Dışişleri Bakanlığı da bir seyahat uyarısı
yayınlayarak, zorunlu olmadıkça hastalığın yoğun olarak görüldüğü İtalya ve
Irak’a seyahat edilmemesi tavsiyesinde bulundu. 27 Şubat’ta Estonya, Danimarka, Kuzey İrlanda ve
Hollanda da ilk vakalarını kaydetti. Dünya çapında virüsten enfekte olanların
sayısı 82 bini, can kaybı 2 bin 800’ü aştı. İtalya’da vaka sayısı 650’a
fırladı. Bir günde üç kişi daha hayatını kaybetti; ölü sayısı 17
oldu. Suudi Arabistan Umre ziyareti için ülkeye en az 24 ülkeden
yabancıların ve turistlerin girişini durdurma kararı aldı.
29 Şubat’ta Güney Kore’de 813 vakayla bir günde en
büyük artış yaşandı. 3 bin 150 vaka tespit edilen ülkede 17 kişi hayatını
kaybetti. İran da bir günde 388 yeni vakayla toplam 593 vakaya ulaştı; 43
kişi hayatını kaybetti. Katar da ilk vakasını açıkladı. Almanya’da
dünyanın en büyük turizm fuarı ITB Berlin, açılmasına sayılı günler kala Corona
virüsü salgını sebebiyle iptal edildi. ABD’den de Corona virüsü nedeniyle
ilk ölüm haberi geldi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder